Dr. İlhami Pektaş
Yerli ve Milli Üretime Adanmış Ömürler-66: İkmal Teknik A.Ş. Başarı Hikayesi
Dr.İlhami Pektaş
Türkiye’nin ilk yapı marketi olan İkmal Teknik A.Ş, 1967 yılında Merhum Mahir Öztuna tarafından Ankara Posta Caddesi’nde 25 metrekarelik küçük bir dükkan olarak ticaret hayatına başlamış, 58 yılda hizmet kalitesini ve kurumsal yapısını sürekli iyileştirerek gelişmiştir. Tamamen yerli ve öz kaynaklarıyla bugünlere gelen İkmal Teknik A.Ş, Türk Girişimciliği açısından örnek teşkil edecek bir başarı hikâyesidir. 1981’den bu yana merkezi OSTİM’de hizmet veren ve tamamen yerli sermaye ile çalışan İkmal Teknik, bugün OSTİM ve Sincan’da toplamda 7.500 metrekarelik kapalı alanda 2 ayrı şubede faaliyet göstermekte, 80.000’e yakın farklı ürünle sanayicimizin çözüm ortağı olma özelliğinin yanı sıra geniş ürün yelpazesine sahip endüstriyel yapı market olarak son tüketicilere de hizmet vermektedir.
İkmal Teknik kurucusu Mahir Öztuna kimdir?
Mahir Öztuna 1933 yılında Konya, Taşkent’te doğdu. Henüz 15 yaşında, 1948 yılında şartlar onu Ankara’ya taşıdı. Kıl pantolonu ve çarığı ile seyyar ayna, tarak, jilet ve bıçak sattı. 1952 yılında seyyar fotoğrafçılıkla başlayan serüveni 1954’de Foto Tuna ile devam etti. 1967 yılına gelindiğinde ise, Mahir Öztuna bugünün İkmal Teknik markasının temellerini atarak Ulus, Posta Caddesi’nde 25 m2 büyüklüğünde bir dükkan içerisinde cıvata satışına başladı ve marka haline geldi. Mahir ÖZTUNA, 1981 yılında üreticilerin hemen yanında olmayı tercih ederek İKMAL’i o dönemin Ostim Küçük Sanayi Sitesine taşıdı. Burada Küçük sanayicilerin ihtiyaçlarını bizzat yerinde tespit ederek ürün yelpazesini genişletti.
Ostim Küçük Sanayi Sitesi gelişerek OSB haline gelirken, İkmal Teknik de bu gelişimin öncüleri arasında yerini aldı. 1981 yılında OSTİM’de ikinci mağazasını açarak müşterilerine daha geniş bir ürün yelpazesiyle hizmet vermeye başladı ve 1984 yılında İkmal Teknik San. Tic. A.Ş unvanını aldı. 1988 yılında vefat etti.
İkmal Teknik A.Ş. kuruluş ve başarı hikayesini Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Sıtkı Öztuna’dan dinleyelim.
Ben 28 Ekim 1965 yılında Ankara’da doğdum, aslen Konya Taşkentliyiz, Torosların tepesinde bizim memleketimiz, adı üstünde taş kayanın olduğu bir kent. Tabii oranın adı üstünde o taş kent yapısından dolayı bizden ya ticaret adamı yada okumuş adam çıkar.
Rahmetli babam ilkokulu bitirdikten sonra Ankara’ya gelmiş. Daha genç ve bekar hatta çocuk denecek yaşta, 12 yaşında Ulus Çerkez Sokak’ta jilet, tarak, ayna, bıçak, vb. seyyar satıcılıkla işe başlamış, ondan sonra şipşakçı dediğimiz seyyar fotoğrafçılık yapmış. Gençlik Parkı, Çubuk Barajı, işte fotoğrafı çekip başka bir fotoğrafhanede bastırarak ekmeğini kazanmaya başlamış. Siyasal Bilgiler Fakültesi’nin arkasında da boş arazide, -hep anlatırdı- rahmetli dayısının teneke ve portakal sandığından yapılmış gecekondusunda ikamet etmiş bir kişi benim babam. Tabii bu zorlukları çektiği için okuyamamış. Babam 1967 yılına kadar hep ticaretle uğraştı, fotoğrafçılık yaptı. 1967’den sonra cıvata işine başladı.
