GENÇLER YENİ ENDÜSTRİ EVRESİ İÇİN HAZIRLANMALI
Yıldız Teknik Üniversitesi’nde 15 yıldır faaliyet gösteren Robotik ve Otomasyon Kulübü tarafından düzenlenen Otomasyon Akademisi’nde Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri İş Geliştirme Yöneticisi Tolga Bizel konuşmacı olarak yer aldı. Yeni sanayi evresinin Mitsubishi Electric’teki karşılığı e-F@ctory konseptini öğrencilere anlatan Bizel, aynı zamanda iş hayatına adım atmaya hazırlanan mühendis adaylarına tavsiyelerde bulundu.
Kontrol ve otomasyon mühendisliği öğrencileri ile elektrik-elektronik fakültesi, makine fakültesi ve inşaat fakültesinde öğrenim gören öğrencilere yönelik düzenlenen Otomasyon Akademisi, 22 Aralık’ta Yıldız Teknik Üniversitesi Davutpaşa Kampüsü Elektrik-Elektronik Fakültesi’nin konferans salonunda gerçekleşti. Etkinlikte konuşma yapan Mitsubishi Electric Türkiye Fabrika Otomasyon Sistemleri İş Geliştirme Yöneticisi Tolga Bizel, hayal gücümüzü zorlamaya hazırlanan geleceğin fabrika otomasyonu hakkında bilgiler verirken, robot teknolojilerinin hayatımızda nasıl yer aldığını değerlendirdi. Mitsubishi Electric Türkiye’nin öncelikli hedefleri arasında üniversitelere destek verecek çalışmalar içinde yer almak olduğunu ifade eden Tolga Bizel, geleceğin sektör profesyonelleri olmaya hazırlanan mühendislik öğrencilerine tavsiyelerini de aktardı.
“Makineler çevrelerinde olup bitenleri anlayabilecek”
Günümüzde farklı isimlerle adlandırılan yeni endüstri evresinin, mevcut sanayinin bilgisayarlaştırma yönünde teşvik edilmesi ve yüksek teknolojiyle donatılması projesi olduğunu belirten Bizel, Mitsubishi Electric Fabrika Otomasyon Sistemleri’nin bu yeni evreye, geleceğin dijital fabrika teknolojisi olarak tanımlanan e-F@ctory ile cevap verdiğini anlattı. Bu durumun sonucu olarak makinelerin çevrelerinde olup bitenleri anlayabileceklerini ve birbirleriyle internet protokolleri aracılığı ile iletişim kurabileceklerini açıklayan Bizel, “Mitsubishi Electric’in üretim alanında sahip olduğu global uzmanlık ve deneyimiyle geliştirilen bir otomasyon stratejisi olan ve e-F@ctory konseptinin oluşturulmasını sağlayan IQ-R Otomasyon Platformu, aslında yeni evre için şimdiden hayal gücümüzü zorluyor” dedi.
“Daha hızlı, kontrollü ve kaliteli bir endüstri dönemi başlıyor”
Mitsubishi Electric olarak e-F@ctory konseptini çok önemsediklerinin ve üzerinde ciddi çalışmalar gerçekleştirdiklerinin altını çizen Bizel, şu bilgileri aktardı; “e-F@ctory, otomotiv, ambalaj, gıda ve ilaç gibi birçok sanayinin üretim aşamasında kullanılan dijital fabrika ürünlerini, mekanik, elektronik ve yazılım hizmetlerini bir arada mekatronik biçimde sunuyor. Mitsubishi Electric’in en önemli avantajlarından biri fabrika otomasyonu içinde tüm prosesleri kapsayan bir çözüm üretilebilmesi.
Hızlı bağlantısı ve kısa yenileme süresi ile verimli üretimde vites artırmayı sağlayan Mitsubishi Electric’in yeni endüstri evresi e-F@ctory, bilgisayar kullanılan bir sistem olmadığı için bilgisayarın çökmesi, bilgisayara virüs girmesi gibi riskleri de elimine ederek güvenli ve sürekli üretimin kapısını aralıyor. Sistemde bulunan enerji ölçüm cihazları sayesinde üretilen her bir ürün için ne kadar enerji harcandığını görmek ve böylelikle maliyet hesabını daha rahat yapmak mümkün. Online olarak izlenebilen sistem, üretimin istenilen her an ve her yerde kontrol edilebilmesini sağlıyor. Üretim aşamasında ihtiyaç duyulan pek çok bilgiye ulaşmayı mümkün kılan bu sistem sayesinde, örneğin hatalı bir ürün söz konusu olursa geriye dönüp üretim hattında bir sorun olup olmadığına bakılabiliyor.”
