Bir Fuarın Ardından… Tek cümleyle özetlersek “Çok yorulduk ama harikaydı”…
Safic Alcan Kimya 23-26 Kasım 2022`de Tüyap’ta gerçekleşen Plast Eurasia fuarında tedarikçisi Eurotec Mühendislik Plastikleri ile birlikte yer aldı
Bir Fuarın Ardından…
Tek cümleyle özetlersek “Çok yorulduk ama harikaydı”…
Safic Alcan Kimya olarak 23-26 Kasım 2022 tarihlerinde Tüyap’ta gerçekleşen Plast Eurasia fuarında tedarikçimiz Eurotec Mühendislik Plastikleri ile birlikte yüzlerce iş ortağımızı ağırladık. Tüm iş ortaklarımıza standımızı ziyaret ettikleri için tekrar teşekkür ederiz.
Dört gün boyunca oldukça yoğun bir fuar dönemi geçirdik. Türkiye’nin dört bir yanından gelen tüm sektör paydaşlarımızla bir araya gelmenin mutluluğunu yaşadık. Gelişen trendleri, yeni ürünleri, piyasa taleplerini, sektörün gidişatını konuşma fırsatı bulduk. Eminiz ki birçok yararlı bilgiyi paylaştık.
Her alanda olduğu gibi plastik sektöründe de talepler günden güne değişmekte. Sektördeki ihtiyaçlar değiştikçe, teknoloji ilerledikçe yeni kapılar açılıyor, bazı kapılar kapanıyor. Mühendislik plastikleri denince tabi ki genel kullanım plastiklere göre bu değişimin daha da hızlı olduğunu görüyoruz. Mühendislik plastikleri özünde polimerleri istediğimiz hale getirmek için değişik katkılarla modifiye etmek demek, tek başlarına kimi uygulamalarda yetersiz kalan polimerleri sektörün bizden talep ettiği şekle getirmektir. Darbe dayanımı artırmak, alev geciktiricili hale getirmek, daha sert ve mukavim bir yapıya sokmak bunlardan en bilinenleri. Plastikleri iletken hale getirmek, daha çevreci plastikler üretmek, atık plastik ve atık katkılardan yeni bir ürün yaratmak, bio dolgularla plastiği birleştirmek piyasanın görece daha yeni talepleri arasında yer alıyor.
Tarihçeye baktığımız zaman aslında plastik hammaddeler metal, ahşap ve kağıt gibi hammaddelerin kullanım alanlarında yarattığı sıkıntıları azaltmak ya da sona erdirmek amacıyla sektörde kendilerine yer bulmuştur. Bu sayede birçok sektörde muadillerinin ulaşamadığı performansları kullanıcının beğenisine sunmuş ve takdirini kazanmış. Bunu yaparken de maliyetleri düşürmüş, üretim kabiliyetlerini ve miktarlarını yukarı seviyeye çekmiş ve birçok uygulamada da nihai ürünü hafifletmiş. Sonuçta 1000 yılı aşkın süredir kullanılan muadillerine karşı sadece 120 yıllık bir tarihçesi olan plastiklerden bahsediyoruz.
Değişen talep ve ihtiyaçlara yönelik yeni formülasyon üretimleri aslında 1900’lü yılların başında plastiğin bulunması ile başlamış ve hala devam etmekte. Bu toprakların insanı Efes’li Herakleitos’un yaklaşık 2500 yıl önceki sözüdür “Değişmeyen tek şey değişimdir”. Bu söz aslında yaptığımız işi çok güzel özetlemektedir. Hayatın her alanında kullanılan mühendislik plastikleri, gelişen teknoloji ve ihtiyaçlar karşısında devamlı inovasyon politikası uyguladığımız ürün gruplarıdır. Tüm sektörlerdeki iş ortaklarımız farklılık yaratabilmek ve pazarda rakiplerinin önüne geçebilmek için değişik tasarımlarla ve uygulamalarla nihai kullanıcının karşısına çıkıyor. Bu gibi durumlarla sık sık karşılaşıyor ve müşterilerimize kullandığımız simülatör Moldflow yazılımıyla ücretsiz tasarım ve bu tasarıma özel formüle edilmiş hammadde desteği sağlıyoruz. Yaşadığımız dönemin trendine göre kullandığımız cihazlar küçülüyor, büyüyor, daha fazla elektrik akımına ihtiyaç duyuyor, daha fazla ısınıyor, daha kısa sürede soğuması gerekebiliyor veya görsel ürünlerde çizilmemesi gerekiyor, daha estetik bir görüntü vermesi gerekebiliyor kimi zaman da daha fazla yük taşıması gerekiyor, hem kendi kendini söndürmeli hem de bu süreçte özellikle toplu yaşamın hüküm sürdüğü alanlarda etrafa toksik gaz yayılımını yapmaması gerekiyor. Bu ve benzer talepler serbest piyasa koşullarında sektörü ileri taşıyan adımlardır. Çok şükür ki son yıllarda Türkiye bu konuda yapılanı taklit edip daha ucuza piyasaya süren Çin’den ayrışır hale geldi. Birçok müşterimiz kendi yaptıkları özgün tasarımlarla sektörlerinde dünya çapında öncü oldular ve sektörlerinde fark yarattılar. Tabi ki daha yapacak, geliştirecek çok tarafımız var ama plastik sektörü olarak yürüdüğümüz yolun doğru olduğundan eminiz.
