Küresel Enerji Yatırımları: Zorluklar ve Fırsatlar…

-SABANCI ÜNİVERSİTESİ MÜTEVELLİ HEYETİ BAŞKANI GÜLER SABANCI :

-“IICEC’İ KURMAYA KARAR VERDİĞİMİZDE, BÖLGESEL VE KÜRESEL OLARAK ENERJİ AÇISINDAN DAHA İYİ BİR GELECEK İÇİN ENERJİ VE İKLİMLE İLGİLİ STRATEJİLERE KATKIDA BULUNACAK, KÜRESEL OLARAK TANINAN BİR MERKEZ HAYAL ETMİŞTİK”

-“AYRICA, SABANCI ÜNİVERSİTESİ’NİN ENERJİ TEKNOLOJİLERİ VE YÖNETİMİ VE NANOTEKNOLOJİ ALANLARINDA YÜKSEK LİSANS PROGRAMLARI BAŞLATMIŞ OLDUĞUNU BELİRTMEK İSTERİM”

-“IICEC’İN BÜYÜYEN ETKİ ALANI VE ENTELEKTÜEL LİDERLİĞİ İLE KUTUP YILDIZI ROLÜNÜN SÜREKLİ ARTIŞ GÖSTERECEĞİNE EMİNİM”

-“SON ON YILDA ENERJİ SEKTÖRÜNDEKİ OLUMLU ÇABALAR VE POLİTİKALARLA GERÇEĞE DÖNÜŞEN İSTİKRARLI VE GÜVENİLİR ORTAM, ÖNEMLİ ULUSLARARASI VE ULUSAL ŞİRKETLERİN BU SEKTÖRE CİDDİ YATIRIMLAR YAPMASINI SAĞLADI”

-“ENERJİ SEKTÖRÜNÜN AKTÖRLERİ OLARAK SON DERECE HASSAS OLMALIYIZ”

-“ÖZELLİKLE DÜZENLEYİCİ KURUMLARIN VE KARAR VERİCİ OTORİTELERİN GEREKLİ DÜZENLEMELERİ GECİKTİRMEDEN HAYATA GEÇİRMELERİ, OLUŞTURULAN KÜRESEL GÜVEN ORTAMINI BOZMAMALARI ADINA HAYATİ BİR ÖNEME SAHİPTİR”

Sabancı Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Güler Sabancı, bugün İstanbul’da Sabancı Ünviersitesi Istanbul Uluslarası Enerji ve İklim Merkezi (IICEC) tarafından 5.si düzenlenen Uluslararası Enerji Forumu: Küresel Enerji Yatırımları: Zorluklar ve Fırsatlar toplantısının açılışında konuştu.

Güler Sabancı’nın konuşması özetle şöyle:
“Musul’da rehin alınmış olan Türk vatandaşlarının ailelerini güvenli ve sağlıklı bir şekilde geri dönmeleri dileğimi ifade ederek sözlerime başlamak istiyorum…

Beş yıl önce Sabancı Üniversitesi İstanbul Uluslararası Enerji ve İklim Merkezi IICEC’i kurmaya karar verdiğimizde, bölgesel ve küresel olarak enerji açısından daha iyi bir gelecek için enerji ve iklimle ilgili stratejilere katkıda bulunacak, küresel olarak tanınan bir merkez hayal etmiştik. İstanbul’da bu fikri uygulamaya almaktaki motivasyonumuz oldukça somut gerekçelere dayanmaktaydı.

Türkiye’nin bölgesel ve küresel enerjideki rolü artıyor ve İstanbul küresel enerjinin birleştiği noktada yer alıyor. Bu stratejik konum sadece kıtaları birbirine bağlamakla kalmıyor, aynı zamanda önemli enerji kaynaklarını ve talep merkezleri ile enerji açısından daha iyi bir geleceği şekillendirmeye yönelik fikirleri de bir araya getirmektedir.

Karar mercilerinin enerji ve çevre alanlarında meydana gelen küresel gelişmeleri doğru bir şekilde ve zamanında değerlendirmesi ve bu değerlendirmeleri, almakta oldukları önemli kararlarda yansıtmaları stratejik olarak önemlidir.

IICEC’in ulusal ve uluslararası karar mercileri için interaktif bir şekilde görüş alışverişinde bulunabileceği seçkin bir platform sağlamasından dolayı son derece mutluyum.

IICEC’ten kısaca söz etmek istiyorum. IICEC Eş Başkanlara, Üyelere ve Ortaklara sahip bir yapılanmadır. Son derece önemli bölgesel ve küresel enerji aktörlerinin katılımıyla büyüyen bir yapılanma.

Geçtiğimiz yılın Aralık ayında, IICEC Eş Başkanları ve Üyelerinden oluşan IICEC Yönetim Kurulunu kurduk ve ilk toplantımızı yaptık. Aynı gün İstanbul’da Türk Sanayicileri ve İş Adamları Derneği (TÜSİAD) ile işbirliği içerisinde IICEC, Uluslararası Enerji Ajansından Dr. Fatih Birol’un önderliğinde hazırlanan önemli bir yayın olan Dünya Enerji Görünümü 2013’ü sundu.

