2015 Yılı Otomotiv Beklentileri
Usuldendir, yeni bir yıla girilirken geçmişin değerlendirmesi ve gelecek yılın öngörüleri yazılır, çizilir. Oysa sektörlerin hareket tarzında bıçak gibi kesilmiş bir dönem, yeni yıl nedeni ile de farklı bir başlangıç olmaz. Süreç devam eder. Sektörde yeni sayılabilecek bazı teknolojik ve ticari değişiklikler uzun bir süredir tüm ilgili işletme ve kurumların gündeminde zaten. Dolayısı ile otomotiv ana ve yan sanayide 2015 yılında aşağı-yukarı ne ola
Dünya binek araç segmentinde %2’lik bir büyüme ile üretim 76.4 milyon adet araç seviyesine gelecek (2014’te bu rakam 74.7 milyon)
• Çin piyasası %6’lık büyüme ile üretimi 19 milyon adet olacak,
• ABD’de %2’lik büyüme ile 16.4 milyon adet araç olacak,
• Ticari Araçlarda yaklaşık her iki coğrafyada 1.5 milyon adetlik artışlar olacak,
• Batı Avrupa ülkelerinde %2’lik büyüme ile 12.2 milyon adet binek araç öngörülüyor. Bu iyimser tabloya neden olarak Birleşik Krallığın kriz öncesi döneme tekrar döndüğü, İtalya ve Fransa’nın çok az da olsa pozitif büyüyeceği beklentisi. Otomotivin önemli ülkesi Almanya’nın da önümüzdeki sene %1’lik büyüme ile Avrupa’daki bu pozitif duruma katkı sağlayacağı tahmin ediliyor.
Almanya’nın 2015 öngörüsüne daha bir yakından bakmak gerekirse, ülke içi üretimin %2 artarak 5.65 milyon adet sayısına ulaşacağı ve Alman markaların yurtdışı üretimlerinin ise %5’lik bir artış göstereceği ve 9.6 milyon adet araç üreteceği yönünde. Alman markalarının toplamda dünyada 15.25 milyon adet araç üreteceği öngörülüyor. 2014 yılında sadece VW, 9.2 milyon adet araç üretti.
Ana sanayinin bu performansında önemli katkısı olan Alman Otomotiv Yan Sanayi’sinin 2014 cirosunun 72,8 milyar Avro olacağı tahmin ediliyor. Bu cironun üçte biri işletmelerin yurtdışı faaliyetlerinden oluşmaktadır.
Avrupa’nın Gündemi
2015’te Avrupa’nın gündemi teknolojik, küresel rekabet ve ticari politikalar alanındaki beklentileri yerine getirmekle dolu olacaktır. Biraz daha açmak gerekirse, Avrupa’da 2015’in ana gündem maddeleri şu şekilde olacak:
• Araçların dijitilasyonu ve elektrik mobilite (yani e-motor’dan, akü teknolojilerine, hafif/alternatif malzemelerden enformasyon teknoloji uygulamalarına (dijitalleşme) kadar geniş bir alana sahip),
• Avrupa’nın rekabet gücünü artırmak (inovasyon ve Ar-Ge’de öncülüğü pekiştirmek, emek/enerji verimliliğini yükseltmek, istihdam piyasasında esneklikler, maliyet ve finansman yönetimi)
• ABD ile yapılacak olan Serbest Ticaret ve Yatırım Anlaşmasında Avrupa’nın çıkarlarını savunmak, geliştirmek ve bir an evvel yürürlüğe girmesi sağlamak.
Türkiye 2015 Yılı Artıları ve Eksileri
Yukarıda belirtilen öngörüler doğrultusunda yurtdışından bakıldığında Türkiye’nin içerde ve dışarda neler yapması gerektiği de az çok net görülmektedir.
1. Türkiye için Avrupa pazarı ve bilhassa Almanya’nın önemi devam edecektir. Hali hazırda tedarik sanayimizin Avrupa ve Almanya ithalatında önemli bir rol oynamadığını görüyoruz. Pazarda büyük oranda potansiyel var, bunları kullanma ve/veya bu pazar giriş stratejilerinde daha aktif olunmak zorundadır. Tedarikçilerimizin küreselleşme stratejilerinde bu pazarlara daha fazla önem vermeleri gerekiyor, zira Türkiye tarafından en bilindik pazar ama maalesef hala önemli bir rol oynayamıyoruz!
2. Verimlilik ve ölçek en büyük sorunumuz olmaya hala devam ediyor. Bunun üstüne bir de inovasyon ve Ar-Ge’deki yetersizlikler eklenince pozisyonumuz oldukça zayıflıyor. Bu alandaki zaaflar işletme bazında inorganik büyüme modelleri ile belli bir oranda aşılabilir. Yani, yurtdışından şirket satın almak, ortaklıklar, birleşmeler gündemde olmalı. Avrupa pazarındaki gelişmeler bu durum için oldukça müsait.
3. Tedarikçilere yönelik OEM pazarındaki ilgi artmaya devam ediyor. Bu avantaj kullanılmalı. Ayrıca yine merkez ülkeler üzerinden yedek parça piyasası da ihmal edilmemeli, gereken ilgiyi görmelidir.
Sonuç olarak; konjonktürel gelişmeler ışığında Avrupa ve ABD pazarı 2015 için pozitif görünümde. Hala yeterince varlığımızı hissettiremediğimiz bu pazarlarda çoğalmalı ve hatırı sayılır bir pay almaya çalışmalıyız. Gelişen pazarlardan Rusya’nın son gelişmelerden sonra kısa bir sürede eski sağlığına kavuşamayacağı yönünde görüşler ifade edilmektedir. Bununla beraber Çin’in otomotiv piyasalarındaki önemi her geçen gün kuşkusuz artmaktadır. OEM’lerin tedarikçilerini bu pazara yönlendirmek istedikleri bilinmektedir. Ancak orta boy işletmelerin bu ülkeye yönelik küreselleşme strateji ve politikalarına dikkat etmeleri gerektiğinin de altını çizerek, bol kazançlı bir 2015 dileğimizi tekrar edelim.
Haberin Kaynağı : TAYSAD
16.03.2015