Bağlantı Elemanlarında 3. Defa Revize Edilen Gözetim Uygulamasıyla Yerli Üreticinin Üretimi Artacak
BESİAD- Bağlantı Elemanları Sanayici ve İş Adamları Derneği’nin Aralık ayındaki yönetim kurulu toplantısına katılarak Başkan Mustafa Tecdelioğlu ve yönetim kurulu üyelerinden sektörün 2012 yılı değerlendirmesini yapmalarını istedik.
Yönetim kurulu üyeleri, ülkemizin her türlü bağlantı elemanı ihtiyacını tedarik etmeye hazır olduklarını, üretim alt yapılarının müsait olduğunu ve ülkeye katma değer kazandırmak istediklerini belirttiler. Gözetim uygulaması çıktığından beri fiyatlarının artmadığını ve sektörün bunu fırsat olarak görüp fırsatçılık yapmadıklarını da ifade ettiler. Toplantıda ithalatta gelen 3. defa revize edilen gözetim uygulamasıyla birlikte bağlantı elemanları sektörünün %50 olan üretim kapasite kullanım oranını artırma görüşü BESİAD’ın yeni hedefleri arasında olduğu vurgusu yapıldı.
3. defa revize edilen gözetim uygulaması için çalışmalarınız devam ediyor. Bu konuda bilgi verir misiniz?
Mustafa Tecdelioğlu: Gözetim aşaması ile başladığımız çalışmalara antidamping çalışmaları olarak devam ediyoruz. Malezya ve Çin’den gelen ürünlerle ilgili antidamping çalışmalarımız devam ediyor. İthalatın önünü keserek dışarıdan gelen malzemeleri, iç piyasadaki imalatçılarımızın üretmesiyle bu kapasiteyi karşılamak istiyoruz.
2012 yılında sektörümüzün bir önceki seneye göre aynı kaldığını, çok az bir düşüş yaşadığını söyleyebiliriz. İlk sekiz ay yatay bir seyir olmasına rağmen sekizinci aydan sonra bir düşüş yaşandı. Buna rağmen halen ithalatımız ihracatımızdan fazla. İhracat rakamları günlük ve aylık olarak verilebiliyor ama ithalat rakamları 2 ay sonra verilebiliyor. Bu bakımdan 2013 yılının ilk çeyreğinde bu gözetim uygulamasının faydalarını göreceğimizi ve ithalatın düşeceğini de rakamlarla göreceğiz.
Vahit Özgül: İthalatta düşüş olacağı kesin. İthal gelen malın %95’i Türkiye’nin ihtiyacı olarak geliyordu. İthal gelen malın düşmesi demek, iç piyasadaki imalatçının ya kapasite artırımı yada piyasadaki stokların azalması ile karşılanması demek. Bunu da 2013 yılının ilk çeyreğinde rakamsal olarak net görebileceğiz.
Remzi Topuk: Türkiye ağırlıklı olarak Avrupa’ya ihracat yapıyor. Avrupa’daki pazarın sığlığından yaşanan ihracattaki düşüşü buna bağlamak gerekiyor. 2011 yılına göre 2012 yılındaki hammadde fiyatlarının %15 aşağıda olması da bunu etkiledi.
Mustafa Tecdelioğlu: Şuan Türkiye’de bağlantı elemanları sektörü %50 kapasite ile çalışmaktadır. 500 bin ton olan üretim % 20 artarsa bu 100 bin ton üretim artışı anlamına geliyor. Bu da Türkiye’nin ihtiyacı olan ithalatla gelen malı karşılayacaktır. İthalatın 2013 yılında 60 bin tona düşeceğini düşünüyorum. 2009 yılının verilerine döneceğine öngörüyorum. Türkiye’nin kendi ihtiyaçlarının artmasına rağmen imalatçılarımız bu kapasiteyi karşılayacaktır. Kapasite kullanım oranımız şuan çok düşük, standart ürün üretilmediği için kapasite oranımız düşük kalıyor. Standart ürünler Çin’den çok ucuza geldiği için imalatçılarımız bu üretimi yapmak istemiyordu. Bu ürünleri makine bozmadan biz de çalıştırsak yüksek miktarlarda üretebiliriz. Daha iyi kalitede Türkiye’nin ihtiyacı olan bağlantı elemanlarını karşılayabilecek kapasitemiz var. Böylelikle de bütün katma değer ülkemize kalacaktır.
Zeki Demircan: Bununla birlikte bizimle ilgili makine sanayi de gelişecek ve üretim yaptığımız makineler Türkiye’de üretilecektir. Bunlar yapımı zor makineler değil, üretimi yapılabilecek makinalardır, fazla ihtiyaç duyulmadığı için şuan ülkemizde üretimi yapılmamaktadır.
Mustafa Tecdelioğlu:
Türkiye’nin Bağlantı Elemanları Makinalarında Hurda Makina Çöplüğüne Dönüşmesini İstemiyoruz
Makine ithalatındaki sorunlar nelerdir?
