Bir Vida Üreticisinin Önerileri (SUR Vida M. Necati Abacıoğlu-1992)
Bir aile mesleği olan vida üreticiliğine gönül vermiş M. Necati Abacıoğlu sözlerine vidaların tarifi ve tarihi ile başlıyor.
Bir Vida Üreticisinin Önerileri (SUR Vida M. Necati Abacıoğlu-1992)
Rahmetli M. Necati Abacıoğlu 1992 yılında, dönemin en önemli sektör dergilerinden biri olan Nalburiye Dergisine verdiği “Bağlantı Elemanları” sektörüne dair demeçler bir kısmının gerçekleşmesine rağmen, halen alınması gereken çok yol olduğunu gösteriyor.
12. sayı bağlantı elemanları piyasası incelememize gösterilen ilgi hala devam ediyor. SUR Vida’dan M. Necati Abacıoğlu, bu konuda söyleyecek bazı sözleri olduğunu bildirince onlara da bir köşe ayırmak istedik. M. Necati Abacıoğlu, kendilerine ait olan bir vida atölyesi işletiyorlar. Bir aile mesleği olan vida üreticiliğine gönül vermiş M. Necati Abacıoğlu sözlerine vidaların tarifi ve tarihi ile başlıyor.
Vida dişleri, silindir çevresine sarılı eğik düzlemler olarak düşünülebilir. “Sarmal” adı verilen bu şeklin geometrik yapısı M.Ö 200 yıllarında Yunan matematikçisi Peraglı Apollonios tarafından incelenmiştir. Arkhimedas ise dışlama makinasını bulmuş ve yaptığı vidaya Arkhimedas vidası adını vererek bunu ilk olarak su pompasında kullanmıştır.
Bugün genel olarak bağlantı elemanı dediğimiz vida teneffüs ettiğimiz hava kadar önemlidir. Her nereye baksak karşımızda, neye elimizi uzatsak elimizdedir. Bu kadar büyük bir önem taşıyan bağlantı elemanlarının Türkiye’deki durumuna baktığımızda bu güne kadar ne basının ne sanayinin ne de hükümetlerin bu konuya hiçbir şekilde eğilmediklerini görüyoruz. Bir vida üreticisi olarak bu konuya temas ettikleri için Nalburiye Dergisine teşekkür ederiz.
Türkiye’de vida ve cıvatacılık tam olarak 1975 yılından sonra ele alınmış ve bugünkü seviyeye gelmeye başlamıştır. Bugün Türkiye’deki vida ve cıvata fabrikalarının sayısı 10’u bulmaz. Ancak piyasa malı seri üretim yapan bu firmaların dışında yalnız İstanbul’da 500’ün üzerinde vida ve cıvata atölyeleri vardır. Bunlar isimsiz bir ordunun meçhul askerleridir. Bu atölyelerin ülke sanayisini ayakta tutan bir sektörü oluşturduğundan kimsenin haberi yoktur. En küçük bir vida atölyesi yıllık olarak 25-30 milyon adet vida üretmektedir. Bu rakam yılda 3,5 ton cıvata üreten bir fabrikanın üretim adetine eşittir. Yalnız han bodrumlarının 20 metrekarelik dükkanlarında milyar adete varan teyp, kaset vidası üretilmektedir. İmalat ve montaj sanayisinin özel ölçülü vida ve perçinleri de bu atölyeler tarafından karşılanmaktadır. Bu sektörün nasıl ve hangi şartlar altında olduğunu kimse bilmez.
Bir grup vida makinasında en az 100 çeşit vida üretilebilir. Ancak en küçük bir vida sivri uçlu imalatı için ortalama 1.000.000 TL.
Kalifiye eleman alımı
Fiyat rekabeti
Montaj ve imalat sanayindeki kalite kontrolünün seri olarak yapılmaması
Ödemelerin kısa vadelerde yapılması
Sektöre sahip çıkacak bir kurum veya kuruluşun olmayışı
Bize göre bu sorunların çözümü ise şöyle;
Devlet bu sektöre el uzatmalıdır. En küçük bir turizm tesisine teşvik ve kredi verilirken, bağlantı elemanları sektöründen kimsenin haberi yoktur. Halbuki bu sektör milyar tutarında ki dövizin yurtdışına çıkmasını önlemektedir.
Bugün Türkiye’de en kaliteli tel üreten fabrikanın bile ürettiği tellerin ucu, ortası, sonu aynı olmamaktadır. Dolayısıyla üretilen vidaların hepsi aynı kalitede olmamaktadır.
Bu mesleğin okulu olmadığı için her atölye fabrika elemanını kendisi yetiştirmektedir. Ayrılan veya emekli olan bir işçinin yeri boş kalmaktadır. Yenisinin yetişmesi üç seneyi bulduğundan eleman sıkıntısı çekilmektedir. Eleman sıkıntısının giderilmesi için her on işçi çalıştıran atölye ve fabrikanın endüstri meslek liselerinden bir stajyer talebe alıp, onları mesleğe alıştırmaları mecburiyeti getirilebilir. Böylece hem o talebe okulu bitirdikten sonra hemen iş bulacağı gibi hem de eleman sorunu halledilmiş olacaktır.
Büyük fabrikalar fiyat listelerini küçük tutup, iskontoyu düşürürlerse fiyattaki rekabet bir düzene girecektir. Örneğin 5000 TL fiyata %50-60 iskonto verilmektense 2.500 TL fiyata %25 iskonto verilebilir.
Vida üreticisinin montaj ve imalat sanayine verdiği mal bir aydan önce kalite kontrolden geçmektedir. Oysa kalite kontrolünün seri olarak yapılması ve onaylandıktan hemen sonra hesabın kapatılması gerekir. Vida üreticisi firma, tüketici firmaya verdiği 5 milyon TL’lik malın karşılığını haftada 200-300 bin TL tutarında ki en yakın 2 ay vadeli çeklerle alabilmektedir. Bu da vida üreticisini mağdur durumda bırakmaktadır.
En önemlisi de bu dağınık ordunun bir kışlada toplanması zorunluluğudur. Bağlantı elemanları piyasasını oluşturan işçi ve işverenlerin bütün diğer sendikalardan müstakil, ayrı bir sendikalarının olması, küçük-büyük bütün üreticilerin İSO’ya kaydedilmesi ve yine bir dernek veya kooperatiflerinin olması gerekir. Bu kooperatif veya derneklerin devlet ve bankalardan düşük faizli kredi alarak kendi üretim alanlarını oluşturması gereklidir.