HEFİ Fuarı, Beyaz Eşya Sektöründe Önemli Bir Boşluğu Dolduracak
Arçelik Türkiye Genel Müdürü Cemal Can Dinçer: “Türkiye, beyaz eşyada ve yan sanayide dünya çapında önemli bir konuma sahip. Bu konumu, giderek daha da güçlendireceğine inanıyoruz. Türk beyaz eşya sanayinin böyle bir iddiası varken, kendi teknolojisini ve ürünlerini bir arada sergileyeceği, tüketicisiyle ve potansiyel müşterileriyle bir araya geleceği bir platformu, son derece yararlı buluyoruz. HEFİ Fuarı, beyaz eşya sektöründe önemli
Beyaz Eşya Sektörü HEFİ Fuarında Buluşacak
Arçelik Türkiye Genel Müdürü Cemal Can Dinçer’le Türk beyaz eşya sektörünün konumunu, geçen yıl uygulanan ÖTV indiriminin sektöre katkısı, sektörde Ar-Ge çalışmalarının önemi, Arçelik A.Ş.’nin faaliyet ve projeleri ile Türk beyaz eşya sektörünün fuarı niteliğindeki HEFİ Fuarı’yla ilgili olarak görüştük. Dinçer, “Türkiye pazarı, Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) indiriminin etkisiyle güçlü bir yıl geçirdi. Altı ana ürün grubunda pazar, yılın tamamında yüzde 14 büyüdü. Bu tablonun ardından, 2018 yılında pazarın yatay seyretmesini bekliyoruz. Arçelik A.Ş. olarak güçlü markalarımızla liderliğimizi devam ettirmeyi hedefliyoruz.” diyor.
Beyaz eşya sektöründe Türkiye’nin dünyadaki konumu nedir?
Türkiye, beyaz eşya sektöründe üretim adedinde dünyada Çin’den sonra ikinci sırada yer alıyor. Avrupa’nın ise en büyük üretim üssü konumunda. Uzakdoğulu şirketler, son dönemde satın almalar gerçekleştirdi ancak, Türkiye önemini korumayı başardı. Sektör olarak ihracatımız her geçen yıl güçleniyor; TÜRKBESD verilerine göre, ihracat 2017 yılında yüzde 6 artışla 18,2 milyon adet olarak gerçekleşti, ihracatın 2018 yılında yüzde 6’nın üzerinde büyümesi bekleniyor. Türk beyaz eşya sektörünün dünyadaki konumunu daha da güçlendireceği bir yıl olacağına inanıyoruz.
Türkiye’nin lokomotif sektörlerinin başında gelen beyaz eşya sektörü, 2017 yılını nasıl kapattı, 2018 yılını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Türkiye pazarı, Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) indiriminin etkisiyle güçlü bir yıl geçirdi. Altı ana ürün grubunda pazar, yılın tamamında yüzde 14 büyüdü. Bu tablonun ardından, 2018 yılında pazarın yatay seyretmesini bekliyoruz. Arçelik A.Ş. olarak güçlü markalarımızla liderliğimizi devam ettirmeyi hedefliyoruz.
ÖTV indiriminin sektöre katkısı yadsınamaz bir gerçek, bu yıl da bu tür bir destek almak için çalışmalarınız var mı? Bu çalışmalar nasıl gidiyor? Bu konuda devletten ve kamudan bir talebiniz var mı?
Beyaz eşyalar, bir hanedeki elektrik tüketiminin yaklaşık yüzde 50’sini gerçekleştiriyor. Örneğin, buzdolapları ve derin dondurucuların evlerdeki elektrik tüketimi içindeki payı ortalama yüzde 30. Buzdolabı, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve fırın olmak üzere 4 ana beyaz eşyada, ortalama A ve B enerji sınıflarından pazardaki en ileri enerji sınıfına geçiş yapıldığında; bir ailenin elektrik faturasında yaklaşık yüzde 30 tasarruf yapması mümkün. Bu değeri hem tüketiciler hem de ülkemiz için kaldıraç olarak kullanabilmek amacıyla, ÖTV sisteminin enerji sınıflarına göre yeniden düzenlenebileceğine inanıyoruz.
Devletin ve kamunun, beyaz eşya sektörüne bakışı nasıl, istediğiniz desteği bulabiliyor musunuz? Bu konuda, devletten ve kamudan bir talebiniz var mı?
Türkiye’de beyaz eşya sektörü ortalama yüzde 70 civarında yerli. Gelecekte, bu oranın artabileceğini öngörebiliriz ama radikal bir artış beklemiyoruz. Türkiye’de yerli üretim eko sistemi giderek büyüyor, yan sanayi giderek gelişiyor. Ancak, diğer ülkelerde de büyüme eğilimleri görüyoruz. Uzun vadede, Türkiye’deki üreticilerin yurt dışında da rekabet edebilmesi için yerli yardımcı sanayi KOBİ’lerin Ar-Ge ve üretim yatırımlarının teşvik edilmesinde fayda var. Yerli ekosistemi güçlendirecek adımlar atılmalı.
Ürünleri ile dünyada sayılı şirketler arasında sayılan Arçelik, bu konuma gelmesi için, son yıllarda nasıl bir çalışma içinde oldu, Arçelik’te neler değişti?
