Gürkan Hüryılmaz
GENEL GÖRÜNÜM
Değerli Meslektaşlarımız,
Satınalma ve Tedarik Zinciri Yönetimi konusunda üst kurum kimliği ile hareket eden TÜSMOD olarak; 9 Aralık 2023 tarihinde BTM İstanbul’da yapılacak olan CPOxL Satınalma ve Tedarik Zinciri Zirvesindeki Startup Sunumları ile girişimcilerimizi desteklemeye devam edeceğiz. CPOxL ile girişimcilerimiz, ürünlerini üst düzey satınalma karar vericilerine sunma imkanı yakalamış olacaklar. Özellikle Satınalma sektöründe, yeterli sayıda dijital girişimin olmamasından şikayet eden satınalma karar vericileri için, yeni uygulamalar ve girişimciler ile tanışmak 2024 yılındaki yatırımlarına yön vermek açısından da büyük önem taşıyacak. Uluslararası Satınalma ve Tedarik Zinciri Federasyonu (IFPSM) Başkanı ile Avrupa Satınalma Yönetimi (EIPM) Direktörünün yer alacağı CPOxL etkinliğinde, girişimcilerimiz ürünlerini yurtdışındaki satınalma karar verilecilerine de tanıtma şansı yakalacaklar. Bu sayede, milli girişimcilerimizin ve üreticilerimizin global tedarik zincirleri içinde yer almasını amaçlayan “Buy from TÜRKİYE” sosyal sorumluluk projemiz açısından önemli bir ilerleme kaydedilmiş olacak. Girişimcilerimiz, CPOxL ile, geleceğe dönük sektörel ihtiyaçlara yönelik yeni iş fikirlerini, üst düzey satınalma karar verilecileri ile birlikte geliştirme fırsatı elde edecekler. Katılımcılarının satınalma karar gücünün 500 milyar TL’e ulaşması beklenen CPOxL etkinliği, ülkemiz ekonomisine önemli bir katma değer yaratmış olacak.
Borsagündem haberine göre; JPMorgan, istikrarlı talep artışının 2024 yılında temel emtia fiyatlarını mevcut seviyelerden yukarı çekeceğini ancak yatırımlarda taktiksel olarak zamanlanma gerektiğini tavsiye etti. Wall Street bankacılık devi, 2024 Emtia Görünümü'nde sadece altın ve gümüşte yapısal olarak yükselişi sürdürürken, yatırımcıların petrol ve gaz piyasalarına giriş ve çıkış zamanlamasının kritik olmaya devam edeceğini ekledi. J.P. Morgan, altının önümüzdeki yılın ortalarında ABD Merkez Bankası'nın faiz indirimlerine denk gelecek şekilde yükselebileceğini ve 2025'te 2.300 dolar/ons ile gümüşün ise başına 30 dolar/ons'un ın üzerine çıkabileceğini düşünüyor. Petrol fiyatlarının 80 ila 90 dolar/varil arasında desteklenerek 2024'ün üçüncü çeyreğinin sonlarında zirve yapması beklenirken, ABD doğalgaz fiyatlarının kış boyunca yükselebileceği belirtildi. AA haberine göre; OECD'nin Ekonomik Görünüm Raporu'na göre, küresel ekonomik büyüme ağırlıklı olarak Asya ekonomilerine bağımlı olacak. Enflasyon ve düşük büyüme öngörüleri küresel ekonomi için zorluklar yaratmaya devam ederken, küresel ekonomik büyümenin bu yıl %2,9 olacağı öngörülüyor. Kısa vadeli ekonomik görünüme yönelik riskler, Orta Doğu'daki jeopolitik gerilim ve para politikasının sıkılaştırılmasının beklenenden daha büyük bir etkisi olabileceğine işaret ediyor. Bu yıl için öngörülen %2,9'luk büyümenin ardından, küresel ekonomik büyüme 2024'te %2,7'ye gerileyerek ılımlı kalmayı sürdürecek. Enflasyonun düşmeye devam etmesi ve reel gelirlerin güçlenmesiyle dünya ekonomisinin 2025'te %3 büyüyeceği öngörülüyor. OECD, Türkiye ekonomisinin yılın ilk yarısındaki güçlü performansın ardından, bu yılki büyümenin %4,5 olacağını öngörüyor. Türkiye ekonomisinin 2024'te %2,9 büyümesi beklenirken, 2025'te büyümenin %3,2'ye yükseleceği tahmin ediliyor. Sıkılaşan para politikası ve enflasyonun hane halkı tüketimini zayıflatacağı, bununla birlikte Türkiye'nin ihracatının daha güçlü bir küresel büyümeyi yansıtacak şekilde 2025'te ivme kazanacağı öngörüyor. Goldman Sachs, Bloomberg anketine katılan ekonomistlerin %2,1'lik konsensüs tahminlerine karşın, dünya ekonomisinin önümüzdeki yıl yıllık bazda %2,6 büyüyeceğini tahmin ediyor. Banka, ABD'nin ise %2,1 büyüyerek diğer gelişmiş pazarları tekrar geride bırakmasını bekliyor. Goldman Sachs ayrıca parasal ve mali sıkılaştırma politikalarından kaynaklanan engellerin büyük kısmının sona erdiğine inanıyor. Goldman, ekonomik büyüme tahmin edilenden daha zayıf gelmediği sürece gelişmiş piyasalardaki yetkililerin 2024'ün ikinci yarısından önce faiz oranlarını düşürme ihtimalinin düşük olduğunu söyledi. Banka, enflasyonun G-10 ve gelişmekte olan piyasa ekonomilerinde soğumaya devam ettiğini ve daha da düşmesinin beklendiğini kaydetti. Raporda, "Ekonomistlerimiz enflasyonda bu yılki düşüşün 2024'te de devam edeceğini öngörüyor. Japonya hariç G-10 genelinde çekirdek enflasyonun şu anda %3'ten ortalama %2-2,5 aralığına düşeceği tahmin ediliyor" ifadeleri kullanıldı.
