Gürkan Hüryılmaz
GENEL GÖRÜNÜM
Değerli Meslektaşlarımız,
Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi konusunda üst kurum kimliği ile hareket eden TÜSMOD olarak; meslektaşlarımızın 2024 yılına daha hazır gelmesi için çalışmalar yapmaya başladık. Bu yıl özellikle yüksek enflasyonist ortam ve kur dalgalanmaları ile fiyatları sabit tutmaya çalışan meslektaşlarımızın, satınalma ve tedarik süreçlerini gelecek yıl global resesyon ortamında yürütmesi bekleniyor. Bilindiği üzere global resesyon dönemlerinde, maliyet tasarrufu, verimlilik artışı ve risk yönetimi önceliklidir. Bu ortamda satınalma organizasyonlarının tedarikçi ilişkileri yönetimini sürdürmeleri, maliyetlerini kontrol altında tutmaları, tedarikçi finansal durum takibini risk yönetimi kapsamına almaları, ürün/hizmet değer analizi yapmaları, inovasyon ve teknolojiyi kullanarak çeviklik ve esneklik yeteneklerini arttırmaları, ikinci el ve yeniden kullanım olanaklarını değerlendirmeleri, tedarik zinciri çeşitlendirmesini tavsiye ediyoruz.
Ekotürk haberine göre; Fed’in şahin duruşuna devam etmesi ve dolara olan talebin artması varlık fiyatlarını olumsuz etkiledi. Fed’in para politikası kararları sonrasında yılın geri kalanında bankanın bir faiz artışına daha gidebileceğinin sinyalini vermesiyle emtia piyasasında satış baskısı hakim oldu. Fed, politika faizini beklentiler dahilinde değiştirmeyerek 22 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5.25-5.50 aralığında bıraktı. Bu toplantıda aldıkları politika faizini sabit tutma kararlarının para politikasında istedikleri duruşa ulaştıkları anlamına gelmediğini ifade eden Powell, Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) üyelerinin çoğunun bu yıl kalan 2 toplantıda faiz oranlarını bir kez daha artırmanın uygun olacağını öngördüğünü aktardı. Investing haberine göre; FED Eylül ayında, genel olarak beklenen bir kararla gösterge faiz oranını değiştirmedi. Merkez bankasının, enflasyona karşı devam eden savaşının sona ermekten uzak olduğu görülürken banka şahin bir ton kullandı. FOMC yetkilileri, Fed fon hedef oranının %5,50-%5,75 aralığında zirve yapmasıyla birlikte, bu yılın sonundan önce 25 baz puanlık bir faiz artışı daha öngördüklerini söyledi. ABD merkez bankası ayrıca 2024 yılına kadar daha önce beklenenden çok daha sıkı bir para politikası uygulanacağı konusunda uyarıda bulundu. Fed Başkanı Jerome Powell, açıklama ve projeksiyonların yayımlanmasının ardından düzenlediği basın toplantısında, "Gelen verileri, gelişen görünümü ve riskleri değerlendirirken dikkatli bir şekilde ilerleyebilecek durumdayız." dedi. Yine de enerji ve gıda fiyatlarındaki şiddetli yükselişin ortasında enflasyonla ilgili bazı alarmlar yeniden çalmaya başladı. Gerçekten de yakıt ve gıda maliyetlerindeki kalıcı bir artış, enflasyon cephesindeki ilerlemeyi çözecek ve potansiyel olarak FED'i, faiz artırım kampanyasını şu anda beklenenden daha uzun süre devam ettirmeye zorlayacaktır. Petrol fiyatlarında son dönemde yaşanan artış, Fed’in %2'lik enflasyon hedefine giden yolu çok daha zor hale getiriyor. ABD'de WTI petrol fiyatları, Kasım 2022'den bu yana ilk kez kısa bir süreliğine varil başına 92 doların üzerine çıkarak enflasyonist baskının önemli bir kaynağının yeniden canlanmaya başladığı endişelerine yol açtı. Esasen petrol fiyatları, Suudi Arabistan ve Rusya'nın piyasayı sıkıştıran arz kesintileri nedeniyle Haziran sonundan bu yana %30'dan fazla yükseldi. Wall Street analistleri, enerji piyasasındaki olumlu ivmenin devam etmesi halinde petrol için 100 dolarlık seviyelerden bahsetmeye başladı. Ham petrol fiyatları yükselmeye devam eder ve üç haneli rakamlara ulaşırsa bu bir sorun olabilir çünkü artan enerji fiyatları, mal ve hizmetler için girdi maliyetlerini artırarak her şeyi daha pahalı hale getirme eğiliminde. Powell, yaptığı açıklamada, "Enerji fiyatlarının yüksek olması önemli bir şey." dedi ve zaman içinde daha yüksek ve kalıcı enerji fiyatlarının, tüketici harcamalarını etkileyebileceğini sözlerine ekledi. Benzin pompalarındaki fiyatların aniden yükselmesi, ABD'li tüketicilerin ve Fed yetkililerinin başını ağrıtıyor. Nadir görülen yaz sonu rallisinde benzin fiyatları, son iki ayda yaklaşık %9 artarak manşet enflasyonun önümüzdeki aylarda yeniden hızlanacağı görüşüne katkıda bulundu. AAA'ya göre kurşunsuz benzinin ulusal ortalama galon fiyatı, Çarşamba günü son 11 ayın en yüksek seviyesi olan 4 dolara tırmandı. Bu, son 12 aylık bazda mevsimsel bir rekor. Fed'in faiz artışlarının çok az kontrol edebildiği artan petrol ve gıda fiyatları, önümüzdeki aylarda enflasyon üzerinde daha fazla etkili olabilir. Önümüzdeki aylarda enflasyonun potansiyel olarak yükseldiğini ve TÜFE’nin %5'e doğru yükseldiğini görmek analistleri şaşırtmayacak. Bu durum, Fed'in şimdilik duraklayabileceği yönündeki söylemleri de zora sokacak. Bunu göz önüne alarak söyleyecek olursam, inatçı enflasyon, Fed Başkanı Powell'ı faizleri daha da yükseltmeye ve daha uzun süre yüksek tutmaya zorlayabilir.