Biz 4 kardeşiz, 3 kız, bir oğlan, ben 3 numarayım. Babam hep okumamı, makine mühendisi olmamı isterdi okulunu bitir diplomanı al, istiyorsan yine dükkan senin derdi. Ama ticaret kanıma girmiş bir kere benim, çünkü ben 6 yaşından beri rahmetli babamın yanındaydım. Lise 2’ye gelince dershaneye yazıl, derslerine çalış, dükkan’a gelme derdi ama ticaret artık benim kanıma işlediği için hep işe gelmeyi tercih ettim.
İkmal Teknik, İkmal Ticaret olarak 24/6/1967 yılında Ulus Posta Caddesi’nde 25 metrekarelik bir alanda kuruldu. Kurucumuz rahmetli babam bu adreste 50 metrekarelik bir dükkanda fotoğrafçılık yaparken bir arkadaşının önerisi ile dükkanı ikiye bölerek 25 metrekare alanda cıvata işine de başlamış oldu. O tarihlerde Ankara’nın 2. cıvata satan işyeriydi diyebilirim. 1.si Tekmal, cadde üzerindeydi. 2. İkmal ise Mermerci Han 19/5 bodrum katta.
Cıvata satışı Tekmal’ de çalışan rahmetli Mehmet Özeren’in tavsiyesi ve ortaklığı ile başladı. 2 yıl sonra rahmetli babam Mahir ÖZTUNA fotoğrafhanesini (FOTO TUNA) başka bir pasaja çıkararak İKMAL TİCARET’ i 50 metrekareye çıkardı.
OSTİM’e nasıl geçtiniz?
O tarihler Ankara’nın memur kenti olmasından dolayı sanayileşme çok yok, üretim çok yoktu belki ama böyle bir iş yerine de ihtiyaç vardı. Az üretim, az sanayileşme olmasına rağmen rahmetli babam, 1971 yılında birazda fotoğraf işinin teknolojisinin değişmesini de bahane ederek tamamen fotoğrafçılığı bırakıp daha iyi giden bu işe tam mesaisini vermeye başlamıştı.
O tarihlerde fabrikaların, askeriyenin vb kuruluşlarının teknik tedarikleri Ulus Posta Caddesi’nden yapılmaktaydı. Adı üstünde Yeni Sanayi sonradan yapılan sanayiydi sektör orada büyük bir okul olan Posta Caddesi firmalarından ayrılan elemanların yeni açtığı iş yerleri ile çoğalmaya başladı. Bizim işlerin, satıcıları toptancıları, ithalatçıları o yıllarda İstanbul Karaköy, Ankara toptancıları Ulus Posta Caddesi‘ndeydi.
Yavaş yavaş imalatlarda sanayiler büyümeye başladı İstanbul yolunda fabrikalar kurulmaya başladı bu arada 1967’de kurulan ama ilk yapılaşmaların 1974 de başlaması ile Ostim adı duyulmaya başladı.
Babam hep anlatırdı 1967 yılında OSTİM Kooperatifi kurulduğunda fotoğrafçılık yapıyordu. Allah rahmet eylesin burayı kuranlardan, bu hale getirenlerden, sağ olanlara da Allah uzun ömürler versin. Babam o dönemde açılış töreni için buraya fotoğraf çekmeye gelmiş. O zaman buralar dağın başında bir tarla, kim buralara gelir ki acaba diye düşünmüş ama Kısmet işte 1976-1977 yılları arasında arada bir buralara gelip yer aramaya başlamış.
Rahmetli babam kurucumuz Mahir Öztuna ileri görüşlü ve paylaşmasını da bilen biriydi bu nedenle caddede diğer esnaflara ve rakiplerine de Ostim diye bir yer var buraya gitmeliyiz dediğinde deli misin dağın başı cevabını almasına rağmen göreceksiniz 4 çocuğum var hiçbir iş yapmasalar ileride kirası onları geçindirir diyerek 1977’ de o zamanki adıyla S.S. Ankara Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifinden hisse satın aldı. Hızlı ödemeye girerek 1981 yılında kuramızı çektik ve Kooperatiften kullanılan malzemeleri alarak iç betonlarını vs kendimiz yaptık. O zamanki başkanımız rahmetli Turan Çiğdem’di.
Böylece 1981 Kasım ayında hem sağlam hem de dekor açısından diğer dükkanlardan daha farklı bir işyerini açmış olduk. O tarihlerde inşaatı tamamlanmış iş yeri sayısı % 25’ler de idi onun da %25’ i faaldi.
O zamanda OSTİM’de faal olan çok fazla dükkan yoktu. Böyle bir mücadele ile işe başladık OSTİM’de. Yani OSTİM’e 1981 yılında geldik, 1984’te Anonim şirket olduk.