Ekonomim haberine göre; The Economist dergisinin uzun yıllardır hazırladığı yeni yıl özel yayınının son sayısı "The World Ahead 2024" geçtiğimiz günlerde okurlarıyla buluştu. The Economist’in yardımcı editörü olan ve bu özel sayının da editörlüğünü üstlenen Tom Standage 2024 yılına ilişkin beklentilerin bir bölümünü “Önümüzdeki yıl için izlenecek 10 trend” başlıklı yazısında özetliyor. Jeopolitik gerilimlerdeki artış, küresel enerji kaynakları haritasının yeniden çizilmesi ya da yapay zekadaki (AI) hızlı ilerleme de dahil olmak üzere her alanda dünyanın akıllara durgunluk veren bir hızla değiştiğine dikkati çeken Standege, Orta Doğu'daki durumdan elektrikli araçların yaygınlaşmasına ve sağlık alanındaki ilerlemelere kadar her şeyin bir veya iki yıl öncesine göre çok farklı göründüğünü belirtiyor. 10 trend şu şekilde oluştu. 1- Dünya genelindeki seçimler : Dünyanın her yerinde, her zamankinden daha fazla seçmenin katılacağı seçimler, demokrasinin küresel durumuna ışık tutacak. 2024 yılında 70’ten fazla seçim yapılacak ve 4,2 milyar insanın yaşadığı geniş bir coğrafyada rekor yüksek sayıda seçmen oy kullanacak. Ancak bu yıl yapılacak seçimlerin sayısı her zamankinden daha yüksek olsa da, bu daha fazla demokrasi anlamına gelmiyor: Bunların büyük bölümü ne özgür ne de adil olacak. 2- ABD'nin küresel tercihi : Seçmenler ve mahkemeler, başkanlığı yeniden kazanma şansı üçte bir olan Donald Trump hakkında kararını verecek. Sonuç, bir avuç kararsız eyalette birkaç bin seçmenin tercihiyle şekillenebilir. Ancak bu seçimin sonuçları küresel olacak ve iklim politikasından Ukrayna'ya verilen askeri desteğe kadar her şeyi etkileyecek. Aslına bakılırsa bu, Vladimir Putin'in kaderinin Rus seçmenlerden çok Amerikalı seçmenlere bağlı olduğu anlamına bile gelebilir. 3- Avrupa hızlan biraz! : Buna göre Avrupa, bir yandan adımlarını hızlandırarak Ukrayna'ya uzun bir mücadele için gereken askeri ve ekonomik desteği sağlamalı, diğer yandan da bu ülkenin nihai AB üyeliğine giden yolu hazırlamalıdır. Bu, Trump'ın tekrar iktidara gelmesi ve desteğini çekmesi riskine karşı koruma sağlamanın yanı sıra atılması gereken doğru adımdır. 4- Orta Doğu'daki durum : Hamas'ın İsrail'e saldırısı ve İsrail'in Gazze'ye misilleme yapması bölgeyi alt üst etti ve dünyanın Filistinlilerin durumunu görmezden gelmeye devam edebileceği fikrini yerle bir etti. Orta Doğu’daki durum daha geniş bir bölgesel çatışmaya mı dönüşecek yoksa barış için dünyaya yeni bir şans mı sunacak? Aşırı zorlanmış bir süper güç olan Amerika için bu aynı zamanda daha karmaşık ve tehditkar hale gelen dünyaya uyum sağlayıp sağlayamayacağının da bir sınavıdır. 5- Çok kutuplu bozukluk : ABD’'nin Asya'ya dönme ve yükselen Çin ile rekabetine daha fazla odaklanma planı, Ukrayna'daki ve şimdi de Gazze'deki savaş nedeniyle raydan çıktı. Rusya'nın da dikkati dağılmış durumda ve nüfuzunu kaybediyor. Dondurulmuş çatışmalar çözülüyor ve dünya genelindeki yerel soğuk savaşlar kızışıyor. Afrika’nın Sahel bölgesindeki istikrarsızlık artıyor. Amerika'nın "tek kutuplu dönemi" sona erdiği için dünya artık daha fazla çatışmaya hazırlanıyor. 6- İkinci bir soğuk savaş : Çin'in büyümesi yavaşladıkça, Tayvan konusunda gerilimler arttıkça ve Amerika, Çin'in ileri teknolojilere erişimini sınırlamaya çalışmaya devam ettikçe, "yeni soğuk savaş" söylemi sertleşti. Ancak tedarik zincirlerinin Çin'e bağımlılığını azaltmaya çalışan Batılı şirketler bunu söylemenin yapmaktan çok daha kolay olduğunu görecek. Bu arada her iki taraf da küresel güneyin “ortadaki güçlerine”, özellikle de yeşil kaynaklarına yönelerek ilgi gösterecekler. 7- Yeni enerji coğrafyası : Temiz enerjiye geçiş, yeni yeşil süper güçlerin ortaya çıkması ve enerji kaynakları haritasının yeniden çizilmesidir. Lityum, bakır ve nikelin önemi iyice artarken, petrol ve gaz ile bunların arzına hakim olan bölgeler daha az önem taşıyor. Yeşil kaynaklara yönelik rekabet, jeopolitiği ve ticareti yeniden şekillendirecek ve bazı beklenmedik kazananlar ve kaybedenler yaratacak. Bu arada, iklim dostu politikaları elitlerin sıradan insanlara karşı bir komplosu olarak görenler arasında bir “yeşil saldırı” da hızla yol alıyor. 