AA haberine göre; Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Küresel Ekonomik Görünüm Raporu'nun eylül sayısını "Çin Endişeleri Artıyor" başlığıyla yayımladı. Raporda, dünya ekonomisinin bu yıl tahmin edilenden biraz daha hızlı büyümesinin beklendiği ancak Çin'in emlak piyasasında derinleşen çöküşün küresel büyüme beklentilerine gölge düşürdüğü, parasal sıkılaşmanın ise ABD ve Avrupa'daki talep görünümü üzerinde giderek daha fazla baskı oluşturduğu aktarıldı. Küresel ekonomik büyüme tahmininin bu yıl için %2,4'ten %2,5'e yükseltildiği belirtilen raporda, bunun bu yıl şu ana kadar ABD, Japonya ve Çin hariç gelişmekte olan piyasalardaki "şaşırtıcı direnci" yansıttığı kaydedildi. Raporda, küresel ekonominin gelecek yıla ilişkin büyüme beklentisinin %2,1'den %1,9'a düşürüldüğü, dünya ekonomisinin 2025'te ise %2,8 büyümesinin beklendiği bildirildi. Çin'in konut piyasasında önceden beklenen istikrarın gerçekleşmediğine işaret edilen raporda, yeni satışların bu yıl 5'te 1 oranında düşebileceği aktarıldı. Raporda, konut piyasasının ülke Gayrisafi Yurtiçi Hasıla'sının (GSYH) %12'sini oluşturduğu belirtilerek, daha geniş ekonomi üzerinde güçlü çarpan etkilerine sahip olduğu vurgulandı. Çin'de politika gevşemesinin şu ana kadar yetersiz kaldığı aktarılan raporda, ihracat talebinin düştüğü kaydedildi. Raporda, Çin ekonomisinin ekonomik büyüme tahmininin bu yıl için %5,6'dan %4,8'e ve gelecek yıl için %4,8'den %4,6'ya düşürüldüğü bildirildi. ABD Merkez Bankası'nın (Fed) sıkılaşma politikasına rağmen ülkedeki hızlı tüketim artışının bu yıl da devam ettiğine işaret edilen raporda, bunun istihdam ve ücretlerin hızla artmasından kaynaklandığı aktarıldı. Raporda, iş gücü talebinin son aylarda yavaşladığı ve iş gücü piyasası soğumaya devam ettikçe ücret enflasyonunun daha da düşeceği kaydedildi. İş gücü gelirindeki yavaşlama ihtimalinin yanı sıra kredi ivmesinin negatife dönmesiyle kredi koşullarındaki sıkılaşmanın da belirginleştiği belirtilen raporda, kar artışındaki düşüşün aynı zamanda yatırım beklentilerinin zayıfladığının sinyalini verdiği bildirildi. Raporda, "Hala hafif bir resesyon bekliyoruz, ancak şimdi bunun 2024'ün ilk yarısında gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz." ifadesi kullanıldı. ABD ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme tahmininin %1,2'den %2'ye yükseltildiği belirtilen raporda, ülke ekonomisinin gelecek seneye ilişkin büyüme beklentisinin ise %0,5'ten %0,3'e düşürüldüğü kaydedildi. Avro Bölgesi'ndeki toparlanmanın ise enerji şokunun ardından durduğu, şimdi dünya ticaretindeki ve Çin'deki yavaşlamadan kaynaklanan yeni dış zorluklarla karşı karşıya olunduğu belirtilen raporda, Avrupa Merkez Bankası'nın (ECB) sıkılaşmasının kredi büyümesi üzerinde baskı yarattığı aktarıldı. Raporda, Avro Bölgesi ekonomisinin bu yıla ilişkin büyüme beklentisinin %0,8'den %0,6'ya ve gelecek yıl için %1,4'ten %1,1'e düşürüldüğü bildirildi. Türkiye ekonomisine ilişkin değerlendirmelere de yer verilen raporda, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın da aralarında bulunduğu yeni ekonomi yönetiminin atanmasından bu yana para politikasının daha ortodoks bir hal aldığı aktarıldı. Raporda, Türkiye ekonomisinin bu yılın 2'nci çeyreğindeki beklenenden daha güçlü büyümesinin ardından bu yıla ilişkin ekonomik büyüme tahmininin %2,5'ten %4,3'e yükseltildiği kaydedildi. Tüketim, yatırım ve hükümet harcamalarındaki güçlü artışın ekonominin çeyreklik bazda %3,5 büyümesine yardımcı olduğu belirtilen raporda, bunun Fitch'in %0,6 olan önceki tahmininin çok üzerinde olduğu belirtildi. Raporda, Türkiye ekonomisinin 2024'te %3 ve 2025'te ise %3,4 büyümesinin beklendiği bildirildi. Perakende satışların gücünü koruması ve yurt içi kredi büyümesindeki artış nedeniyle ekonominin bu yılın 2'nci yarısında ivmesini sürdürmesinin beklendiği belirtilen raporda, ayrıca deprem sonrası yeniden inşa projelerine yönelik hükümet harcamalarının da ekonomiyi desteklemeye devam etmesinin beklendiği aktarıldı.
