ENOSAD, Sürdürülebilir ve Verimli Üretime Öncülük Edecek
ENOSAD Yönetim Kurulu Başkanı Hasan Basri Kayakıran: ENOSAD, Sürdürülebilir ve Verimli Üretime Öncülük Edecek
ENOSAD, Sürdürülebilir ve Verimli Üretime Öncülük Edecek
Dünya genelinde bir değerlendirme yapmak gerekirse, son üç yılda dünyamız birçok problem ile karşılaştı. Önce pandemi ve seyahat kısıtlamaları, ardından gizli ABD-Çin ticaret savaşları, hammaddeye ulaşım zorluğu, fiyat krizi ve son yılında da hiç öngörülmeyen bir savaş ile enerji darboğazı, ambargo gibi birçok problem ile karşı karşıya kalındı. Ayrıca iklim krizinin dünyamızı tehdit eder boyuta ulaşmasıyla, enerji verimliliği ve yeşil dönüşüm önem kazandı. Dijital Dönüşüm, yapay zeka, siber güvenlik teknolojileri, 5G iletişim gibi tüm otomasyon süreçlerini etkileyecek, quantum bilgisayar teknolojileri de ön plana çıktı. Yeni teknolojiler ile sanayi üretiminde otomasyon ve dijital dönüşümle sağlanan verimlilik artışlarıyla birlikte üretim maliyetleri minimum seviyelere indirgendi. Ayrıca sanayideki işletmeler yatırımlarını hızlandırarak üretim kapasitelerini artırmaya yöneldiler. Rekabette kilit role sahip otomasyon yatırımları da hızla arttı.
Ülkemizde de değişimin olduğu bir dönemden geçiyoruz. Bu değişim hem teknolojide hem de ekonomide çok hızlı bir şekilde gerçekleşiyor. Bu değişim hızına ayak uydurmak için işletmelerin uzmanlaşması gerekiyor. Uzmanlaşma sahaları arttığı için de iş birlikleri büyük önem taşıyor. Ülke olarak, dünya ticaretinden yüzde birden az bir pay alıyoruz. Dünya ticaretindeki payımızı yükseltmek için iş birliklerini artırmamız ve katma değeri yüksek ürün üretmemiz gerekiyor. Katma değerli ürün üretmek için de makina imalatçılarımızı otomasyon ve dijitalleşmeye yöneltip, küresel rekabeti daha rahat kazanmalarını sağlamamız gerekiyor. Bu noktada ENOSAD olarak bir çalışma başlattık. Öncelikle üyesi olduğumuz ve 2022 yılında yönetim kurulu üyeliğine seçildiğimiz MAKFED - Türkiye Makine Federasyonu bünyesinde imalattan satışa kadar geniş bir yelpazede yer alan dernekler ile işbirlikleri gerçekleştirmeyi hedefledik. Önümüzdeki dönemde bu derneklerin üye firmalarının ihtiyaçları doğrultusunda gerekli adımları atacağız. Benzer şekilde makine ve bileşenlerini kapsayan diğer dernekler ile de iletişime geçerek üye firmalarına yönelik çalışmalar yapacağız. Bu konuda, 2022 yılında 25,3 milyar USD’a ulaşan ihracatla ülkemiz ekonomisine büyük katkı sağlayan makine imalat sektörümüzün daha üst seviyelere çıkması için elimizden gelen desteği sağlamayı amaçlıyoruz.
2021 yılında pandeminin etkisiyle oluşan yeni dünya düzenine adaptasyonlarını tamamlayan global işletmeler, 2022 yılında gerek global alanda gerekse ülke içinde yapılan teknolojik hamlelere bağlı olarak Türkiye’yi önemli bir üretim üssü olarak konumlandırdılar. Makine imalat sektörü, otomotiv, beyaz eşya gibi ülkemizin lokomotif sektörleri için gelişen teknolojik ve ekonomik koşullar çok önem kazandı. Türkiye'nin iş gücünün yaklaşık dörtte üçünü istihdam eden ve ekonomideki toplam katma değerin yarısından fazlasını üreterek ekonomimizin bel kemiğini oluşturan KOBİ’ler ise değişen koşullara ayak uydurabilmek, daha kalıcı ve sürdürülebilir yapıya ulaşmak için dijital dönüşümlerini hayata geçirme sürecine girdiler. Bu noktada gerek iç pazarda gerekse global rekabette söz sahibi olabilmeleri için gerekli olan dijital dönüşümleri konusunda ise KOBİ’lere yönelik bir çalışma başlattık. Çalışmalarımıza özellikle KOBİ’lerin konumlandığı sanayimizin üretim üssü olan Organize Sanayi Bölgeleri’nde başlamayı öngördük.