Tabi zamanla Ankara sanayisi yavaş yavaş gelişti eski ustaların yanındaki çıraklar büyüdü onlarda yeni imalathaneler açmalıydı, Ata Sanayi, Büyük Sanayi; Demir Sanayi dükkanları da artık çok ufak gelmeye başladıkça 1986’lar da resmi olmasa da Orta Doğu Sanayi ve Ticaret Merkezi OSTİM‘ e göç başlamıştı.
1981 yılında açılan İkmal Ticaret yine kurucumuzun ileri görüşüyle Ostim’ de ilk ve tek cıvatacıydı. Ulus mağazamız merkez Ostim mağazamız şube olarak devam ettik.
İkmal Teknik nasıl gelişti?
O tarihte 2. Kuşak olarak ben de artık iş yerine tam mesaimi vermeye başlamıştım. Gelen müşteriler cıvata haricinde bizde bulunmayan ne sorsalar buluruz, araştırırım diyordum biraz konu hakkında bilgi alıp araştırıyor ve ürünü buluyordum.
Tabi bu araştırma şimdiki gibi internet falan değil, bırakın interneti malzeme sormak için bulduğunuz İstanbul firmasının telefonunu biraz fazla para harcayarak yıldırım yazdırırsanız 2 saat sonra birilerine ulaşabiliyordunuz.
Biz bu istekler doğrultusunda sadece cıvata ile kalmayıp hırdavat çeşidine de girdik dahada ilerleyen yıllarda büyük torna tezgahları, saç işleme makinaları, çevremizdeki Batıkent konut yerleşkelerinden dolayı kırtasiye hatta oyuncak çeşidine dahi girdik.
1984 yılında ismimizi İKMAL TEKNİK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. olarak değiştirdik, Ostim merkez mağazamız ve Ulus şubemiz olarak devam ettik.
İKMAL her zaman müşteri taleplerini dikkate alan bir firma oldu ve her daim işin başındaki kuşakların vizyonu ile sürekli atılımlar yaparak her şeyin ilkini yapmayı başardı.
Rahmetli babam herkes dağın başında yer mi açılır derken Ostim de geleceği gördü 1981’de şube olarak açıldı. 2. kuşak olarak benim zamanımda daha Türkiye’de yabancı yapı marketler yokken onlar gibi küvet fayans vb. satmadık ama 1997 yılında kendi işimizde market yapısıyla ilk barkoda geçerek zincir market yapımızı oluşturduk.
Olması gerekmesine rağmen geçici elemanla bu işin alt yapısı çözülemeyeceğinden işin yapısını çeşidini bilen 3. kuşak Onur Öztuna’nın gelişiyle de 2020’de internet satışına geçildi.
Aralarda yaptıklarımızı söylemek gerekirse 1988 yılında Ostim’ de eski 56. Sokakta 2. şubemizi açtık. O zamanlar internet alt yapısı yok çıraklar var arka taraftan çıraklar yorulmasın diye aynı bölgede 2. mağazamızı açtık.
OSTİM’in OSB olmadan önce OSTİM Kooperatifinin o zaman 2500 dükkanı vardı. O 2500 dükkanın da belki 500 tanesi yapılıydı, 500’ün de belki 125 tanesinin içinde insan çalışıyordu, o dönem öyleydi. OSTİM Küçük Sanayi Sitesi gelişerek OSB haline gelirken, İkmal Teknik de bu gelişimin öncüleri arasında yerini alarak Türkiye’deki endüstriyel market kavramının ilk örneğini uyguladı.
2000 yılında Sincan organizenin gelişmesi ile Sincan OSB ye hizmet vermek amacıyla girişte Dökümcüler Sitesine köşede bir mağaza daha açtık. OSB yasasına göre OSB’lerde ticari alan açılamıyordu o tarihlerde.
Bu arada sanayinin Ostim’e kayması trafik park probleminin çok büyük sorun olmasından dolayı ilk mağazamız olan Ulus Posta Caddesi Mermerci Han 19/5’i 1996’da bir meslektaşımıza devrettik, böylelikle Ostim Merkez mağazamız, Ostim ve Sincan şubelerimizle devam etmeye başladık.
Eğer biz zincir market olacaksak tüm mağazalarımızı aynı konsept yapmalıyız diye 2004’de hepsinin dış ve iç yapısını değiştirdik.
