Gürbüz Cıvata, Günlük 2 Milyon Adet Üretim Kapasitesine Sahip
2014 yılına, ISO 9001, 14001 ve 18001 kalite sertifikalarına sahip bir firma olarak merhaba diyen Gürbüz Cıvata, sektörde 3 belgeye sahip firmalardan biri olacak.
Gürbüz Cıvata sahibi Uğur Gürbüz, sektörde çalışmaya başlamasından bugüne, firmasının faaliyetleri ve sektör hakkında bilgiler verdi.
Sektörde çalışmaya ne zaman ve nasıl başladınız? Gürbüz Cıvata’nın kurulma hikayesini paylaşır mısınız?
Uğur Gürbüz: Baba mesleği olmasından dolayı bu sektörde çok erken yaşlarda çalışmaya başladım. Babam Şerif Gürbüz, 1954’deTahtakale’de1 ovalama 2 başyarma makinesi olan Fredi isminde bir şahsın yanında 2 yıl çalıştıktan sonra 1956 yılında kurulan Uyar Vida firmasında ustabaşı olarak iş başı yaptı. Uyar Vida o zaman Hasköy ’de faaliyete başladı. 1 Ovalama, 2 baş yarma makinalarına sahip Uyar Vida, 2 ortaklı bir firmaydı. Sahiplerinin ismi Jak Anjel ve Hanri Şerler’di. Babam Uyar Vida’da, 1956 yılında ustabaşı oldu ve 1971 yılına kadar ustabaşı olarak orada çalıştı. Daha sonra Uyar Vida’dan ayrılarak 3 ortak kendi iş yerlerini kurdular.
Ben 1982 senesinin Haziran ayında babamların yanına çalışmaya geldim. Okumaktansa para kazanmak bana daha mantıklı geldi. 1984 yılının Ocak ayında ise 3 ortak ayrılmak zorunda kaldı.
Babam Şerif Gürbüz ile beraber 1984’den 1994 yılına kadar 110 metrekare yerde Bayrampaşa’da imalat yaptık. 1994 senesinin sonunda Bayrampaşa’da kendi yerimizi satın aldık ve 2001 yılının Haziranın ayına kadar beraber devam ettik. 2001 yılının Haziran ayında araba yarışlarına düşkünlüğüm yüzünden babamdan ayrıldım.
Daha sonra 2002 yılının Şubatı’nda tek başına perakende satış mağazası açtım. 2004 yılına kadar sadece 2 personelle perakende işi yaptım ve 2004 senesinde imalatı kurdum. Kendi mülküm olan bir dükkanım vardı. Onu satarak ve üzerine para da ekleyerek 3 perçin, 2 ovalama makinası aldım. 5 makine ile imalata başladım. 2008 yılına kadar bu şekilde devam ettim. 2008’de karşımızdaki 4 dükkanı da kiralayıp imalatı büyütmek istedim fakat 2008 krizi geldi ve ciddi bataklar verdim. Gayrimenkul vs. ne varsa satarak 2010 yılında tekrar toparlama sürecine geçtik ve 2010 yılı Şubat ayında pazarlama firması olan Çağdaş Cıvata’yı kurduk ve 2013 Şubat ayına kadar yaklaşık 20 tane makinemiz oldu.2013 Şubat ayında Beylikdüzü’ndeki şuan bulunduğumuz yere taşınmaya başladık. 1300 kapalı 200 açık toplam 1500 metrekarede faaliyet gösteriyoruz. Şuanda 20 tane çift vuruş, 1 tane 2 kalıp 4 vuruş, 5 tane 2 kalıp 3 vuruş, 23 tane ovalama ve yan makinalar ile birlikte 50’nin üzerinde makinamız var. Gürbüz Cıvata’da ve şu anda pazarlama firması olan Çağdaş Cıvata da toplam şu an 21 kişi çalışmaktadır.
Neden Beylikdüzü’nü tercih ettiniz?
Uğur Gürbüz: Öncelikle OSB’ye taşınmak gerektiğini hissettim. Bereç’teki yerimizde konut yapımları başladı ve yeni iş kanunları yürürlükteydi, artık Bayrampaşa’da Bodrum katta imalat yapmak olmayacaktı. Taşınma işine geç kalırsak da 1-0 geride başlayacaktık. Burası organize sanayi bölgesi statüsünde olduğu için avantajları var. Hem E-5 hem TEM karayoluna yakın. Buraya taşındıktan sonra müşteri kapasitemiz yükseldi. Önümüzdeki beş sene içerisinde Çanakkale OSB’ye taşınma hedefimiz var. 15.000 metrekare bir alana fabrika yapmak istiyoruz. Hem Çanakkale OSB’deki teşvikler hem de İçtaş’a yakın olması da bize avantajlar sunacak.