Tüm bu gelişmeler altında, emtia fiyat analizleri aşağıdaki şekilde ele alınmıştır.
Selamlarım ve Saygılarımla.
Metal-Demir-Çelik:
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Bakır fiyatları Eylül ayını %3.31’lik azalış ile 8.230 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Bakır Stokları ise aynı ay için %60.94’lük artış gösterdi. Goldman Sachs yakın tarihli bir notunda, Çin'in birçok önemli emtiaya olan talebinin "güçlü oranlarda" arttığını söyledi. Yatırım bankası, Çin'in bakır talebinin yıllık %8 arttığını, demir cevheri ve petrol talebinin ise sırasıyla %7 ve %6 artarak Goldman'ın tüm yıl beklentilerini aştığını gözlemledi. Goldman raporunda, "Talepteki bu güç büyük ölçüde yeşil ekonomi, şebeke ve emlak tamamlamalarından kaynaklanan güçlü büyümenin bir kombinasyonuna bağlı" denildi. Çin'in zor durumdaki emlak sektörü hala toparlanmaya çalışırken, yatırım bankası Çin'in yeşil ekonomisinin bu yıl şimdiye kadar "önemli bir güç" gösterdiğini ve bunun da bakır gibi yeşil dönüşümle ilgili metallere yönelik talep artışına yol açtığını belirtti. Goldman'ın ekonomistleri Çin'in yeşil bakıra hücumunu büyük ölçüde, 2023 yılında şu ana kadar "önceki tüm yılların kurulumları seviyesine ulaşan" kara güneş enerjisi kurulumlarına bağladı. Goldman Sachs tarafından derlenen verilere göre, Çin'in yeşil bakır talebi Temmuz ayında bir yıl öncesine göre %71 arttı. Goldman 25 Ağustos tarihli ayrı bir raporunda, "En önemli güç, ilgili bakır talebinin güneş enerjisiyle ilgili artan talebin öncülüğünde bugüne kadar yıllık %130 arttığı yenilenebilir enerji tarafında geldi," diye yazmıştı. Şili'li Codelco bakır üretiminin gelecek yıl toparlanmasını bekliyor. Şirket kısa süre önce bu yıl için üretim tahminini düşürmüştü. Codelco'nun bakır üretimi, madenlerinin ömrünü uzatmaya yönelik kilit projelerdeki gecikmeler nedeniyle 2022 yılında son 25 yılın en düşük seviyesine geriledi. Ancak şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Maximo Pacheco, üretimin düşmeye devam etmeyeceğini ve bunun yerine 2024 yılında üretimde bir toparlanmanın başlayacağını vurguladı. Fitch analistleri Eylül ayı güncelleme raporunda Bakır için “Orta döngü bakır fiyatı varsayımımızdaki artış, enerji dönüşümüyle desteklenen metal için uzun vadeli temelleri yansıtmaktadır. Fiyatların değişken olmasını beklemeye devam ediyoruz, ancak piyasa sıkı bir şekilde dengeli ve destekleyici kalacaktır.” yorumunu yaptılar.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Alüminyum fiyatları Eylül ayını %5.63’lük artış ile 2.307 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Alüminyum Stokları ise aynı ay için %4.40’lık azalış gösterdi. Analistlere göre; Çin'in imalat sektöründeki iyileşme de alüminyum gibi baz metallere olan talebi artırıyor. Goldman Sachs raporunda, "3. çeyrekte şu ana kadar imalat trendlerindeki iyileşme, daha güçlü baz metal ithalat seviyeleriyle de aynı zamana denk geldi" denildi. Fitch analistleri Eylül ayı güncelleme raporunda Alüminyum için “2023-2025 yılları için daha düşük alüminyum varsayımları, zayıf talep (özellikle Çin dışında) nedeniyle 2023 ve 2024 yıllarında pazar fazlası beklentilerimizi yansıtmaktadır. Kısılan kapasiteler, enerji maliyetlerinin düşmesi ve Çin'deki rezervuar seviyelerinin yeterli olması nedeniyle güç arzındaki iyileşmeye bağlı olarak tersine dönüyor. Revize edilen varsayımlar, güçlenen doların etkisini de içeriyor. Yine de alüminyum talebi, otomobillerin, uçakların ve demiryolu araçlarının ağırlığını azaltmak için ulaşım sektöründe daha fazla kullanılması ve bazı elektrik uygulamalarında bakırın yerine kullanılması da dahil olmak üzere enerji dönüşümünden faydalanmaktadır.” görüş açıkladılar. Avrupa'da alüminyumun sanayi müşterilerinin, bölgede işlenmiş metal ürünlere yönelik talebin son aylarda azalması nedeniyle aşırı alım yapabilecekleri endişesiyle, 2024 yılında yeni sözleşmeler için erteleme yaptığı bildirildi. Barselona'da düzenlenen Fastmarkets alüminyum konferansının oturum aralarında anlaşma arayan bir üreticinin temsilcisi, "Herkes ağız dalaşında, tedarik zincirinde stok eritme var ve insanlar aşırı bağlılıktan endişe ediyor." dedi. Üretici, birçok müşterinin nihai tonajları