Gürkan Hüryılmaz
GENEL GÖRÜNÜM
Değerli Meslektaşlarımız,
Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi konusunda üst kurum kimliği ile hareket eden TÜSMOD olarak “Emtia Fiyatları Aylık Görünümü Eylül” toplantısı dünyanın dört bir yanından 1000’den fazla meslektaşımız ve takipçimizle gerçekleştirildi. Moderatörlüğünü Beşir Kemal ŞAHİN’in üstlendiği bu değerli oturumda, ilk bölümde Gürkan HÜRYILMAZ global katılımcılara yönelik ingilizce bir sunum yaptı. İkinci bölümde ise Cengiz Şahin SERCAN ve Sami ALTINKAYA, Türkiye ve Dünya ekonomisindeki önemli gelişmeleri ve bunların emtia fiyatlarına etkilerini paylaştı. Ekim ayı toplantımızı ise 23 Ekim’de gerçekleştirmeyi planlıyoruz. Satınalma profesyonelleri olarak 2025 yılı bütçe hazırlıklarına başladık. Yeni dönem bütçesi için şu konuları dikkate almanızı öneriyoruz : Geçmiş yılın verileri ve analizi ile özellikle büyük harcama kalemleri kontrol edilmeli ve mevcut dönemin bütçe gerçekleşme oranına bakılmalı. Yeni dönemdeki satınalma ihtiyaçları belirlenerek, bunların hangi tedarikçilerden hangi fiyatlar ile alınacağı belirlenmeli. Finans birimi ile döviz kur tahminleri görüşülürken, Tedarik Zinciri ile stok ve sipariş parametreleri gözden geçirilmeli. Tedarik riskleri ve etkileri için çalışma yapılmalı. Buna göre, tedarikçi, kategori, dijital dönüşüm ve sürdürülebilirlik satınalma stratejileri oluşturulmalı ve aksiyon planları oluşturulmalı.
Focus Economist Analistlerinin 2025 yılı tahminlerine baktığımızda; değerli metal fiyatlarının 2024'e kıyasla ortalama olarak 2025'te dört emtia grubu arasında en büyük fiyat artışını göreceği yönünde. Devam eden yüksek güvenli liman talebi, düşük faiz oranları ve gelişmekte olan piyasalardaki artan mücevher talebi, değerli metallere genel olarak fayda sağlayacaktır. Dahası, gümüşün güneş ve elektrikli araç sektörlerinde artan kullanımı, daha yüksek gümüş fiyatlarını yönlendirmeli, platin ise daha büyük bir arz açığından faydalanacaktır. Bununla birlikte, küresel enflasyon ve durgunluk endişeleri azaldıkça, değerli metal fiyatlarının gelecek yılın sonuna doğru Eylül ayı sonundaki spot fiyatlarından hafifçe geri çekileceği görülüyor. Temel metal fiyatları, muhtemelen yeşil enerji geçişi nedeniyle bu yıla kıyasla gelecek yıl ortalamada küçük bir iyileşme görmelidir. Çoğu temel metal, güneş panelleri, rüzgar türbinleri, hidroelektrik ve jeotermal santraller ve piller dahil olmak üzere yenilenebilir enerji teknolojilerinde kritik unsurlardır. (özellikle otomotiv sektöründe) Bununla birlikte, temel metallerin kilit tüketicileri olan ABD ve Çin'deki beklenen yavaşlamalar iyileşmeyi sınırlayacaktır. Panelistler enerji fiyatlarının gelecek yıl bu yıla kıyasla ortalama olarak daha düşük olacağını öngörüyor. Fosil yakıt talebi büyümesi, yeşil enerjiye geçiş devam ettikçe muhtemelen azalacak. Dahası, OPEC+'ın şu anda Aralık ayından itibaren petrol üretimini artırmaya başlaması bekleniyor, bu da ham petrol ve türevlerinin fiyatlarını sınırlayacak. Bununla birlikte, fiyatların Eylül sonundaki düşük seviyelerinden 2025 sonuna kadar toparlanması bekleniyor. Tarım fiyatlarının 2025'te 2024'e kıyasla en keskin ortalama düşüşü görmesi öngörülüyor. El Niño hava olayının sona ermesinin muhtemelen bir rolü olacak, çünkü bu, gelişmekte olan pazarlarda iyileştirilmiş ürün yetiştirme koşullarını desteklemelidir. Kahve ve kakao fiyatları özellikle keskin bir şekilde düşüyor; her iki emtianın fiyatları da bu yıl hava kaynaklı kesintiler nedeniyle arttı. Özetle, dünya ekonomisi gelecek yıl daha düşük enflasyon ve borçlanma maliyetleriyle kuşatılacak. Ancak aksi takdirde sakin bir 2025 panoraması olabilecek şey, ticaret korumacılığını artırabilecek, tedarik zincirlerini bozabilecek, emtia fiyatlarını yükseltebilecek ve hatta küresel çatışmaya yol açabilecek bir dizi jeopolitik riskle gölgeleniyor. Bu gibi belirsiz zamanlarda, tek bir sayıya güvenmek yerine bir dizi farklı analist tahminine erişmek giderek daha da önemli hale geliyor.
