Etiğin Görmezden Gelinen Yüzü: Hayvan Hakları İhlali
‘’Bir toplumun nasıl bir toplum olduğu, hayvanlara nasıl muamele ettiği ile ölçülür’’ demiş Gandhi.
Etiğin Görmezden Gelinen Yüzü: Hayvan Hakları İhlali
Hayvan hakları, hayvanların tümünün ya da bir kısmının kendilerine ait bir özerkliğe sahip oldukları ve acıdan kaçınma gibi temel çıkarlarının tıpkı insanların temel çıkarlarının korunduğu gibi korunması gerektiğini savunan fikirdir. Hayvan hakları kavramı, hayvanların insan amaçlarına uygun düştüğü biçimde kullanılabilecek birer eşya olmadığı, kendi arzuları ve ihtiyaçları olan bireyler olarak muamele görmeleri gerektiği anlamına gelir.
Günümüz dünyasında hayvanların yaşadığı, maruz kaldığı sıkıntılardan ve onlara yapılan eziyetlerden akabinde kötü yaşam koşullarından bahsediyorsak bunun yegane sebebi insanın kendisidir.
Hayvanların, insanlardan önce de kendi ekosistemi içinde varlığını sürdürdüğü bilgisi net bir şekilde ortadayken kendi çıkarlarımız doğrultusunda onlarla ilgili yorumlamalarımız , uygulamış olduğumuz olumsuz eylem ve davranışlar bu canlıları değersizleştirmektedir.
Günümüzde hayvanlarla insanlar arasında ahlaki statü bakımından uzak mesafeler olmadığı açıktır.
Bizler ahlaki olarak muhakeme yeteneğine sahip varlıklarız, yani bir doğru ve yanlış kavramına dayanarak karar verebilme yetisine sahibiz ve aynı şekilde eylemlerimizin sorumluluklarını da üstleniyoruz.
Günümüzde betonlaşmış kısıtlı alanlarda yaşam mücadelesi veren, insan hayatı ile uyumlu hayvan türleri, duyarsız muamele, ötekileştirme gerçeği ile karşı karşıya kalmaktadır. İnsan merkezci bir anlayışın yansıması olan bu durumda yine insan hiyerarşik olarak en üst konumda bulunur ve diğer her şey insana göre şekillenir. Hayvanlar, diğer eşyalar gibi alınıp satılır, yok edilir ve onlardan istenilen şekilde yararlanılır.
Sağlıklı bir çevrede yaşama hakkına sahip olan insan, yine kendi çıkarlarının korunması için çevrenin, ekolojik yaşamın bozulmaması için bir takım koruyucu önlemlere başvurur. Burada insanın varlığı ve geleceği tehlikeye düşmemesi adına alınan birtakım düzenlemelerden bahsedildiği için hayvanlara yönelik koruma ne yazık ki yüzeysel kalmaktadır. Çünkü önemli olan doğanın ve yaşamın bir öznesi olan hayvanların sahip olduğu birtakım hakların yaşama geçirilmesinden çok insan menfaatine yarar sağladığı ölçüde hayvanların korunmasıdır.
Hayvanların acı çekmemekten ve yaşamlarını sürdürmekten çıkarları olan insan-harici kişiler olduklarını kabul edip bir yandan onları kullanmaya devam edemeyiz.
İnsan menfaatinin baz alındığı süreçte gereksiz hayvan kullanımının doğa döngüsü açısından geri dönülemez ekolojik sonuçları mevcuttur.
“Hayvanları kullanmak doğanın kanunu değildir.
Doğada her şey sürekli değişim halindedir.
Evrimsel süreçte hiçbir doğa kanunu mutlak doğru değildir.’’
‘’Bir toplumun nasıl bir toplum olduğu, hayvanlara nasıl muamele ettiği ile ölçülür’’
demiş Gandhi.
Çünkü en savunmasız olanlara olan yaklaşımdan yola çıkar adalet ölçütü.
Arma Bağlantı olarak hayvan hakları konusunda bilinçlenmeye ve bilinçlendirmeye yönelik çalışmalarımız devam etmektedir. Daha iyi şartlarda yaşamaya ve değer görmeye hakkı olan bu canlılar için toplumumuzun bireysel ve kurumsal olarak yapabileceği küçük de olsa katkılar olabileceğini düşünüyoruz.
Müge Otay
Arma Bağlantı Sistemleri A.Ş. - Yönetici Asistanı