vermek için Kasım ayına kadar beklediğini belirtti. Birleşik Arap Emirlikleri'ndeki ZED Trading'in bazı müşterilerinin, zayıf talep ortamı nedeniyle uzlaşmaya varılan anlaşmaların sevkiyatını ertelediği bildiriliyor. Analistler, alüminyum primlerindeki düşüşün, son kullanıcıların alüminyum talebinin iyi bir yansıması olduğunu belirtiyor. Fastmarkets'a göre Kuzey Almanya'da alüminyum kütüklerin, referans fiyat üzerinden primi son 18 ayda yaklaşık 1.000 dolar düşerek 500 dolar/tona indi. Kısa vadede alüminyum fiyatlarına yönelik temkinli bir yükseliş eğilimi öngören Fastmarkets analistlerine göre; bunun üç ana nedeni var : Birinci olarak; doların son dönemdeki gücünün azalması gerektiği yönünde artan bir görüş var. ABD Merkez Bankası Başkanı Jerome Powell şahin söylemini sürdürerek, yavaşlayan ivmeye işaret eden verilere rağmen doları desteklemek ve istikrarlı bir enflasyon oranını korumak için daha fazla artış gerekebileceğinin sinyalini verdi. Ancak ABD Merkez Bankası yetkilileri şahin söylemlerini yumuşatırsa yatırımcılar için daha fazla fırsat ortaya çıkabilir. İkinci olarak; Çin'den alüminyum piyasalarında likiditeyi artıracak teşvikler. Genel alüminyum piyasası, Çinli kilit yetkililer tarafından son dönemde yürürlüğe konan teşviklere olumsuz tepki verdi. Devlet liderleri 10 Şubat'taki 2024 Ay Yeni Yılı öncesinde likiditeyi ve iç güveni artırma çabalarını hızlandırırken bu durum değişmek üzere olabilir. Çin'in birincil alüminyum piyasasını canlandırabilecek en önemli etkenlerden biri, tüketicileri ev satın almaya teşvik etmek için faiz oranlarının ayarlandığı emlak destekleyici politikalardır. Üçüncü olarak; Yeniden stoklama faaliyeti daha yüksek alüminyum fiyatları. Yıl sonu mevsimsel güç ve stok yenileme faaliyeti, cazip fiyat noktasında ortaya çıkabilir. LME alüminyum stokları ağırlıklı olarak (%80'e varan oranlarda) Rusya'dan geliyor ve ödünç verme amaçlı çok az Rus olmayan alüminyum bırakıyor. Ancak, LME baz metallerinde işlem yapan fon yöneticileri Ağustos ayında alüminyuma yönelik düşüş eğilimini sürdürdü. Satışlardaki duraklama, genel kısa vadeli yükseliş tezimizi destekliyor. LME alüminyum fiyatının toparlanmaya devam etmesi halinde, kısa pozisyon sahiplerinin düşüş pozisyonlarını daha fazla kapatmaya başlayabileceğini ve bunun da fiyatlar üzerindeki yukarı yönlü baskıyı destekleyeceğini düşünüyoruz. Fiyatlandırma görüşmelerine doğrudan katılan beş kaynağa göre, Japonya'nın dördüncü çeyrek alüminyum sevkiyatları için prim, yurtiçi ve yurtdışında talebin durgun kalması nedeniyle bir önceki çeyreğe göre %24 düşüşle metrik ton başına 97 dolar olarak belirlendi. Bu rakam Temmuz-Eylül döneminde ton başına ödenen 127,5 dolardan daha düşük ve bu yılın Ocak-Mart çeyreğinden bu yana en düşük rakam. Üreticiler başlangıçta dördüncü çeyrek için ton başına 110 ila 120 dolar prim talep etmişti.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Nikel fiyatları Eylül ayını %9.51’lik azalış ile 18.505 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Nikel Stokları ise aynı ay için %13.61’lik artış gösterdi. Outokumpu paslanmaz çelik Eylül 2023 prim fiyatlarını; 430 kalite için 43 EUR/ton artış, 304 kalite için 9 EUR/ton azalış ve 316 kalite için 35 EUR/ton artış ile açıkladı. Fitch analistleri Eylül ayı güncelleme raporunda Nikel için “Nikel fiyat varsayımlarımız değişmemiştir. Spot piyasa fiyatları ılımlı seyrediyor ve 2023 ortalamasının önceki beklentilerimizle uyumlu kalmasını bekliyoruz. Endonezya'dan gelen kapasite ilavelerinin batarya talebindeki hızlı artışı dengelemesi ve fiyatlarda süregelen bir düşüşe yol açmasıyla nikel piyasası dengesi uzun vadede fazla vermeye devam edecek.” şeklinde tahmin bildirdiler.