AA haberine göre; Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, küresel ekonomiye ilişkin büyüme beklentisini bu yıl için %2,6'dan %2,7'ye çıkardı. Fitch, Küresel Ekonomik Görünüm Raporu'nun eylül sayısını "ABD Merkez Bankasının (Fed) Gevşeme Döngüsü Başlıyor" başlığıyla yayımladı. Raporda, dünya ekonomisinin bu yıl tarihi eğilime uygun olarak %2,7 büyümesinin beklendiği bildirildi. Bu oranın haziran ayında öngörülenden 0,1 puan daha yüksek olduğuna işaret edilen raporda, ABD, İngiltere, Brezilya ve Rusya için büyüme tahminlerinin yukarı yönlü revize edildiği belirtildi. Raporda, ABD büyümesindeki yavaşlama nedeniyle 2025'te küresel ekonomik büyümenin %2,5'e, 2026'da da %2,4'e gerilemesinin beklendiği bilgisi verilerek, "Fed'in gevşeme döngüsü nihayet başlamak üzere ancak faiz oranları önümüzdeki yıl kısıtlayıcı olmaya devam edecek ve faiz indirimlerinin büyüme üzerindeki etkisi küçük olacak." ifadesi kullanıldı. Ayrıca Çin'in büyümesinin de ihracattaki ivme kaybı nedeniyle gelecek yıl yavaşlamasının beklendiği belirtilen raporda, Avro Bölgesi büyümesinin ise gelecek yıl toparlanmasının öngörüldüğü bildirildi. Raporda, ABD ekonomisine dair büyüme tahmininin bu yıl için yüzde 2,1'den yüzde 2,5'e çıkarıldığı, ülke ekonomisinin 2025 ve 2026'da ise yüzde 1,6 büyümesinin beklendiği belirtildi. ABD'deki hizmet enflasyonun, enflasyonun sürdürülebilir bir şekilde hedefe dönmesiyle tutarlı olmak için hala çok yüksek olduğu vurgulanan raporda, Fed'in para politikası gevşetme döngüsünün önceki faiz indirimi dönemlerine kıyasla ılımlı ve yavaş olacağı ifade edildi. Raporda, Çin'in bu yıl %4,8, gelecek yıl %4,5 büyümesinin öngörüldüğü, Avro Bölgesi'nin ise bu yıl %0,8, 2025'te %1,5 büyüyeceği belirtildi. ABD'de ve diğer bazı gelişmiş ekonomilerde işsizliğin giderek arttığına işaret edilen raporda, bunun düşen iş gücü talebinden ziyade iş gücü arzındaki artışı yansıttığı kaydedildi. Raporda, son verilerin, enflasyonun düşme yolunda olduğuna dair Fed'in güvenini artırdığı vurgulanarak, "Eylül ve aralık toplantılarında 25'er baz puanlık, 2025'te 125 baz puanlık ve 2026'da 75 baz puanlık faiz indirimi bekliyoruz." ifadesi kullanıldı. Türkiye'de yıllık enflasyonun ağustosta belirgin şekilde yavaşladığı kaydedilen raporda, yıl sonunda enflasyonun %43 seviyesinde olmasının beklendiği bildirildi. Raporda, Türkiye ekonomisinin bu yıl %3,5, 2025'te %2,8 ve 2026'da %3,7 büyümesinin beklendiği belirtildi.
BloombergHT haberine göre; OECD, Ekonomik Görünüm Raporu'nu "Köşeyi Dönmek" temasıyla yayımladı. Buna göre, küresel üretim artışı dirençli kalmaya ve enflasyonda düşüş süreci devam ediyor. ABD, Brezilya, Hindistan, Endonezya ve Birleşik Krallık dahil olmak üzere birçok G20 ülkesinde nispeten güçlü büyüme görülürken, aralarında Almanya'nın da bulunduğu birkaç ekonomide daha zayıf büyüme görüldü. Özellikle hizmet sektöründe ekonomik aktivite güçlü kaldı. Reel ücretlerdeki artış hane halkı gelir ve harcamalarını desteklese de satın alma gücü birçok ülkede henüz salgın öncesi seviyelere tam olarak dönmedi. Öte yandan, küresel ticarette beklenenden hızlı toparlanma görülürken, nakliye maliyetleri yüksek kalmaya devam ediyor ve ihracat siparişlerinde ılımlı seyir sürüyor. Enflasyon tarafında mal fiyatları gerilemesine rağmen birçok ülkede hizmet sektöründe maliyet ve fiyat baskıları etkisini sürdürüyor. Bu kapsamda, dünya çapında dezenflasyon sürecinin devam etmesi, reel gelirlerdeki iyileşme ve birçok ekonomide para politikasının daha az kısıtlayıcı olmasının talebi destekleyeceği beklentisiyle küresel ekonominin bu yıl %3,2 büyümesi bekleniyor. Bu oran, OECD'nin Mayıs'ta açıkladığı öngörüsünün 0,1 puan üzerinde bulunuyor. OECD, küresel ekonomide 2025'e ilişkin