8- Ekonomik belirsizlik : Batı'daki önde gelen ekonomiler 2023'te beklenenden daha iyi bir performans gösterdi ancak henüz tehlikenin tamamen geçtiği söylenemez. Faiz oranlarının "daha uzun süre yüksek" kalması, resesyonlardan kaçınılsa bile hem şirketler hem de tüketiciler için sıkıntılı olacak. Bankaları ve onların ticari gayrimenkullerle ilgili gelişmelerini dikkatle izlemek gerekebilir ki bu tarafta işler gerçekten kötü gidebilir. Çin’de defl asyon söz konusu olabilir. 9- Yapay zeka (AI) gerçeğe dönüşüyor : Dönüştürücü yapay zeka işletmeler için çok şey vadediyor. İşletmeler giderek daha fazla benimsiyor, düzenleyiciler bununla ilgili düzenlemelere devam ediyor ve teknoloji uzmanları daha da geliştirmek için çabalıyor. En iyi düzenleyici yaklaşım ve “varoluşsal risk” konusundaki tartışmaların şirketlerin yararına bir tuzak olup olmadığı konusundaki tartışmalar yoğunlaşacak. Beklenmedik kullanımlar ve suistimaller ortaya çıkmaya devam edecek. Yapay zekanın istihdam üzerindeki etkisi ve seçimlere müdahale potansiyeli konusunda çok sayıda endişe var. Gerçek en büyük etkisi ne mi? Daha hızlı kodlama. 10- Dünyayı birleştirmek mi? : Dönüştürücü yapay zeka işletmeler için çok şey vadediyor. İşletmeler giderek daha fazla benimsiyor, düzenleyiciler bununla ilgili düzenlemelere devam ediyor ve teknoloji uzmanları daha da geliştirmek için çabalıyor. En iyi düzenleyici yaklaşım ve “varoluşsal risk” konusundaki tartışmaların şirketlerin yararına bir tuzak olup olmadığı konusundaki tartışmalar yoğunlaşacak. Beklenmedik kullanımlar ve suistimaller ortaya çıkmaya devam edecek. Yapay zekanın istihdam üzerindeki etkisi ve seçimlere müdahale potansiyeli konusunda çok sayıda endişe var. Gerçek en büyük etkisi ne mi? Daha hızlı kodlama.
Tüm bu gelişmeler altında, emtia fiyat analizleri aşağıdaki şekilde ele alınmıştır.
Selamlarım ve saygılarımla…
Metal-Demir-Çelik:
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Bakır fiyatları Kasım ayını %5.21’lik artış ile 8.455 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Bakır Stokları ise aynı ay için %1.26’lık azalış gösterdi. Ekonomim haberine göre; Çin'deki zayıf ekonomik büyüme, diğer bölgelerdeki durgunluk korkuları bakırı bu yıl %3’ten fazla aşağı çıktı. Ancak 2024’te beklenti kırmızı metalin kendi ürün grubunda en iyi yatırım aracı olacağı yönünde. Reuters tarafından yapılan bir ankete göre, enerji geçişinden kaynaklanan artan talebin küresel ekonomik zayıfl ığı ve sağlıklı maden arzını dengelemesiyle bakır fiyatlarının gelecek yıl ılımlı bir toparlanma göstermesi bekleniyor. Zürih’teki Julius Baer’den Carsten Menke, “Bir yanda Çin emlak piyasasındaki mücadeleler, diğer yanda enerji geçişi olmak üzere iki karşıt yapısal eğilimin devam etmesi nedeniyle bakırın 2024 yılı boyunca daha da yükseleceğini görüyoruz” dedi. 28 analistin medyan tahminine göre, bakır sözleşmesinin 2024 yılında ton başına ortalama 8.625 dolar olması bekleniyor. Bu, önceki üç aylık anketteki tahminlerden yüzde 3 daha zayıf, ancak mevcut 8.140 dolarlık fiyata göre %6 daha güçlü. LME Konferansı’nda konuşan Citibank’tan analist Max Layton, bakırın yakın vadeli görünümüne ilişkin orta derecede düşüş beklentisi içinde olduğunu ancak makroekonomik büyüme endişeleri ortadan kalkınca fiyatların muhtemelen yükseleceğini söyledi. Analist, Londra’da haftaya ton başına 8.140 dolardan başlayan bakırın 2025’te ton başına 12.000 ila 15.000 dolara sıçrayabileceğini öngördü. 0-3 ay vadeli bakır fiyat tahminini 7500 dolar/tondan 8600 dolar/tona çıkaran Citi, bakırda yaşanmakta olan rallinin 2023 sonuna ve 2024 yılı başlarına kadar devam edeceğini öngördü. Goldman Sachs, global bakır piyasasının bu yıl daha az açık vereceğini öngördü. Daha önce piyasanın 147 bin ton açık vereceğini öngören Goldman Sachs, bu beklentisini 93 bin tona indirdi. 2024 yılı için mütevazi bir açık öngörmeye devam eden Goldman Sachs, beklentisini 201 binden 155 bine çekti. LME'de bakır fiyatının yukarı yönlü ivmelenmeyi sürdüreceğini de tahmin eden Goldman Sachs, 6-12 ay için hedeflerini 8.900-10.000 dolar/ton olarak belirtti.