Gürkan Hüryılmaz
GENEL GÖRÜNÜM
Değerli Meslektaşlarımız,
Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi konusunda üst kurum kimliği ile hareket eden TÜSMOD olarak; 2024 yılı beklentilerinin ve gelecek yıl CPO ajandalarının ele alınacağı üst düzey mesleki zirveyi 9 Aralık 2023 tarihinde İstanbul’da yapmayı planlıyor. 2024 yılında son dönemde birçok yerde gündeme gelen resesyon ortamının ülkemizi de yakından etkilediğini düşünen TÜSMOD, bu zirve ile hem meslektaşlarımız hem de üreticilerimizin gelecek yıla daha hazır olmasını amaçlıyor. Boğaziçi Üniversitesi ile birlikte, ilk ve tek mesleki ünvan olan TPSC’e göre meslektaşlarımızı yetiştiren TÜSMOD’un mezuniyet töreninin de bu zirvede gerçekleşmesi bekleniyor. Zirvede ayrıca “Sorumlu Satınalma” ödüllerinin verilmesi ile sürdürülebilirlik konusundaki farkındalığın arttırılması amaçlanıyor. Ülkemizden ve yurtdışından konusundan uzman konuşmacıların yer alacağı zirve ile “Buy from Türkiye” sosyal sorumluluk projesinin ülkemizdeki ihracatın artmasına yönelik önemi bir kez daha vurgulanacak.
AA Haberine göre; IMF, Dünya Ekonomik Görünüm Raporu'nun ekim sayısını "Küresel Farlılıklarda Gezinme" başlığıyla yayımladı. Kovid-19 salgını ve Rusya-Ukrayna savaşının ardından küresel toparlanmanın yavaş ve düzensiz olmayı sürdürdüğüne işaret edilen raporda, yeniden açılmayla gelen toparlanma ve enflasyonun düşürülmesinde kaydedilen ilerlemeyle birlikte yılın başındaki ekonomik dayanıklılığa rağmen rahatlamak için erken olduğu vurgulandı. Raporda, ekonomik faaliyetin, özellikle yükselen piyasalarda ve gelişmekte olan ekonomilerde hala salgın öncesi seyrinin gerisinde kaldığı vurgulanarak, bölgeler arasında genişleyen farklılıklara işaret edildi. Çeşitli güçlerin toparlanmayı engellediği belirtilen raporda, bunlardan bazılarının, salgının, Ukrayna'daki savaşın ve artan jeoekonomik ayrışmanın uzun vadeli sonuçlarını yansıttığı aktarıldı. Dünya ekonomisinin geçen yıl %3,5 büyüdüğü anımsatılan raporda, küresel ekonomik büyümenin yavaşlayarak bu yıl %3 ve gelecek yıl %2,9 olmasının beklendiği bildirildi. IMF, temmuz ayında yayımladığı tahminlerinde, küresel ekonominin hem 2023 hem de 2024'te %3 büyüyeceğini öngörmüştü. Raporda, küresel ekonomik büyüme tahminlerinin 2000-2019 yılları ortalaması olan %3,8'in altında kaldığı kaydedildi. Gelişmiş ekonomilerin 2022'de %2,6 büyüdüğü hatırlatılan raporda, ABD'deki ivmenin beklenenden güçlü ancak Avro Bölgesi'ndeki büyümenin beklenenden zayıf olduğu bir dönemde bu ekonomilerdeki büyümenin yavaşlayarak bu yıl %1,5 ve 2024'te %1,4 olmasının beklendiği aktarıldı. Raporda, geçen yıl %4,1'lik büyüme kaydeden yükselen piyasa ve gelişmekte olan ekonomilerin de Çin'deki emlak sektörü krizini yansıtacak şekilde hem 2023 hem de 2024'te %4 düzeyinde büyümesinin öngörüldüğü bildirildi. Orta vadede küresel büyüme tahminlerinin %3,1 ile son yılların en düşük seviyesinde bulunduğuna işaret edilen raporda, ülkelerin daha yüksek yaşam standartlarına ulaşma beklentilerinin zayıf olduğu belirtildi. ABD'de borç limiti gerilimlerinin çözülmesiyle İsviçreli ve ABD'li yetkililerin bankacılık sektöründeki türbülansı kontrol altına almak için kararlı bir şekilde harekete geçmesi nedeniyle, finansal görünüme yönelik risklerin altı ay öncesine göre daha dengeli olduğuna işaret edilen raporda, ekonomide "sert iniş" ihtimalinin azaldığı ancak küresel büyümeye yönelik risklerin aşağı yönlü olmaya devam ettiği kaydedildi. Raporda, Çin'in emlak sektörü krizinin özellikle emtia ihracatçıları açısından küresel etkileriyle birlikte derinleşebileceğine değinilerek, enflasyonun sıkı iş gücü piyasalarıyla birlikte beklenenden daha yüksek politika faizleri gerektirmesine katkıda bulunabileceği vurgulandı. Daha fazla iklim ve