büyüme tahminini ise değiştirmeyerek %3,2'de sabit bıraktı. ABD'de ekonomik büyümenin yavaşlamasının ancak para politikasındaki gevşemeyle desteklenmesi beklenirken, bu yıla ilişkin büyüme tahmini %2,6 ile değişiklik göstermiyor. Ancak OECD, ABD ekonomisine ilişkin 2025 büyüme tahminini mayıstaki öngörüsüne göre 0,2 puan aşağı yönlü revize ederek %1,6'ya çekti. OECD, Euro Bölgesi'nde bu yılki ekonomik büyümeye ilişkin %0,7 olan öngörüsünü değiştirmedi ancak 2025 tahminini 0,2 puan aşağı yönlü revize ederek %1,3 olarak belirledi. Raporda, Çin ekonomisine ilişkin bu yıl ve 2025 büyüme tahmini sırasıyla %4,9 ve %4,5 ile değişiklik göstermedi. Raporda, enflasyonun 2025'te çoğu G20 ülkesinde hedef seviyeye geri döneceği öngörülürken, küresel ekonomiye ilişkin önemli risklerin devam ettiği uyarısı yer aldı. Devam eden jeopolitik ve ticari gerilimlerin yatırımlara giderek daha fazla zarar verebileceği ve ithalat fiyatlarını yükseltebileceği riski bulunurken, iş gücü piyasaları soğudukça ekonomik büyümenin beklenenden daha keskin şekilde yavaşlayabileceği ve dezenflasyon patikasından olası sapmaların finansal piyasalarda bozulmayı tetikleyebileceği tahmin edildi. OECD, Türkiye ekonomisinde bu yıla ilişkin büyüme tahminini 0,2 puan aşağı yönlü revize ederek %3,2 ve 2025 için ise 0,1 puan aşağı yönlü revizeyle %3,1 olarak belirledi. Türkiye dahil gelişmekte olan ekonomilerde enflasyonun gelişmiş ekonomilere göre daha yüksek seyredeceğini öngören OECD'ye göre, Türkiye'de enflasyon bu yıl sonu ve 2025 boyunca hafifleyecek ancak çift haneli rakamlarda kalmayı sürdürecek. Bu kapsamda OECD, Türkiye'de, enflasyonun net bir şekilde hedefe doğru ilerlemesini sağlamak için sıkı parasal duruşun 2025'in belli bir dönemine kadar sürdürülmesi gerektiği tavsiyesinde bulundu. OECD, enflasyon daha ılımlı hale geldikçe ve iş gücü piyasasında baskılar hafifledikçe, para politikası indirimlerinin devam etmesi gerektiği ancak indirimlerin zamanlama ve kapsamının verilere bağlı kalması gerektiği yönünde uyardı.
Tüm bu gelişmeler altında, emtia fiyat analizleri aşağıdaki şekilde ele alınmıştır.
Selamlarım ve saygılarımla.
Metal-Demir-Çelik:
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Bakır fiyatları Eylül ayını %6.99’luk artış ile 9.858 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Bakır Stokları ise aynı ay için %5.73’lik azalış gösterdi. Bank of America analistleri bakır için olumlu bir görünüm sergiliyor ve Fed'in olası faiz indirimleriyle fiyatların yüksek kalmasını bekliyor. Analistler, "Fed faiz oranlarını düşürdükçe üretim faaliyeti istikrara kavuşmalı, bu nedenle 2025'te yapıcı bakır görüşümüzü sürdürüyoruz" dedi. Bakır fiyatının yüksek talep, kısıtlı arz ve enerji geçiş projelerine yapılan yatırımların artması nedeniyle güçlü kaldığını söyleyen BofA analistleri, bakır fiyatının 2025 yılına kadar ton başına 10.000 doların üzerine çıkmasını öngörüyor. Şili'nin devlet bakır komisyonu Cochilco, 2024'teki ortalama bakır fiyatı tahminini, en büyük tüketicilerdeki ekonomik zayıflık gibi faktörleri gerekçe göstererek, Mayıs ayındaki 4,30 dolarlık tahminden 4,18 dolara düşürdü. Komisyon, 2025 ortalama fiyat tahminini pound başına 4,25 dolar olarak korurken; “jeopolitik belirsizlik ve Asya pazarındaki stok birikimi”nden bahsetti. Fiyatların önümüzdeki on yıl boyunca korunmasını bekledikleri önemli bir seviye olan pound başına 4,00 doların üzerinde kalacağını belirten komisyon, rafine bakır pazarının 2024 ve 2025'te kabaca dengeli olmasını bekliyor. Bakır tüketimi, belirgin şekilde azalan EV benimseme oranlarına ve araç başına bakır yoğunluğuna bağlı olacak diyen FitchRatings, Eylül ayı raporunda ortalama Bakır fiyatları tahminini 2024, 2025, 2026 ve 2027 için sırasıyla 8.800, 8.400, 7.500 ve 7.500 USD/ton olarak açıkladı. Citi analistlerinin 2024 3.