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Alüminyum fiyatları Kasım ayını %3.94’lük düşüş ile 2.147 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Alüminyum Stokları ise aynı ay için %4.29’luk azalış gösterdi. Reuters haberine göre; üç aylık fiyatlandırma görüşmelerine doğrudan katılan üç kaynağın verdiği bilgiye göre, küresel bir alüminyum üreticisi Japon alıcılara Ocak-Mart birincil metal sevkiyatları için metrik ton başına 95$ prim teklif etti. Japonya Asya'nın en büyük metal ithalatçısı ve her çeyrekte birincil metal sevkiyatları için Londra Metal Borsası (LME) nakit fiyatı CMAL0 üzerinden ödemeyi kabul ettiği primler bölge için referans teşkil ediyor. Bu rakam Ekim-Aralık döneminde ödenen ton başına 97$'lık PREM-ALUM-JP fiyatından daha düşük olup bir önceki çeyreğe göre %24 düşüş gösterdi ve bu yılın Ocak-Mart çeyreğinden bu yana görülen en düşük fiyat oldu. Kaynak, "Ancak spot primler durgun talep nedeniyle 80$ civarında seyrettiği ve Japon şirketleri Mart ayında sona erecek mali yıl öncesinde stoklarını azaltmak istediği için alıcılar daha düşük seviyeler talep ediyor," dedi. Yerel bir alüminyum haddehanesinden bir kaynak, alıcıların daha düşük Japonya primleri talep etmelerinin ardında Avrupa ve ABD'deki durgun talep nedeniyle zayıflayan primlerin de yattığını söyledi. Ekonomim haberine göre, LME Semineri’nde katılan analistlerden, Harbor Aluminium’dan Jorge Vazquez, oyların yalnızca %5’ini alan alüminyumda baskının sürebileceğini belirtti. Vazquez özellikle Çin’deki geri dönüştürülmüş malzeme üretimindeki büyük artışlar nedeniyle düşüş eğilimi gösterdiğini söyledi. “Tedarik artıyor” diyen uzman, düşüşe neden olan diğer bir faktör olarak arzdaki stok eritme sürecinin henüz bitmemiş olması olduğunu gösterdi. Vazquez, Harbor’un gelecek yıl 6.9 milyon ton, 2025’te ise 7.2 milyon ton alüminyum tedariki artışı beklediğini ve bunun her yıl %79’unun ikincil veya geri dönüştürülmüş metal olacağını ekledi. Küresel birincil alüminyum üretiminin 2023 yılında 70 milyon ton civarında olması bekleniyor.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Nikel fiyatları Kasım ayını %6.46’lık azalış ile 16.650 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Nikel Stokları ise aynı ay için %3.15’lik artış gösterdi. Outokumpu paslanmaz çelik Kasım 2023 prim fiyatlarını; 430 kalite için 12 EUR/ton azalış, 304 kalite için 89 EUR/ton azalış ve 316 kalite için 239 EUR/ton azalış ile açıkladı. Analistler, emtia endekslerinin ocak ayındaki yıllık yeniden dengelenmesi öncesinde ve sırasında nikel alımlarının artacağını ve bu yıl paslanmaz çelik malzeme fazlalığına ilişkin endişelerle fiyatların düşmesinin ardından bir destek göreceğini söyledi. Borsagündem haberine göre; Societe Generale analistleri yayınladıkları araştırma notunda, "Nikel, zayıf performansı nedeniyle en çok etkilenen emtia olacak" dedi. Nornickel, 2024'te küresel nikel fazlasının 190 bin tondan fazla olmasını bekliyor. BofA, nikel tahminini 2023 yılı için 21.786 dolar/ton, 2024 yılı için 20.250 dolar/ton seviyesine düşürdü.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Çinko fiyatları Kasım ayını %1.36’lık düşüş ile 2.465 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Çinko Stokları ise aynı ay için %165.34’lük artış gösterdi. Ekonomim haberine göre; Çinko, bu yıl en kötü performans gösteren LME metallerinden biri oldu ve zayıf inşaat faaliyetinin metalin galvanizli çelik üretiminde ana kullanımını etkilemesi nedeniyle 2023’te şu ana kadar %18 oranında düştü. Capital Economics’ten Caroline Bain, “Gelişmiş ekonomilerde küresel aktivitenin toparlanmaya başlayacağı ve çinko yoğun dayanıklı mallara olan talebi artıracağı göz önüne alındığında, gelecek yıl çinko fiyatında bir miktar toparlanma bekliyoruz” dedi. Analistler, LME nakit çinko fiyatlarının gelecek yıl %4 artışla ton başına ortalama 2.506 dolara çıkmasını bekliyor. Küresel çinko pazarının bu yıl 148 bin ton ve 2024’te 238 bin ton fazla vermesi bekleniyor. BofA, 2023 için çinko tahminini 2.648 dolar/tona yükseltirken, 2024 tahminini 2.375 dolar/tonda sabit tuttu.