jeopolitik şokun, gıda ve enerji fiyatlarında ilave artışlara neden olabileceği kaydedilen raporda, jeoekonomik ayrışmanın yoğunlaşmasının emtianın piyasalar arasındaki akışını kısıtlayabileceği, ek fiyat dalgalanmalarına neden olabileceği ve yeşil dönüşümü karmaşık hale getirebileceği ifade edildi. Raporda, düşük gelirli gelişmekte olan ülkelerin ise yarısından fazlasının borç sıkıntısı içinde veya yüksek risk altında olduğu kaydedildi. IMF'nin raporunda, ülkelere ilişkin güncellenen ekonomik büyüme tahminleri de paylaşıldı. Buna göre, ABD ekonomisine ilişkin büyüme beklentisi 2023 yılı için %1,8'den %2,1'e ve 2024 yılı için %1'den %1,5'e yükseltildi. Avro Bölgesi ekonomisine ilişkin büyüme tahmini ise bu yıl için %0,9'dan %0,7'ye ve 2024 yılı için de %1,5'ten %1,2'ye düşürüldü. Avrupa'nın önde gelen ekonomilerinden Almanya'nın bu yıl %0,5 küçülmesi beklenirken, gelecek yıl %0,9 büyüyeceği tahmin edildi. Fransa ekonomisine ilişkin büyüme beklentisi bu yıl için %0,8'den %1'e çıkarılırken, gelecek yıl için %1,3 olarak korundu. İtalya ekonomisine ilişkin büyüme tahmini 2023 yılı için %1,1'den %0,7'ye ve gelecek yıl için %0,9'dan %0,7'ye düşürüldü. İspanya ekonomisine ilişkin büyüme tahmini de bu yıl için %2,5 olarak korunurken, gelecek yıl için %2'den %1,7'ye düşürüldü. İngiltere ekonomisine ilişkin 2023 yılı büyüme tahmini %0,4'ten %0,5'e çıkarılırken, 2024 yılı beklentisi %1'den %0,6'ya indirildi. Yükselen piyasalar ve gelişmekte olan ülke ekonomileri grubunda ise Çin ekonomisine ilişkin büyüme beklentisi bu yıl için %5,2'den %5'e düşürüldü. Çin ekonomisine yönelik 2024 yılı büyüme tahmini de %4,5'ten %4,2'ye çekildi. Hindistan ekonomisinde bu yıla dair büyüme beklentisi ise %6,1'den %6,3'e çıkarılırken, gelecek yıl için %6,3 olarak korundu. Rusya ekonomisine ilişkin büyüme tahmini de bu yıl için %1,5'ten %2,2'ye yükseltilirken, gelecek yıl için %1,3'ten %1,1'e düşürüldü. IMF, Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme beklentilerinde ise bu yıl ve gelecek yıl için yukarı yönlü revizyona gitti. Türkiye ekonomisinin bu yıl %4 ve gelecek yıl %3,25 büyüyeceği tahmin edildi. Fon, temmuz ayındaki tahminlerinde, Türkiye ekonomisinin bu yıl %3 ve gelecek yıl %2,8 büyüyeceğini öngörmüştü.
AA Haberine göre; Dünya Bankası, Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaşın neden olduğu aksaklıklar üzerine Orta Doğu'daki son çatışmanın tırmanmasının küresel emtia piyasalarında "çifte şoka" neden olabileceği ve emtia piyasalarını "tehlikeli sulara" itebileceği uyarısında bulundu. Banka, Emtia Piyasaları Görünüm Raporu'nun Ekim 2023 sayısını "Jeopolitik Risklerin Gölgesinde" başlığıyla yayımladı. Raporda, Orta Doğu'da yaşanan son çatışmaların, son yıllarda sıra dışı şokların etkileriyle mücadele eden emtia piyasalarında önemli bir belirsizlik yarattığı aktarıldı. Çatışma başlamadan önce Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütü (OPEC) ve OPEC dışı bazı üretici ülkelerden oluşan OPEC+ grubunun gönüllü olarak petrol arzını azaltmasının üçüncü çeyrekte enerji fiyatlarının %9 artmasına neden olduğu kaydedilen raporda, sonuç olarak Dünya Bankasının emtia fiyat endeksinin bu dönemde %5 arttığı ve şu anda 2015-2019 ortalamasının %45 üzerinde olduğu bildirildi. Raporda, küresel ekonominin büyük bir petrol fiyatı şokuyla başa çıkma konusunda 1970'lerdekinden çok daha iyi bir konumda olduğu, buna rağmen Rusya'nın Ukrayna'da başlattığı savaşın neden olduğu aksaklıkların üzerine Orta Doğu'daki son çatışmaların tırmanmasının küresel emtia piyasalarını "tehlikeli sulara" itebileceği vurgulandı. Emtia fiyatlarına ilişkin tahminlere yer verilen raporda, genel olarak emtia fiyatlarının bu yıl %23,5 ve gelecek yıl %4,1 düşmesinin beklendiği kaydedildi. Bankanın