ACT Grup, İtalyan Partneri Safco ile Yeni Kaynak Kontrol Ünitesi Geliştirdi
Umut Onur Şahin, ACT Grup hakkında bilgiler verdi.
ACT Grup, İtalyan Partneri Safco ile Yeni Kaynak Kontrol Ünitesi Geliştirdi
Otomotiv sanayine otomasyonlu montaj hatları, kaynak ve kontrol fikstürleri ve direnç kaynak makineleri konularında ekipman tasarım ve imalatı olmak üzere anahtar teslim çözümler sundukları bilgisini veren ACT Grup Ar-Ge Müdürü Umut Onur Şahin, “Halihazırdaki otomotiv projelerinin ötelenmesiyle birlikte sektördeki her firmada olduğu gibi bizde de bir yavaşlama evresi oldu. Ancak değişik sektörlerdeki yurtiçi ve yurtdışı müşteri çeşitliliğimiz nedeniyle işlerimiz durmadan devam etmekte. ABD, Fransa, İspanya, İtalya, Slovenya, Romanya, Sırbistan, Çekya, Meksika, Güney Afrika ve Fas’a üretimin yüzde 35’ini ihraç ediyoruz. Bu yıl İngiltere ve Güney Amerika hedef pazarlarımızdı” dedi.
Umut Onur Şahin, ACT Grup hakkında şu bilgileri verdi: Son yıllarda Avrupa ve ABD pazarındaki satışlarımızın oranı pazar payımızda yükselen bir ivmeyle büyümekte. Her iki pazardaki beklentiler farklı olsa da Endüstri 4.0’ı temel alan taleplerin benzeştiğini görüyoruz. Buradan hareketle Kasım ayında Chicago’da gerçekleşen Fabtech 2019 fuarında ilk kez sergilemek üzere ModuWelder adlı yeni standart kaynak makinemizi sergiledik. ModuWelder serisiyle ABD otomotiv pazarına giriş yapmayı ve buradaki pazar payımızı %20 arttırmayı hedefliyoruz. Bu makinemiz üzerinde İtalyan partnerimiz Safco ile birlikte geliştirdiğimiz Endüstri 4.0 uyumlu kaynak kontrol ünitemiz var. Yine bu ünitemizi kullanarak otomotiv sanayinde kullanılan yüksek mukavemetli çeliklerin projeksiyon kaynağı ile ilgili bir Ar-Ge çalışması başlattık.
KOBİ ölçeğindeki makine imalatçıları arasında Endüstri 4.0 çalışmalarına başlayan ilk firmalar arasındayız. Makine İmalatçılar Birliği’nin 2016-2018 yılları arasında Erasmus+ programı çerçevesinde gerçekleştirdiği “Makine Sektöründe Üretim Tekniklerinde Modern Yaklaşımlar” adlı Almanya-Polonya-Türkiye merkezli bir eğitim programına dahil olan 9 firmadan birisiyiz. Bu eğitim programının en önemli ayağı Almanya’nın Chemnitz şehrindeki Fraunhofer Enstitüsü’nde katıldığımız “Endüstri 4.0 Başta Olmak Üzere Modern Üretim ve Üretimde Tasarım Teknikleri” adlı eğitim programıydı. Enstitüde aldığımız teorik eğitimlerin yanında Endüstri 4.0 kavramını içselleştirmiş ve dönüşüme önderlik etmiş bir çok firmayı da yerinde ziyaret etme şansımız oldu. Bu sürecin sonunda ürünlerimize olan bakış açımız tamamen değişti. Yeni ürün geliştirmek bir yana bütün ürünlerimize bu perspektiften bakarak ürünlerimizde yenilikler yaptık. Gerek kaynak makinelerimiz gerekse diğer özel montaj hatlarımız kullanıcı firmaların müşterilerimizin üretim sistemlerindeki kullandıkları yazılımlara doğrudan entegre olabilme özelliğinde. Bu sayede kullanıcı, makinelerden gerekli verileri anlık toplayabilip kendi sistemindeki kalite, verimlilik ya da kestirimci bakım gibi verileri üretim hattındaki diğer sistemlerine dahil edebiliyor.
Endüstri 4.0’a geçişte en önemli etken şirketlerin dijital dönüşümlerini gerçekleştirmiş olması. Yurtdışındaki müşterilerimizle kıyasladığımızda ülkemizdeki dijital dönüşüm oranın hala çok düşük seviyelerde olduğunu görüyoruz. Öncelikle şirketlerdeki süreçlerin dijital altyapıya uygun hale getirilmesi ve bu alt yapıların tamamlanması gerekiyor. Telekomünikasyon, bankacılık ve finans gibi sektörlerde dijitalleşme %70 seviyelerinin üzerindeyken beyaz eşya ve otomotiv yan sanayi, mobilya ve inşaat gibi sektörlerde bu rakam %20-30 sevilerinde. Öte yandan üretim sektöründe endüstriyel robot, otomasyon ve akıllı otomasyon sistemlerinin kullanım oranları hızla artsa da hala %50 seviyelerinin üstüne çıkabilmiş değil. Avrupa’da otomotiv ana ve yan sanayinde dijitalleşme oranının %70 olduğunu düşünürsek aradaki farkı kapatmak için klişe gibi görünse de çok çalışmamız gerektiğini tekrarlamak gerekiyor. Uzun yıllar boyunca üretimde elde ettiğimiz birikimimizi heba etmememiz için herkese ayrı ayrı sorumluluk düşüyor. Yani şirketlerin bunu içselleştirebilmesi kadar, eğitim sistemimizin de sil baştan buna gere yeniden yapılandırılması çok önemli.
Endüstri 4.0 yeni başlayan uzun bir yolculuk. Her ne kadar Endüstri 4.0’da üretim büyük ölçüde robot otomasyonlu sistemlerle yapılacak dense bile hem beyaz yaka hem de mavi yaka anlamında insana olan ihtiyacın devam edeceğini düşünüyorum. AB ülkelerine olan ihracatımızın yarısından fazlasının Almanya’ya olduğunu düşünürsek ilerideki yıllarda nitelikli eleman ihtiyacının daha da artarak devam edeceği açık. Zaman zaman eleman eksikliklerimiz olsa da proje seçimimizi etkilemiyor. Uzun yıllardan beri çalıştığımız partner firmalarımızla bu eksiklikleri gideriyoruz.
2020 yılında rakamlarla ACT GRUP:
Grubun toplam faaliyet alanı: 4 bin metrekare
Toplam istihdam: 50
Cirodan Ar-Ge’ye ayrılan pay: %5
ACT Grup’un ihracatı: %35
ACT QS şirketinin ihracatı: %100