Londra Metal Borsası (LME) verilerine göre Kurşun fiyatları Kasım ayını %0.62’lik azalış ile 2.097 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, LME Kurşun Stokları ise aynı ay için %9.15’lik artış gösterdi. Aynı dönem için LME Kalay fiyatları %5.31’lik azalış ile 23.200 dolar/ton olurken, LME Kalay stokları %9.65’lik artış gösterdi. BofA, kurşun tahminini 2023 için 2.156 dolar/tona yükseltirken, 2024 tahminini 2.000 dolar/tonda sabit tuttu.
Demir Cevheri fiyatları, Kasım ayını %7.32’lik artış ile 132 dolar/ton seviyelerinde kapatırken, TÜSMOD Hurda Demir fiyat endeksi Kasım ayında %12.14 artış yönlü oldu. LME Çelik Hurda CFR Türkiye (Platts) fiyatları Kasım ayında %14.00’lık artış kaydederken, 2023 yılı değişimi %6.49 artış yönlü oldu. LME İnşaat Çeliği FOB Türkiye (Platts) fiyatları ise Kasım ayında %7.58’lik artış gösterirken, 2023 yılındaki değişim %9.92 azalış yönlü oldu. Ekonomim haberine göre; Son teşvik önlemlerinin ardından Çin'de talebin artacağına yönelik tahminlerini yükselten analistlere göre, deniz yoluyla taşınan demir cevheri fiyatlarının 2024'ün ilk yarısında 150 dolar/tona kadar çıkması bekleniyor. Fiyat görünümü, 130 dolar/ton olan önceki tahminleri aştı. Ancak Steelhome danışmanlık firmasının verilerine göre bu rakam, Mayıs 2021'de ulaşılan 232,5 dolar/tonluk rekor seviyenin hala çok altında. Demir cevheri, Çin merkezi hükümetinin, özellikle önemli çelik tüketicisi olan sorunlu emlak piyasası başta olmak üzere, zayıflayan ekonomisini canlandırmak için bir dizi önlemi açıklamasının ardından son haftalarda toparlandı. BMI Anakara Çin'deki teşvik umutlarının, düşen liman stokları ve ülkenin makine, denizcilik, otomobil ve altyapı gibi gayrimenkul dışı sektörlerinden gelen güçlü talebi nedeniyle fiyat esnekliğinini devam edeceğini öngörüyor. Bazı analistlere göre Çin'in 2023 demir cevheri ithalatı rekor bir seviyeye ulaşabilirken, diğerleri bunun çelik üretiminin 1,065 milyar tona ulaştığı 2020'den bu yana en yüksek ikinci seviye olabileceğini değerlendiriyor. Fiyatların gelecek yıl nispeten sıkışık arzla da destekleneceği belirtiliyor. CICC'ye göre küresel deniz cevheri arzı %3,8'e kadar artabilir. Ancak analistler, Çin dışındaki talebin de arttığını ve bunun da sevkiyatlar için rekabete yol açtığını kaydediyor. Wood Mackenzie "Çin dışında, Hindistan'daki güçlü talep ve Avrupa'da son iki yılda kaybedilen zeminin bir miktar toparlanması sayesinde 2024 yılında demir cevheri talebinin iyileşmesi bekleniyor" ifadelerine yer verdi. BMI gelecek yıl için ortalama fiyat görünümünü %20 artırarak 120 dolara yükseltirken, Goldman Sachs tahminini %22 artırarak 110 dolara yükseltti. Wood Mackenzie'nin tahmini %8 artışla 108 dolar. Bu yıl şu ana kadar ortalama fiyat 119 dolar/ton oldu. Ancak analistler, kısmen çelik tavan konusundaki belirsizlik ve potansiyel hükümet müdahalesi nedeniyle gelecek yıl için 90 ila 150 dolar/ton arasında daha geniş bir aralık öngörüyor.
Plastik ve Kauçuk:
TÜSMOD Endeksine göre; Kasım ayında plastik fiyatlarında ortalama %0.01’lik artış görülürken, yıllık değişim ortalama %4.82 düşüş olarak gerçekleşti. Kasım ayında fiyatı en çok düşen plastik %3.50 düşüş ile EVA olurken, bunu %3.05 düşüş ile PE ve %1.83 düşüş ile PP takip etti. Aynı ayda fiyatı en çok artan plastik %3.80 ile PMMA olurken, bunu %2.35 ile POM ve %2.28 ile PS takip etti. Trinseo ve Avrupa'daki bağlı şirketleri, tüm polistiren (PS) kaliteleri için bir fiyat indirimi duyurdu. Buna göre; 1 Aralık 2023 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere veya mevcut sözleşme koşullarına bağlı olarak, genel amaçlı polistiren kaliteleri (GPPS) metrik ton başına -90 Euro ve yüksek etkili polistiren kaliteleri (HIPS) metrik ton başına -90 Euro indirim yapılacağı açıklandı. Chemorbis haberlerine göre; ABD’den agresif PE teklifleri, yıl sonu stokların temizlenmesiyle Türkiye ve Afrika’ya yöneldi. Birçok piyasada, oyuncuların yılı düşük stoklarla kapatma isteği nedeniyle durgun faaliyetler öne çıkarken, ABD’li tedarikçiler önde gelen PE pazarlarına ihracatı arttırdı. Kasım ayında, Türkiye, Fas ve