raporunda, emtia fiyatlarının 2025 yılında istikrara kavuşmasının beklendiği aktarıldı. Raporda, enerji fiyatlarının ise bu yıl %28,8 ve gelecek yıl %4,5 düşeceğinin tahmin edildiği belirtilerek Brent tipi ham petrolün fiyatının bu yıl varil başına ortalama 84 dolar olmasının, küresel ekonomik büyümenin yavaşlamasıyla gelecek yıl ise varil başına ortalama 81 dolara düşmesinin beklendiği bildirildi. Arzın artmasıyla tarımsal emtia fiyatlarının ise gelecek yıl düşmesinin beklendiği belirtilen raporda, metal fiyatlarının ise talebin yavaşlaması nedeniyle 2024'te %5 düşeceği, 2025'te ise küresel sanayi faaliyetinin toparlanmasıyla yükselmesinin öngörüldüğü aktarıldı. Raporda, politika yapıcıların tetikte olmaları gerektiği vurgulanarak başta altın olmak üzere bazı emtiaların görünüme ilişkin uyarılarda bulunduğuna işaret edildi. Altın fiyatlarının çatışmanın başlangıcından bu yana yaklaşık %8 arttığı kaydedilen raporda, altın fiyatlarının jeopolitik kaygılarla benzersiz bir ilişkisi olduğu, çatışma ve belirsizlik dönemlerinde bu artışların sıklıkla "yatırımcı güveninin erozyona uğradığına" işaret ettiği ifade edildi. Raporda, çatışmanın artması halinde gelişmekte olan ülkelerdeki politika yapıcıların manşet enflasyondaki olası artışı yönetmek için adımlar atmasının gerekeceği belirtildi. Gıda güvensizliğinin artması riski göz önüne alındığında hükümetlerin gıda ve gübreye yönelik ihracat yasakları gibi ticari kısıtlamalardan kaçınması gerektiği belirtilen raporda, bu tür önlemlerin genellikle fiyat oynaklığını ve gıda güvensizliğini artırdığı aktarıldı. Raporda, artan gıda ve petrol fiyatlarına tepki olarak fiyat kontrolleri gibi uygulamalardan da kaçınılması gerektiği vurgulanarak sosyal güvenlik ağlarının iyileştirilmesi, gıda kaynaklarının çeşitlendirilmesi, gıda üretimi ve ticaretinde verimliliğin artırılması gerektiği, uzun vadede ise tüm ülkelerin yenilenebilir enerji kaynaklarına geçişi hızlandırarak enerji güvenliklerini güçlendirebileceği ve bunun da petrol fiyatı şoklarının etkilerini hafifleteceği kaydedildi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Hafize Gaye Erkan, Merkez Bankası İdare Merkezi'nde düzenlediği bilgilendirme toplantısında, yılın 4. Enflasyon Raporu'nu paylaştı. Modelleme çerçevelerini, tahmin performansını iyileştirmeye yönelik olarak, büyük şokların doğrusal olmayan etkilerini içerecek şekilde güncellediklerini belirten Erkan, gelecek döneme ilişkin enflasyon beklentilerini anlattı. Erkan, "Bu yıl sonu tahmin orta noktalarını 2023 için %65, 2024 için %36 ve 2025 için %14 olarak güncelledik. Tahmin aralıklarının alt ve üst noktalarını da 2023 yılı için %62 ve 68, 2024 yılı için ise %30 ve 42 olarak revize ettik. Bu noktada, iki hususun altını çizmek isterim. İlk olarak, jeopolitik riskler ve yönetilen/yönlendirilen fiyatlara ilişkin belirsizliklerin artması nedeniyle tahminlerimiz üzerindeki belirsizlik aralığını genişlettik. İkinci olarak, tahminlerimizi yukarı yönlü güncellemiş olsak da dezenflasyonun başlama zamanı, hızı ve seyrinde bir değişiklik olmayacağını değerlendiriyoruz." diye konuştu. Mayıs 2024'te doğal gaz kaynaklı baz etkileriyle yıllık enflasyonda tepe noktasının gerçekleşmesini beklediklerini vurgulayan Erkan, 2024'ün ikinci yarısında parasal sıkılaştırmanın birikimli etkilerinin de devreye girmesiyle güçlü ve sürekli bir dezenflasyon sürecinin başlamasını öngördüklerini bildirdi. Küresel büyümenin son çeyrekte zayıf seyrine devam ettiğine dikkati çeken Erkan, dünya ticaretindeki ağırlığından dolayı Çin'in büyümesindeki zayıflığın hem doğrudan hem de dolaylı üretim ilişkileri yoluyla küresel talebi aşağı çekmekte olduğunu söyledi.
Tüm bu gelişmeler altında, emtia fiyat analizleri aşağıdaki şekilde ele alınmıştır.
