Makine Sektörünün Yeni Yol Haritası Çizildi
Yerli sanayiinin gelişimi ve ihracat açısından stratejik sektörler arasında yer alan makine sektörünün, küresel gelişmelere ayak uydurabilmesi ve rekabet gücünün artırılması için 15 alanda düzenleme ve iyileştirme yapılması gerekiyor.
Makine ihracatının artırılmasını sağlayacak her türlü faaliyeti koordine eden Makine İhracatçıları Birliği (Türkiye’nin Makinecileri) ile Makine İmalat Sanayii Dernekleri Federasyonu (MAKFED) ortaklığında “Makine Sektör Envanteri” ve “Makine Sektörü Makro Pazar Analizi, Mevcut Durum Değerlendirmesi, Strateji ve Uygulama Planı” yayımlandı.
Envanter ve strateji raporlarından çıkan sonuçlar; makine imalat sanayiinin ihracata katkısı, yarattığı istihdam ve oluşan katma değer bakımından stratejik sektörlerin başında geldiğini gösteriyor.
Geçtiğimiz yıl 13,4 milyar dolar ihracat gerçekleştirerek ekonomiye hayat vermeyi başaran makineciler bu iki rapora göre, Türkiye'de 200 bin kişilik bir istihdam olanağı yaratıyor. Toplam imalat sanayinin yarattığı istihdamın yüzde 5,5’lik kısmını tek başına karşılayan makineciler, yüksek katma değer ve ihracat kapasitesiyle öne çıkıyor.
Türkiye’nin Makinecileri ile MAKFED olarak; sektörün birikimini konsolide ettiklerini, bu bilgiyi küresel ekonomik ve siyasi gelişmelerin ışığı altında yorumlayarak sektörün tüm paydaşlarının istifadesine sunduklarını belirten Makine İhracatçıları Birliği Başkanı Adnan Dalgakıran şunları söyledi: “İlki 2006 yılında yapılan sektör envanterimizi, daha geniş bir kapsamla, çoğu MAKFED üyesi 2.500 firmanın katılımıyla yeniledik. Makine imalatında ileri teknolojili ülkelerdeki başarılı yöntem ve politikaları da içeren strateji raporu üzerinde de bir yıldan daha uzun süre çalıştık. Sektörün rekabetçiliğini belirleyen etkileri birarada ve birbiriyle etkileşim içinde ele almakta etkin bir araç olarak, bölgesel sektör analizi ve tasarımı çalışmalarında kullanılan Elmas Modeline başvurduk. Özellikle ileri teknolojili ülkelerdeki uygulamaları analiz ederek, bize çıktı sağlayabilecek adımları belirlemeye çalıştık. Gerek Envanter gerekse Strateji Raporu’ndan çıkan sonuçların sektörümüze önemli bir yol haritası olacağına inanıyoruz.”
Makine sektörünün yüzü ihracata dönük
Envanter raporuna göre 2016 yılında toplam kapasite kullanım oranı yüzde 75 olarak gerçekleşen makine sektöründe bugüne kadar en az bir kez ihracat yapmış firmaların oranı yüzde 68. Her üç firmadan ikisinin ihracat gerçekleştirdiği sektörde ihracata devam etmeme nedenleri arasında gerçek alıcıya ulaşamama ve fiyat rekabeti sorunları öne çıkıyor.
Her 4 firmadan 1’inin Ar-Ge çalışmaları yaptığı makine sektöründe Ar-Ge harcamalarının toplam ciro içerisindeki payı yüzde 11. Sektörde Ar-Ge çalışması yürüten firmaların yarısının üniversitelerle de işbirlikleri var.
Bugüne kadar her 10 firmadan sadece üçünün devlet desteklerinden yararlandığı makine sektöründe en çok istihdam desteklerinden yararlanılıyor. Desteklere ilişkin dile getirilen şikayetler arasında, en çok vergi indirimi sağlanmaması, yeterince bilgilendirme yapılmaması ve bürokrasi fazlalığı öne çıkıyor. Her 10 ihracatçı firmadan 7’si, dış finansman ihtiyacı olmadığını belirtirken, firmalar finansman ihtiyacında daha çok özel bankalara başvuruyor.
Stratejik yol haritası
Türkiye makine sektörünün gelişim alanlarının belirlendiği ve gelişimin sağlanması için önerilerin sunulduğu Strateji Raporu’nda ise ABD, Almanya, Çin, Güney Kore, İtalya, Meksika ve Tayvan incelemeye alındı. Türk makine sektörünün bu yedi ülke ile karşılaştırıldığı raporda, Türkiye imalat sanayi katma değerinin ABD, Almanya, Güney Kore, İtalya ve Meksika’ya göre düşük kaldığına dikkat çekildi. Üretimin diğer ülkelere göre daha az son teknolojiye ve daha çok yoğun iş gücü gerektiren süreçlere dayandığı ifade edildi. Rapora göre; yerel rekabetin yoğun olduğu makine sektöründe büyük şirketlerin yanı sıra, kendine özel ürünlerle birçok küçük şirket de hizmet sunuyor. Raporda şirket sayısının artmasının ürün kalitesini olumsuz etkilendiği ifade edilirken, firmaların düşük maliyetli ürünler sunabilmek amacıyla kayıt dışı istihdam, üretim ve düşük kaliteli girdi ithalatına yöneldiğine dikkat çekiliyor.
Makine sektörünün rekabetçiliğinin arttırılabilmesi için piyasa denetim ve gözetim yapısı, eğitim altyapısı gibi konularda gelişim sağlanması gerektiğine dikkat çeken rapora göre, kamu alımları yurt içi pazarı geliştirme açısından büyük önem taşıyor ve bu alan gelişmeye açık… 2005-2015 yılları arasında yıllık yaklaşık yüzde 7,8 oranında bileşik büyüme oranı yakalayan Türk makine sektörü, kamu alımlarında hazırlanan şartnamelerde ithal mallar yerine yerli ürünlerin teşvik edilmesini bekliyor.
Türkiye’nin Makinecileri’nden 15 öneri
Makine Sektörü Makro Analizi, Mevcut Durum Değerlendirmesi, Strateji ve Uygulama Planı’na göre Türkiye’nin makine sektöründeki rekabetçiliğini arttırabilmek için geliştirilen 15 öneri raporda şu şekilde sıralanıyor:
• Gelişen Teknolojiler için Strateji Oluşturulması
• Piyasa Denetim ve Gözetim Yapısının Gözden Geçirilmesi
• Sektörde Kurumsallaşmanın Arttırılması
• Hedef Pazar Stratejisinin Geliştirilmesi
• Hedef Pazarlarda Ajansların Yaygınlaştırılması
• Üniversite İşbirliklerinin Yaygınlaştırılması
• Sektörel Veri Tabanının Oluşturulması
• Genel Teşvik Yapısının Gözden Geçirilmesi
• Ar-Ge Teşvik Yapısının Gözden Geçirilmesi
• Yerli Ürünlerin Kamu Alımlarında Desteklenmesi
• Finansman Olanaklarının Geliştirilmesi
• Eğitim Altyapısının Gözden Geçirilmesi
• Kümelenme Desteklerinin Revize Edilmesi
• Yabancı Sermaye Koşullarının İyileştirilmesi
• Güçlü Bir Yerli Tedarik Zincirinin Oluşturulması
18.05.2017