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Çinko fiyatları Eylül ayını %7.54’lük artış ile 2.640 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Çinko Stokları ise aynı ay için %32.93’lük azalış gösterdi. Fitch analistleri Eylül ayı güncelleme raporunda Çinko için “Daha düşük 2023 çinko fiyatı varsayımımız, özellikle Çin ve Avrupa'dan gelen beklenenden daha zayıf küresel talebin yanı sıra, enerji fiyatlarının düşmesiyle devam eden ve 2023'te bir piyasa fazlasına yol açan eritme işlemlerinin azaltılmasını yansıtmaktadır. Daha yüksek 2025-2026 ve orta döngü varsayımları, maliyet eğrisi yükseldikçe talep artışlarının daha uzun vadeye kayacağı beklentilerimizle desteklenmektedir.” şeklinde açıklama yaptılar. CRU analistleri ise “Çinko fiyatının 2023'teki düşüş eğilimi şu ana kadar dört madende üretimin azalmasına katkıda bulundu ve 2023 çinko fiyatı tahminimiz olan 2.500 $ /t'a göre, fiyat sürekli bir toparlanmaya başlamadan önce daha fazla maden kapanışı gerçekleşebilir.” yorumunu duyurdular.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Kurşun fiyatları Eylül ayını %4.17’lik azalış ile 2.208 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Kurşun Stokları ise aynı ay için %42.80’lik artış gösterdi. Aynı dönem için LME Kalay fiyatları %5.38’lik düşüş ile 24.175 dolar/ton olurken, LME Kalay stokları %15.38’lik artış gösterdi. Analistlere göre; küresel kalay piyasası orta vadede dengeli kalmaya devam edecektir. Bu nedenle, kalay fiyatının 2025 yılına kadar ton başına 20 bin ve 25 bin ABD doları aralığında kalmasını bekliyoruz. Bu, Bloomberg'in 2023e ve 2024e için sırasıyla ton başına 26,2 bin ve 26,7 bin ABD doları olan mevcut konsensüs tahminlerine uyacaktır. ITA TIN2030 raporuna göre, arz ve talep arasındaki farkın 2030 yılına kadar 50 bin tona çıkması beklenirken, kalay fiyat görünümü 2025 yılından sonra iyileşecektir. Uzun vadede sınırlı sayıda yeni projenin devreye girmesi beklendiğinden, olgun madenlerin üretim profillerini iyileştirmelerini sağlamak için önemli ölçüde daha güçlü bir fiyat ortamına ihtiyaç duyulacaktır. Alphamin Resources'ın ITA'dan aktardığına göre, ITA'nın 2027 yılına kadar olan tam maliyet projeksiyonlarına dayanarak küresel kalay piyasası için denge fiyatının ton başına 34 bin ABD doları civarında olacağı öngörülmektedir.
Demir Cevheri fiyatları, Eylül ayını %0.85’lik artış ile 119 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, TÜSMOD Hurda Demir fiyat endeksi Eylül ayında %0.35 azalış yönlü oldu. LME Çelik Hurda CFR Türkiye (Platts) fiyatları Eylül ayında %0.21’lik artış kaydederken, 2023 yılı değişimi %2.88 düşüş yönlü oldu. LME İnşaat Çeliği FOB Türkiye (Platts) fiyatları ise Eylül ayında %1.29’luk artış gösterirken, 2023 yılındaki değişim %14.85 azalış yönlü oldu. Fitch analistleri Eylül ayı güncelleme raporunda Demir Cevheri ve Kömür için “Daha yüksek 2023 demir cevheri varsayımı, yılbaşından bugüne kadarki fiyat performansını yansıtmaktadır. Çinli çelik üreticilerinden gelen talep, düşük marjlarına rağmen beklenenden daha iyi oldu. Temel arz ve talep dengesine ilişkin görüşümüz değişmedi. Tüm metalürjik kömür fiyat varsayımlarını yukarı taşıdık. Daha yüksek 2023 rakamı, yılbaşından bugüne kadarki fiyatları yansıtıyor, ancak başta Avustralya'dan olmak üzere yeni kapasitenin devreye girmesiyle spotun 2023'teki zirvesinden düşmesini bekliyoruz. Yükseltilmiş 2024-2026 ve orta döngü varsayımlarımız, daha yüksek üretim maliyetlerini ve Çin'deki düşüşü dengeleyecek olan küresel çelik tüketimindeki oldukça istikrarlı bir artışı yansıtmaktadır. Bu aynı zamanda enerji dönüşümünün önümüzdeki on yıl boyunca koklaşabilir kömür talebini önemli ölçüde etkilemeyeceği yönündeki beklentilerimizi de yansıtmaktadır.” şeklinde görüş paylaştılar.
Plastik ve Kauçuk:
TÜSMOD Endeksine göre; Eylül ayında plastik fiyatlarında ortalama %0.72’lik düşüş görülürken, yıllık değişim ortalama %5.90 düşüş olarak gerçekleşti. Eylül ayında fiyatı en çok düşen plastik %7.60 ile PMMA olurken, bunu %4.03 ile EPS, %3.10 ile EVA ve %2.73 ile ABS takip etti. Aynı ayda fiyatı en çok artan plastik %4.86 ile PE olurken, bunu %3.96 ile PE ve %2.51 ile PS takip etti. Chemorbis haberlerine göre; Türkiye’de poliolefin piyasalarına Eylül ayının büyük bir kısmında durgun talep hakimdi. Öte yandan, fiyatlar artan hammadde maliyetleri ve bazı ürünler için mütevazı olan tedarik sayesinde güçlü kaldı. Devam eden nakit sorunları gündemdeki yerini koruyor ve talep görünüme gölge düşürmeye devam ediyor. Sonuç olarak Ekim’de fiyatlarda mütevazı dalgalanmalar bekleniyor. Homo PP üreticileri fiyatlarını artırmak için yeni bir girişimde bulundu. Suudi Arabistan’da beklenmedik bir propan