Selamlarım ve saygılarımla…
Metal-Demir-Çelik:
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Bakır fiyatları Ekim ayını %2.36’lık azalış ile 8.036 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Bakır Stokları ise aynı ay için %5.15’lik artış gösterdi. Ekonomim haberine göre; Dünya Bankası son "Emtia Piyasası Görünümü" raporunda, bakır fiyatlarının yeterli arz, artan stoklar ve zayıf talep nedeniyle 2023 yılının üçüncü çeyreğinde %1 düştüğünü bildirdi. Rapora göre fiyatların 2024 yılında zayıf küresel talebin ve güçlü arz büyümesinin yansıması olarak %5 daha düşmesi bekleniyor. Dünya Bankası'nın raporuna göre bakır üretimi, aralarında Şili, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Endonezya, Peru, Rusya ve Özbekistan'ın da bulunduğu birçok ülkede yeni projeler ve mevcut projelerin genişletilmesi sayesinde 2023 yılının ikinci yarısında ve 2024 yılı boyunca güçlü bir şekilde artacak. Küresel talebin toparlanması ve yeşil geçişin yoğunlaşması nedeniyle fiyatların 2025'te %9 oranında artması beklenirken önümüzdeki yıllarda talebin ana etkenleri elektrikli araçlar, yenilenebilir enerji ve ilgili şebeke altyapısından gelecek ve bu da bakır madenlerine ve rafinaj kapasitesine ek yatırım gerektirecek. Raporda, üretim ve rafine etmedeki coğrafi yoğunlaşma, azalan cevher kaliteleri, yeni madenler için hantal izin prosedürleri ve sermaye maliyeti enflasyonu, orta vadede bakır fiyatları üzerinde yukarı yönlü riskler oluşturacağı belirtildi. Bank of America Global Research, Bakır tahminini 2023 için 8.442 dolar/ton, 2024 için 9,250 dolar/ton seviyesine çekti. Reuters tarafından yapılan bir ankete göre, enerji dönüşümünden kaynaklanan talep artışının küresel ekonomik zayıflığı ve sağlıklı maden arzını dengelemesiyle bakır fiyatlarının önümüzdeki yıl mütevazı bir toparlanma göstermesi bekleniyor.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Alüminyum fiyatları Ekim ayını %3.12’lik düşüş ile 2.235 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Alüminyum Stokları ise aynı ay için %2.33’lük azalış gösterdi. Analistlere göre; LME alüminyum fiyatı Eylül ayında yükseliş eğilimi gösterdi ve Ağustos ayındaki ton başına 2.134 $'dan sonra aylık ortalama fiyat ton başına 2.177 $ oldu. Ekim ayı ve sonrasında, alüminyum fiyatlarının değişen makroekonomik ve mikroekonomik dinamiklerden etkilenerek hafif yukarı yönlü bir eğilimle aralıklı işlem görmesi bekleniyor. Bank of America Global Research, alüminyum için 2023 tahminini 2.268 dolar/ton, 2024 için beklentisini 2.688 dolar/ton'a indirdi. Küresel alüminyum üretimi bu yıl, Avrupa'da elektrik fiyatlarının düşmesi ve Çin'in Yunnan eyaletinde hidroelektrik kısıtlamalarının gevşetilmesinin ardından izabe tesislerinin tekrar devreye girmesiyle hız kazandı. Analistler, özellikle Avrupa'daki zayıf ekonomik faaliyetler nedeniyle cansızlaşan taleple birlikte, ambalaj, nakliye ve inşaatta kullanılan metal için bu yıl ve gelecek yıl pazar açığı beklentilerini tersine çevirdi. Temmuz anketinde sırasıyla 191.750 ton ve 66.000 ton açık öngören Analistler, şimdi ise bu yıl 338.000 ton ve 2024'te 250.000 ton pazar fazlası öngörüyor. Londra'daki StoneX'ten Natalie Scott-Gray, "Geleneksel talep sektörlerindeki zayıf tüketim, güçlü yeşil talebe rağmen alüminyum için kazançları sınırlarken, özellikle Avrupa'da atıl kapasitenin yeniden devreye girmesiyle bollaşan arz, alüminyumun yukarı yönlü hareketini sınırlayacak," dedi. LME nakit alüminyum CMAL0'ın 2024 yılında mevcut fiyattan %5 artışla ton başına ortalama 2.350 $ olması bekleniyor.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Nikel fiyatları Ekim ayını %3.81’lik azalış ile 17.800 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Nikel Stokları ise aynı ay için %6.32’lik artış gösterdi. Outokumpu paslanmaz çelik Ekim 2023 prim fiyatlarını; 430 kalite için 25 EUR/ton artış, 304 kalite için 56 EUR/ton azalış ve 316 kalite için 144 EUR/ton azalış ile açıkladı. SP Global analistlerine göre; LME 3M nikel fiyatı 29 Eylül'de doların son altı ayın en yüksek seviyesine çıkması ve temellerin gevşemesiyle 18.510$/t ile son iki yılın en düşük seviyesine geriledi. Nikel stokları, yakın vadeli talep görünümündeki bozulma nedeniyle artmaya devam etti. Glencore'un Yeni Kaledonya'daki zarar eden Koniambo nikel madenini finanse etmeyi Şubat 2024'te durduracağını açıklamasıyla fiyatlar kısa süreliğine bir miktar destek buldu. Bununla birlikte, Endonezya'dan artan arzın nikel piyasasını orta vadede iyi durumda tutması beklenirken, 2023-27 döneminde ortalama %1,5 olan konsensüs fiyat tahminleri aşağı çekildi. Kallanish'e göre BMI Industry Research, zayıf piyasa temelleri nedeniyle nikel fiyat tahminini düşürdü. Araştırma şirketi, küresel nikel üretiminin artmaya devam ederek piyasayı daha derin bir fazlalığa itmesi nedeniyle 2023 yılı için nikel fiyat tahminini 23.500 $/t'dan 22.000 $/tona düşürüyor. Aynı zamanda, nikel ve nikel bazlı ürünlere yönelik zayıf talebin, zayıf küresel büyüme ortamı ve Çin ve Rusya'nın da etkisiyle fiyatlarda daha fazla düşüşe neden olacağını düşünüyor. BofA ise, nikel tahminini 2023 yılı için 21.786 dolar/ton, 2024 yılı için 20.250 dolar/ton seviyesine düşürdü. Ancak Citi analistleri, LME nikel fiyatlarının, fonların açık pozisyonları, en büyük üretici Endonezya'daki arz riski ve Çin'in olası ilave gevşemeleri nedeniyle ton başına 20.000 $ civarına yükselebileceğini söyledi.