Ülkemizin farklı şehirlerinde yer alan OSB’lerde seminer, konferans türü bir dizi etkinliklerle otomasyon ile dijital dönüşüme geçiş süreçleri konusunda ve işletmelerin ihtiyaçları doğrultusunda bilgilendirme ve yönlendirmeler ile destek vermeyi hedefliyoruz.
Küresel pazarda söz sahibi olabilmemiz için gerekli olan dijital dönüşüm ve otomasyon ile birlikte robotların kullanımı da büyük önem arz ediyor. Küçük ve orta ölçekli işletmeler, üretimde yüksek seviyede otomasyon sağlayan endüstriyel robotların kullanımıyla kalite, verimlilik ve maksimum kar ile çalışmaya devam edecekler. Ancak ülkemizde robot kullanımı her ne kadar yaygınlaşmaya başlasa da halen yeterli seviyelere erişmiş değil. İşletmelerin maksimum başarıyı yakalayabilmeleri için otomasyon ve dijitalleşme ile birlikte robotları da üretim süreçlerine dahil etmeleri gerekiyor. Bu noktada da robotik kurulumuzun öngörü ve katkılarıyla çalışmalarımızı sürdüreceğiz.
Yaşadığımız bu değişim sürecinde sanayimizi önemli ölçüde etkileyen önemli bir konu da nitelikli iş gücünün ve üniversitelerde yetişen genç beyinlerin yurtdışına gitme eğilimleri oldu. Özellikle yeni mezun gençlerimizin yurtdışına gitme istekleri nedeniyle sanayiye yönlendirilememeleri, sanayide gittikçe artan eleman açığına neden oldu. Bu sorunu akademik kurulumuz bünyesinde yer alan üniversite hocalarımız ile değerlendirerek çözüm yollarını tartıştık. Ancak sanayimiz için önem arz eden bu sorunun giderilmesi için eğitim sistemimizde düzenlemeler yapılması, yetişmiş nitelikli elemanların sanayiye kazandırılması için de gerekli koşulların sağlanması gerekmektedir. Üniversite – Sanayi iş birliğinin geliştirilmesi ve sorunların giderilmesine yönelik ilgili bakanlık birimlerimize her zaman destek sunmaya ve iş birliğine hazırız.
Ciddi boyutlara ulaşan ve gittikçe artan iklim krizi, tedarik zincirinde yaşanan sorunlar, çip krizi, Rusya-Ukrayna Savaşı, enerji krizi tüm dünyada etkisini göstermeye devam ediyor. Avrupa ve özellikle Almanya’da enerjide dışa bağımlılığın sürmesi en önemli ihracat noktamız Alman makine sektörünü ciddi anlamda etkileyeceği için bu durum Türkiye’nin ihracat şansını artıracaktır. Ülkemiz sanayiinin lokomotifi makine sektörümüzün ihracat ivmesini bu yıl da yukarıya taşıyabilmesinin yolu akıllı makinelerden geçiyor. Bu durumda endüstriyel otomasyon sektörümüzün önemi bir kez daha ön plana çıkıyor, üretim hatlarının nitelikli makinelerle revizyonunun devam etmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Yeşil enerji dönüşümü ile birlikte dijital dönüşümü önümüzdeki dönemde daha net bir şekilde yaşayacağımız görünüyor.
2022 yılındaki tüm bu gelişmeler 2023’te küresel rekabeti de ciddi anlamda etkileyecektir. Resesyon beklentisi, dış pazarlarda daralma, enerji krizi gibi etkenlere bağlı olarak ekonomi ve sanayi politikalarımızın yeniden planlanmasının lokomotif sektörlerimize olumlu ölçüde yansıyacağını ve bunun sonucunda küresel rekabette ihracat payımızı artırmamızın mümkün olacağını söyleyebiliriz. Ayrıca Avrupa pazarının daralması, Rusya’ya ambargo uygulamasıyla makine sektörümüzün Rusya pazarına yönelmesi ve tedarik zincirindeki kaymaların, ülkemiz sanayine ve dolayısıyla sektörümüze de olumlu yansımaları olacaktır.
2023 yılında, sektörümüz ve hizmet verdiği sektörler ile birlikte sanayimize ve dolayısıyla ekonomimizin gelişmesine katkı sağlayarak ülkemizin dünya ile rekabette ön saflarda olması en büyük arzu ve temennimizdir. Sonuç olarak, 2023’de ileri otomasyon teknolojilerinin kullanımı ve dijital dönüşüm ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik hedeflediğimiz bilgilendirme ve yapılandırma çalışmalarımız ile ülkemiz sanayinin üretim ve verimlilik kapasitesinin artmasına ve ekonomimize önemli ölçüde katkı sağlanmasına destek olacağımızı ümit ediyoruz.
Hasan Basri Kayakıran
ENOSAD Yönetim Kurulu Başkanı