Nijerya’da agresif fiyatlardan ABD Körfezi çıkışlı mallar belirirken, aynı zamanda bu teklifler Asya piyasalarının alt sınırını oluşturdu. Türkiye, Ekim sonundan beri ABD’den rekabetçi malların artan baskısı altında. LAYPE C4 film ve bazı YYPE türleri için verilen agresif teklifler, düzenli Orta Doğulu tedarikçilerin rekabet üstünlüğünü kaybetmesine ve düşüş eğiliminin bu ay ivme kazanmasına neden oldu. Kademeli indirimlerin ardından, ABD malı LAYPE C4 film fiyatları, CIF Türkiye, %6,5 gümrük vergisine tabi peşin ödemeli bazında 920$/tonda yer aldı. Bazı tüketiciler şu yorumda bulundu: “Fiyatların 900$/ton seviyesini bulması veya altına düşmesi durumunda, Şubat ve Mart aylarında elimize bir miktar malzeme geçmesi için bu mallara yönelmeyi düşünebiliriz.” ABD malı YYPE enjeksiyon teklifleri, alt sınırda 900$/ton eşiğini görmüştü. Bir tüccar, “Shell’in yeni kompleksinden belirli YYPE türleri için yeni malzemeler geldiğini duyduk,” sözlerini aktardı. Aynı zamanda, ABD malı şişirmelik YYPE, aynı koşullarla 930-940$/ton gibi düşük bir seviyeyle piyasaya damga vurdu. Bu arada, oyuncuların aktardığına göre, AYPE film ve YYPE film fiyatları, Orta Doğu menşeli mallarla kıyaslandığında rekabet üstünlüğünü kaybetti. Bu duruma, söz konusu türler için ABD arzının diğer türler kadar bol olmaması yol açtı. Bu doğrultuda, bu hafta fazla alım ilgisi olmamakla beraber, alt sınırda ABD malı AYPE CIF bazında 970$/tondan bildirilirken, YYPE film 940-970$/tonda yer aldı. Bazı oyuncular, geleneksel yıl sonu stok boşaltma faaliyetleriyle beraber, önümüzdeki ayda da ABD malı PE’nin global piyasalarda bolca görüleceğini düşünüyor. Bu durum, yıl sonu tatilleri ve Kuzey Yarımküre’nin kış ayında olması gibi mevsimsel faktörlerle beraber, dalgalı enerji fiyatlarının piyasalar genelinde faaliyetleri kısıtlı tutabileceğini unutmamayı gerektiriyor. PS fiyatları, Ekim başında tavan seviyeye ulaştıktan sonra düşüşe geçti. O zamandan beri, zayıf talep ve düşen stiren fiyatları piyasayı aşağı yönlü tuttu. Piyasada faaliyetler toparlanma belirtisi göstermediğinden, Kasım boyunca teklifler kayıp vermeyi sürdürdü Süregelen nakit sıkıntıları ve durgun sezon dolayısıyla sanayiciler ihtiyaç bazlı alım yapmaya devam etti. Asya menşeli teklifler bölgedeki gerileyen spot stiren fiyatlarını izledi, Ekim başından beri Güney Kore malı kristal ve antişok CIF Türkiye bazında toplam 80-90$/tonluk (%6) düşüş gördü. Blok içindeki zayıf talebin etkisi bir yana, düşen stiren fiyatları ve rekabetçi Asya mallarının satıcılar üzerinde baskı oluşturması nedeniyle, Kasım’da Avrupa malı PS fiyatları üç haneli kayıplar verdi. Son altı ayda, spot stiren fiyatları FOB Kuzeybatı Avrupa bazında 200$/ton (%17) düştü. Enflasyonist baskıların dışında, 2023’ün üçüncü çeyreğinde yapılan yüklü alımlar da ithal mallara talebi azaltmışa benziyor. Öyle ki söz konusu çeyrekte Türkiye’nin PS ithalatı, 2022’nin aynı dönemine kıyasla %95’lik sert bir artışla 40.000 tonun üzerine çıktı. Bu durum, dördüncü çeyrek başında talebi zayıflattı. Ekim başında 1500$/ton ile pik yapan Güney Kore malı ABS natürel enjeksiyon fiyatları akabinde kademeli olarak geriledi. Teklifler Kasım ayında CIF Türkiye bazında 1450$/tonun altını kırdı. Rahat arz ve yüksek sezonun sona erişi satıcılar üzerinde baskı oluşturduğundan, EPS fiyatları Kasım’da üç haneli kayıplar gördü. Avrupa’da düşen stiren kontratları, daha önce yurtiçi veya ithal piyasalardan alım yaptığı için elinde yeterli stok bulunan Türkiye’deki alıcıları beklemeye itti. ChemOrbis İthalat İstatistikleri’ne göre, üçüncü çeyrekte EPS ithalatı 10.000 tonu geçti. Söz konusu seviye, hem bir önceki çeyreğe kıyasla %37’lik bir artışa, hem de 2020’den beri yılın üçüncü çeyreğinde görülen en yüksek hacme işaret etti. Kasım için yurtiçi EPS fiyatları geçen aya kıyasla 180$/ton düşüşle değerlendirildi. ChemOrbis’in aylık ortalama verilerine göre, son indirimlerin ardından fiyatlar Temmuz’dan beri görülen en düşük seviyelere inmiş bulunuyor. Oyuncular, yurtiçi piyasadaki düşüş eğiliminin bir başka sebebi olarak rekabetçi İran mallarına da işaret etti.