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Çinko fiyatları Ekim ayını %7.88’lik düşüş ile 2.432 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Çinko Stokları ise aynı ay için %17.94’lük azalış gösterdi. Capital Economics'ten Caroline Bain, "Küresel faaliyetlerin gelişmiş ekonomilerde toparlanmaya başlayacağı ve çinko yoğun dayanıklı tüketim mallarına olan talebi artıracağı için önümüzdeki yıl çinko fiyatında bir miktar toparlanma bekliyoruz," dedi. Analistler, LME nakit çinko CMZN0 fiyatlarının gelecek yıl mevcut seviyelerden %4 artışla ton başına ortalama 2.506 $ olmasını bekliyor. Küresel çinko piyasasının bu yıl 148.000 metrik ton, 2024 yılında ise 238.000 ton fazla vermesini bekliyorlar. SP Global analistlerine göre; bakırın aksine, LME 3M çinko fiyatı Çin'e ilişkin iyimserliğin artması ve büyük borsalardaki stok eritmeyle yükseldi. Pekin'in ülkenin emlak sektöründeki talebi canlandırmak için konut alım politikalarını gevşetmesiyle fiyatlar Ağustos sonundan Eylül ortasına kadar keskin bir yükseliş gösterdi. Çin'in imalat sektöründe iyileşen hava, Ağustos ayı Caixin satın alma yöneticileri endeksinin genişleme bölgesine geçmesiyle daha da destek buldu. Yükselen dolar ve ABD faiz oranı beklentilerindeki değişim, 29 Eylül'de son dört ayın en yüksek seviyesi olan 2.641$/t'a ulaşan fiyatları rayından çıkaramadı. Bununla birlikte, çinko için konsensüs fiyat tahminleri, ileride daha gevşek piyasa dengeleri beklentileri nedeniyle 2023-27 yılları arasında ortalama %0,6 oranında düşürüldü. BofA, 2023 için çinko tahminini 2.648 dolar/tona yükseltti ve 2024 tahminini 2.375 dolar/tonda sabit tuttu.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Kurşun fiyatları Ekim ayını %4.44’lük azalış ile 2.110 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Kurşun Stokları ise aynı ay için %62.97’lik artış gösterdi. Aynı dönem için LME Kalay fiyatları %1.34’lük artış ile 24.500 dolar/ton olurken, LME Kalay stokları %0.07’lik artış gösterdi. Fitch, küresel yarı iletken satışlarının istikrarlı bir şekilde artması nedeniyle kalay fiyatını ton başına 25.000 ABD dolarından 25.700 ABD dolarına yükseltti. Yarı iletkenler bilgisayar ve akıllı telefon gibi elektronik cihazlarda kullanılan metale olan talebin artmasının yanı sıra, Myanmar'ın bazı bölgelerinde kalay madenciliğinin yasaklanması ve Endonezya'daki kalay ihracat yasağının ardından arz sıkıntısı yaşanıyor. 2024 yılına doğru, küresel üretimin (özellikle Çin ve Malezya'dan) talebi geride bırakmasıyla arz fazlasının artması bekleniyor. Ancak, Myanmar'daki yasak ve talep artışını artıracak olan enflasyondaki gevşeme nedeniyle, piyasa önümüzdeki birkaç yıl içinde sıkılaşacaktır. Fitch, "Enflasyon seviyelerinin gevşemeye başlaması ve küresel yarı iletken satışlarının toparlanmaya başlamasıyla birlikte 2024'e doğru kalay talebinin artmasını bekliyoruz," dedi. Küresel kalay tüketimi tahminini 2023'te yıllık %2,3 ve 2024'te yıllık %2,4 büyüme olarak revize eden Fitch analistleri; uzun vadede, kalay talebinin, kalay madenciliği projelerinin ince bir boru hattı ve elektronik ve güneş panelleri aracılığıyla talepte hızlı bir artışa bağlı olarak canlı kalması beklerken; bunun kalayı 'geleceğin emtiası' olarak sağlamlaştıracağına inanıyor. BofA, kurşun tahminini 2023 için 2.156 dolar/tona yükseltirken, 2024 tahminini 2.000 dolar/tonda sabit tuttu.
Demir Cevheri fiyatları, Ekim ayını %3.36’lık artış ile 123 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, TÜSMOD Hurda Demir fiyat endeksi Eylül ayında %0.35 azalış yönlü oldu. LME Çelik Hurda CFR Türkiye (Platts) fiyatları Ekim ayında %3.82’lik azalış kaydederken, 2023 yılı değişimi %6.59 düşüş yönlü oldu. LME İnşaat Çeliği FOB Türkiye (Platts) fiyatları ise Ekim ayında %1.65’lik azalış gösterirken, 2023 yılındaki değişim %16.26 azalış yönlü oldu. SP Global analistlerine göre; Demir cevheri fiyatları, çelik talebinin önemli bir itici gücü olan yerel emlak sektörüne destek de dahil olmak üzere, Pekin'den Çin ekonomisinde tüketimi artırmaya yönelik daha fazla teşvik haberine olumlu yanıt verdi. Platts IODEX %62 Fe demir cevheri fiyatı 20 Eylül'de kuru metrik ton başına 124,65 $ ile son altı ayın en yüksek seviyesine ulaşırken, Çin'in demir cevheri ithalatı güçlü yerli çelik üretimi nedeniyle Ağustos ayında artış gösterdi. Çin'in çelik üretimini taleple daha uyumlu hale getirmek için beklenen kısıtlamaların yanı sıra deniz yoluyla demir cevheri arzındaki mevsimsel artışın 2023'ün son çeyreğinde fiyatları düşürmesi bekleniyor. Bununla birlikte, Çin ekonomisine ilişkin iyileşen verilerin etkisiyle, konsensüs fiyat tahminleri 2023-27 döneminde ortalama %1,0 oranında yükseltildi. Citi analistleri, Çin'in politika teşviklerini artırması halinde demir cevheri fiyatındaki son yükselişin uzayabileceğini ve çelik üretimi için kullanılan emtianın yıl sonuna kadar ton başına 130 ABD dolarına ulaşabileceğini belirtiyor. En büyük demir cevheri üreticilerinden biri olan Vale SA, Çin hükümetinin altyapı faaliyetlerine açıkça destek sinyali vermesinin ardından fiyatlar üzerinde yukarı yönlü riskler olduğunu belirtiyor. Singapur vadeli demir cevheri kontratları Aralık kontratında %1,1 artışla ton başına 120,45 ABD dolarına ulaştı. Dalian vadeli kontratları %2,1 artışla ton başına 134,44 ABD dolarına yükseldi.
