Sevda Kayhan YILMAZMİB- Makine İmalatçıları Birliği Yönetim Kurulu BaşkanıMevcut küresel şartlar, makine imalat sektörünün önemli ülkeleri ve bu ülke pazarlarının eğilimleri dikkate alındığında mevcut durumunu korumaya ve mümkün ise, özellikle ihracat vasıtasıyla performansını arttırmaya çalıştığını söyleyebiliriz.

• En son verilerle toplam üretim ve satış miktarı nedir, yıllık kapanış rakamları ne olur?

Yatırım tipi makinelerin, imalat sektöründe yaşanan gelişmelere doğal olarak yerel ve uluslararası pazarların etkisine de açık olduğu hepimizin malumudur. Bu nedenle, sektörümüzün ihracatı umut edilen seviyede artış göstermese de, 10 aylık dış ticaret verilerinin ABD doları olarak karşılaştırılması sonucunda 2014 yılı gelişiminin 2013 yılındaki orana yakın seviyede arttığını, (%7,8) fakat artış hızında küçük de olsa bir düşüş olduğunu söyleyebiliriz. İthalat verilerine bakıldığında, 2014 yılında makine ithalatında 2013 yılına göre %8.34 oranında bir düşüş görülüyor.

Makine pazarımızın 2014 yılında 41 milyar dolar ve imalatımızın 29 milyar dolar seviyelerinde olduğu görülmektedir.

• Toplam pazarın yıllık büyüme oranı yüzde kaç olur?
Pazarın büyüme oranının %-3.76 olarak gerçekleşmesi sürpriz olarak görülmemelidir. İthalatın eğilimi bu etkinin yaşanmasına temel etkendir.

• En son verilerle dolar bazında yıllık ihracat ne kadar oldu, yıl sonunda ne olur, 2013’e göre artış yüzde kaç olur?

İlk 10 aylık 2014 verilerine göre, toplam 2014 yılı ihracatımızın 13,1 milyar dolar seviyesinde gerçekleştiğini ve buna bağlı olarak ihracat artışımızın da 2013 yılına göre %4.8 olduğu görülmektedir.

2015 ÖNGÖRÜ, TAHMİN VE BEKLENTİLER...

Makine imalat sektörünün hedefi, her zaman Türkiye’nin genel büyüme oranından daha büyük bir oranı yakalamaktır. Pazar olarak, %5 seviyelerinde büyüme mevcut şartlarda makul bir hedef olacaktır.

Diğer ihracatçı ülkelerin de hedefi, büyüme rakamları ile dünyanın ekonomik koşullarını her geçen yıl daha fazla etkileyen, en fazla nüfusa ve genel yapısı ile en fazla gelişme potansiyeline sahip, dolayısı ile ihracat potansiyelimizin yüksek olduğu, fakat mesafe, kültürel farklılık, hukuk anlayışı farklılıkları gibi temel uyumsuzluklar nedeniyle, firmalarımızın çok az ilgi gösterdiği Çin’e ihracatçı firmalarımız tarafından daha fazla ilgi gösterilmesi en büyük beklentimizdir.

Ayrıca, Rusya pazarının da yeni gelişmeler sonucunda firmalarımıza daha fazla imkanlar sunacağını tahmin etmekteyiz. Bu nedenle firmalarımıza Rusya pazarını da önemle tavsiye ederiz. Makine imalatında, küresel sıralamada takılıp kaldığımız 16.-17. sıraları devam ettireceğimizi tahmin etmekteyiz.

Sektörümüzün temelini oluşturan firmalarımızın alaylı yapısını, okullu-alaylı bir yapıya dönüştürmeden de sürpriz ve kalıcı gelişmeler yakalayamayacağımız gibi, sıralamada daha üst sıralara da çıkmayı beklememeliyiz.

Bilindiği gibi sektörümüzün 2023 ihracat hedefi, 100 milyar dolar olarak belirlenmiştir. Bu hedefimize ulaşabilmek için, 2015 yılı ve diğer yıllarda ihracat artışımızın, %25,3 veya daha yüksek oranda gerçekleşmesi gerekmektedir.

Doğal olarak ihracat artışında 2014 yılı hedefimiz, minimum %25,3 olacaktır. Bu artışın karşılığı da 16,5 milyar dolardır.

Gerçekleri dikkate alarak baktığımızda; 2014 yılında AB ve özellikle Almanya, ABD gibi lokomotif pazar ülkelerinde makine sektörünün imalatı tekrar yerel olarak gerçekleştirme eğilimleri ve bu ülkelerin ekonomilerinde izlenen çok yavaş gelişmeler bu pazarların hedefimize ulaşmamızda katkılarının çok az olacağı görülmektedir. Gerçekçi baktığımızda, ihracatımızın artış hızını koruması, %5-6 veya 2-3 puan arttırarak, %8-9 seviyelerine ulaşması oldukça iyimser bir tahmin olacaktır. Bu artışların karşılığında da ihracatımızın 2015 yılında 13,8-14,3 milyar dolar civarında olması da iyimser bir tahmindir.

2015 yılında makine ithalatımızın %3-5 seviyelerinde bir artış ile ertelenen yatırımlara bağlı olarak, 2014 yılı düşüşünü yeni yatırımlarla kısmi olarak telafi edeceğini tahmin etmekteyiz.

Seçim en önemli gündem maddesi olacaktır. Özellikle ekonomi yönetiminin değişikliği ciddi etkiye sahiptir. Makine imalat sektörü uzun vadeli işlerle sonuçlara ulaşan ve uzun vadede firmaların kendini gösterebildiği bir sektör olduğundan, ekonomide sürdürülebilir politikalar, gerektiğinde en acımasızları uygulansa bile, firmalarımızın orta ve uzun vadeli planlamalarında çok önemli rol oynamaktadırlar.

Satışı çok ve imalatı kolay gibi görünen tek bir makine tipine yönelik yatırımlardan ve imalatlardan özellikle uzak durulmasını önermekteyiz. Önemli bir çoğunluğu ısmarlama, imalat usulü çalışan sektörümüzün, ölçek ekonomisini yakalayabilmesi için çok önemli ve gereklidir.

Özellikle otomasyon yapısına ağırlık veren kümelenme yöntemiyle komple tesis imalatına yönelik mühendislik uygulamaları alanlarında yatırımların yoğunlaşması kısa vadede olmasa bile, uzun vadede firmalarımıza çok daha yetkin sürdürülebilir bir yapı kazandıracaktır. Tek tip makine imalatında, yeteri kadar firmamız olmasına rağmen, kümelenme yoluyla katma değeri çok daha yüksek ileri otomasyon uygulamalarına ağırlık verilen komple tesis imalatı için bir araya gelerek birlikte imalat yapabilecek mühendislik yetkinlikleri üst seviyede daha fazla firmaya ihtiyacımız bulunmaktadır.

Makine imalat sektörü, her sektöre katkıda ve tedarikte bulunabilen temel bir sektör olduğundan, genel ekonomik programın doğruluğu ve sürdürülebilir yönde kurgulanmış olması sektörümüzü direkt olarak etkilemektedir. Önceden de yaşandığı gibi, en basit ekonomik olumsuzluklarda ilk etkilenen ve bu etkiden en son kurtulan sektör makine imalat sektörüdür.

Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ

20.02.2015