IICEC’in büyüyen etki alanı ve entelektüel liderliği ile kutup yıldızı rolünün sürekli artış göstereceğine eminim. Ayrıca, Sabancı Üniversitesi’nin Enerji Teknolojileri ve Yönetimi ve Nanoteknoloji alanlarında yüksek lisans programları başlatmış olduğunu belirtmek isterim. Her yıl önemli sayıda öğrenci, bu yüksek lisans ve doktora programlarına kabul edilmektedir. IICEC tarafından gerçeğe dönüştürülen bu üst düzey Hükümet, Sanayi ve Akademi Forumu Türkiye’de ve bir bütün olarak bölgede enerji sektörü açısından benzersiz bir etkinliktir.

IICEC, son beş yılda sektörel fikir alışverişi ve açık tartışma ortamı anlamında bölgede entelektüel liderlik konusunda önemli bir yer oldu. Bugün yapılacak olan görüşmelerin, enerji alanındaki karar mercilerinin, yatırımcıların ve araştırmacıların çalışmalarına önemli katkılarda bulunacağını düşünüyorum.

Küresel enerji sisteminin dinamikleri, enerji yatırımları açısından çok çeşitli zorluklar ve fırsatlar doğurmaya devam ediyor. İşte bu nedenle bu sene yapılan Forum’un adını “Küresel Enerji Yatırımları: Zorluklar ve Fırsatlar” olarak belirledik. Son derece dinamik bu enerji dünyasında, Türkiye’nin enerji sektörü hızlı bir değişim ve gelişme süreci içerisinde.

Ekonomik büyüme, nüfus artışı, kentleşme ve artan yaşam standartları ile birlikte Türkiye’nin enerji talebi, dünyadaki en yüksek büyüme hızlarından birine sahip olarak artmaya devam ediyor. Bu nedenle, talepteki artışı güvenilir ve etkin bir şekilde karşılayabilmesi için Türkiye enerji sektörü tüm segmentlerinde zamanında ve yeterli yatırımlara ihtiyaç duymaktadır.

Son 10 yılda Enerji Bakanlığı ve Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun desteğiyle Türkiye, rekabete dayalı ve serbest enerji piyasalarına doğru önemli adımlar attı.
Olumlu çabalar ve politikalarla gerçeğe dönüşen istikrarlı ve güvenilir ortam, önemli uluslararası ve ulusal şirketlerin bu sektöre ciddi yatırımlar yapmasını sağladı.

Enerji sektörünün aktörleri olarak son derece hassas olmalıyız. Özellikle düzenleyici kurumların ve karar verici otoritelerin gerekli düzenlemeleri geciktirmeden hayata geçirmeleri, oluşturulan küresel güven ortamını bozmamaları adına hayati bir öneme sahiptir.

Bugün burada en üst düzeyde temsil edilen bu önemli küresel enerji şirketleri de Türk enerji sektörüne olan bağlılıklarını yansıtıyorlar. Serbest enerji piyasasının devam eden gelişimine güveniyorlar. Bunun neticesinde Türk ekonomisinin büyümesine katkıda bulunacaklar. Bu gelişmeleri desteklemek üzere daha fazla araştırma ve entelektüel çabaya ihtiyaç bulunmaktadır.

Bu noktada, IICEC’in cari açığımız içindeki enerji kalemlerinin azaltılmasına ilişkin oldukça önemli bir araştırma raporu üzerinde çalıştığını belirtmek isterim. Daha çeşitli bir enerji tedariki elde etmek için ve cari açığı azaltma çabaları açısından
Türkiye’nin tabii enerji kaynaklarını, yenilenebilir enerjiyi ve linyit kömürünü kullanmak son derece önemlidir.

Bu çabalarda tüm sürdürülebilirlik tedbirlerinin dikkate alınacağına inanıyorum. Soma’da yaşanan olay, sağlık ve emniyet konularının ne kadar hayati olduğunu hepimize bir kez daha gösterdi. Sektörümüzde sağlık ve emniyet kültürünün arttırılması, her birimiz için önemli bir görevdir. Petrol ve doğal gaz konusuna dönecek olursak; Türkiye’nin bölgesel ve küresel enerji güvenliği ve rekabet gücüne ilişkin rolü artıyor.

Rusya ve Ukrayna’da son zamanlarda meydana gelen gelişmeler, enerji güvenliği konusunun ne kadar önemli olduğunu bize hatırlattı ve bir kez daha Türkiye’nin bölgesel ve küresel enerji güvenliğine ne şekilde ek katkıda bulunabileceğini göstererek Türkiye’nin komşuları, küresel stratejik müttefikleri ve ortakları açısından önemini bir kez daha teyit etti.

Özellikle Türkiye’nin doğal gaz kaynakları ve talep merkezleri arasında köprü kuran stratejik jeopolitik konumu, Türkiye’nin bölgede bir “terminal”, bir bölgesel doğal gaz merkezi pozisyonuna sahip olabileceği büyük fırsatlar oluşturmaktadır. Bu son derece önemli potansiyeli gerçeğe dönüştürebilmek için, elektrik pazarına benzer bir şekilde rekabetçi bir doğal gaz piyasasının geliştirilmesi esastır.

Çabalarımızı, Türkiye’de serbest ve rekabetçi bir doğal gaz piyasasının işler duruma getirilmesine yoğunlaştırmalıyız. IICEC’in bu sene beşincisi gerçekleştirilen Uluslararası Enerji Forumu’na katılmanızdan dolayı memnuniyet ve gurur duymaktayız ve sizleri önümüzdeki sene IICEC’in Altıncı Uluslararası Enerji Forumu’nda tekrar görmeyi bekliyoruz.”

Haberin Kaynağı : Ünite İletişim

13.06.2014