Niçin Yerli Vagon Üretimine Girdim?
Yerli İmalatta Katma Değerin Artırılması” başlıklı panelin konuşmacılarından Rail Tur Vagon Endüstrisi A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Halis Turgut kendi yaşamından tecrübelerini ve niçin yerli vagon üretimi yatırımı yaptığını öğrenci ve akademisyenlerle paylaştı.
5 yıl Almanya’da öğrenim gördüğünü ve son sınıfta iken gittiği bir cafe’nin kapısında “buraya Türkler ve itler giremez” afişinin kendisini çok etkilediğini ve okulu bırakarak Türkiye’ye geri döndüğünü anlatan Halis Turgut; o yıllarda Almanların Türklere karşı olan bu yaklaşımının kendisinde bir Türk insanı olarak bende çalışacağım ve Almanları kapımda yalvartacağım diyerek RailTur’u kurduğunu anlattı. Vagon işine girmesinin nedenini de şu sözlerle özetledi:
“Bir asit ihtiyacı vardı. 35 dolara aldığımız asit, 2 ay sonra 70 dolara çıktı. Bulgaristan’da dostlarım vardı. Asidin fiyatını sordum; 8 dolar cevabını aldım. Şaşkınlığımı gizleyemedim, ‘pahalı mı buldunuz’ diye karşılık verdiler. Sonra Kapıkule teslimi 6 dolara vereceklerini ifade ettiler. Bu asidi taşıması da kullanması da çok zor. Soluduğunuz zaman ciğerlerinizi yakıyor. Bunu taşımak için çok dayanıklı depolar ve büyük gemiler gerekiyor. Türkiye’de böyle büyük depolar yoktu. Vagonla taşımada karar kıldık. TCDD’ye geldik ve vagon talep ettik. Asit taşımak için vagon olmadığını söylediler. Son çare olarak vagon alıp çalıştırmak istediğimi ifade ettiğimde, kurumdan yine olumsuz cevap aldım. 3 hafta boyunca Kayseri’den Ankara’ya gittim ve geldim; TCDD’de yurtdışındaki uygulamaları anlattım. Nihayetinde, TCDD 2000 yılının başında özel sektöre yeşil ışık yaktı.
İlginçtir, bu sefer de asit taşıyacağımız firma iflas etti. Bunun üzerine BP firmasına projemi sundum ve 2 sene süren görüşmeler sonucunda kabul ettiler. İnceleme yapmak amacıyla Ukrayna’ya gittim. Yıllık 28 bin vagon imal ediyorlardı.
Neden böyle bir imalat Türkiye’de yapılamıyor? diye kendime sordum ve bir arkadaşıma “Allah nasip ederse Türkiye’de bunun aynısını yapacağım, ve Türkiye’de ilk vagon üreten ben olacağım dedim. Gençlere diyorum ki; hayal kurmaktan kaçınmayın! Hayal edin ki gerçekleşsin, gözleriniz kapalı yatarken hiçbir şey yapma şansınız yok.
Bir süre Ukrayna’dan vagon almaya başladık. Bir gidişimizde 15 vagon sipariş edeceğiz; 38 bin dolara aldığımız vagona 75 bin dolar istediler, 50 bin dolar teklif ettim, kabul etmediler. Ben de “Gider memleketimde kendim yaparım” dedim. Eğer vagonu imal et sana bir takım elbise vereceğim, yapamazsın dediler. Bir mühendis arkadaşımla yola koyulduk, 11 arkadaş uğraştık.
Vagon tankını yaptık, bojisini aldık, frenini temin ettik; 15 vagonu 8 ay içinde tamamladık. Ertesi yıl Ukrayna’ya elimde vagonun resimleri ile gittim ama maalesef takım elbise sözü veren genel müdür vefat etmiş, elbiseyi alamadım ama bu işi gören TÜLOMSAŞ yetkilileri kendilerine de vagon yapmamızı istediler; Onlara 100 adet vagon ürettik.
İşi yaparken uluslararası standartları almak için çok çaba sarf ettik. Standartla ilgili sözleşme imzalarken TSI ifadesini fark ettik. Biz onu TSE ile ilgili bir standart düşünmüştük, anlaşma imzalarken ama aradan bir müddet zaman geçtiğinde TSI standardının ne kadar önemli bir uluslararası Standard olduğunu anladık. TSI, tam 140 bin sayfa standart. Gecemizi gündüzümüze kattık bu ülkemizin prestijidir dedik ve 2 sene sonra bojimizin testlerini tamamlayarak sertifikasını aldık ama bu bize 300 bin Euro’ya mal oldu. Sertifikayı aldıktan sonra sarnıç vagonların sertifikasyonunu da aldık.” Şimdi tüm ürünlerimizi uluslararası belgeli olarak Avrupa’ya, Ortadoğu’ya, Asya’ya satıyoruz.
Sonuç olarak memleketimizde üretilmeyen ve ihtiyaç olan vagonları, tehlikeli madde taşıyan vagonları, Bogileri uluslararası standartlara uygun olarak üreten tek firma haline geldik. İşte arkadaşlar, bir şeye azmettiğinizde üzerinde yoğun emek sarf ettiğinizde onu ülkenizde yerli ve milli marka olarak üretebiliyorsunuz.
Haberin Kaynağı : Railway Turkey
04.06.2014