Çeyrek ve 4.Çeyrek ile 2025 ilk çeyrek için ortalama Bakır fiyat tahmini ise sırasıyla 9.000, 9.000 ve 9.500 USD/ton oldu.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Alüminyum fiyatları Eylül ayını %5.93’lük artış ile 2.609 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Alüminyum Stokları ise aynı ay için %3.60’lık azalış gösterdi. Rusal, 30 Eylül Pazartesi günü, LME haftası 2024'te, küresel alüminyum piyasasındaki devam eden arz-talep açığının kısa sürede daralacağı ve 2025'in sonuna kadar dengeye ulaşacağı yönündeki güvenini dile getirdi. Bu iyimserlik, Çin teşvik programının desteklediği ve talebi artıran piyasa yükselişinin ardından geldi. Rusal, küresel alüminyum fazlasının 2024'ün sonunda yaklaşık 500.000 tona ulaşmasını ve 2025'in sonunda 200.000-300.000 tona düşmesini bekliyor. Uluslararası Alüminyum Enstitüsü'ne göre, 2024'ün ilk sekiz ayında küresel birincil alüminyum üretimi, yıllık %3,2 artışla 48,2 milyon tona ulaştı. Bu muazzam üretim hacmi, alt sektörlerden gelen yeni siparişlerin başlamasıyla birincil metale olan artan taleple dengelenecek ve bu da sağlam bir satın alma duygusuna yol açacak. Zorlu piyasa koşullarına rağmen, düşük karbonlu alüminyumunun küresel son kullanıcı pazarında geniş bir kabul gördüğüne tanık olduklarını belirten Rusal, artan alüminyum fiyatlarının büyük üreticilerin Endonezya ve Rusya'da kar elde etmelerini ve kapasite artırımları yapmalarını desteklediğini söyledi. FitchRatings Eylül ayı raporunda ortalama Alüminyum fiyatları tahminini 2024, 2025, 2026 ve 2027 için sırasıyla 2.300, 2.400, 2.300 ve 2.300 USD/ton olarak açıkladı. Citi analistlerinin 2024 3.Çeyrek ve 4.Çeyrek ile 2025 ilk çeyrek için ortalama Alüminyum fiyat tahmini ise sırasıyla 2.350, 2.400 ve 2.600 USD/ton oldu.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Nikel fiyatları Eylül ayını %0.95’lik azalış ile 16.650 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Nikel Stokları ise aynı ay için %9.50’lik yükseliş gösterdi. Outokumpu paslanmaz çelik Ekim 2024 prim fiyatlarını; 430 kalite için 25 EUR/ton azalış, 304 kalite için 28 EUR/ton azalış ve 316 kalite için 46 EUR/ton azalış ile açıkladı. Analistlere göre; 2024 ortası itibarıyla, son raporlar küresel nikel pazarında devam eden kısa vadeli bir fazlalığa işaret ediyor. ING Bank'ın son raporuna göre, pazar aşırı arz ve durgun küresel ekonominin paslanmaz çelik talebini etkilemesi nedeniyle bir fazlalık yaşadı. ING, 2024'ün üçüncü çeyreği için ortalama nikel fiyatlarının yaklaşık 19.500 USD/ton olacağını tahmin ediyor. Bu kısa vadeli baskılara rağmen, nikelin özellikle EV pillerinde yeşil geçiş için kritik bir bileşen olarak rolü önemli bir faktör olmaya devam ediyor. Australian Resources & Investment ayrıca Endonezya ve Çin'den gelen artan Sınıf 2 nikel üretiminin getirdiği zorluklara da dikkat çekiyor. Buna rağmen, sıkı Londra Metal Borsası (LME) envanterleri, nikelin enerji geçişindeki devam eden önemini vurguluyor. EV'lerde enerji yoğunluğunu ve menzilini artıran nikel talebi olumlu bir görünüm sağlıyor. Kısa vadeli fiyat tahminleri aşağı yönlü ayarlanmış olsa da, BMI'nin uzun vadeli görünümü nikel fiyatlarının 2027'ye kadar ton başına ortalama 27.000 dolar civarında olmasını öngörüyor.Ayrıca, Investing News, özellikle Çin'den gelen aşırı nikel arzının ve zayıf talebin devam eden etkisini vurguluyor. Ancak, ekonomik teşvikler ve pil segmentindeki büyümenin yönlendirdiği yılın ikinci yarısında potansiyel bir toparlanma öngörüyor. Uzun vadeli projeksiyonlar, pil sektörünün 2033 yılına kadar nikel talebinin %41'ine ulaşacağını gösteriyor. FitchRatings Eylül ayı raporunda Nikel fiyatları tahminini 2024, 2025, 2026 ve 2027 için sırasıyla 17.000, 16.000, 15.000 ve 15.000 USD/ton olarak açıkladı. Foreks haberine göre; Uluslararası Nikel Çalışma Grubu (INSG), 2024 yılında 3,35 milyon olan küresel nikel talebinin 2025 yılında 3,51 milyon tona yükselmesinin beklendiğini açıkladı. Lizbon merkezli grup, aynı zamanda küresel nikel üretiminin de 2024 yılında 3,52 milyon ton iken 2025 yılında 3,65 milyon tona yükselmesinin beklendiğini belirtti.