Hırdavat Sektörü Pandemiye Rağmen Geçen Senenin İhracat Rakamlarını Yakaladı
Hırdavat Sanayici ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, 2020 değerlendirmesini ve 2021 yılına yönelik yapılması gerekenleri paylaştı
Hırdavat Sektörü Pandemiye Rağmen Geçen Senenin İhracat Rakamlarını Yakaladı
HISİAD-Hırdavat Sanayici ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Çetin Tecdelioğlu, sektörün 2020 değerlendirmesini ve 2021 yılına yönelik değerlendirme ve yapılması gerekenleri okuyucularımız için paylaştı.
2020 Değerlendirmesi
Hırdavat sektörü, Türkiye’de yaklaşık 14 bin paydaş firma ve 850 bine yakın yarattığı istihdamla öncü sektörlerimiz arasındadır. Sektörümüz sadece firma ve çalışan sayılarımızla değil aynı zamanda ekonomiye sağladığı katma değerli üretim ve ihracat anlamında da lider sektörler arasında yer almaktadır.
2000'li yıllara kadar ithalat oranı yüksek, yerlilik oranının çok düşük olduğu sektörümüz son 20 yılda ihracat fazlası verir hale gelmiştir. 2019 yılında 8.2 milyar dolar ihracata karşılık 7.1 milyar dolar ithalat gerçekleştirerek 1 milyar dolardan fazla cari fazla veren bir sektör olmuştur.
2020 yılı maalesef pandeminin etkisi altında geçirdiğimiz bir yıl oldu. Buna rağmen sektörümüzün bu krizle başarı ile mücadele ettiğini düşünüyoruz. Krizin en ağır yaşandığı tüm dünyada kapanmaların yaşandığı Mart - Nisan aylarında bile Hırdavat sektörü olarak tüm tedbirlerimizi alarak üretime devam ettik, gerek yurt içine gerekse yurtdışına olan ürün tedariğimizde aksama yaşanmaması için özveride bulunduk. Bunun sonuçlarını da Temmuz Ağustos ayları itibari ile almaya başladık. Sektörümüz 2020 Ocak-Kasım dönmeninde 7,4 milyar dolar ihracat gerçekleştirmiştir. Aralık ayında da bir sürpriz olmaz ise 2019 yılına göre ihracatımızda bir düşüş yaşanmayacağını öngörmekteyiz.
2020 yılında en fazla ihracat yaptığımız ülkelere bakıldığında yine geçmiş yıllardaki gibi Avrupa ülkelerinin önemli bir yer tuttuğunu söyleyebiliriz. Biz hırdavat sektörü olarak ihracatımızın %40’ının Avrupa Birliği ülkelerine gerçekleştiriyoruz. Pandeminin Avrupa’da özellikle İtalya ve Fransa’da daha derin krize neden olması bizim hitap ettiğiz otomotiv ve beyaz eşya gibi sektörlerde üretimlerin durdurulması ilk dönemlerde bu ülkelere olan ihracatımızı olumsuz yönde etkilemiştir. Ancak Haziran ayı itibari ile normalleşme süreci başlamıştır.
2020 Ocak-Kasım döneminde en fazla ihracat gerçekleştirdiğimiz ülkeler sırası ile Almanya, Irak, Romanya, ABD, Rusya, Fransa, Mısır, İngiltere, İsrail ve İtalya olmuştur.
2021 Beklentileri
2021 yılının hem Hırdavat sektörümüz için hem de Türkiye ekonomisi için bir toparlanma yılı olacağını ve aşı çalışmalarının da yaygın bir uygulamaya geçmesi ile normalleşme sürecinin hızlanacağını düşünüyoruz. Normalleşme ile birlikte beyaz eşya, otomotiv ve mobilya sektörlerinde ciddi talep artışı olacağını ve bunun da söz konusu sektörlerin önemli tedarikçisi konumunda olan Hırdavat sektörüne olumlu yansıyacağını düşünüyoruz.
Sektörümüz 2020 Ocak-Kasım döneminde pandemiye rağmen 7,4 milyar ihracat gerçekleştirmiştir. Yıl sonu beklentimiz 2019 yılı ihracatımız olan 8,2 milyar civarlarındadır. 2021 yılı için ihracatımızı 9 milyar dolar olarak hedeflerken halihazırda 1 milyar dolar olan dış ticaret fazlamızı daha yüksek katma değerli üretim ve yerli girdi kullanımının artması ile daha da yükseltmeyi hedefliyoruz.
2021 Yılına Yönelik Değerlendirme ve Yapılması Gerekenler
Şu anda en önemli ihtiyacımız küresel pazarda daha fazla yere ulaşmak, daha fazla pay almak, daha fazla tüketiciye dokunmaktır. Bunun için yapabileceğimiz ele almamız gereken pek çok konu var.
