Armatür Sektörü de Mücbir Sebep Kapsamına Alınmalı
Turaş Gaz Armatürleri, Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan: Sektörümüz de Mücbir Sebep Kapsamına Alınmalı
Turaş Gaz Armatürleri, Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan:
Sektörümüz de Mücbir Sebep Kapsamına Alınmalı
Turaş Gaz Armatürleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı ve aynı zamanda Armatür, Valf, Musluk, Tesisat Ekipmanları ve Vana Sanayicileri Derneği Başkanlığını da yürüten Gökhan Turhan, sektöre ve gündeme dair değerlendirmelerde bulundu.
50 yıl önce İstanbul Şişhane’de küçük bir atölyede temelleri atılan Turaş Gaz, bugün İstanbul Silivri’de 18.000 m²’lik alana kurulu fabrikasında 350 çalışanıyla, dünyanın 45 ülkesine gaz armatürü ihracatı gerçekleştiriyor.
Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı, ailenin ikinci kuşak üyesi Gökhan Turhan, gaz armatürü üreticisi konumunda dünyadaki 2-3 firma arasında konumlandıklarını belirterek, Türkiye’nin gaz armatürü sistemleri sektöründe üretim kalitesi ve hizmet anlamında Avrupalı üreticilerden daha yüksek seviyelerde olduğunu vurguluyor.
Şirketin toplam üretim hacminin %35’ini ihracatın oluşturduğunu belirten Turhan, 2017 yılında kendi Yönetim Kurulu Başkanlığı ile birlikte başlayan yurt dışı yatırımlarının sonuç verdiğini ve hedeflerinin önümüzdeki dönemde bu oranı %50-60 seviyelerine çıkarmak olduğunu belirterek sözlerine şöyle devam ediyor:
“Bir süre önce Amerika'nın Rhode Island bölgesinde bir şirket kurduk. Artık firmalar yerinde üretimi tercih ediyor, yani globalizasyonu gerçekleştirmek zorundalar. Belli ülkelere artık yatırım yapmadığınız takdirde o ürünü satma ihtimaliniz yok. Bu yüzden İtalya’dan sonra artık Amerika’da da ofis depomuz ve yerel çalışanlarımız mevcut. O bölgedeki müşteriler bize % 10 kota veriyorlardı, geçen hafta arayıp bunu % 70-80'lere çıkardıklarını söylediler.”
109 milyar dolarlık hacmi bulunan dünya armatür pazarının 1.5 milyar dolarını gaz armatürlerinin oluşturduğunu söyleyen Turaş Yönetim Kurulu Başkanı Turhan, Avrupa gaz armatürleri pazarının ise 300 milyon doları bulduğunu ve bu sebeple aslında çok niş bir alanda hizmet verdiklerini vurguluyor.
Bu niş alanda yerlerini koruyabilmek ve çalışmalarını daha ileriye taşıyabilmek için Ar-Ge yatırımlarını mütemadiyen sürdüren Turaş bünyesinde, Türkiye'nin 289'uncu Ar-Ge merkezi yer alıyor. 250' nin üzerinde patent başvuruları olduğunu aktaran Turhan: “Yıllık ortalama 20 patent başvurusu yapmaktayız. Sektörümüzde game changer projeler üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Ayrıca Turaş, Deloitte Private bünyesinde, Türk sahipliği ve kontrolündeki şirketlerin yönetim performanslarının ödüllendirildiği Best Managed Companies programında en iyi yönetilen şirketlerden biri olarak seçildi. Bu da bizim plan, proje ve alt yapı çalışmalarımızın doğru olduğunu gösteriyor. Bundan sonraki amacımız, en hızlı büyüyen, en teknolojik şirket olmak ve başka enleri de şirketin kültürüne katmak.” diyor.
