Gedik Kaynak, 50. Yılında 80 Ülkeye İhracat Yapıyor
Yılda yaklaşık 90.000 ton kaynak sarf malzemesi (elektrot ve kaynak telleri) üreten tek %100 Türk sermayeli bir şirketi olan Gedik Kaynak, ürünlerinin yarısına yakın miktarını ihraç ediyor.
Gedik Kaynak CEO’su Dr. Mustafa Koçak ile görüşerek detaylı bilgiler aldık.
Gedik Kaynak’ın kurumsal kimliği hakkında bilgi verir misiniz? (ayrıca fabrika alanı çalışan sayısı vb.)
Dr. Mustafa Koçak: Gedik Kaynak 1963 yılından bu yana Türkiye’nin lider kaynak sanayisi konumunda bugün yılda yaklaşık 90.000 ton kaynak sarf malzemesi (elektrot ve kaynak telleri) üreten tek %100 Türk sermayeli bir şirketidir. Kendi Ar-Ge çalışmaları temelinde yüksek teknolojili üretimlerini İstanbul-Pendik’te yapan Gedik Kaynak yaklaşık 630 çalışanı ile ürünlerinin yarısına yakın miktarını ihraç etmektedir. 75.000 metrekarelik açık alan ve 50.000 metrekarelik kapalı alanda modern üretim tesislerinde değişik uygulamalar ve metalik malzemeler için elektrot, tel, toz, ve kaynak makineleri üreten Gedik Kaynak bu yapısı ile son kullanıcılarına sistemsel “Yerli Malı” çözümler üretmekte olan Gedik Kaynak bu yanı ile de ulusal ekonomiye bu sektörde katkı sağlamaktadır.
GEDİK ÜNİVERSİTESİ ile “sanayi –üniversite” işbirliklerini hayata geçiren projelerinin yanı sıra uluslar arası kaynak mühendisliği (IIW IWE) eğitimlerine Gedik Eğitim Vakfı (GEV)’nın Türkiye sorumlusu kurum olması nedeni ile sürekli destek vermekte ve bu uzmanlık eğitimlerinin ülkemizde gelişmesini, olgunlaşmasını sağlamaktadır.
Gedik Test Merkezi (GTM) ‘ye verdiği destek ile de ülkemizde tahribatsız muayene (NDT) uzmanlık eğitimlerinin tüm NDT metot ve tekniklerde yapılması ve yaygınlaşmasını sağlamaktadır.
Gedik Kaynak bu yönleri ve yapılanması ile 2013 de 50 yılını kutlarken dünyada bile eşsiz bir kurum olduğunu göstermektedir. Sanayi, bilim, eğitim alanlarında özgün çalışmalar yapan Gedik Kaynak bir GEDİK HOLDİNG kuruluşudur.
2013 yılının ilk 6 ayını değerlendirdiğiniz de yıl sonu beklentiniz ne yönde? Geçen seneye göre değerlendirir misiniz?
Dr. Mustafa Koçak: 2013 yılı Avrupa ve Dünya ülkelerinin birçoğunda ekonomik durağanlık ve hatta krizlerin yaşandığı bir yıl olduğunu ilk 6 ayda göstermiştir. İhracat yaptığımız ve yapabileceğimiz birçok AB üyesi ülkelerde ekonomik kriz döneminin ilk 6 ayda yaşandığı gibi devam edeceği gözlemlenmektedir. Bu durum doğrudan yurt dışı satışlarını etkileyebildiği gibi olması gereken bir çok yurt içi projelerde de durağanlığı hazırlamaktadır. Ancak tüm bunlara rağmen, ilk 6 aylık değerlendirmede 2012 yılına göre bir kayıp yaşamaz iken birçok ürün çeşidinde olumlu gelişmeler yakaladık.
Yurt içi pazarlarda Gedik Kaynak ürünleri yüksek ürün kalitesi, hızlı sevk ve teknik çözüm üretici yapısı ile çok olumlu bir altı ay geçirdik. Yıl sonunda her şeye rağmen 2012 performansını geçeceğimizi planlıyoruz ve bu hedefle çalışıyoruz.
Yeni yatırım planlarınız var mı?
Dr. Mustafa Koçak: Gedik Holding olarak hem Gedik Kaynak hem de Gedik Döküm ve Vana üretim faaliyetlerimize yatırım yapma planlarımız mevcuttur. Adapazarı-Hendek 2.OSB de Gedik Kaynak ve Döküm üretim faaliyetlerimiz için yatırımlara başladık. Pendik’te olan Gedik Döküm fabrikalarımızdan Kum Döküm’ü bu yılın başında durdurarak, yeni teknolojilerle kurduğumuz yeni kum döküm tesislerimizde (halen 2012 de faaliyete aldığımız yeni fabrikamıza) pik, sfero, çelik ve bronz döküm üretimlerimizi kapasitelerini artırarak başladık. Yılın ikinci yarısında Hassas Döküm fabrikamızı da Hendek’e taşıyacağız.
Gedik Kaynak olarak Hendek 2. OSB de yeni yatırımlar planlamaktayız. Bu yeni ürünler için düşünülürken, kapasite artımı yapabileceğimiz ürün çeşitlerini de kapsayabilecektir.
İhracatınız hakkında bilgi verir misiniz?
