Gökhan Turhan: “Sanal Fuarlar” Tanıtımda Önemli Anahtar Olacak
Turaş Gaz Armatürleri Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan: Dünya’nın Kapısını Aralamak İçin, “Sanal Fuarlar” En Önemli Anahtar Olacaktır
Turaş Gaz Armatürleri Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan:
Dünya’nın Kapısını Aralamak İçin, “Sanal Fuarlar” En Önemli Anahtar Olacaktır
50 yıl önce, İstanbul Şişhane’de küçük bir atölyede temelleri atılan Turaş Gaz, bugün İstanbul-Silivri’ de 18.000 metrekarelik alanda, 350 çalışanıyla dünyanın 45 ülkesine gaz armatürü ihracatı gerçekleştiriyor.
Turaş Gaz Armatürleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan’a göre Türkiye, gaz armatürü sistemleri sektöründe üretim kalitesi ve hizmet anlamında Avrupalı üreticilerden daha yüksek seviyelerde.
Şirketin toplam üretim hacminin %35’ini ihracat oluşturuyor. Hedef, önümüzdeki dönemde bu oranı %50-60 seviyelerine çıkarmak.
Dünya armatür pazarının 120 milyar dolarlık hacmi olduğunu, bunun 1.5 milyar dolarının gaz armatürlerinden oluştuğunu söyleyen Turaş Yönetim Kurulu Başkanı Turhan, kendilerinin de bu alandaki 2-3 oyuncu arasında yer aldıklarını ifade ediyor.
Turaş Gaz Armatürleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan gündeme ve sektöre dair önemli açıklamalarda bulundu;
"Avrupa yanış sistemleri ve hem endüstriyel hem de evsel gaz armatürleri pazarı 500 milyon doları buluyor. Biz, 350 çalışanımız ve Ar-Ge yatırımlarımızla çok niş bir alanda hizmet veriyoruz. Türkiye'nin 289'uncu Ar-Ge merkeziyiz. 250'nin üzerinde patent başvurumuz var ve yıllık ortalama 20 patent başvurusu yapmaktayız. Onaylı patent sayımız ise toplamda 66. Sektörümüzde game changer projeler üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyoruz.
Turaş olarak bu dönemde, salgına karşı zaman kaybetmeden gerekli koruma ve kontrol tedbirlerini aldık. Çalışanlarımızın ve ailelerinin sağlığını korumak en önemli önceliğimiz olduğundan, bu virüsün (Covid-19) yayılmasını mümkün olduğu ölçüde yavaşlatmak için sıkı önlemlerimiz var. Bu önlemler sayesinde faaliyetlerimize ara vermeden devam edebildik. Tarih bize Türkiye’nin hep krizlerle mücadele ettiğini ve bu krizleri başarıyla aştığını gösteriyor. Bu bağlamda Haziran’dan sonra ekonominin yeniden canlanacağı ümidini taşıyoruz.
Her ne kadar sevkiyatlarda problemler yaşansa da, özellikle bu dönemde kurdaki değer kayıplarının etkisiyle ihracata ağırlık verdik. Turaş olarak, global düzeyde arz ve talep yönlü etkileriyle yaşanan krize rağmen, bu yıl ihracat payımızı artırmayı hedefliyoruz. Farklı coğrafyalardaki global müşterilerimiz için lokal bir çözüm ortağı, yani Glocal bir teknoloji üreticisi olma yolunda kararlı bir şekilde ilerliyoruz. İtalya’nın Milano kentindeki TurasEurope ofisimizle birlikte, Amerika’da TurasAmericas ofisimiz de satış faaliyetlerini hızlandırdı. Özellikle 2020 yılında Amerika pazarı için Amerika kıtasında üretim faaliyetine başlamayı hedefliyoruz. Bunun için fizibilite çalışmalarını sürdürüyoruz. Korona virüsle yeni bir dünya düzeni oluşacak ve ticari dengeler değişecek. Bu yeni düzende yerimizi almak için sabırlı ve akıllı olmalıyız.
Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) verilerine göre 2020’nin ilk üç ayında iç satış ve ihracat olmak üzere toplam satışların geçen yıl aynı döneme göre %5 artması ile birlikte, Turaş geçen yılın aynı dönemine göre %10 büyüdü. Ancak Nisan ve özellikle Mayıs ayında koronavirüs salgınından tüm sektörler gibi biz de çok etkilendik. Yurtiçi ve Ortadoğu’da ki güçlü pazar payımız, her geçen yıl pazar payımızı büyüttüğümüz Güney Amerika, Rusya ve Uzakdoğu’daki işbirliklerimiz sayesinde üretimimize hiç ara vermeden devam ettik. Bu dönem işimizi büyütmek için yeni fırsatlar ve yeni iş kolları yarattık. Organizasyonumuz içindeki tüm faaliyetler için dijitalleşmeye ağırlık verdik.
Dünya beyaz eşya üretiminde Çin’den sonra ikinci sırada yer alan Türkiye, ilk çeyrekte güçlü ihracatını ve üretimini korudu. Ancak Nisan ve Mayıs ayında koronavirüs salgınından tüm sektörler çok etkilendi. Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD) tarafından açıklanan verilere göre; buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve fırından oluşan dört ana üründe iç satışlar Nisan ayında %14 düşüşle 405.123 adet oldu. İhracat ise %52 gerileyerek 732.123 adet olarak gerçekleşti. İhracattaki gerilemede satışların %75’inin yapıldığı Avrupa ülkelerinde pandemi nedeniyle hayatın durması etkili oldu. Ocak-Nisan döneminde iç satışlar %2 düşüşle 1.79 milyon, ihracat da %15 daralarak 4.86 milyon adet olarak gerçekleşti. Beyaz eşya üretimindeki daralma ise daha dramatik oldu. Nisan'da üretim %56, Ocak-Nisan genelinde ise %18 geriledi.