Organize perakende sektöründe uluslararası AVM zincirlerinin ülkede ekonominin barometresi olarak tanımlandığı, halkın yabancı mağazalara ilgisinin zirve yaptığı 2010 yılında yüzde yüz Türk sermayesi ile İkmal Teknik endüstriyel yapı marketini büyüterek, sanayide market anlayışını başarılı bir örnekle gösterdik ve sadece sanayicilerin değil nihai tüketicinin de güvenilir adresi olmayı başardık.
Bilinirliğimiz arttıkça markalaştıkça çok daha başarmalıydık geri dönüş yoktu artık bizim için sürekli kendimizi geliştirmeliydik.
Müşterilerin isteklerini yakından takip ettik İKMAL’ in anlamını gerçekleştirdik ürün çeşidimize ilaveler yaptık cıvata ile başlayan serüvenimizi ağır sanayi makinalarına kadar çıkardık.
Ürün ne olursa olsun, marka ne olursa olsun hatta son zaman Çin mallarının dahi en iyisini (ki Çin malı kötü demek değil iyisini aldıktan sonra) ve arkasında duracağımız ürünleri sattık sadece yasal garantiler değil bizim İKMAL garantimiz daima olmuştur.
Müşterilerimizle alışveriş ile başlayan ilişkimizi hep dostluklarla taçlandırdık bunda tabi Ostim’in büyük rolü var. Sanki aynı kasaba insanları gibi. Şimdi firmalar çok büyüdü OSB’lere taşınmış olsa da dostluklar alışverişler devam etti. Tabi her iki tarafta profesyonelce ilerledi müşterilerde satın alma birimleri kurulurken bizde onlara hizmeti daha güzel vermek adına müşteri temsilcisi birimleri oluşturduk.
İşinizi severek yaparsanız ekibinizde sağlam ve işini sevenlerle yaparsanız başarı zaten kaçınılmaz oluyor. Firmamız tabiki ticaret yapıyoruz kazanmalıyız ama bizim için para kazanmak daima son planda oldu önceliğimiz yaptığımızın her zaman en iyisini yapmaktı.
Bunu ilk marketleşme, ilk bilişime geçişimiz, bunlar için harcanan paraların göze batmaması bizim zaten başarımızı getiriyor ve en büyük kazanca ulaştırıyor madden şükür geçiniyoruz manen çok zenginiz.
Kurulduğumuz günden bu yana hedeflerimizi hep büyük tuttuk ancak hesaplı ve adım adım gelişmeyi tercih ettik. Yenilikçi olduk. Sektörel olarak hem ülkemizdeki hem de dünyadaki gelişmeleri takip ederek, ihtiyaçlara anında ve en kaliteli şekilde cevap vererek büyüdük.
Hangi sektörlere hitap ediyorsunuz?
Bölgemiz Ostim OSB olarak 6500 İş yerine sahip 17 ana iş kolu 139 sektörle uğraşmakta. Savunma Sanayinden Medikale, Ağır İş Makinası, Çelik Konstrüksiyon ağırlıklı imalatların olduğu bir alan.
Biz 80000 kaleme yakın ürün çeşidimizle her sektörün tedarikçisi olabiliyoruz. Paslanmaz imalatçısından tutunda ağır sanayi makinaları yapan firmalara dahi malzeme veriyoruz. Kendimizi sanayinin gıda marketi olarak nitelendiriyoruz.
Çeşitlere girerken dahi mesela atölyede tornacı usta torna kalemi alıyorsa asma katta işini yapan muhasebeciye niye tükenmez kalem, faks kağıdı satmayalımla kırtasiye çeşidine girdik. Müşterimiz evinde bozulan musluğu aradığında yok dememek için onu şehre göndermemek için banyo mobilya aksesuarına girdik o zamanlar Ostim’de bunları satan yok Rüzgarlıdan tedarik ediliyordu.
Yanı başımızda Batıkent konut bölgesinin olması da bizim çeşitlere ilavemiz de destek oldu. Hatta aileler çocukları ile gelmeye başlayınca birazda mağaza içindeki koleksiyonumuzun da etkisiyle sorulmaya başlayan oyuncak çeşidine dahi girdik.
Şu anda Ostim Merkez mağazamız ve Sincan şubemiz var. Ostim 2. Şubemizi pandemi zamanında kapattık, zaten artık çırak kalmadı herkes e-mail yoluyla siparişini verip bizim elemanlarımız müşterimize teslim etmek suretiyle ilerledik, ilerliyoruz.
