Çin Malı Kompresör İstilasıyla Sektör Üretimden Çıkıyor
KOMSAD genel başkanı Murat Alişiroğlu son dönemde sektöre ciddi etkileri olan Çin Malı Kompresör İstilası ile ilgili sert açıklamalarda bulundu.
Çin Malı Kompresör İstilasıyla Sektör Üretimden Çıkıyor
Kompresör, Vakum ve Basınçlı Gaz Ekipmanları Derneği (KOMSAD) genel başkanı Murat Alişiroğlu son dönemde sektöre ciddi etkileri olan Çin Malı Kompresör İstilası ile ilgili sert açıklamalarda bulundu. Alişiroğlu yaptığı açıklamada “Basınçlı hava sektöründen, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığına, Ticaret Bakanlığından Meslek Odalarına kadar hemen hemen tüm tarafların sesini doğrudan ilettiği, kamuoyunu da basın yoluyla sıkıntılarının boyutları noktasında bilgilendirdiği günümüzün Türkiye’sinde acaba yukarıda saydığım kurumlar ve sektör temsilcilerimiz bu güne kadar Çin Malı Kompresör İstilasına karşı ne yaptılar? Bu saydığım tüm kurumların ülkenin kalitesiz Çin malı kompresör ve basınçlı hava sistemleri ile istila edilmesine karşı ne gibi bir girişim içinde bulunduğunu gören, duyan, bilen var mı? dedi.
Alişiroğlu sözlerine şöyle devam etti “Kuşkusuz bu kesimlerin yönetici noktasında bulunan kişiler, tabii ki ‘Bulunduk, yazı, mektup gönderdik, onlar durumu görmüyorlar mı?” gibi yanıtları bize verebilirler. Diyelim ki bunları yaptılar, peki ne sonuç elde ettiler? Ya seslerini duyuracakları mecrayı doğru tespit edemediler, ya sesleri çok güçsüz, cılız çıktı, ya da dikkate alınmadılar” dedi. Çin Malları ile ilgili olarak sektör içerisinden çok ciddi iddalar geldiğini belirten Alişiroğlu “Özellikle farklı girilen GTİP numaraları ile kontrol modülü veya kasası sökülen kompresörler tarife saptırılıp Türkiye’ye yedek parça olarak, belki de avize veya bisiklet diye sokuluyor” dedi.
Ticaret Bakanı Ömer Bolat’a çağrıda bulunan Alişiroğlu “Ülkede mantar gibi türeyen kompresör bayi ve servislerinin bundan sonra gerek kayıt dışılığı kontrol açısından, gerek ise İSG ve belgeli üretimin kontrolü açısından KOMSAD derneği gözetiminde açılmasına onay verilmesini ve bu firmaların ellerindeki Çin Malı kompresörlerin ülkeye nasıl sokulduğunun araştırılmasını talep ediyoruz” dedi. Alişiroğlu hiçbirimiz görmedim, bilmiyorum, duymuyorum işlevsizliğine bürünmüş bir yapıda olmamalıyız. Bu şekilde oluşan kayıt dışı pazarı ve ülke sanayisine verilen zararı kenara çekilip seyretmek yerine, ilgili kurumlarımızdan ciddi yaptırımlarını ve müdahalel etmelerini bekliyoruz” dedi. Stratejik öneme sahip basınçlı hava sektöründeki istilayı durdurmak ve bu kayıt dışı duruma müdahile etmek için fabrikaların kapısına kilit vurmamız mı bekleniyor? Bakanlık olarak bir müdahaleniz olduysa bu girişimlerin yetersiz, yanlış, etkisiz olduğunu kabul ederek başka yöntemleri denemeniz gerekmez mi? Daha dün Fırat Kalkanı hareketinde Türkiye’ye ambargo konan ürünler arasında olan kompresör sektöründe, savunma sanayi firmalarımız ve kurumlarımızın etkilenmemesinin ana nedeni sektörde hala ayakta duran sektör firmalarımızdı” dedi.