Arçelik A.Ş. 63 yıllık köklü deneyime sahip bir şirket, Türkiye’de ilkleri ve enleri tüketicisiyle buluştururken, küresel olarak da her geçen yıl faaliyet alanını genişletiyor. 145 ülkede ürün ve hizmet sunuyor, bunu da bulunduğu coğrafyalardaki tüketicilerin ihtiyaç ve alışkanlıklarına uygun şekilde yapıyor. Ekonomik güç dengesindeki değişim, şehirleşmedeki artış, yaşlanan nüfus, orta sınıfın büyümesi, sınırlı kaynaklar ve dijitalleşme sektörümüzde de önemli bir dönüşümü beraberinde getiriyor.
Yapay zeka, akıllı robotlar, nesnelerin interneti, büyük veri, bulut bilişimi gibi teknolojileri iş modellerimize entegre ediyoruz.
7’den 70’e herkese açık olan yeni nesil Ar-Ge merkezimiz Garage’da fikirleri çok hızlı bir şekilde prototipe dönüştürüyoruz. Atölye 4.0’da, çalışanlarımızın kendilerini robotik teknolojiler konusunda gelişmelerine imkan sağlıyoruz.
26 yıllık Ar-Ge geçmişimizle ve yönettiğimiz büyük Ar-Ge ekosistemimizle, yeni teknolojiler üretiyoruz. Türkiye’nin patent şampiyonuyuz. Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü WIPO’nun uluslararası patent sıralamasında, 74’üncü sırayla ilk 100’de bulunan tek Türk şirketiyiz.
Müşteri profili, tüketici alışkanlıkları, dünyadaki dönüşümle birlikte değişiyor. Biz de perakendecilik anlayışımızı, bu değişime göre yeniliyoruz. Müşterimize kendini özel hissettiren, daha kişiselleşmiş, deneyim odaklı, çok kanallı ve hızlı bir perakendecilik yaklaşımını benimsiyoruz. Müşterimize dokunduğumuz her noktada, çok kanallı şekilde eğilimlerini, ihtiyaç ve beklentilerini takip ediyoruz. Küresel trendlere uygun olarak hep bir adım ötede sektörümüze yön veriyor, müşterimize yol gösteriyoruz. İnsan kaynaklarımıza yatırım yapıyor, son teknoloji ve trendler konusunda eğitim desteği sağlıyoruz. Yine şirketimizin hedefleri doğrultusunda, en iyi insan kaynağını da şirketimize kazandırıyoruz.
Türkiye pazarında elde ettiğiniz pazar liderliğini dünya pazarlarında hangi ülkeler ile hangi ürünler ile sürdürüyorsunuz?
Arçelik A.Ş. olarak, Avrupa’dan Amerika’ya, Avustralya’dan Asya’ya kadar geniş bir coğrafyada, 145 ülkede 11 marka ile faaliyet gösteriyoruz. Buzdolabından, çamaşır makinesine, fırından küçük ev aletlerine ve TV, eğlence sistemlerine kadar geniş bir ürün gamıyla, tüketicilerimize en doğru çözümleri sunmaya çalışıyoruz.
Beko markamızla, Avrupa’da solo beyaz eşya pazarının lideri konumdayız. Romanya’da Artic, Güney Afrika’da Defy, Pakistan’da Dawlance markasıyla yine pazar lideriyiz. Grundig markamızın Avrupa’daki üst segment konumunu sağlamlaştırıyoruz. Hindistan pazarına Beko-Voltas ortaklığıyla girdik. Son yıllarda, ekonomik güç merkezi Asya’ya kayıyor. Biz de İpek yolu üzerindeki ülkelerde, bir Beko yolu oluşturmayı hedefliyoruz. Küresel büyüme stratejimiz çerçevesinde başta Asya, Amerika ve Afrika olmak üzere dünya genelinde inorganik büyüme fırsatlarını değerlendiriyoruz.
Türkiye’de ilk defa bir beyaz eşya fuarı düzenleniyor, Arçelik olarak bu fuarın ana sponsorusunuz, bu fuarın öneminden bahseder misiniz? Niçin, fuarın ana sponsoru oldunuz?
Türkiye, beyaz eşyada ve yan sanayide dünya çapında önemli bir konuma sahip. Bu konumu giderek daha da güçlendireceğine inanıyoruz. Türk beyaz eşya sanayinin böyle bir iddiası varken, kendi teknolojisini ve ürünlerini bir arada sergileyeceği, tüketicisiyle ve potansiyel müşterileriyle bir araya geleceği bir platformu, son derece yararlı buluyoruz. HEFİ Fuarı, beyaz eşya sektöründe önemli bir boşluğu dolduracak. Bu nedenle, Türkiye’de sektörüne öncülük eden bir marka olarak, fuarı ana sponsor olarak destekliyoruz.
HEFİ Fuarı’nın Türkiye’ye kazancı ne olacaktır?
HEFİ Fuarı, Rusya’dan AB’den, Ortadoğu, Asya ve Kuzey Afrika ülkelerinden ziyaretçileri ağırlayacak. Önemli potansiyeli olan ülkelerdeki müşterilerle, Türkiye’deki üreticileri bir araya getirecek. Yeni pazar ve iş birliği imkanları yaratarak, ihracata olumlu katkı yapacağına inanıyoruz.
Haberin Kaynağı : Bu haber Dağıtım Kanalı Dergisi’nden alınmıştır.
23.03.2018