Hizmet verdiğimiz başlıca alanlar; Bağlantı elemanları, kaynak makine ve malzemeleri, el aletleri, elektrikli el aletleri, aşındırıcı malzemeler, ölçü aletleri, sanayi tipi makineler, bahçe grubu makine ve malzemeleri, kimyasal boyalar ve boya grubu malzemeleri, kırtasiye, iş ve iş güvenliği malzemeleri, fittings grubu, elektrik, makine ve malzemeleri, endüstriyel ürünler, sac ve metal işleme makineleri, CNC torna tezgâhları, hidrolik presler, kesici takımlar, havalı el aletleri ve aksesuarları, kaldırma ve taşıma grubu, ambalaj malzemeleri ve mobilya ve banyo aksesuarlarıdır.
Distribütörü veya bayisi olduğunuz markalar var mıdır?
Biz bu sektörün öncülerinden biri olarak birçok dünya markasıyla işbirliği yapıyoruz. Bunlar ağırlıkça Bosch, M.T.E, Ewar, İnterflex, Norm Cıvata, Stanley, İzeltaş, Kama, Gedik Kaynak, Nuriş Kaynak, Marshall, Şahinler, Dirinler, Lupamat gibi çok tercih edilen büyük markalardır.
Yeni yatırımlar düşünüyor musunuz?
Yeni yatırımlar olacak inşallah. Ostim mekanların yetersizliğinden dolayı biraz daha katma değeri yüksek teknolojik üretime doğru kayarken diğer OSB’ler daha ağır sanayi üretimleri yapmaya başladı. Bu sebeple Sincan 1. OSB için orada bir mağazamız zaten var, Temelli organize sanayi bölgeleri havzasına (ASO 2 ve 3, Anadolu ve Başkent OSB) hizmet amaçlı da o bölgelerin bir tanesinde bir mağaza planımız var.
Ankara dışında ya da yurt dışında müşterileriniz var mıdır?
Bizim yurt dışı pazarlama bölümümüz yok müşteri kendi gelir mağazadan alır veya telefon, e-mail yoluyla istekte bulunur şehir dışında müşterimiz var yurt dışında yok ama yurt dışından gelip alan müşterimiz var. İhracat olarak değil biz kdv’li faturamızı keserek mağazamızda teslim yapıyoruz. İhracatımız direk yok yani. Bir dönem Irak’a bir dönem de Rusya’ya inşaat kalıplarında kullanılan cıvataları yaptık fakat şimdi kalıpları yapana veriyoruz onlar yanında gönderiyor. Dolaylı ihracat yapıyoruz.
Gelecekte neler planlıyorsunuz? Hedefleriniz nelerdir?
Kuruluşumuz çok eski olduğundan yüzlerce eleman geldi geçti yetişti yanımızda kimisi kendi talep etti kimisine biz önerdik yeni yeni firmalar doğdu tabi ki. Kar oranımız ve mesleğimizi yapanın sayısı o kadar çoğaldı ki; aslında bizim hayalimiz alımlarımızın ama ithalatçı ama imalatçı hep 1. Elden alışımızdan dolayı franchising sistemiyle şubeleri çoğaltmaktı zira bizden ayrılanlar bu sisteme girmiş olsa her halde bir 50 şubemiz olurdu. Halende planlarımız içinde yeri var bu fikrimizin.
Sosyal aktivitelerinizden bahseder misiniz?
Yapı olarak çok sosyal bir özelliğe sahibim. 1991 yılında OSİAD’ı kurduk. Amacımız bölgesel kalkınma yoluyla teknolojik gelişmeye katkıda bulunmak, teknoloji transferleri sağlamak, yabancı sermaye ile ortaklıklar kurarak firmalarımızın uluslararası pazarlarda rekabet gücü kazanmasına destek olmak, ülkemize hizmet etmekti. Ben 2,5 yıl yönetim kurulu üyeliği yaptım o yıllarda. 1992 yılında OSTİM yönetimine girdim. 32 yıldır OSTİM yönetiminde görev yapıyorum. O günden bu yana hiç durmadık pedalı hep ileri çevirerek ileriye doğru büyüterek bu seviyeye geldik. Halen Ankara Ticaret Odası Meclis üyesiyim, ORSİAD, OSİAD gibi oda ve derneklerde görev aldım. 1992 yılında OSTİM Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi Yönetim kurulu Başkan Yardımcılığına seçildim. Halen OSTİM OSB, Sınırlı Sorumlu OSTİM Küçük Sanayi Sitesi Yapı Kooperatifi ve OSTİM Vakfı yönetim kurulu başkan yardımcılığı görevini yürütmekteyim. OSTİM’in yönetim gelişiminde taçlandırdığımız OSTİM Teknik Üniversitesi Mütevelli Heyeti Üyesiyim. OSTİM şirketleri olan OSTİM Proje Gelişim Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri A.Ş, OSTİM Finans ve İş Merkezi A.Ş, OSTİM Gayrimenkul Danışmanlık Eğitim Hizmetleri A.Ş Yönetim Kurulu Başkanı, OSTİM Radyo TV Yayıncılık A.Ş. Tasfiye Kurulu Başkanı ve Ankara Kent Konseyinin de üyesiyim.