Örneğin öncelikle yurtdışında depo ve lojistik merkezlerine ihtiyaç duyacağız. Bir kıtada belirli mesafe ve noktalarda kurulacak en az 3 depo ve lojistik merkez uluslararası alanda daha etkin olmamızı da sağlayacaktır.
Yine yurtdışı pazarlarda daha fazla sektörümüzü tanıtabilmek amacı ile 2021 yılında TÜYAP işbirliği ile HARDWARE EURASIA fuarını gerçekleştireceğiz. 1-4 Nisan tarihlerinde hibrit olarak yeni nesil fuarcılık anlayışı fiziki ve sanal fuarın tüm imkanlarının birleştirilmesi ile gerçekleştirilecek fuarda yurtdışından da önemli satın almacılar ikili görüşmeler yapmak üzere İstanbul’da ağırlanacak.
Pandeminin en büyük etkisi dijitalleşmeyi hızlandırması olacaktır. Dijitalleşmeye yatırım yapmak ve dijital dönüşüme uyum göstermek zorundayız. Dijitalleşme ile gelen yeni ticarete yani e-ticarete ve e-ihracata adapte olmalıyız. Bunun için de firmalarımızın bu konuda gerekli alt yapı yatırımlarını yapmalarının zaruri olduğunu düşünmekteyiz. İhracatçı firmalarımıza dijitalleşme konusunda destekler arttırılmalı, sanayi ve ticaret odalarında e-ihracat komiteleri kurulmalı, ihracatçı birliklerinde ise e-ihracat birliklerinin kurulması yönünde çalışmalar yapılmalı. İDDMİB işbirliği ile firmalarımızı dijital platforma taşıyacak www.türkishhardware365.com sitesinin çalışmalarına başladık, çok yakında aktifleşmiş olacak. Sanal mağazalarımızı 365 gün açık olacak şekilde daimi fuar niteliğinde açık tutmak durumundayız.
Değişen dünyayı yakından takip etmemiz ve uyum sağlama yeteneği geliştirmemiz gerekiyor. Yeni dünya düzeni ile ihtiyaçlar değişebilir. Sektörümüzün de trendleri yakından takip ederek gerekli Ar-Ge ve Ür-Ge e-ticaret yatırımlarını yapmaları gerekmektedir. Hırdavat Sektörü yüksek katma değerli üretim yapan bir sektördür. Hitap ettiğimiz sanayi dalları düşünüldüğünde sektörümüzün stratejik planlamasında yer alması gereken en önemli konunun Ar-Ge ve inovasyon olduğunu düşünüyoruz. Bu alanda yapılacak yatırımların uzun vadede meyveleri alınacak ancak sektörümüzün geleceği için atılması gereken adımlar olduğuna inanıyoruz.
İthalat vergilerinin daha uzun süreye yayılması ve ürün çeşitliliğinin arttırılması yerli üretimin desteklenmesi anlamında da önemlidir. Vergi getirilen ürünlerin tamamında ithalatın sona ermesi mümkün olmayacaktır ancak pek çok üründe gerçekleştirilebilir. Örneğin elektrikli el aletlerinin üretiminde kullanılan küçük motorlar ülkemizde üretilmemektedir. Bu konuda dışarıya bağımlılığımız devam etmektedir. İthalatın tamamen sona ermesi, ürünün yurtiçinde üretilebilmesinin dışında kur, ham madde tedariki, talep miktarı gibi diğer parametrelere de bağlı olacaktır. Bu anlamda ilave vergi getirilen ürünlerin belirlenmesinde yurtiçinde üretilebilirliğinin dikkate alınması önemli olacaktır. Aksi taktide bu ürünleri girdi olarak kullanan firmalarımız için maliyeti artırıcı ve yurtdışında rekabeti olumsuz etkileyici bir unsur olabilmektedir.
Nitelikli iş gücü konusunun çözümünün de stratejik planlamada yer alması gerekmektedir. Daha inovatif ürünler elde etmemizin yolu bu ürünleri ortaya çıkarak iş gücünü desteklemek ve eğitmektir. Biz HISİAD olarak bu konuda firmalarımızın katkısı ile ihtiyaç analizi de yaptık ve mesleki eğitim ihtiyacını tespit ettik. Bu konuya da çözüm bulmak adına İstanbul Gedik Üniversitesi’nin de iş birliği ile HISİAD Akademi Kariyer Platformunu kurduk. Bu platformla sektörümüzdeki bu ihtiyaç üniversitelerimizin de desteği ile giderilmeye çalışılacak. Üniversite ve Sanayi arasında HISİAD bu platform sayesinde bir köprü görevi görecek.