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Çinko fiyatları Eylül ayını %6.41’lik artış ile 3.045 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Çinko Stokları ise aynı ay için %3.46’lık artış gösterdi. Foreks haberine göre Uluslararası Kurşun ve Çinko Çalışma Grubu (ILZSG), küresel rafine çinko piyasasının daha önce tahmin edildiği gibi fazla vermek yerine, Avrupa ve diğer ülkelerdeki üretimin azalması nedeniyle 2024 yılında 164.000 ton açık verebileceğini açıkladı. ILZSG, Nisan ayındaki tahmininde bu yıl için 56.000 ton fazla öngörmüştü. Grup, Avrupa üretiminin bu yıl özellikle İrlanda ve Portekiz'deki düşüşler nedeniyle %11,4 oranında azalacağını tahmin ediyor. ILZSG ayrıca Çin, Kanada, Güney Afrika, ABD ve Antamina madenindeki üretimin önemli ölçüde düştüğü Peru'da da düşüşler öngörüldüğünü, ancak bu düşüşlerin Avustralya, Meksika ve Kongo'daki artışlarla dengelenebileceğini belirtti. Küresel rafine çinko metal üretiminin konsantrelerin mevcudiyeti ile sınırlı kalacağını belirten ILZSG, 2024 yılında üretimin %1,8 düşüşle 13,67 milyon tona gerileyeceğini tahmin ediyor. Grup 2025 yılında 148.000 tonluk bir üretim fazlası öngörüyor. Avustralya hükümetine göre; Çinko talebi güçlenmeye devam ediyor. 2023'teki büyük düşüşlerin ardından çinko fiyatının görünüm döneminde sabit kalması, 2024'te ton başına yaklaşık 2.720 ABD dolarından 2025'te ton başına yaklaşık 2.770 ABD dolarına yükselmesi ve ardından 2026'da ton başına yaklaşık 2.710 ABD dolarına gerilemesi öngörülüyor. Avustralya'nın çinko madeni üretiminin, Avustralya'nın bazı eski çinko madenlerinde üretim azaldığı için görünüm döneminde azalması bekleniyor. Ancak Avustralya'nın rafine edilmiş üretiminin artması bekleniyor. Avustralya'nın çinko ihracatının 2023-24'te 3,8 milyar dolardan 2024-25'te 3,9 milyar dolara, ardından 2025-26'da 3,7 milyar dolara düşmesi bekleniyor. Çinko maden arzında kademeli bir azalma bekleyen FitchRatings, Eylül ayı raporunda Çinko fiyatları tahminini 2024, 2025, 2026 ve 2027 için sırasıyla 2.700, 2.600, 2.500 ve 2.500 USD/ton olarak açıkladı.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Kurşun fiyatları Eylül ayını %2.49’luk artış ile 2.076 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Kurşun Stokları ise aynı ay için %10.90’lık artış gösterdi. Aynı dönem için LME Kalay fiyatları %0.08’lik artış ile 32.400 dolar/ton olurken, LME Kalay stokları %2.38’lik artış gösterdi. BMI analistleri, Çin'deki rafine kurşun talebinin 2024'te hızlanmasıyla birlikte Çin'in önümüzdeki aylarda ithalatçı olarak kalmasının beklendiğini ve Çin'den kurşun ihracatının olmamasının, Avrupa ve ABD gibi önemli talep merkezlerinde bazı pazar sıkışıklıkları yaratacağını belirtti. BMI, 2024 için kurşun fiyat tahminimizi 2.200 dolar/ton olarak koruduk ve önümüzdeki aylarda pazarın oldukça dengeli kalmasını bekliyor. Trading Economics analistleri ise, Kurşun fiyatlarının bu çeyreğin sonunda ton başına 2.018,30 dolardan işlem görmesinin beklendiğini; 12 ay içinde 1.917,71 dolardan işlem göreceğini tahmin ediyor. Ancak Dünya Bankası, arzdaki istikrarlı artışın marjdaki talep büyümesini geride bırakmasıyla, ortalama kurşun fiyatlarının hem 2024 hem de 2025'te bir miktar düşeceğini tahmin ediyor.