Yaklaşık 14 yıldır mühendislik plastikleri sektöründe çalışmış biri olarak açıkça söyleyebilirim ki gelişime açık olmayan yapılar sadece yenilikçi ürünler üretememekle kalmıyor aynı zamanda sağlıklı finansal yapıyı ve büyümeyi sağlayamıyor. Ekonomideki ufak bir dalgalanmadan da çok etkileniyor ve toparlanamıyorlar. Bu sebeple işe başladığımız günden bu yana, hep mevcudu daha ileriye götürecek işlerde yer aldık. Müşterilerimizin talepleri doğrultusunda her yıl ortalama 300 yeni formülasyon çalışıp, daha önce üretilmemiş hammaddeler üretiyoruz ve müşterilerimizin mevcut veya yeni projelerinde denemeler yapıyoruz. Beklenen gelişmeyi sağlayan ürünlerle yola devam ediyoruz, yeterli gelişimi sağlayamayan ürünleri geliştirmeye devam ediyoruz. Bu gelişim beklentisi genel olarak kimi zaman ürünü hafifletme, kimi zaman metal yerine plastiği ikame etme projelerinde, kimi zaman daha estetik görüntü elde etmeden tutun da daha uzun süre yüksek termal ve mekanik dayanım istenen projelere, kimi zaman ürünü ucuzlatma kimi zaman da daha çevreci (geri dönüştürülmüş, bio bazlı vb) hammadde kullanım talepleriyle karşımıza çıkıyor. Sonuçta iş ortaklarımız kendi sektörlerini bizden iyi biliyor, biz de mühendislik plastikleri ile neler yapılabileceğini iyi biliyoruz, birlikte çok güzel sinerjiler ortaya koyuyoruz. Bu sinerjilerle ortaya çıkardığımız işler sayesinde sektöründe dünya devi firmaların önüne geçen iş ortaklarımızla gurur duyuyoruz. Bu yapıları kurarken en çok önem verdiğimiz husus “Devamlılık”.
Kalite ; kolay kazanılabilen ama zor devam ettirilen bir özellik, Güvenilir bir tedarikçi olmak istiyorsak kaliteden ödün verme lüksümüzün olmadığının bilincindeyiz ve tüm adımlarımızı bu duyarlılıkla atmak zorundayız. Bu noktada hem iş ortaklarımıza hem ülkemize karşı sorumluluğumuzun bilincindeyiz.
Tüm bu başarı hikayelerine tanıklık ederken bu işlerin arkasındaki en büyük payın insan kaynağımız olduğunun altını tekrar çizmek isterim. Büyük işleri başarmak için büyük ve uzun soluklu düşünecek çalışma arkadaşlarımıza ihtiyacımız var. Onlara huzurlu ve sağlıklı bir iş ortamı sunuyor ve yeteneklerini serbestçe kullanabilecekleri bir özgürlük alanı tanıyoruz. Güvenimizin karşılığını ortaya çıkan harika projelerle alıyoruz.
Önceki yazımızda belirttiğimiz gibi Safic Alcan olarak İnsana Saygı ve Çevreye Saygı değişmez ilkemiz. Bu sebeple görselimizde yer verebildiğimiz 25’ten fazla sektöre hammadde desteği verirken aynı süreçte doğamızı ve kaynaklarımızı da tahrip etmememiz gerektiğinin bilincindeyiz. Akıllı çözümlerimizle hem sanayimizin sağlıklı büyümesini sekteye uğratmazken hem de dünyamızın doğasını ve kaynaklarını korumaya kararlıyız. Bu yolda tüm sektör paydaşlarımızla birlikte yürüyeceğiz ve çocuklarımıza daha güzel bir dünya bırakacağız.
Mustafa Şener Arslan
Business Unit Director
EP&EPDM I Safic-Alcan