Mustafa Tecdelioğlu: Makine ihtiyacının genelde tek tek karşılanması bunun bir nedeni. Bir ya da iki tane makineye ihtiyaç duyuluyor ve yatırımlar bu şekilde yapılıyor. Sektörümüzün en büyük tehlikelerinden biri de ikinci el makinelerdir. İkinci el makinelerin hepsi Sanayi Bakanlığı’nın izniyle satılamaz kaydı ile geliyor. Fakat bu ikinci el makinaları getirenler bu makinaları satarak elden çıkarıyorlar. Bu şekilde devam ederse Türkiye bizim sektörümüzde Avrupa’nın çöplüğüne dönecek. İkinci el makinaların 5 yıllık- 10 yıllık gibi sınıflandırılması var ve bu sürelerde satılamaz ibaresi var. Bu çok ciddi bir konu, 2. el makinalarının alım-satımı çok iyi takip edilmeli, çünkü bu makinalar kalitemizi etkileyecek ve kalitemizi de düşürecektir. Çok ciddi bir tehlike olarak önümüzde duruyor. Türkiye’nin hurda makine çöplüğüne dönüşmesini istemiyoruz. Bunun önüne geçilmesi gerekiyor. Yatırım teşvik ruhuna ters bir mantık. Katma değerli ürün üretmek için ve haksız rekabeti önlemek için ikinci el makine girişini önlemek gerekir.
Remzi Topuk: Uzak Doğu’dan yapılan ithalatla sektör gelişemiyor ve gelişemediği için üretici ikinci el, üçüncü el makinelerle yatırım yapmak zorunda kalıyor. Bu da sektörümüzün gelişmesinin önüne geçiyor. Sektörde para kazanılmadığı için hurda makinelere yatırım devam ediyor.
BESİAD, Sektörün Saygınlık Kazanmasını Sağladı ve Farkındalık Yarat
Bağlantı elemanları sektörü özellikle son 10 yılda büyük bir ivme kazandı. Derneğin bu farkındalık yaratma konusundaki başarısını değerlendirir misiniz?
Mustafa Tecdelioğlu: BESİAD 3 3. defa revize edilen gözetim kararlarını uygulamasaydı bugün sektörümüz üçte bir oranında daha düşük seviyede olurdu. İSO-İstanbul Sanayi Odası’nda ve İMMİB- İDDMİB- İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliğinde temsil yeteneği kazanmasıyla birlikte, BESİAD dergisiyle, imalat sanayine iş yapan basınla yakın temasta olmasıyla, sektör temsilcileri, tedarikçileriyle ve diğer iş yaptığımız sektörleri bilgilendirmesi BESİAD bağlantı elemanları sektörünün farkına varılmasını sağladı. Bu farkındalık sektör için önemli bir çalışmadır.
Ayrıca sektörümüzün en büyük üreticilerden ilk sekizde olan firmalarının beş tanesinin yönetim kurulunda yer alması ve onların da derneğe destek vermesi sektörümüz için çok önemli bir sahiplenme olduğunu düşünüyorum. Bu da sektörümüzün farkındalık kazanmasında etkili oldu.
BESİAD 2012 Yılı Genişletilmiş Yönetim Kurulu Toplantısının Sonuncusunu Konya’da Gerçekleştirdi
2012 yılı içerisinde BESİAD olarak gerçekleştirdiğiniz faaliyetler neler oldu?
Uğur Karaduman: 2012 yılında yönetim kurulu toplantılarımızın dördünü İstanbul dışında yapacağımızı duyurmuştuk. İzmir, Adana, Bursa ve Konya olarak belirlediğimiz bu toplantılardan sadece Bursa’da olan toplantımızı gerçekleştiremedik. Bunun haricinde en son Aralık ayının başında Konya’da genişletilmiş yönetim kurulu toplantımızı gerçekleştirdik. İzmir’deki yönetim kurulu toplantımızı 18 Ocak, Adana’daki toplantımızı da 29 Şubatta gerçekleştirdik. Bunun haricinde Nisan ayında Davranış Bilimleri Uzmanı Sayın İlhami Fındıkçı’nın sunumunu yaptığı aile şirketlerinin kurumsallaşması konulu bir seminer düzenledik.
Aralık ayının başında Konya’ya gezi düzenlediniz? Konya’ya gitme amacınız neydi?
Uğur Karaduman: Bu sene planlarımız arasında olan genişletilmiş yönetim kurulu toplantısını bağlamında 9 Aralık’ta Konya’ya gittik. Yönetim Kurulu üyelerimizin aileleri ile birlikte gittiğimiz Konya’da Şeb-i Aruz törenlerine de katılma fırsatı bulduk. 3 üyemizin fabrikasını ziyaret ettik. Rotsan, Tekelioğlu ve Sarfim’i ziyaret ettik, üyelerimiz de bizi çok güzel karşıladı ve ağırladılar. Onlara da bir kez daha teşekkür ederiz. Konya’da düzenlediğimiz öğlen yemeğimize yine üyemiz olan Asil Cıvata da katılım sağladı. Sektörün gelişimini üyelerimizin fabrikalarını ziyaret ederek yerinde görme imkanı buluyoruz. Konya gezimizde başarılı bir gezi oldu.
Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ
Editör : Özlem Çelebi
19.02.2013