İSO 500 2013 Analizi: Plastik Sektöründe KOBİ’lerin Ağırlığı Arttı
PLASFED, İSO 500 (2013) listesine yönelik yaptığı değerlendirmede, sektördeki KOBİ ağırlığının arttığını tespit etti. PLASFED tarafından yapılan analize göre, 2013’te listeye giren plastik sektöründe faaliyet gösteren şirket sayısı, bir önceki yıla göre iki adet azalarak, 17’den 15’e düştü. PLASFED, 2012 yılında da aynı olguyu tespit etmişti.
Plastik Sanayicileri Federasyonu (PLASFED), sektörde bir süredir devam eden KOBİ’lerin ağırlığının artması olgusunun, İSO 500
- İstanbul Sanayi Odası “Türkiye’nin 500 Büyük Sanayi Kuruluşu 2013” araştırmasında da gözlendiğini açıkladı. İSO 500 2012 listesinde de plastik sektöründe aynı durum gözlenmişti. PLASFED, “İSO 500 -2013” araştırmasında yer alan şirketler arasındaki plastik firmalarına yönelik bir analiz yaptı. Analizde, 2009 yılında 23 firmanın yer aldığı İSO 500 listesindeki plastik firma sayısındaki azalmanın sürdüğü ve 2013 yılında bir önceki yıla göre firma sayısında 2 adetlik düşüşle 15 firmanın 500 büyük arasına girdiği belirtildi.
Sanayi kuruluşlarına yönelik genel değerlendirme
İSO 500 listesine yönelik genel değerlendirmede, sektör bazında herhangi bir daralma gözlenmediği belirtilen analizde, rekabetçi büyümenin ana dinamosu olan imalat sanayinin büyüme hızının yüzde 3,8 olarak genel büyümenin altında kalmasının dikkat çekici bir olgu olduğu vurgulandı. Ciroların artmasına rağmen karlılıktaki düşüş, üretici fiyatlarının, tüketici fiyatları artış oranının altında kalmasının önemine vurgu yapıldı. Analizde, “Ülkemizde özel sektör sanayi kuruluşları borçlanmaya devam etmektedir. Özel sektörün borçlarının artması aslında ülke ekonomisi için önemli bir kırılganlık faktörüdür. İmalat sanayiinin ihracat performansında da gerileme görülmektedir. AB ülkelerinde yaşanan durgunluğun olumsuz etkisi sektörün ihracat performansını olumsuz etkilemiştir” bilgisine yer verildi.
Plastik sektörü değerlendirmesi
PLASFED analizine göre, İSO 500 içindeki firmaların, toplam plastik sektörü içindeki paylarındaki düşüş de (sayıdaki azalmanın etkisi ve KOBİ’lerin toplam içindeki ağırlığının artmasına bağlı olarak) devam etti. Bir önceki yılda, İSO 500 içindeki plastik sektörü firmaları, toplam plastik üretiminin yüzde 10’unu oluştururken, 2013 sonunda bu pay yüzde 8’e geriledi. Toplam ihracattaki payları da, 2012’de yüzde 18 seviyesindeyken, 2013’te yüzde 15’e düştü.
PLASFED incelemesinde, İSO 500 içindeki plastik sektörü firmalarının sayısındaki azalmaya da bağlı olarak bazı performans göstergelerinde gerileme yaşandığı tespit edildi. Bu kapsamda, 15 plastik firmasının 2012’ye kıyasla (cari fi yatlarla) toplam üretimden satışlarında yüzde 7, satış hasılatlarında yüzde 9 artış görülürken, brüt katma değerlerinde yüzde 10, öz sermayelerinde yüzde 27, net aktifl erinde ise yüzde 12 düşüş görüldü. En yüksek düşüş, yüzde 123 ile dönem karlarında yaşandı ve vergi öncesi dönem karı, negatif (zarar) 43 milyon TL oldu. İSO 500, plastik firmalarının ihracatları yüzde 16 ve çalışan sayıları da yüzde 11 azaldı.