“Robotlar hayatımızın bir parçası olacak”
Türkiye’de başta sanayi olmak üzere robot kullanımının hızla yaygınlaştığının altını çizen Tolga Bizel, fabrikaların üretim sürecinde hayati önem taşıyan robotların, sağladıkları hız ve kolaylıklarla her geçen gün sanayide daha çok rol aldığını ve günümüzde çok olağan bir iş gücü haline geldiğini anlattı.
Japonya’da robot teknolojilerinin oldukça gelişmiş durumda olduğunun, hatta hayat döngüsünün belki de son aşamasında yer aldığının altını çizen Bizel, bugüne kadar genelde yalnız çalışan robotların bundan sonraki dönemde muhtemelen insanla birlikte çalışan insansı robotlar olarak karşımıza çıkacağını ifade etti.
Türkiye’de insanla beraber çalışacak üretim bantlarındaki robot yatırımlarının geçmişte olduğundan çok daha hızlı olacağını ifade eden Bizel, Türkiye’nin bulunduğu jeopolitik konum itibariyle yeni pazar fırsatlarına açık bir ülke olduğunu, dolayısıyla o pazarlarda da önce insan ihtiyaçlarını giderecek deterjan, çay, su, ambalajlanmış gıda malzemeleri ve onları destekleyici ev içinde kullanılacak eşyaların üretim hatları gibi üretimler yapılacağının altını çizdi.
“Otomasyona yön verecek gençlerin yetişmesine önem veriyoruz”
Kalifiye çalışan konusunun her sektörde olduğu gibi bu sektör için de olmazsa olmazlar arasında yer aldığına değinen Bizel, sözlerine şu şekilde devam etti: “Mitsubishi Electric Türkiye’nin Fabrika Otomasyon Sistemleri Bölümü olarak ülkemizde gelecekte otomasyon teknolojilerine yön verecek kişilerin yetiştirilmesine büyük önem veriyoruz ve bu alanda çalışmalar gerçekleştiriyoruz. Şirketimiz bu kapsamda üniversitelerin Mühendislik Fakültesi Fabrika Otomasyon ve Robotik Bölümleri’ne destek veriyor.
En son 9 Eylül Üniversitesi ile Endüstriyel Otomasyon ve Robot Teknolojileri Eğitim Merkezi kurulmasına ilişkin ön protokol imzaladık. Doğuş Üniversitesi (DOU) işbirliğiyle Doğuş Üniversitesi Endüstriyel Otomasyon ve Robot Teknolojileri Eğitim Merkezi’ni kurduk. Bursa Teknik Üniversitesi Doğa Bilimleri Mimarlık Mühendislik Fakültesi bünyesindeki Robot Eğitim Merkezi’ne çok amaçlı bir robot hibe ettik. Bu alandaki çalışmalarımız devam edecek.”
Bizel, Mitsubishi Electric Türkiye olarak, üniversitelerde robot eğitim merkezinin kurulmasına sağladıkları katkıyla öğrencilerin çağın gelişen teknolojilerine uyum sağlayarak iş dünyasında tercih edilebilmelerine destek olmayı hedeflediklerini anlattı.
“Gençler mekatronik kavramını iyi anlayıp yorumlamalı”
Bizel, mühendislik öğrencilerine şunları aktardı; “Yeni endüstri evresi ile birlikte hayatımızda, mekatronik, robotik, bilgi teknolojileri ve oto biyonik gibi meslekler öne çıkacak. İlk olarak Japonya’da ortaya atılan “mekatronik” kavramı çok hızlı bir biçimde tüm bölgelerde kendine destek buldu. Gençlerin içinde birçok disiplini barındıran bu yeni yaklaşımı iyi anlayıp yorumlaması ve yeni beklentileri karşılaması gerekiyor. Bu terimin altındaki dünyanın ne kadar karmaşık olduğunun ve ileri teknolojiler gerektirdiğinin farkına varmak ve buna hazırlanmak şart.”
Haberin Kaynağı : İNOMİST İletişim
05.01.2016