Plastik ve Kauçuk:
TÜSMOD Endeksine göre; Ekim ayında plastik fiyatlarında ortalama %1.22’lik artış görülürken, yıllık değişim ortalama %4.84 düşüş olarak gerçekleşti. Ekim ayında fiyatı en çok düşen plastik %1.92 ile PVC olurken, bunu %1.69 ile PA ve %1.45 ile PC takip etti. Aynı ayda fiyatı en çok artan plastik %4.61 ile PE olurken, bunu %3.11 ile PS ve %2.80 ile POM takip etti. Chemorbis haberlerine göre; Türkiye’de, ithal homo PP fiyatları yeni düşükleri gördü. Kasım için fiyat politikaları yavaşça şekillenmeye devam ederken temkinli ticari faaliyetler piyasaya baskı kurdu. PE piyasası Kasım ayına önceki beklentilere paralel olarak düşüşle başladı. Türkiye’de PVC, Ağustos’tan beri ilk kez zam girişimi gördü. Asya pazarlarındaki temkinli artışlar ve ABD ile Avrupa’dan yüklemelere ilişkin sınırlı tedarik söylemleri, tedarikçilerin güçlü tutumunu destekledi. Hem yurtiçi hem de ithal şişelik PET piyasası Kasım ayına düşüşlerle başladı. Talep iyileşme sinyali vermezken PS fiyatları aşağı yönlü gidişatını sürdürdü. Durgun talep, Türkiye ABS piyasalarına baskı kurdu. PVC tedarikçileri, etilendeki 65€/tonluk artışın %50’sine tekabül eden maliyet artışını, Ekim fiyatlarına yansıtmaya çalıştı. Ancak, artan alım direnci, satıcıların ilk tekliflerini revize ederek daha ufak artışlara veya stabil seviyelere razı gelmesine yol açtı. Bu durum, üreticilerin marjlarını da sıkıştırdı. İtalya’da, spot K67-68 fiyatları yeniden 1000€/ton FD seviyesinin altına indi. İtalya’da, fiyatlar K67-68 için FD, 60 gün vadeli ödemeli bazında 990-1080€/ton, K70 için 1010-1100€/ton, K58 ve K64-65 için ise 1000-1090€/tonda değerlendirildi. İtalya’da PVC fiyatları, daha ufak pazar boyutu ve güneye daha yüksek taşıma maliyetleri nedeniyle Batı Avrupa’daki spot seviyeler üzerinde primle işlem görüyor. Batı Avrupa’da fiyatlar, K67-68 için aynı koşullarla 910-1000€/ton, K70 için 930-1020€/ton, K58 ve K64-65 için ise 920-1010€/tonda değerlendirildi. Asya’daki fiyatların toparlanmasının yaygınlık kazanarak bölgedeki havayı destekleyip desteklemeyeceği ise henüz belli değil. Avrupa dışı menşeler için cazip fiyatlar piyasada görülmeye başlansa da, alıcılar uzun teslimat süreleri nedeniyle bu malları alma konusunda çekinceli davrandı. ABD malı PVC K58 ve K67-68, DDP bazında 880-890€/ton gibi oldukça rekabetçi bir seviyeden teklif edildi. Aynı zamanda, Güney Kore malı PVC K64-65 ve K58, DDP bazında 820-850€/ton seviyelerinde yer aldı. Asya’da fiyat artışları sürdürülebilirse, tedarikçiler daha iyi netbackler sunan bu bölgeye yoğunlaşacak. Bu nedenle, bu seviyelerdeki fiyatlar yakında piyasadan kaybolabilir. Dört ay süren düşüşlerin ardından Orta Doğu poliolefin piyasalarında ilk olarak Eylül ayında yükseliş havası hakim olmuştu. Ancak satıcıların Ekim artış girişimleri, ay ilerledikçe enerji piyasalarındaki dalgalanma sebebiyle büyük ölçüde çalışmadı. Ayrıca rahat tedarik ve durgun türev piyasalar, Ekim ayındaki artış girişimleri üzerinde baskı kurdu ve Kasım ayı için kasvetli bir tablo oluşmasına neden oldu. Avrupa dışı homo PP teklifleri, Ekim 3. Haftasında, stokta malları bulunan tüccarlar tarafından FD 1100€/ton gibi düşük bir seviyeden bildirildi. Ekim son haftada ise, tüccarlar Avrupa dışı malları spot aralıklardan çok daha düşük seviyelerde teklif etti. Bu seviyeler FD, 60 gün vadeli ödemeli bazında AYPE için 1130€/ton ve LAYPE C4 film için 1030-1040$/tonda yer alırken, YYPE şişirmelik teklifleri FD 1100€/ton seviyesinin altında yer aldı. Ocak sonu veya Şubat başı teslimatlı Güney Kore malı PP blok kopolimer enj. için CIF bazlı teklifler 1050€/tonda bildirildi. Aralık-Şubat arası teslimatlı Vietnam, Güney Kore ve Suudi malları için homo PP enj. teklifleri CIF İtalya, 60 gün vadeli ödemeli bazında 1025-1040€/tonda yer aldı.