tedarik sorunu olduğuna dair piyasa söylentileri ve halen sınırlı olan Rus malları üreticileri cesaretlendirdi. Rafya satıcıları CIF, %6,5 vergiye tabi, peşin ödemeli bazında 1030$/ton seviyesini test ederken, elyaf fiyatları ise aynı koşullarla piyasanın üst sınırı olan 1060$/tonun hafif üzerine çıktı. Güney Kore malı PPBC enjeksiyon için Ekim fiyatları da önceki aya kıyasla bir miktar yükseldi. Bu artışlar, son birkaç ayın en yüksek spot propilen fiyatlarına ve petrolde Temmuz’dan bu yana devam eden yükselişe bağlandı. Öte yandan, birkaç tüccarın hafif artan fiyat sorgularına dair yorumlarına kayıtsız kalan alıcılar artışlara ilgisiz kaldı. Bu durumun nedeni, birçok sanayicinin hem yurtiçi hem de yurt dışında durgun seyreden talebi dengelemek amacıyla fabrikalarındaki işletim oranlarını düşük seviyelerde tutması oldu. Birçok PP oyuncusuna göre, yaz tatili sonrası Avrupalı nihai kullanıcılardan gelen ihracat talebi de beklentilerin altında kaldı. Buna ek olarak, banka kredilerinin sınırlı olması, polimer oyuncularının ihtiyatlı olmalarına ve piyasada satın alma gücünün düşük olmasına neden oldu. Ekim ayında, piyasa bir yanda destekleyici maliyetler ile Çin’in ithal PP piyasasındaki güçlü fiyatlar ve diğer yanda umut vadetmeyen talep görünümü arasında şekillenecek. ChemOrbis haftalık ortalama verilerine göre, Türkiye ve Çin’in PP piyasaları geçen hafta nispeten dengelendi. Türkiye’de, yeni PVC fiyatları düşüşlerle açıklanırken, Türkiye’nin yurtiçi şişelik PET piyasası önceki artışların bir kısmını sildi. Türkiye PS piyasaları Ekim’e girerken mütevazı artışlar gördü. Güney Kore’den yeni PS teklifleri satıcıların hammadde maliyetlerinde önceden görülen artışları fiyatlarına yansıtmasıyla beraber aylık artışlarla açıklandı. Türkiye’de, ABS piyasalarında Ekim fiyatları artışlarla açıklandı. Güney Kore’den yeni teklifler hammadde zincirindeki artışların desteğiyle aylık bazda artışlarla açıklandı.
Enerji ve Petrol:
BOTAŞ'ın internet sitesinde Eylül ayına ilişkin tarife tablosu yayımlandı. BloombergHT haberine göre; Ekim itibarıyla konutlarda kullanılan doğalgazın toptan satış fiyatında değişikliğe gidilmezken, elektrik üretim amaçlı doğalgaz tarifesi ile büyük sanayi kuruluşlarında ve küçük ve orta ölçekli işletmelerde kullanılan gazın satış fiyatı %20 artırıldı. BOTAŞ'ın internet sitesinde ekimde geçerli olacak mesken ve sanayi abonelerinin tarifesi ile elektrik üretim amaçlı tarife tablosu yayımlandı. Buna göre, BOTAŞ'ın konut tüketicileri için dağıtım şirketlerine Ekim'de uygulayacağı satış fiyatı 1000 metreküp doğal gaz için 4 bin 80 lira olarak açıklandı. Sanayi abonelerinin tarifesi, kademe 1 için 1000 metreküp doğalgazda 8 bin 549 lira, kademe 2 için ise 11 bin 374 lira olarak belirlendi. Elektrik üretim amaçlı tarifede ise 1000 metreküp doğal gazın fiyatı 12 bin lira olarak duyuruldu. Elektrik fiyatlamasında kritik mekanizmanın yeni dönemde uygulanmayacağı ifade edildi. Bloomberg HT'ye konuşan sektör kaynakları elektrikte azami uzlaştırma fiyatı uygulamasının 1 Ekim’den sonra uygulanmayacağını belirtti. Bu uygulama son olarak Mart ayının sonunda 6 aylığına uzatılmıştı. EPDK tarafından belirlenmiş olan azami uzlaştırma fiyatları; maliyetlerde oluşan yükseliş ve düşüşler takip edilerek güncelleniyor. Serbest piyasada oluşan bedeller ile azami uzlaştırma fiyatları arasındaki fark 'destekleme bedeli' olarak bir havuzda toplanıyor. Bu havuzda oluşan gelir, tüketicilerin elektrik tüketimleri için kullanılarak piyasada oluşan fiyat artışlarına ilişkin tasarrufta bulunuluyor. Söz konusu kararı Bloomberg HT'ye değerlendiren sektör kaynakları azami uzlaştırma fiyatı uygulamasının sona ermesiyle elektrikte maliyetin fiyatlara yansıyabileceğini ifade etti. Kaynaklar fiyatların arz ve talebe göre belirleneceği bir ortam oluşacağını belirtti. TGRT Haber’e göre; 1 Ekim'den itibaren geçerli olacak yeni elektrik fiyat tarifesi belli oldu. Sektör kaynaklarından gelen bilgiye göre, sanayi ve ticarethane abonelerinin kullandığı elektriğe %20 oranında zam yapıldı. 