Dr. Mustafa Koçak: Gedik Kaynak 50 yılında 80 ülkeye ihracat yapan bir Türk şirketi olarak gurur duymaktadır. Orta ölçekli firmalar arasında “en çok ülkeye ihracat yapan firma” olarak Gedik Kaynak Türkiye ihracatçılar birliğinden ikinci defa “altın” madalya ya layık görülmüştür. Bu anlamda üretiminin yaklaşık yarısını yurt dışı pazarlara satan Gedik Kaynak, önümüzdeki yıllarda daha yoğun global pazarda rol oynayacaktır. Bu hedefle çalışmalarımızı yürütmekteyiz. Stratejik olarak Avrupa ülkeleri, komşu ülkeler, körfez ülkeleri ve kuzey Afrika ülkeleri bizim ağırlıklı hedef bölgelerimizdir. Bu bölgelerdeki önemli büyük projeleri bölgelerdeki bayi ve satıcı çözüm ortaklarımız ve kendi satış elemanlarımızla takip ediyor ve sonuç alıyoruz. Bu başarıda önemli faktörün “kalite” ve “50 yıllık” deneyim olduğunu pazarlar tespit ediyor.
Türkiye sanayisinin gelişimi hakkında neler düşünüyorsunuz?
Dr. Mustafa Koçak: Ulusal sanayinin hızlı ve yüksek teknolojili bir gelişim göstermesi elzemdir. Ekonomik büyüme hızı tek bakılması gereken bir ölçüt olmamalıdır. Az ithalat girdili yerli üretim yapabilen sanayi sektörlerimizin gelişmesi orta ve uzun vadede kalıcı ve sağlıklı ulusal sanayimizin gelişmesi demektir. Türkiye sanayisinin gelişmesinde bu az ithalat girdili üretim şekli rol oynarken, “haksız rekabet” durumu yaratan uzak doğu ülkelerden gelen sanayi ürünleri yerli sanayiye zor ve haksız koşullar yaratmaktadır. Çok düşük işçilik maliyeti ve devlet desteği ile üretilmiş ve bir çok durumda yeterli TSE kalite belgesi olmayan sanayi ürünlerinin ülkemiz pazarına dolmasına izin vermemek gerekir. Yerli sanayiyi korumak, destekleme yolunda gerekli önlemleri zamanında almak bence bir anlamda yurtseverlik demektir. Elbetteki, yerli sanayimizin serbest fakat HAKLI bir rekabete dayanabilen bir yapısı olması gerekir ve bu istediğimiz bir pazar durumudur. Ancak bugün uzak doğudan gelen birçok ürün gibi, kaynak sektöründe de birçok üretici olmayan firmalar pazarı düşük kalitede ucuz kaynak ürünleri ile doldurma gayreti içindeler.
Biz 50 yıldan beri var olmanın ve bunu da ülkemizde üreterek yapmanın gururunu yaşıyoruz.
Sanayinin gelişimine yönelik bir çok projeniz var? Özellikle eğitim konusundaki çalışmalarınız hakkında bilgi verir misiniz?
Dr. Mustafa Koçak: Ülke sanayisinin gelişimi temelde ileri teknoloji ve otomasyon (emek yoğun olmayan) kullanarak yüksek kalitede ürün üreterek olacaktır. Üretilen ürünlerin yanı sıra, kalifiye (uzman) ve eğitimli iş gücü kullanımı bu denklemi tamamlayan ve başarıyı uzun nefesli yapan faktördür. Dolayısı ile “İnsan Faktörü” konusunda sanayimizde yapılması gereken çok şeyin olduğuna inanıyorum. Bilindiği gibi Gedik Eğitim Vakfı (GEV) uzun yıllardan beri meslek eğitiminin önemine işaret eden ve “elini taşın altına koyan” eğitim seferberliği anlamına gelen mesleki uzmanlık eğitimlerini desteklemiştir, organize etmiştir ve Gedik Kaynak olarak da kaynakçı , teknikerliği gibi uzmanlık eğitimlerini kendi uzmanlarını eğitimci olarak kullanarak vermiştir. Uluslararası Kaynak Mühendisliği (IIW IWE) eğitimlerinin Türkiye sorumlusu (ANB) olarak bu eğitimleri gündüz ve gece/hafta sonu olarak şu an yaklaşık 75 mühendise uzmanlık eğitimi vermektedir. Kaynak mühendisliği diploması alan bu mühendisler uluslar arası geçerliliği olan bu uzmanlık diploması ile hem yurt içi hem de yurt dışı projelerde çalışabilecektir. Yurt dışına uzman eleman ihraç eden sanayileşmiş bir ülke konumuna gelme yolunda bir adım olan bu çalışmaları İzmir ve Gaziantep şehirlerine taşıma çalışmalarımızı yürütüyoruz.
2023 hedefleri doğrultusunda Gedik’in 2023 vizyonu nedir?
Dr. Mustafa Koçak: Gedik Kaynak olarak 50 yıldan bu yana üreteci kimliğimizle ulusal sanayiye katkı sağlayan özgün kimliğimizi Cumhuriyetin 100. yılında koruyacağımıza inanıyoruz. Türkiye’ nin buna gereksinimi olduğunu düşünüyoruz. İleri teknoloji kullanımı ve otomasyon alanlarına yaptığımız yatırımları artırarak, üretimde emek yoğun alanları azaltıp, katma değeri yüksek ürünlerin üretildiği bir Gedik Kaynak planlıyoruz. Bunu nasıl ve hangi ürünlerle hangi sektörleri hedefleyerek yapacağımızı biliyoruz. 60 yılımızı kutlayacağımız 2023 yılında daha yüksek gerilimli çeliklerin ve daha hafif yapıların kullanıldığı mühendislik projelerinde olacak olan sanayi projelerine ileri teknolojili kaynak telleri ve kaynak sistemleri üretmek gerekeceğini düşünüyoruz.
Yüksek ısıda ve dinamik yükler altında çalışan kaynaklı sistemlerin çoğalacağı çelik ve hafif yapıların gereksinimi olan kaynak ürünlerini kendi “know-how” ve 2023’de 60. yılımızda olacağımız deneyimlerimizle üreteceğiz.
Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ
19.07.2013