Enerji ve Petrol:
BOTAŞ'ın internet sitesinde Kasım ayına ilişkin tarife tablosu yayımlandı. BloombergHT haberine göre; doğalgazda kasımda geçerli olacak mesken ve sanayi abonelerinin tarifesi ile elektrik üretim amaçlı tarife sabit kaldı. Buna göre, BOTAŞ'ın konut tüketicileri için dağıtım şirketlerine kasımda uygulayacağı satış fiyatı 1000 metreküp doğal gaz için 4 bin 80 lira olarak açıklandı. Sanayi abonelerinin tarifesi, kademe 1 için 1000 metreküp doğal gazda 8 bin 549 lira, kademe 2 için ise 11 bin 374 lira olarak belirlendi. Elektrik üretim amaçlı tarifede ise 1000 metreküp doğalgazın fiyatı 12 bin lira olarak duyuruldu. Kurumun internet sitesinde yer alan duyuruda, "Household Energy Price Index (HEPI) fiyatları esas alındığında halen konutlarda, Ukrayna'dan sonra Avrupa ülkeleri arasında en düşük doğalgaz fiyatı ülkemizde uygulanmaktadır" ifadesi kullanıldı. Yurtiçi elektrik fiyatları son çeyrek için sabit olarak devam ediyor. Yurtiçi pompa fiyatları Ekim ayında Motorin için %5.26 azalırken, K95 Benzin için %4.44 oranında azalış gösterdi. AA haberine göre; EIA'nın "Eylül 2023 Kısa Dönem Enerji Görünümü Raporu"na göre, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) en büyük üreticisi Suudi Arabistan'ın ham petrol üretimine yönelik gönüllü kesintiyi bu yıl sonuna kadar uzatma kararının ardından küresel petrol stoklarında yılın son çeyreğinde beklenen azalmanın fiyatları yukarı yönlü destekleyeceği tahmin ediliyor. Bu çerçevede, Brent türü ham petrolün varil fiyatının yıl sonuna kadar 84,46 dolara yükselmesi bekleniyor. Bu rakam bir önceki raporda 82,62 dolar olarak tahmin edilmişti. Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün ortalama varil fiyatının da 79,65 dolar olacağı öngörülüyor. Söz konusu rakam, geçen ay 77,79 dolar olarak öngörülmüştü. Gelecek yıl ise Brent türü ham petrolün ortalama varil fiyatının 88,22 dolar, WTI türü ham petrolün ortalama varil fiyatının ise 83,22 dolar olması bekleniyor. Morgan Stanley (NYSE:MS) ekibi, petrol fiyatlarının varil başına 110 dolar seviyesinde kalmasının Hindistan ekonomisini istikrarsızlaştırabileceği ve potansiyel olarak Hindistan Merkez Bankası'nı (RBI) faiz artırım döngüsünü yeniden başlatmaya zorlayabileceği uyarısında bulundu. Uyarı, Brent Crude'un önemli bir küresel tüketicisi olan Hindistan'ın petrol fiyatlarındaki dalgalanmalara önemli ölçüde maruz kalması nedeniyle yapıldı. Bankanın tahminleri Mart 2024'te sona erecek mali yılın ikinci yarısı için varil başına 85 dolarlık petrol fiyatına dayanıyor. Buna karşılık Morgan Stanley daha yönetilebilir bir ortalama petrol fiyatının varil başına 95 dolar olacağını tahmin ediyor. Dünya Bankası, küresel petrol fiyatlarının bu yılın son üç ayında varil başına ortalama 90 dolar ve yavaşlayan ekonomik büyümenin talebi azaltmasıyla 2023 yılında ortalama 81 dolar olmasını bekliyor. Dünya Bankası, Emtia Piyasaları Genel Görünüm raporunda, 1970'lerden bu yana bölgesel çatışmaları içeren tarihsel dönemlere dayanarak Gazze savaşına ilişkin üç risk senaryosunun ana hatlarını çizdi. Buna göre en az yıkıcı sonuç, küresel petrol arzının günde 500 bin ila 2 milyon varil azalması ve fiyatların %3 ila %13 arasında artarak varil başına 93 ila 102 dolar aralığına yükselmesi olacak. Durumun daha da tırmanması halinde, 2003'teki Irak savaşındakine benzer şekilde, küresel petrol arzı günde 3 milyon ila 5 milyon varil azalacak. Bu da petrol fiyatlarını ilk etapta %21 ila %35 oranında artırarak varil başına 109 ila 121 dolar arasına yükseltecek. 1973'teki Arap petrol ambargosuyla karşılaştırılabilecek "büyük kesinti" senaryosunda, küresel petrol arzı günde 6 milyon ila 8 milyon varil azalacak. Bu da fiyatları ilk etapta %56 ila %75 oranında artırarak varil başına 140 ila 157 dolar arasına çıkaracak.