Enerji ve Petrol:
BOTAŞ'ın internet sitesinde Aralık ayına ilişkin tarife tablosu yayımlandı. BloombergHT haberine göre; Aralık ayı itibarıyla mesken ve sanayi aboneleri ile elektrik üretim amaçlı gazın satış tarifesinde değişiklik yapılmadığını bildirdi. BOTAŞ'ın internet sitesinde yayımlanan tarife tablosuna göre, doğal gazda aralıkta geçerli olacak mesken ve sanayi abonelerinin tarifesi ile elektrik üretim amaçlı tarife sabit kaldı. Buna göre, BOTAŞ'ın konut tüketicileri için dağıtım şirketlerine Aralık'ta uygulayacağı satış fiyatı 1000 metreküp doğalgaz için 4 bin 80 lira olarak açıklandı. Sanayi abonelerinin tarifesi, kademe 1 için 1000 metreküp doğalgazda 8 bin 549 lira, kademe 2 için ise 11 bin 374 lira olarak belirlendi. Elektrik üretim amaçlı tarifede ise 1000 metreküp doğalgazın fiyatı 12 bin lira olarak duyuruldu. Kurumun internet sitesinde yer alan duyuruda, "Household Energy Price Index (HEPI) fiyatları esas alındığında halen konutlarda, Ukrayna'dan sonra Avrupa ülkeleri arasında en düşük doğalgaz fiyatı ülkemizde uygulanmaktadır" ifadesi kullanıldı. Yurtiçi elektrik fiyatları son çeyrek için sabit olarak devam ediyor. Yurtiçi pompa fiyatları Kasım ayında Motorin için %1.16 azalırken, K95 Benzin için %1.45 oranında azalış gösterdi. Ekonomim haberine göre; Commerzbank, artan talep nedeniyle 2024 yılının ikinci yarısında Suudi Arabistan'ın üretim kesintisini tersine çevirmesine olanak tanıyacak bir arz açığının bile ufukta göründüğünü savundu. Genel olarak, Brent ham petrol fiyatının 2024 yılının ilk çeyreğinde varil başına 85 dolara yükselmesini bekleyen Commerzbank, 2024 yılı sonunda fiyatın 90 dolara çıkacağını tahmin etti. AA haberine göre; Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu, Orta Doğu'daki jeopolitik gerilimin etkisiyle artabilecek petrol fiyatlarının küresel ekonomik büyümede düşüş ve enflasyonda artışa yol açabileceğini öngördü. Fitch Ratings, Orta Doğu'daki gerilimin petrol arzında yaratabileceği kesintiler nedeniyle 2024 için petrol fiyatı öngörüsünü varil başına 120 dolara çıkarırken beklenenden yüksek petrol fiyatlarının daha düşük ekonomik büyüme ve daha yüksek enflasyona neden olabileceği uyarısında bulundu. Fitch Ratings'in, eylülde açıklanan Küresel Ekonomik Görünüm (GEO) Raporu'nda, petrol fiyatlarının 2024 ve 2025'te sırasıyla ortalama 75 ve 70 dolar olacağını öngörülmüştü. Kasım ayında yayımlanan analizinde kurum, Orta Doğu'daki jeopolitik gerilimi dikkate alarak GEO raporunda 2024-2025 boyunca yüksek petrol fiyatlarının temel büyüme ve enflasyon üzerindeki etkisini inceledi. Bu kapsamda, jeopolitik gerilime bağlı olarak yaşanabilecek arz sıkıtları nedeniyle petrol fiyatlarının 2024'te ortalama varil başına 120 dolara yükseleceğini öngören Fitch Ratings bu rakamın 2025'te 100 dolar olacağını tahmin etti. Foreks haberine göre; Capital Economics'ten Bill Weatherburn, küresel arzın daha az kısıtanması ve talebin ılımlı seyretmesinin etkisiyle ham petrol fiyatlarının gelecek yılın sonuna kadar düşeceğini öngördü. Capital Economics, OPEC+ üretiminin Nisan ayından itibaren kademeli olarak artacağını ve bunun da talepte sadece ılımlı bir büyüme olduğu bir dönemde arz artışını tetikleyeceğini varsaydı. Weatherburn yayınladığı araştırma notunda, "Petrol piyasasının 2024 yılının büyük bir bölümünde ortalama olarak hafif bir açık vereceğini, ancak son çeyrekte fazla vereceğini düşünüyoruz" dedi. Capital Economics, 2024 yılı sonunda Brent petrolünün varil fiyatının 75 dolar, WTI petrolün varilinin ise 70 dolar olacağını tahmin ederken, daha önceki beklentiler sırasıyla 85 dolar ve 80 dolardı. BloombergHT haberine göre; Goldman Sachs, Brezilya, Venezuela ve Nijerya gibi üreticilerden gelen yüksek arz ve sıcak geçen 4. çeyrek nedeniyle ısınmaya yönelik talebin azalması beklentisiyle Brent petrol fiyat tahminini düşürdü. Banka 2024 için Brent petrol tahminini 98 dolardan 92 dolara çekti. Samantha Dart ve Daan Struyven'in de aralarında bulunduğu analistler, 12 Kasım tarihli notta, tahminlerin OECD ticari stoklarındaki yukarı yönlü sürprizler nedeniyle de aşağı yönlü revize edildiğini belirtti.