Demir Cevheri fiyatları, Eylül ayını %6.93 artış ile 108 dolar/ton seviyelerinde kapattı. LME Çelik Hurda CFR Türkiye (Platts) fiyatları Eylül ayında %0.38’lik düşüş kaydederken, son 12 aylık değişimi %1.14 azalış yönlü oldu. LME İnşaat Çeliği FOB Türkiye (Platts) fiyatları ise Eylül ayında %1.55 oranında artarken, son 12 aylık değişim ise %2.62 artış yönlü oldu. Goldman Sachs analistleri, en büyük tüketici Çin'den gelen talep istikrara kavuşsa da, piyasa arz fazlasını gerekçe göstererek 2024'ün dördüncü çeyreğine ilişkin demir cevheri fiyat tahminini 15 dolar azaltarak metrik ton başına 85 dolara düşürdü. Analistler, gelecek ay Çin'in yıllık haftalık tatiline atıfta bulunarak bir notta, "Önümüzdeki iki hafta boyunca Altın Hafta tatili öncesi stok yenilemelerinden potansiyel fiyat desteği görüyoruz, ancak toplam demir cevheri stoklarındaki devam eden artış, Ekim ayında başka bir fiyat düşüşüne zemin hazırlıyor" dedi. Demir cevheri, özellikle çelik üretimi olmak üzere Çin'in sanayi sektörünü besliyor. Goldman, ihracatın düşme olasılığının önümüzdeki yıl Çin'deki çelik üretimi için önemli bir risk oluşturduğunu savunmaya devam etti. Bu, "iç talepten gelen desteğin artmasını olası görmediğimiz" göz önüne alındığında, Çin demir cevheri talebinde daha fazla düşüşe yol açabilir. Çelik yapımında kullanılan bileşenin dünyanın dördüncü büyük üreticisi olan Hindistan'dan yapılan ihracatın azalmasına rağmen, düşük talep nedeniyle demir cevheri arz fazlasının devam ettiğini belirten banka, piyasayı dengelemek için daha düşük maliyetli üreticilerin de üretimi azaltması gerektiğini, ancak bunun gerçekleşmesi için demir cevheri fiyatının daha da düşmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Bank of America (BofA) analistleri ise aynı yıl demir cevheri fiyatlarının 2025 yılına kadar ton başına 80 doların altına düşeceğini öngörüyor. BofA'ya göre çelik üretimi de azaldı ve makine gibi sektörler yardımcı olsa da inşaat gerilemesini dengelemek için yeterli değil. Çin'deki negatif çelik fabrikası marjları üretim kesintilerine yol açarken, büyük ihracatçılar Avustralya ve Brezilya üretimi artırmaya devam ederek arz fazlasını daha da kötüleştirdi. Analistler, "Gelecek yıl için beklenen 190 milyon tonluk veya toplam arzın %7,5'lik fazlasıyla, bu, büyük madencileri arza eklemeyi bırakmaya veya özellikle Çin'deki daha yüksek maliyetli operasyonların bir kısmını piyasadan çekmeye teşvik etmek için fiyatların 80$/t'nin altına düşebileceğini gösteriyor" dedi.
Plastik ve Kauçuk:
TÜSMOD Plastik Fiyat Endeksine göre Eylül ayı plastik fiyatları ortalama %0,16 azalış gösterdi. En yüksek artış %1,88 ile PS fiyatlarında görülürken, en yüksek düşüş ise -%4,36 ile PVC’de görüldü. Trinseo ve Avrupa'daki bağlı şirketleri bugün tüm polistiren (PS) sınıfları için fiyat indirimi duyurdu. 1 Ekim 2024'ten itibaren veya mevcut sözleşme şartlarının izin verdiği ölçüde, aşağıda listelenen ürünlerin fiyatları şu şekilde düşecektir : "Styron" ve "Styron X-Tech" genel amaçlı polistiren sınıfları (GPPS) metrik ton başına -165 Euro; "Styron" ve "Styron A-Tech", "Styron C-Tech" ve "Styron X-Tech" yüksek darbe polistiren sınıfları (HIPS) metrik ton başına -165 Euro. Firma, EMEA bölgesinde pazara satılan tüm Stiren Bütadien, Stiren Akrilik ve Akrilik lateks ürünlerinin ise fiyatlarını artırdığını duyurdu. 1 Kasım 2024'ten itibaren artış, kuru metrik ton başına 80 € veya anlaşmaların izin verdiği şekilde olacaktır. Röhm GmbH, "Plexiglas" ve "Pleximid" markaları altında satılan PMMA ve PMMI kalıplama bileşiklerinin satış fiyatlarını 1 Ekim 2024'ten itibaren artırıyor. Mevcut sözleşmesel anlaşmalar kapsamında mümkün olan her yerde, artış Avrupa, Orta Doğu ve Afrika'daki tüm ürünler için kilogram başına 0,15 Euro olacaktır. Chemorbis Türkiye haberlerine göre PP Ekim’e zayıf başladı, gözler Orta Doğu geriliminde. Homo PP ve kopolimer piyasaları Ekim ayını nispeten mütevazı miktarlarda da olsa yeni düşüşlerle açtı. İlk ithal LAYPE ve YYPE fiyatları düşüşle açıklandı, yurtiçi AYPE geriledi. Küresel piyasaların yoğun bir gündemle karşı karşıya olduğu bu hafta, PE oyuncularının çoğu "bekle ve gör" duruşunu benimsemeyi tercih etti. PVC, ABD'deki liman grevinin etkisiyle artışlarını Ekim’e taşıdı. PVC fiyatları Ekim ayına ABD'de sevkiyat gecikmelerine yol açabilecek büyük bir liman grevinin etkisiyle yeni artışlarla başladı. Şişelik PET piyasaları Ekim’e farklı eğilimlerle başladı. Ithal şişelik PET piyasası vadeli petrol fiyatlarındaki son artışlar sebebiyle üst üste üçüncü hafta stabil bir seyir izlerken, yurtiçi teklifler alıcıların direnci nedeniyle baskı altında kaldı. PS fiyatları talebin Orta Doğu'da tırmanan ve petrol piyasalarını yükselten gerginlikten etkilenmemesi nedeniyle Ekim ayının ilk haftasında düşüşlerine ara vermedi. Türkiye’de ABS düşüşlere ara vermedi, gözler maliyetlerde. ABS fiyatları Ekim ayının ilk haftasında yeni düşükleri gördü. Zira talep, petrol piyasalarını yükselten Orta Doğu gerilimine ilişkin endişelere çoğunlukla tepkisiz kaldı. Kauçuk üretim bölgelerinde devam eden yağışlı günlerin kauçuk çekme fonksiyonunu aksattığını ve lateks verimini düşürdüğünü belirten Doğal Kauçuk Üreticileri Ülkeler Birliği (ANRPC), bu yıl doğal kauçuk (NR) kıtlığına ilişkin tahminini revize etti ve kıtlığın 2028 yılına kadar artarak devam edeceği konusunda uyardı. Malezya Kauçuk Kurulu (MRB)’nun Standart Malezya Kauçuğu 20 (SMR20) için referans fiyatı Ekim başında 870.5 sen/kg seviyesine; dökme lateks fiyatı ise 736.5 sen/kg seviyesine yükseldi.