Alişiroğlu tüm tarafları uyararak; Yılda on beş binden fazla vidalı kompresörün üretildiği ve satıldığı Türkiye’de, on bini aşkın sektör çalışanının olduğu fabrikalar, şayet Ticaret Bakanlığı gerekli önlemleri almazsa çok değil 1-2 sene içinde kapısına kilit vuracak duruma gelecek” dedi. Alişiroğlu “Tedarikçi ve yan sanayi ile birlikte 35-40 bin insanın istihdam edildiği basınçlı hava sektörü ve yan sanayide Çin Malı kompresörlerin farklı ürün ismi ve yedek parça adı altında ülkeye sokulmasına göz yumulması kelimenin tam anlamıyla ülke sanayisinin bağrına sokulmuş hançerdir. Bu konuda Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve Ticaret Bakanlığının ortak hareket etmesi gerektiği ortadır. Böyle bir birliktelikte KOMSAD derneği olarak Türkiye’nin alanında lider 37 üyesi ile desteğe hazırız” dedi. Ülkemizin her alanda kuşatıldığı ve ciddi bir ekonomik mücadele verdiği bir dönemde bizler üretmeye ve istihdam sağlamaya devam etmek istiyoruz” diyen Alişiroğlu “İthalat kontrolörlerinin özellikle bakması gereken bazı evrakların takibinin iyi yapılması gerekiyor. Örneğin; ülkeye giren Çin Malı kompresörlerin üzerinde CE’li olduğuna dair bir ibare var. Bu CE belgeleri nereden alınıyor belli değil. Kaldıki bu belgeyi 50 TL’ ye etiketçilere yaptırabilir, hatta yetkinliği olmayan bürolardan tedarik edip copy / paste yapıp bizim ülkemize bu güvenli olmayan ürünleri sokabilirler. Bu belgeler ile ilğili şu ana kadar ben veya sektörden herhangi bir firmadan araştırma veya soruşturma olduğuna dair bilği almadık. CE’ li diye ülkemize sokulan Çin Malı bu kompresörlerin kısa zamanda arıza vererek ülkemize ciddi bir ekonomik kayıp yaşattığı da ortada. Ülkemizde bu kompresörlerin satış fiyatlarına ise bir yaptırım yok. Türkiye’deki maliyet fiyatlarının altında satılan bu kompresörler ile ilgili olarak MİB’in çabasıyla çıkan ek vergiler sonrası Menşei Şahadetnamesine bakılmayan Çin Malı kompresörler farklı ülkelerin limanına çekilip oradan ülkemize sokularak devletin vergi kaybına uğratıldığı iddiaları had safhada” dedi. Diğer bir idda da %14 ler seviyesine çıkan Gümrük vergisinin %7 lere düşürüldüğü yönünde. Biz ek vergi talep ederken yarı yarıya verginin düşürülmesi eğer doğru ise sektörün yok olması için atılmış bir adımdır. Bu özellikle yerli imalatın ve sanayicilerin hamisi olan Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan beyin bu ülkede yapmaya çalıştığı üretim hamlesi ile taban tabana zıt bir uygulamadır.” dedi
Haksız Rekabet Vurgusu
“Yerli sanayici birçok konuda imalat ve İthalat ile ilgili mevzuat ile uğraşırken ülkeye farklı isim veya yedek parça gibi sokulduğu iddia edilen Çin Malı kompresörlerin Türkiye’deki satış fiyatları haksız rekabet yaratmakta ve üreticiler mağdur edilmektedir. Özellikle Türk Cumhuriyetleri, İran veya İtalya üzerinden ülkeye sokulduğu iddia edilen bu ürünlerin ilk yatırım maliyetleri burada vergisini veren, binlerce işçi çalıştıran sektör firmalarına nazaran düşük kalmakta ve sektör firmaları bu nedenle yoğun şekilde şikayetlerini derneğimize yapmaktadır. Kompanentleri içerisinde basınçlı kapları da barındıran kompresörlerin denetimsiz bir şekilde satılmasının ağır sonuçlarını mutlaka yaşanacak. Umarım bu birilerinin hayatına mal olmaz. Fakat yapılmayan denetimler sonrası bu ürünlerin saatli bomba gibi insan hayatına kast edeceği ise ortadadır. Sınırdan gelişigüzel giren bu ürünlerin artık bir yerden sonra takibi de zorlaşıyor. Türkiye’ye giren bu kompresörler sınırı geçer geçmez etiketleri değiştirilip yerli isimler ile piyasaya sürülüyor. Satan biliyor fakat alan yerli, CE belgeli ve güvenli sanıyor. Ürün üzerinde yazması gereken “Made in China” yazısı ise sonradan takılan bir kabin veya bir modül ile “Made in Türkiye” ye çevriliyor. Yani Çin malı olarak Türkiye’nin özellikle Doğu Anadolu ve Doğu Karadeniz bölgesindeki gümrük kapılarından sokulan bu kompresörlerin tamamına yakını İstanbul’a, ulaştığında tamamen isim ve etiket değişimine maruz kalarak piyasaya sürülüyor” dedi. Ülkenin kalkınmasına katkı sağlayan, Sanayinin ve fabrikaların kalbi olan kompresör imalatıyla işsizliğe çare olan, bu ülkeye yatırım yapan sanayicimiz bu şekilde cezalandırılırken, her an güvenlik sorunu olabilecek, içinde basınçlı kap olan bu kompresörler ile faciaya davetiye çıkartıyoruz” dedi
Peki neden engellenmiyor
Dünya genelinde Yüz Milyar Doları aşan kompresör pazarından pay kapmaya çalışan yerli üreticinin ülkemize yaptığı yatırımlar nedeniyle yaşanan küresel ekonomik sıkıntı ile teker teker bankaların kıskacına girdiği bir ortamda, hatta yavaş yavaş işi terk etmek zorunda kalırken, sektörde işsizlik çığ gibi büyürken, tüm tarafların olan biteni üç maymun edasıyla sessizce seyretmelerinin nedeni acaba nedir?
Sektör olarak diyoruz ki üç maymunu oynamak için ne sahne uygun ne de koşullar uygun. Çin Malı Kompresör ile sektörü baltalamak yerine ülkede üretime odaklanalım. Bakanlıklarda Çin Malı kompresör istilasına geç olmadan dur desin” dedi.