Döviz Kurları:
TCMB 31 Ekim 2023 kapanış verilerine göre, USD döviz satış kuru bazında %3.14’lük artış ile 28,29 TL; EUR döviz satış kuru bazında %3.53’lük artış ile 30,11 TL oldu. EUR/USD paritesi ise Ekim ayında %0.38 artarak, 1.0644 seviyesine geriledi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Ekim ayı Piyasa Katılımcıları Anketine göre; cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 30,14 TL iken, bu anket döneminde 30,05 TL olmuştur. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 37,26 TL iken, bu anket döneminde 38,64 TL olarak gerçekleşmiştir. Basındaki haberlere göre; uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Türk bankacılığına yönelik analizinde, sektördeki risklerin bir miktar düzeldiğini belirtti. Türkiye’nin cari denge pozisyonunun zayıf olduğuna vurgu yapan kurum, 2024 yılında dolar/TL’nin 40 seviyesinde olacağını öngördü. Türkiye büyüme beklentileri ise 2023 için %3,5, 2024 için %2,3 olarak belirlendi. Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P Global Ratings, para politikası ve regülasyonlarda normalleşme ile Türk bankacılık sektöründeki dengesizliklerin ve refinansman risklerinin bir parça düzeldiğini belirtti. BloombergHT’nin aktardığına göre, S&P Global Ratings, yayımladığı bankacılık sektörü değerlendirmesinde ekonomik ve sektör risk trendleri açısından görüşlerini “negatiften” “durağana” değiştirdiğini belirtti. S&PGR yeni ekonomi ekibinin kademeli politika sıkılaştırmasına ve ortodoks olmayan politikalardan dönüşe devam etmesi durumunda Türk ekonomisinin orta vadede yeniden dengelenebileceğini belirtti. IMF, 2022’de 16,57 olan ortalama dolar/TL kurunun, 2023’te 21,28’e, 2024’te 29,92’ye, 2025’te 44,99’a, 2026’da 65,32’ye, 2027’de 89,02’ye, 2028’de 119,85’e yükselmesini bekliyor. Eylül ayında hükümetin açıkladığı Orta Vadeli Program’da yıllık ortalama dolar kuru tahminleri 2023 için 23,88, 2024 için 36,78, 2025 için 43,94, 2026 için ise 47,80 olmuştu. ING'nin USD/TRY tahmini, paritenin 2023 sonu itibarıyla 30'a ve 2024 sonunda 36 seviyesine ulaşacağını gösteriyor. 2025 yılı için USD/TRY'nin 40'ın üzerinde yükselişe işaret ediyor.
Yurtiçi Fiyat ve Maliyet Endeksleri:
TUİK verilerine göre, Yİ-ÜFE (2010=100) 2023 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre %1,94, bir önceki yılın Aralık ayına göre %38,70, bir önceki yılın aynı ayına göre %39,39 ve on iki aylık ortalamalara göre %58,46 artış gösterdi. Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %69,21 artış, imalatta %53,74 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %40,19 azalış, ve su temininde %72,72 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %45,58 artış, dayanıklı tüketim malında %61,37 artış, dayanıksız tüketim malında %67,47 artış, enerjide %12,91 azalış ve sermaye malında %65,19 artış olarak gerçekleşti. Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %3,36 artış, imalatta %2,32 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %4,38 azalış ve su temininde %5,46 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %2,22 artış, dayanıklı tüketim malında %1,93 artış, dayanıksız tüketim malında %3,99 artış, enerjide %2,86 azalış ve sermaye malında %2,70 artış olarak gerçekleşti. Yıllık azalış gösteren tek alt sektör %40,19 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme oldu. Buna karşılık temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları %94,85, diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri %92,48, içecekler %74,80 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. Aylık en yüksek azalış; %14,10 ile tütün ürünleri, %4,38 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme, %3,20 ile kok ve rafine petrol ürünleri alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık ham petrol ve doğal gaz %6,48, basım ve kayıt hizmetleri %5,89, su ve suyun arıtılması ve dağıtılması %5,46 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. YD-ÜFE (2010=100) 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre %0,59 azalış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %47,62 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %57,25 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %53,10 artış gösterdi. Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %50,33, imalatta %57,37 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %48,44, dayanıklı tüketim malında %61,32, dayanıksız tüketim malında %58,33, enerjide %55,87, sermaye malında %66,58 artış olarak gerçekleşti. Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taşocakçılığında %0,58 azalış, imalatta %0,59 azalış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %0,97 azalış, dayanıklı tüketim malında %1,54 azalış, dayanıksız tüketim malında %0,31 artış, enerjide %2,48 artış, sermaye malında %1,40 azalış olarak gerçekleşti. YD-ÜFE sektörlerinden ana metaller %37,92, basım ve kayıt hizmetleri %42,33, kağıt ve kağıt ürünleri %42,98 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu. Buna karşılık makine ve ekipmanlar b.y.s. %77,71, tütün ürünleri %76,98, bilgisayarlar ile elektronik ve optik ürünler %74,30 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. YD-ÜFE sektörlerinden motorlu kara taşıtları, römork ve yarı römork %2,23, ana metaller %2,21, diğer mamul eşyalar %1,77 ile endekslerin en fazla azalış gösterdiği alt sektörler oldu. Buna karşılık basım ve kayıt hizmetleri %3,18, kok ve rafine petrol ürünleri %2,48, gıda ürünleri %1,23 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.