Üretim kapasiteniz hakkında bilgi verir misiniz?
Uğur Gürbüz: Şuanda üretim kapasitemiz günlük 2 milyon adet. Yıllık 500 milyon adet kapasiteye sahibiz. Kapasite kullanımımız ise %60 oranında. 2013 yılında yaklaşık 280 milyon adet vida üretmiş olduk. 2009 yılından sonra çoğunlukla kişiye özel ürünler üretmeye başladık. Ağırlıkla mobilya ve mobilya yan sanayi, beyaz eşya, pencere sektörü, elektrik-elektronik sektörlerine olmak üzere üretimlerimizin %70’ini özel ürünler oluşturmaktadır.
Aralık ayında ISO 9001, ISO 14001 ve ISO 18001 belgelerimizi almak için denetleme geçirdik ve 2014 yılını 3 belgemizle karşılıyoruz. 3 belge olan bizim sektörümüzde fazla firma yok. Biz de bu belgelerimizi almamızla beraber müşteri kalitemizi de artırmış olacağız.
2014 yılı için öngörüleriniz nelerdir?
Uğur Gürbüz: 2014 yılında imalatın hızlanacağına inanıyorum. İthalatın gerileyeceğini düşünüyorum. Üyesi olduğumuz Derneğimiz olan BESİAD’ın bu yöndeki çalışmalarının da etkisiyle ithalatın ciddi derecede gerileyeceğine inanıyorum. Firma olarak, 2014 yılında 360 milyon adet üretim yapacağımızı öngörüyoruz.
BESİAD’ın çalışmaları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Uğur Gürbüz: BESİAD, Profesyonelleşmeye doğru ilerliyor. Özellikle son 2-3 senedir sektörle ilgili güzel işler yapıyor ve Kasım ayında İDDMİB ile ortaklaşa yapılan BAKİEL isimli çalıştay oldukça başarılı oldu. Bu tarz çalıştay ve toplantıların biraz daha sık olmasını temenni ediyorum. Yönetimin üyelerle 2-3 ayda bir araya gelip toplantılar yaparsa çok daha başarılı işlere imza atacağını düşünüyorum. Dernek Başkanımız Mustafa TECDELİOĞLU’nun yoğun çalışmaları ve bu işe gönül vermesi işleri kolaylaştırıyor. Yeni yetişen arkadaşlarında bu işe gönül verip dernek yönetiminde görev almalarını isterim. Devam ettirilirse BESİAD daha başarılı işler yapacaktır. Herkes rakip ama herkes meslektaş olduğunun bilinciyle çalışmaların yapılması gerekiyor. Üyelerle yapılacak toplantıların artırılmasının önemli olduğunun altını tekrar çizmek isterim.
Sektörünüzdeki ithalatın önünü kesmek için neler yapmak gerekiyor?
Uğur Gürbüz: Önce devlete ödeyeceksin, sonra işçiye ödeyeceksin, sonra malzeme aldığın yere ödeyeceksin kalan varsa onla da yatırım yapacaksın. Bunu bana babam öğretti ve bende bunu ilke edindim. İşin hep imalat tarafını düşündüm. İthalatı hiç düşünmedim. Hatta bir dönem Çin ile rekabet etmek için sadece tek bir ürün, mobilya kulp vidasını ürettim, o dönem bu ürün Çin’den ithal ediliyordu. Böylelikle kendi çapımda ithalatla mücadele etmiş oldum. En azından kendi müşterilerime ithal mal satılmamasını engelledim. Yaklaşık 1,5 yıl böyle çalıştım ve kulp vidası Türkiye’ye gelmemeye başladı. Daha sonra bu vidayı üretmeyi azalttık ve daha özel ürünlere yöneldik. Sonuç olarak şu an bu vida ülkemizde üretiliyor ve ithalatı yapılmıyor. Bunları yaparsak sektördeki ithalatı da engellemiş oluruz. 2014 yılında çoğunluğu ithal gelen matkap uçlu yani akıllı vida ismiyle de anılan vidanın imalatına başlamış bulunmaktayız.
Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ
23.01.2014