Turhan, küresel bir krize neden olan korona virüs ile ilgili de şu değerlendirmelerde bulundu: “Tüm dünyanın kaderini belirleyen Black Swan teorisi şu anda çalıştı diyebiliriz. Hiçbir zaman olmayacağını düşündüğümüz bir konuydu, fakat başımıza geldi. Çin’de başlayıp dünyayı etkisine altına alan bu salgın maalesef bize de sıçradı. Dünya ekonomisinde ve jeopolitiğinde dengeleri etkileyerek kalıcı izler bırakacağı ortada. Petrolde düşüş rekoru kırıldı. Bunun yanı sıra kapasitelerde, ihracat ve üretimde düşüş bekleniyor. Sektörümüz de, yaşanan bu ani gelişmelerle olumsuz anlamda etkilenmiş ve değişmiştir. Gerek Türkiye’ de gerekse yurtdışındaki ana üretici/kullanıcı şirketlerde ciddi duruş ya da yavaşlamalar söz konusudur. Bu durum armatür sektörünü direk ilgilendiren bir konudur. Bilindiği üzere, ülkemizde firmaların birçoğu öz kaynaklardan ziyade, yabancı kaynaklarla finanse edilmektedirler. Banka kredileri ile faaliyetlerini çok zor şartlar altında devam ettirmek zorunda kalan küçük ve orta boy işletmeler üzerinde oluşacak ilave finans yükü, söz konusu firmaları çok daha zor durumda bırakacaktır. Yaşanan olumsuz gelişmelerle; sektörümüzün ihracat gücü ve sipariş durumları riske girmektedir. Sanayicilik bugüne değil, yarınlara hazırlanan bir alandır. İşin bu yönünden baktığımızda alacağımız tüm aksiyonlar gelecekte olumlu ya da olumsuz karşımıza çıkacaktır. Bizlerin, ülkelerin hatta Dünyanın geleceği öngöremiyor olması asıl sorunumuzdur. Ülkemizde alınacak tedbirler sağlığın yanında ekonomimizi, tüm sanayi kollarını düşünerek alınmalı ve her biri zincirin halkası olan sektörlerimiz özel olarak gözetilmelidir. Sosyal devlet anlayışının içinde kalan bir sistemle verilen desteklerin yeniden gözden geçirilmesi, devletin eşitlik ilkesi doğrultusunda, gelecekte olabilecek risklere karşı kalkanımız olacaktır.
Bu gelişmeler sonrasında yeni iş modelleri ve sistemler devreye girecektir. Kullandığımız para, eğitim sistemi, yeni nesil satış sistemleri ve fabrikalar gibi birçok alanda game changerlar yaşayacağız.
Tüm bu gelişmelerle birlikte biz öncelikle kendi korunma önlemlerimizi aldık ve tüm seyahatlerimizi iptal ettik. Çalışmalarımıza video konferans ile devam ediyor, kalabalık toplantılara katılmıyoruz. Şirketlerimizde sterilizasyon için ek önlemler aldık, çalışmalarımız için ek malzemeler temin ettik. Hasta olanlar rapor alıyorlar.”
“Bu gibi durumlarda sektör olarak birlikte hareket etmenin çok büyük önem taşıdığının bilincindeyiz. Bu doğrultuda bir yıl önce, Armatür, Valf, Musluk, Tesisat Ekipmanları ve Vana Sanayicileri Derneği'ni kurduk. Bu derneğin başkanlığını da yürütüyorum.” diyerek sözlerine devam eden Turhan:
“Sektör olarak 1.5 milyar dolarlık katma değer yaratıyoruz. Toplamda 2.5 milyar dolarlık iş hacmi olan bir sektör. Bunun 1 milyar doları ithal ürünlerden oluşuyor. Geri kalanı yerli üretim. İhracat ise 600 milyon doları buluyor. Ortalama kg satış fiyatımız 10 Dolar diyebiliriz. Yaklaşık 500 şirketin faaliyet gösterdiği sektörde istihdam 2010'da 7 bin kişiyken, 2018'de 10 binleri aşmış durumda. Son üç yılda % 70 büyüme sağlayan sektörde, ihracatın ağırlığı artış gösterdi. Armatür Derneği Kurucu Başkanı olarak, temsil ettiğimiz; armatür, valf, musluk, tesisat ekipmanları ve vana sanayi sektörlerinin de mücbir sebepten faydalanacak sektörler arasında yer almasını ve süreçten mümkün olan en az hasarla çıkılabilmesi için koruma ve destek önlemleri kapsamına alınması gerektiğine inanıyoruz. Bu sebeple ilgili tüm Bakanlıklarımıza ve STK Başkanlıklarına talebimizi ilettik. Umarım bu konudaki önemimiz ve değerimiz dikkate alınacaktır.
Mevcut destek paketinin daha fazla sanayi sektöründen oluşması ve destek paketinin bir seviye daha geliştirilmesi önemlidir. Verdikleri ve verecekleri destekler için ilgili bakanlıklarımıza, sizlerin de vasıtasıyla tüm sanayimiz ve sektörüm adına şimdiden teşekkürlerimi sunuyorum.
Yenilikçi fırsatları yakından takip ediyoruz. Kuzey Avrupa'da yenilenebilir kaynaklarda depolanan enerjiden hidrojeni ayrıştırıp elde edilen gazı sisteme aktaran teknolojiler üzerinde çalışılıyor. Biz de sektör olarak burada oluşacak fırsatları izliyoruz. Örneğin, son olarak Hollanda'da bu çalışmaları yürüten Kiwa şirketiyle bilgi paylaşımı ve indirimleri barındıran bir protokol gerçekleştirdik.”