Enerji ve Petrol:
AA haberine göre BOTAŞ, Ekim itibarıyla mesken ve sanayi abonelerinin kullandığı gaz ile elektrik üretim amaçlı gazın satış tarifesinde değişiklik yapılmadığını bildirdi. BOTAŞ'ın internet sitesinde yayımlanan tarife tablosuna göre, doğal gazda ekim ayından geçerli olacak mesken ve sanayi abonelerinin tarifesi ile elektrik üretim amaçlı tarife sabit kaldı. Buna göre, BOTAŞ'ın konut tüketicileri için dağıtım şirketlerine ekimde uygulayacağı satış fiyatı, bin metreküp doğal gaz için 5 bin 631 lira olarak açıklandı. Ekmek üreticileri için belirlenen tarife, bin metreküp doğal gaz için 8 bin 549 lira olarak belirlendi. Elektrik üretim amaçlı tarifede ise bin metreküp doğal gazın fiyatı 12 bin lira olarak duyuruldu. Yurtiçi pompa fiyatları Eylül ayında Motorin için %1.16 azalırken, Benzin için %1.09 azalış gösterdi. Bu şekilde 2024 yılının üçüncü çeyreği pompa fiyatları ortalama %18.57 oranında artmış oldu. Investing haberine göre; HSBC tarafından yayımlanan notta, 2024’ün geri kalanı ve 2025 yılı için petrol fiyatlarına yönelik tahminler aşağı yönlü revize edildi. Küresel bankacılık devi, yılın geri kalanından itibaren OPEC+ üyelerinin petrol üretiminde olası bir artışa gitmesinin piyasada gelecek yıl bir arz fazlası oluşmasına neden olacağını düşünüyor. HSBC, bu olasılığa bağlı olarak bu yıl ve 2025 yılı için yıllık petrol fiyatı tahminlerini aşağı çekti. Banka, petrol piyasasının gelecek yıl, günde 0,6 milyon varil fazla vermesini bekliyor. Bunun yanında, mevsimsel olarak zayıf olan ilk çeyrekte günlük 1 milyon varili aşacak miktarda fazla verilmesini öngörüyor. Bu yaklaşıma göre HSBC, Brent için 2024 yılı fiyat beklentisini varil başına 2,1 dolar düşürerek 79,6 dolara ve WTI için ise varil başına 2,2 dolar düşürerek 75,7 dolara çekti. 2025 yılına ilişkin olarak sunulan tahminde ise Brent 76,5 dolar/varil'den 70 dolar/varil'e ve WTI 73,50 dolardan 67 dolara düşüş öngörüldü. HSBC tarafından yayımlanan raporda, “Petrol fiyatlarında 60 dolar/varil seviyelerine doğru daha fazla düşüşü sınırlayabilecek tek kısa vadeli mekanizma, Çin'in stratejik petrol rezervlerinden büyük ölçekli alımlar yapması olacaktır.” ifadesi yer aldı. ABD'nin büyük bankalarından Citi, bu yılın 4. çeyreğinde yaklaşık 0,4 milyon varil/günlük ham petrol piyasa açığı öngörüyor. Bu, Brent petrol fiyatlarına $70-75/varil aralığında geçici destek sağlayabilir. Citi, Çin'in petrol talebinin 4. çeyrekte yıllık %0,3 artışla toparlanabileceğini, zayıf bir yılın ardından küresel talebi destekleyeceğini düşünüyor. Citi, 2025 küresel petrol dengelerinin çoğu senaryoda bozulmasıyla birlikte, 2025 yılında Brent'in 60 dolar/varil seviyesine doğru bir düşüşle yeniden fiyatta zayıflama beklerken, OPEC+'nın tüm yıl boyunca üretim kesintilerini uygulasa bile yılın tamamında 1 milyon varil/günlük bir fazla öngörüyor. Ekonomim haberine göre; Morgan Stanley, arz bolluğu devam ederken talep zorluklarının artması nedeniyle Brent ham petrol fiyat tahminlerini birkaç hafta içinde ikinci kez düşürdü. Martijn Rats'ın da aralarında bulunduğu analistlerin notuna göre, küresel gösterge varil başına dördüncü çeyrekte ortalama 75 dolar olacak. Bu rakam, daha önce ekim ve aralık ayları arasında 80 dolar olarak öngörülürken, geçtiğimiz ay 85 dolar olarak açıklanmıştı. Çin talebinin zayıfladığına dair süregelen endişeler, ABD ekonomisinin yavaşlayabileceğine dair sinyallerle birleşince Brent kısa süre önce 2021 sonundan bu yana en düşük kapanışa geriledi. Petrol fiyatları, Mayıs 2023'ten beri en düşük seviyesine gerilediPetrol fiyatları, Mayıs 2023'ten beri en düşük seviyesine geriledi. Aynı zamanda, OPEC+'yı kendi üretim kısıtlamalarını gevşetme planını ertelemeye zorlayan üretim bolluğu devam ediyor. 9 Eylül tarihli raporda Rats ve meslektaşları, "Petrol fiyatlarının son dönemdeki yörüngesi, talebin önemli ölçüde zayıfladığı diğer dönemlerle benzerlik gösteriyor" dedi.