Antika merakınız nasıl başladı?
Eskiden ben çok sigara içerdim, kafelerden, otellerden aldığım sigaralar, otel anahtarları, otel kalemleri, bunları biriktirmiştim. Ama en önemlisi de rahmetli babamın fotoğrafçılıkta ve ikmal ticarette elinin değdiği tüm ürünleri saklamakla oldu. Onları bu mağazada sergilemeye başlayınca Ankara Sanayi Odası eski Başkanımız Nurettin Bey bende bir daktilo var dedi getirdi, Eski Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün bende bir hesap makinası var dedi getirdi eşten dostdan derken burası bir müze haline gelmeye başladı. Gelen ürünlerin üzerine isimlerini de yazınca ilgi daha çok arttı. Tabii artık ben de buna daha çok merak saldım. Bazen eksik gördüklerim olunca gidip satın alıyorum derken müzemiz iyice büyüdü. Ama benim asıl hayalim yaklaşık 15-16 yıl öncesinden, OSTİM Sanayi Müzesini kurmak. Bu sanayi müzesi içinde Fuat Demirci'nin 1952 yılında kullandığı ilk tornasını bu düşünceme destek amacıyla bana vermesiyle işe başladım. Sonra öbürü, diğeri, başkası derken iş büyüdü. Makinaları burada biriktirmeye başladım. Sayıları iyice artınca en son Bölge Müdürümüz Adem Beye bir depo açalım müze oluncaya kadar bu makinaları oraya koyalım dedim. Şimdi tüm bu makineler bizim OSB’nin bir deposunda birikiyor. OSTİM yönetiminde müze için karar aldık, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Bey de buna destek verdi. Büyük bir ihtimalle Teknokent bölgesinde planlanan sosyal tesis içinde bu hayalimizi de Büyükşehir Belediyesiyle ortak çalışmayla gerçekleştireceğiz, inşallah.
Başarınızın sırrı nedir?
Bizim başarımızın sırrı da zaten buradan kaynaklanıyor 25 m2 de mekan olarak merdiven altı bodrumda başladı kurucumuz Mahir Öztuna belki ama geleceği planlayarak önce ahlak dürüstlük kul hakkı bilinciyle vizyoner yaptığı ticareti 2. Kuşak Sıtkı Öztuna’ ya aşıladı ve öğretti. 2. kuşak atılan bu sağlam temele aynı kurallarla gelişen vizyonuyla yeni katlar çıkarak başarıların devamı için 1. ve 2. Kuşağın yapısının üstüne aynı prensiplerle devam eden 3. kuşağımız çok daha güncel teknolojilere, müşteri taleplerine hizmet vermeye devam etmekte.
Gençlere, girişimcilere ve sanayicilerimize neler tavsiye edersiniz, verilecek mesajlarınız nelerdir?
Müşterilerimde de 3 kuşağı gören ben her zaman gençlere şunu demişimdir; işinizi sevin illa babanızın işini yapmak zorunda değilsiniz ama ne yaparsanız yapın sevgiyle severek yapın, dürüstlük çok önemli belki çok kazanacağınız paraya mani olabilir ama hiç taviz vermeyin ve en önemlisi yaşayan işi kurup size teslim eden büyükleriniz hala sağ ve başınızdaysa çalıştırmak için değil, eski iş arkadaşlarını ağırlayacağı, halen o sanayinin kokusunu alabileceği hatta ve hatta hala işe yaradığını ispat edebileceği bir ortamı atölyenizde, iş yerinizde, fabrikanızda sağlayın lütfen. Sanayicilere tavsiyem ise hepsi bizden çok çok tecrübeli tabi ama bizim sektörümüzde alışverişlerini yaparken daha dikkatli, sağlam firmalardan alışverişlerini yapmalılar zira bizim işlerin de merdiven altı tabir ettiğimiz firma