100 kwh tüketimde mesken abonesi için fatura bedeli 150 TL olarak aynı kalacak. Konut aboneleri için ise bu ay da zam yansıtılmayacak. Yurtiçi pompa fiyatları Eylül ayında Motorin için %5.91 artarken, K95 Benzin için %2.83 oranında azalış gösterdi. Ekonomim haberine göre, Ham petrol fiyatları son haftalardaki yükselişini devam ettirerek dün 100 dolar bandına iyice yaklaştı. Brent petrolün varil fiyatı yüzde 1.05 yükselişle 97.56 dolar seviyesini görürüken, ABD ham petrolü de bir yıldan uzun süredir ilk defa 95 doları aştı. Dünyanın en büyük üreticileri Suudi Arabistan ve Rusya'nın yıl sonuna kadar petrol üretimlerinde kesintiye gitmeleri, gelecek aylarda piyasalarda arz sıkıntısı yaşanacağı beklentisini artırarak fiyatlardaki yükselişi desteklemeye devam ediyor. Ancak dünkü yükselişte buna ek olarak arz talep dengesindeki açığın daha da artabileceği endişesi etkili oldu. ABD’de petrol fiyatları için önemli bir hub olan Cushing, Oklahoma’daki stoklar 22 milyon varilin altına inerek Temmuz 2022’den bu yana görülen en düşük seviyede açıklandı. Dünyanın en büyük petrol ithalatçısı Çin'de açıklanan bazı verilerin talebin artacağı beklentisini güçlendirmesi de, petrol fiyatlarını yukarı yönlü hareketini destekleyen unsurlar arasında. Bunlara ek olarak, Çin’de bugün başlayıp bir hafta sürecek sonbahar festivali tatili nedeniyle yolculuk yapanların sayısında ve yakıt talebinde artış olması bekleniyor. Petrol fiiyatlarının kritik 100 dolar seviyesine yaklaşmasıyla piyasaların odağı da enflasyon görünümü ve merkez bankalarının izleyeceği para politikasına etkisine çevrilmiş durumda. Petrol fiyatlarında gerçekleşen her yükseliş enflasyon endişeleri tetiklemesi ihtimali nedeniyle dikkatle izleniyor. Çok sayıda uzmana göre petrolün 100 dolar seviyesini görmesi an meselesi olabilir. Ancak yine aynı uzmanlar, bu seviye yakın zamanda geçilse de fiyatların bu bölgede çok uzun bir süre kalmayacağı görüşünde birleşiyor. Avrupa’nın önde gelen bankalarından SAXO Bank Emtia Bölüm Başkanı Ole Hansen Brent petrolünün kısa süreli olarak 100 doları görme ihtimali olduğunu, ancak gelecek yıl yeniden 80 dolar seviyelerine geri gelmesini beklediklerini belirtiyor. EKONOMİ gazetesine konuşan Hansen, Almanya'nın başını çektiği Avrupa'daki ekonomik zayıflığın 2024'ün başlarında ABD'ye de yayılmasını beklediklerini, buna Çin'deki ekonomik zorlukların eklenmesiyle küresel makroekonomik görünümün 2024'te petrol piyasasında gevşemeye işaret ettiğini belirtiyor. ING Bank Emtia Stratejisti Warren Patterson da “Brent’in varil başına 100 doları geçmesi an meselesi” yorumunu yapıyor, ancak ekliyor: ”Yine de artan baskıyla birlikte OPEC+’ın arz kesintisini büyük olasılıkla yumuşatacak olması nedeniyle herhangi bir sıçramanın kısa ömürlü olacağını düşünüyoruz. AA haberine gore; EIA'nın "Eylül 2023 Kısa Dönem Enerji Görünümü Raporu"na göre, Petrol İhraç Eden Ülkeler Örgütünün (OPEC) en büyük üreticisi Suudi Arabistan'ın ham petrol üretimine yönelik günlük 1 milyon varillik gönüllü kesintiyi bu yıl sonuna kadar uzatma kararının küresel petrol stoklarının azalmasına neden olacağı ve bu durumun yıl sonuna kadar petrol fiyatları üzerinde yukarı yönlü baskı oluşturacağı öngörülüyor. Brent türü ham petrolün varil fiyatının, yılın son çeyreğinde ortalama 93 dolar seviyesine ulaşacağı, ancak OPEC+ üretim kesintilerinin küresel petrol üretimini talebin altına kalmaya zorlayarak gelecek yıl petrol fiyatlarında yukarı yönlü risk oluşturacağı öngörülüyor. Bu çerçevede, Brent türü ham petrolün varil fiyatının bu yıl 84,46 dolar olması bekleniyor. Bu rakam bir önceki raporda 82,62 dolar olarak tahmin edilmişti. Batı Teksas türü (WTI) ham petrolün ortalama varil fiyatının da 79,65 dolar olacağı öngörülüyor. Söz konusu rakam, geçen ay 77,79 dolar olarak öngörülmüştü. Gelecek yıl ise Brent türü ham petrolün ortalama varil fiyatının 88,22 dolar, WTI türü ham petrolün ortalama varil fiyatının ise 83,22 dolar olması bekleniyor. Fiyatların gelecek yılın ilk çeyreğinde varil başına 90 doların üzerinde kalacağı ancak yılın geri kalanında ortalama 87 dolar olacağı hesaplanıyor. Raporda, gelecek yıl küresel petrol stoklarında beklenen artışın büyük ölçüde petrol talebindeki gerileme, OPEC dışı ülkelerin petrol üretimindeki artış ve Suudi Arabistan'ın gönüllü üretim kesintilerinin sona ermesinden kaynaklanacağı tahmin ediliyor.