Döviz Kurları:
TCMB 30 Eylül 2024 kapanış verilerine göre, USD döviz satış kuru bazında %0.58’lik artış ile 34,18 TL; EUR döviz satış kuru bazında %1.32’lik artış ile 38,24 TL oldu. EUR/USD paritesi ise %0.74 artarak, 1.1187 seviyesine yükseldi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Eylül ayı Piyasa Katılımcıları Anketine göre; katılımcıların cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 37,28 TL iken, bu anket döneminde 37,16 TL olmuştur. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 42,03 TL iken, bu anket döneminde 42,43 TL olarak gerçekleşmiştir. Dünya haberine göre; Frankfurt merkezli Alman bankacılık devi Deutsche Bank Türkiye Ekonomisti Yiğit Onay yıl sonu dolar, enflasyon ve büyüme beklentilerini paylaştı. Doların yıl sonunda 36 TL olmasını beklediklerini anlatan Onay, enflasyonun %47 seviyesine olmasını beklediklerini açıkladı. Onay'a göre; Türkiye'nin yıl sonu büyüme oranı %3 olacak.
Yurtiçi Fiyat ve Maliyet Endeksleri:
TÜİK verilerine göre, Yİ-ÜFE (2010=100) 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre %2,97, bir önceki yılın Aralık ayına göre %35,86, bir önceki yılın aynı ayına göre %49,38 ve on iki aylık ortalamalara göre %63,47 olarak gerçekleşti. Bir önceki yılın aynı ayına göre en az artış gösteren ana grup %26,60 ile ulaştırma oldu. Buna karşılık, bir önceki yılın aynı ayına göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise %97,87 ile konut oldu. Ana harcama grupları itibarıyla 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre azalan ana grup %-0,88 ile haberleşme oldu. Buna karşılık, 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre artışın en yüksek olduğu ana grup ise %14,21 ile eğitim oldu. Endekste kapsanan 143 temel başlıktan (Amaca Göre Bireysel Tüketim Sınıflaması-COICOP 5'li Düzey) 2024 yılı Eylül ayı itibarıyla, 27 temel başlığın endeksinde düşüş gerçekleşirken, 6 temel başlığın endeksinde değişim olmadı. 110 temel başlığın endeksinde ise artış gerçekleşti. İşlenmemiş gıda ürünleri, enerji, alkollü içkiler ve tütün ile altın hariç TÜFE'deki değişim, 2024 yılı Eylül ayında bir önceki aya göre %3,22, bir önceki yılın Aralık ayına göre %36,44, bir önceki yılın aynı ayına göre %48,23 ve on iki aylık ortalamalara göre %64,74 olarak gerçekleşti. YD-ÜFE 2024 yılı Ağustos ayında bir önceki aya göre %2,95 artış, bir önceki yılın Aralık ayına göre %20,63 artış, bir önceki yılın aynı ayına göre %28,67 artış ve on iki aylık ortalamalara göre %52,55 artış gösterdi. Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %32,84 artış, imalatta %28,60 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara mallarında %26,67 artış, dayanıklı tüketim mallarında %33,94 artış, dayanıksız tüketim mallarında %33,09 artış, enerjide %0,70 artış, sermaye mallarında %34,03 artış olarak gerçekleşti. Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %1,42 artış, imalatta %2,98 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara mallarında %2,66 artış, dayanıklı tüketim mallarında %3,25 artış, dayanıksız tüketim mallarında %3,03 artış, enerjide %4,09 azalış, sermaye mallarında %4,37 artış olarak gerçekleşti.