2020 yılı içinde Covid-19’un olumsuz etkileri nedeniyle yurtiçi beyaz eşya satışlarında %10 daralma, ihracat hacminde ise %15 dolaylarında bir düşüş öngörülüyor.
İthal edilen beyaz eşya ürünleri, Türkiye toplam beyaz eşya pazarı içerisinde yaklaşık olarak %5-10 paya sahipler. Yerli üreticiyi koruması amacıyla AB ve Türk menşeili olmayan, içerisinde buzdolabı ve derin dondurucular, bulaşık makineleri, çamaşır makineleri, split klimalar, ocak ve yemek pişirme cihazları bulunan birçok ürüne 30 Eylül 2020 tarihine kadar maksimum %30’a kadar ilave gümrük vergisi getirilmiştir. İlave gümrük vergisinin Ekim ayından sonra maksimum %25’e kadar uygulanması planlanmaktadır. Bu gelişme, Türk üreticilerinin 2020 yılı pazar paylarında hafif artışa neden olabilir diye düşünüyoruz.
COVID-19 salgınının, tüm dünyada ekonomik, siyasal ve toplumsal büyük etkileri oldu. IMF Baş Ekonomisti Gita Gopinath, “Büyük Karantina” adını verdikleri bu dönemde, 1929 yılı Büyük Buhran sonrası en yüksek küçülmeyi beklediklerini dile getirdi. IMF, 2019'da %2,9 büyüyen küresel ekonominin, koronavirüs salgını nedeniyle bu yıl %3 küçüleceği tahmininde bulundu. Dünya ticaretinde 50 milyar dolarlık kayıp var. Petrolün varil fiyatı 25-27 dolar civarına indi örneğin.
IMF Türkiye için de %5 küçülme ve %17,2 işsizlik oranı öngördü. 2021 yılı için tahmin ise ekonominin %5 büyüyeceği yönünde. Türkiye ekonomisi koronavirüs salgınının etkilerinin tam olarak hissedilmediği ilk çeyrekte %4.5 ile beklentilerin altında büyüdü. Ekonomi 2019'un son çeyreğinde %6, geçen yılın genelinde ise %0.9 büyümüştü. Sanayimiz ise bu yıl bir önceki yılın ilk çeyreğine göre %6.2 büyüdü.
Bizler sektör olarak mücbir sebep kapsamına alınmadık. Ama ham maddecilerimiz girdi. Biz eleman çalıştıran, katma değer sağlayan olanlar maalesef ki kapsama girmedi. Tüm sanayi sektörleri mücbir sebep kapsamına alınmalıdır diye düşünüyorum. Ayrıca; Muhtasar, KDV, Tevkifat ve SGK Prim ödemelerinin ertelenmesi sektörler ile sınırlandırılmamalı, tüm sektörlere sağlanmalıdır.
Kurucu Başkanı olduğum ve şirketimin de üyeleri arasında yer aldığı ARMATÜR Derneği üye firmalarının ithalat ürünlerine de ilave gümrük vergisi uygulamasının gelmesi gerekmektedir. Sektör olarak 1 milyar dolar civarı ihracatımız, 1.35 milyar dolar iç pazar hacmimiz bulunmaktadır. 1 milyar dolarlık da ithalatımız olduğu düşünülürse, bu ithalatın azaltılması ve yerli üreticinin desteklenmesi için kapsama alınmalıyız diye düşünüyoruz.
Bizim ithalatta ham madde konusunda sıkıntılarımız var. Örneğin; paslanmaz çelik ve bakır. Bakır üretilmiyor ve bakıra bağımlıyız. Burada da ithalatın yapılmasında ciddi sorunlar var. Ham maddeyi ithal ettiğimizde, birde bu ham maddeye ilave vergi konulursa bu olumsuz etki yaratacaktır. Bir ürün Türkiye’de üretiliyorsa, ona vergi konulmasında tabi ki fayda vardır. Buradaki yerli üretici böylece yatırım yapabilecek ve daha çok güçlenecektir.
Bu dönemde Dünya’nın kapısını aralamak için, “Sanal Fuarlar” en önemli anahtar olacaktır. Yeni dünya normalinde artık hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını kabul edersek; fuarlar, ticaretler ve ziyaretlerde eskisi gibi olamayacaktır. Bu noktada süper alt yapılara ve yapay zekaya sahip sistemlerle birlikte E-ticaretin gelişmesi ve büyümesi için yeni ve yerel ticaret sistemlerine ihtiyaç vardır. Dünya ticaretinin neredeyse durma noktasına geldiği bu günlerde, online sistemlerin üzerinde çok ciddi çalışmalar yapılması gerekmektedir. Online Fuarlar maliyeti düşük, zaman olarak pozitif etkileri olan ve daha çok kişiye ulaşabileceğimiz mecralar olacaktır.
Bizler mücbir sebep kapsamına alınmadığımız için şimdiye kadar birçok destekten faydalanamadık. Fakat burada hem ihracatımızı arttırmak hem de ülkemizi ana tedarikçi yapabilme çalışmalarına destek olabilmek adına devletimizden beklentimiz, bu yolda yalnız kalmamak ve olabildiğince destekten faydalanabilmektir.
Tüm bu desteklerle birlikte biz ihracatçılar üretmeye, büyümeye ve döviz getirmeye devam edeceğiz” dedi.