-Karlılık oranları ve finansal oranlar
Analizde, İSO 500 içindeki firmaların karlılık oranlarına ilişkin bilgiler de yer aldı. Buna göre, satış karlılığına ilişkin olarak kapsamdaki firmaların satış karlılığı ve net aktif karlılığının bir önceki yıla göre yüzde 5’ten yüzde 3’e gerilediği bilgisine yer verildi. Özsermaye karlılığına ilişkin olarak ise “2012 yılında, özsermaye karlılığı imalat sanayi ilk 500 firmada yüzde 15’den yüzde 12’ye inerken, plastik sektöründe ilk 500’e giren firmaların yüzde 14’ den yüzde 9’a gerilediği görülmektedir. 2013 yılında plastik sektörünün Özsermaye Karlılığı imalat sanayiindeki gerilemeden daha fazla gerçekleşmiştir” bilgisine yer verildi.
Analizde, İSO 500 içindeki plastik sektörü firmalarının finansal oranlarına ilişkin bilgiler de yer aldı. Bu kapsamdaki firmaların kısa vadeli borç ödeme güçlerine yönelik veri sunan cari oranları (dönen varlıklar/kısa vadeli borçlar) yüzde 155 ile 2012 yılı düzeyinin altında kaldı ancak bu oran imalat sanayii ortalamasına yakın olarak gerçekleşti.
Kapsamdaki plastik sektör firmalarının toplam varlıklarının 2012 yılında yüzde 62’si dış kaynaklarla finanse edilirken bu oran 2013 yılında yüzde 65’e yükseldi. Bu oran İSO 500 ortalaması olan yüzde 57’nin üstünde gerçekleşti. Sektör, ortalamanın üzerinde borçlandı. Sektörün toplam borçlar/özsermaye oranının da genel imalat sanayii ortalamasının bir hayli üzerinde olmasına dikkat çekildi. Kapsamdaki firmaların, 2012’de yüzde 42 olan kısa vadeli fonlama oranı 2013 yılında yüzde 67’ye çıkarak 25 puan artış gösterdi. 2013 yılında toplam varlıkların kısa vadeli borçlarla fonlanma oranı, plastik sektöründe genel imalat sanayine kıyasla 2 puan yüksek olarak gerçekleşti.
Sektörün yatırımlarında özsermaye kullanma eğilimine ilişkin olarak ise raporda, “2013 yılında plastik sektöründeki ISO ilk 500’e giren firmalarda öz sermaye yetersizliğinin sürdüğü ve yetersizliğin 45 puan arttığı, başka bir değişle öz sermaye yetersizliğinin önemli ölçüde yükseldiği görülmektedir. Plastik sektöründe 2013 yılında öz sermaye yetersizliği, genel imalat sanayindeki 500 firma ortalamasından 45 puan daha büyüktür” bilgisi verildi.
İSO 500 imalat sanayii-plastik sanayii kıyaslaması
PLASFED incelemesinde plastik sektörü firmalarının, İSO 500 2013 içindeki imalat sanayisi firmalarıyla karşılaştırmasına da yer verildi. Buna göre İSO 500 içinde plastik sektörü firmalarının aldığı pay oranları şöyle:
• Üretimden satışlarda yüzde 14,
• Net satış hasılatlarında yüzde 1,3
• Yaratılan brüt katma değerde yüzde 0,4
• Öz sermaye toplamlarında yüzde 0,5
• Net aktifl er toplamında yüzde 0,8
• Vergi öncesi dönem karında yüzde 0,2
• Toplam ihracatta yüzde 1,1
• Ücretle çalışanlar toplamında yüzde 1,2
Selçuk Aksoy: Sektör için büyük firmaların varlığı da önemli
Analize yönelik bir değerlendirme yapan PLASFED Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Aksoy, plastik sanayisinin kendi dinamikleri nedeniyle KOBİ ağırlıklı bir yapıda olmasının doğal görüldüğünü ancak verimlilik, dış piyasada rekabet vb. unsurlar nedeniyle büyük firmaların belirli bir oranda ağırlığının bulunmasının da şart olduğunu vurguladı. Aksoy, “Sektörün genel yapısı içinde KOBİ’lerin ağırlığının artması doğaldır, ancak düşük kar marjı ve ağır rekabet koşullarının yaşandığı bir ortamda, dış pazarlarda varlığımızı sürdürebilmemiz, sektörümüzün yapısal hammadde sorunuyla birleşince verimliliğin ön plana çıktığı, büyük firmalara sahip olmamız gerçeğini de gözler önüne seriyor” dedi. Aksoy, karlılıklardaki düşüşün önemine işaret ederek, kısa vadede ucuz hammadde teminine yönelik kamu politikası uygulanmasını istedi.
Haberin Kaynağı : PLASFED DERGİSİ
10.09.2014