Döviz Kurları:
TCMB 30 Kasım 2023 kapanış verilerine göre, USD döviz satış kuru bazında %2.07’lik artış ile 28,87 TL; EUR döviz satış kuru bazında %4.86’lık artış ile 31,57 TL oldu. EUR/USD paritesi ise Kasım ayında %2.73 artarak, 1.0935 seviyesine geriledi. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Kasım ayı Piyasa Katılımcıları Anketine göre; cari yıl sonu döviz kuru (ABD Doları/TL) beklentisi bir önceki anket döneminde 30,05 TL iken, bu anket döneminde 30,00 TL olmuştur. 12 ay sonrası döviz kuru beklentisi ise bir önceki anket döneminde 38,64 TL iken, bu anket döneminde 39,62 TL olarak gerçekleşmiştir. NTV haberine göre; JPMorgan, gelişmekte olan piyasalara ilişkin 2024 için ana beklentilerinden birinin TL'de değer artışı olduğunu belirtti. Son yıllarda art arda keskin değer yitiren TL'de, seçimlerin ardından para politikasında 180 derece değişikliğe gidilmesi ve politika faizinin büyük ölçüde yükseltilmesiyle iyimserlik oluştu. JPMorgan tarafından dün yayımlanan raporda Polonya, Güney Afrika ve İsrail'in yanısıra Türkiye'ye de dikkat çekilerek "(2024 yılının) ilk yatırım teması toparlanma" denildi. Açıklamada TL'nin dolar karşısında değer kazanacağı işlem türlerine atıfta bulunularak, "TL için var olan ağırlığı artır tavsiyemize 6 ay vadeli USDTRY forward'lerini ekliyoruz" denildi. Paraanaliz haberine göre ise İngiliz bankası Barclays, Türkiye için dolar ve euro kur tahminlerini açıkladı. Banka, 2023 sonunda dolar kurunu 30 TL olarak öngörüyor. 2024’ün ilk çeyreği için ise 33.20 TL, ikinci çeyreği için 37 TL olarak tahmin ediyor. Üçüncü çeyrekte doların 41 TL olacağını ve yıl sonunda ise 43.80 TL’ye çıkacağını öngörüyor.
Yurtiçi Fiyat ve Maliyet Endeksleri:
TUİK verilerine göre, Yİ-ÜFE (2010=100) 2023 yılı Kasım ayında bir önceki aya göre %2,81, bir önceki yılın Aralık ayına göre %42,59, bir önceki yılın aynı ayına göre %42,25 ve on iki aylık ortalamalara göre %53,15 artış gösterdi. Sanayinin dört sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %65,49 artış, imalatta %54,11 artış, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %30,00 azalış ve su temininde %70,23 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %46,45 artış, dayanıklı tüketim malında %61,16 artış, dayanıksız tüketim malında %68,11 artış, enerjide %5,91 azalış ve sermaye malında %65,21 artış olarak gerçekleşti. Sanayinin dört sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %2,68, imalatta %2,26, elektrik, gaz üretimi ve dağıtımında %10,99 ve su temininde %1,91 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %2,50, dayanıklı tüketim malında %2,49, dayanıksız tüketim malında %3,07, enerjide %3,46 ve sermaye malında %2,85 artış olarak gerçekleşti. Yıllık azalış gösteren tek alt sektör %30,00 ile elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme oldu. Buna karşılık temel eczacılık ürünleri ve müstahzarları %93,70, diğer madencilik ve taş ocakçılığı ürünleri %84,05, içecekler %74,00 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. Aylık en yüksek azalış; %3,52 ile kok ve rafine petrol ürünleri, %0,75 ile ham petrol ve doğal gaz alt sektörlerinde gerçekleşti. Buna karşılık elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme %10,99, metal cevherleri %6,15, tütün ürünleri %6,04 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. YD-ÜFE (2010=100) 2023 yılı Ekim ayında bir önceki aya göre %1,35, bir önceki yılın Aralık ayına göre %49,61, bir önceki yılın aynı ayına göre %57,25 ve on iki aylık ortalamalara göre %51,04 artış gerçekleşti. Sanayinin iki sektörünün yıllık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %54,78, imalatta %57,30 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının yıllık değişimleri; ara malında %49,77, dayanıklı tüketim malında %62,19, dayanıksız tüketim malında %61,27, enerjide %43,75, sermaye malında %65,49 artış olarak gerçekleşti. Sanayinin iki sektörünün aylık değişimleri; madencilik ve taş ocakçılığında %2,79, imalatta %1,33 artış olarak gerçekleşti. Ana sanayi gruplarının aylık değişimleri; ara malında %1,72 artış, dayanıklı tüketim malında %2,27 artış, dayanıksız tüketim malında %3,39 artış, enerjide %6,91 azalış, sermaye malında %1,30 artış olarak gerçekleşti. YD-ÜFE sektörlerinden ana metaller %40,91, kağıt ve kağıt ürünleri %40,94, kok ve rafine petrol ürünleri %43,75 ile endekslerin en az arttığı alt sektörler oldu. Buna karşılık tütün ürünleri %89,25, bilgisayarlar ile elektronik ve optik ürünler %72,53, b.y.s. makine ve ekipmanlar %72,29 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu. YD-ÜFE sektörlerinden kok ve rafine petrol ürünleri %6,91, motorlu kara taşıtları, römork ve yarı römork %0,11 ile endekslerin azalış gösterdiği alt sektörler oldu. Buna karşılık tütün ürünleri %8,09, basım ve kayıt hizmetleri %5,14, bilgisayarlar ile elektronik ve optik ürünler %4,78 ile endekslerin en fazla arttığı alt sektörler oldu.