Döviz Kurları:
TCMB 29 Eylül 2023 kapanış verilerine göre, USD döviz satış kuru bazında %2.67’lik artış ile 27,43 TL; EUR döviz satış kuru bazında %0.04’lük artış ile 29,08 oldu. EUR/USD paritesi ise Eylül ayında %2.55 azalarak, 1.0604 seviyesine geriledi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Eylül ayı Piyasa Katılımcıları Anketine göre; cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 29,82 TL iken, bu anket döneminde 30,14 TL olmuştur. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 34,58 TL iken, bu anket döneminde 37,26 TL olarak gerçekleşmiştir. Hürriyet haberine göre, ABD merkezli yatırım bankası Goldman Sachs, ‘Türkiye yeniden oyuna dahil oluyor’ başlıklı bir rapor yayınladı. Söz konusu raporda TL’de ‘carry trade’ işlemlerinin uzun yıllar sonra yeniden mümkün hale gelebileceğini belirten kurum, reel faizlerin ise yılsonu itibarıyla pozitif alana geçebileceği tahmininde bulundu. Goldman’ın raporunda Dolar/TL beklentilerine de yer verildi ve dolar/TL’nin üç ay sonra 28 ve altı ay sonra 29 seviyelerinde olacağı öngörüsü paylaşıldı. Raporda, risklerin devam etmesine rağmen pozitif reel faiz stratejisine yönelik açıklamalara dikkat çekildi ve “Yüzde 40 ya da üzerinde bir politika faizi yılsonu itibarıyla beklenen enflasyona göre pozitif reel faiz verilmeye başlanacağı anlamına geliyor” denildi. INGBank, 18 Eylül 2023 tarihli raporunda dolar kuru tahminini 2023 yılı sonu, 2024 yılı ilk 3 çeyreği ve 2024 yılı sonu için sırasıyla; 30.00, 31.29, 32.56, 34.16 ve 36.00 TL olarak açıklandı. Bankanın 2025 yıl sonu dolar kuru tahmini ise 40.00 TL oldu. İngiliz bankası Barclays, analistlerinin TCMB politika faizinin yıl sonunda %35'e, 2024 yılında ise %40'a ulaşmasını bekledikleri yeni bir rapor yayınladı. Banka ayrıca dolarizasyon baskılarının yeniden gelişmesi halinde dolar/TL'ye yönelik risklerin yukarı yönlü olduğunu vurguladı. Barclays, dolar/TL, Euro/TL ve politika faizi tahminlerini açıkladı. Türk yetkililerin cari açığı kapatmaya odaklandığını belirten Barclays FX ekibi, Türk lirasının değer kaybetmesine izin verilmesini beklediklerini ifade etti. Barclays, dolarizasyon baskılarının yeniden gelişmesi halinde dolar/TL tahminleri için risklerin önemli olduğunu da vurguladı. Banka, dolar/TL'nin 2023 sonunda 29'a, Mart 2024'te 32'ye, Haziran 2024'te 35'e ve Eylül 2024'te 39'a yükselmesini bekliyor. Euro/TL için 2023 sonu tahminini 31,32 olarak ortaya koyan Barclay, Euro'nun 2024 yılı Mart, Haziran ve Eylül aylarında sırasıyla 34,56, 38,15 ve 42,90 olacağını öngördü. Lirada düzenli bir değer kaybı beklediklerini belirten Bank of America'nın 2023 son çeyrek için dolar/TL tahmini ise 30 seviyesinde oldu. Bankanın dolar/TL kuruna ilişkin tahmini 2024 ilk çeyrek için 32, ikinci çeyrek için 35, üçüncü çeyrek için 37 seviyesinde olduğu belirtildi.
Yurtiçi Fiyat ve Maliyet Endeksleri:
TUİK verilerine göre, Yİ-ÜFE (2010=100) 2023 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre %3,40, bir önceki yılın Aralık ayına göre %36,06, bir önceki yılın aynı ayına göre %47,44 ve on iki aylık ortalamalara göre %65,55 artış gösterdi. Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %69,43 artış, imalatta %55,05 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %17,08 azalış, ve su temininde %68,36 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %45,79, dayanıklı tüketim malında %61,94, dayanıksız tüketim malında %67,98, enerjide %13,41 ve sermaye malında %65,83 artış olarak gerçekleşti. Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %5,97, imalatta %3,07, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %5,47 ve su temininde %13,72 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %1,92, dayanıklı tüketim malında %3,73, dayanıksız tüketim malında %4,80, enerjide %6,12 ve sermaye malında %2,96 artış olarak gerçekleşti. Yıllık azalış gösteren tek alt sektör %17,08 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme oldu. Buna karşılık temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları %96,61, diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri %93,27, tütün ürünleri %81,06 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. Aylık en yüksek azalış; %0,21 ile basım ve kayıt hizmetleri, %0,10 ile ana metaller alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık tütün ürünleri %42,46, su ve suyun arıtılması ve dağıtılması %13,72, ham petrol ve doğal gaz %8,95 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. YD-ÜFE (2010=100) 2023 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre %1,95, bir önceki yılın Aralık ayına göre %48,50, bir önceki yılın aynı ayına göre %59,24 ve on iki aylık ortalamalara göre %55,86 arttı. YD-ÜFE sektörlerinden basım ve kayıt hizmetleri %40,01, ana metaller %41,45, kok ve rafine petrol ürünleri %44,19 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu. Buna karşılık bilgisayarlar ile elektronik ve optik ürünler %82,84, makine ve ekipmanlar b.y.s. %79,98, tütün ürünleri %75,89 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. YD-ÜFE sektörlerinden basım ve kayıt hizmetleri %6,54, tütün ürünleri %4,11, kağıt ve kağıt ürünleri %0,94 ile endekslerin en fazla azalış gösterdiği alt sektörler oldu. Buna karşılık kok ve rafine petrol ürünleri %7,93, bilgisayarlar ile elektronik ve optik ürünler %3,99, mobilya %3,61 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.