Otomotivde İşler Rayına Giriyor
Euler Hermes global otomotiv sektörünü değerlendirdi:
Dünyanın lider alacak sigortası şirketi Euler Hermes tarafından yapılan yeni bir araştırmaya göre; global otomotiv üretimi 2017’ye gelindiğinde, yıllık 100 milyon adedi aşmış olacak.
Euler Hermes Baş Ekonomisti Ludovic Subran konuyla ilgili olarak şunları söyledi: “Ekonomik kriz esnasında bozulan global otomotiv sektöründe işler yeniden rayına girmeye başladı. Uzun vadede olumlu beklentiler içindeyiz.”
Türkiye, Avrupa otomotiv satışları sıralamasında 6’ncı ülke
Euler Hermes’in değerlendirmelerine göre Türkiye otomotiv pazarı satışlarında 2014 yılının ilk 9 ayında, 2013 yılının aynı dönemine göre %19 daralma gerçekleşti. Daralmanın nedenleri arasında ise 1 Ocak’tan itibaren geçerli olan ÖTV artışı, BDDK’nın taşıt kredilerine getirdiği sınırlamalar ve seçimler öncesinde finansal piyasalarda yaşanan dalgalanmalar bulunuyor. 2014 yılının ilk dokuz ayında pazar toplamı 473.498 olurken, 2013 yılının aynı döneminde bu rakam 586.345 adetti. 2014 yılı, yurtiçi ve yurtdışı piyasalarda yaşanan politik ve ekonomik gelişmeler ile Türkiye için hareketli bir yıl olacak.
Euler Hermes Türkiye Genel Müdürü Özlem Özüner; “Avrupa’da ise AB ve Avrupa Serbest Ticaret Birliği (EFTA) ülkeleri toplamına göre otomotiv satışları 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde %6,1 arttı ve 9.854.961 seviyesinde gerçekleşti. 2013 yılının aynı döneminde satışlar 9.286.863 adetti. 2014 yılının Ocak-Ağustos döneminde Türkiye %20,8 daralma ile en fazla küçülen pazar olurken, Avrupa otomotiv satışları sıralamasında 6’ncı ülke konumunda yer aldı. 2014 yılı için endüstri tahminimizi 740 bin adet olarak belirledi. 2015 yılında ise toplam pazarın 810 bin seviyesine ulaşacağını öngörüyoruz” dedi.
ABD Çin’e yeniliyor mu?
Rapora göre; 2009 yılında dünyanın en büyük araç üreticisi olan Amerika Birleşik Devletleri, tahtını yeni küresel güç olan Çin’e devrediyor.
Motor endüstrisi hakkındaki değerlendirmeler, Avrupa sektöründeki durgunluğa ve Brezilya ile Rusya gibi ülkelerdeki düşük araç üretimine rağmen, sektörün toparlanmaya başladığını öngörüyor.
Özüner; “Raporumuza göre Almanya, öngörülen yüzde 6’lık büyümesiyle güçlü konumunu koruyor. Almanya’nın araç üretimi 10 yıl önce Fransa’nın iki katıyken bugün 4 katından daha fazla. Pek çok Avrupa ülkesine göre daha dezavantajlı bir başlangıç yapan İspanya’nın ise çift haneli büyüme rakamları elde etmesi bekleniyor” dedi.
Fiyatlarda düşüş yaşanabilir
Öte yandan, ABD ve İngiltere’de “yeniden endüstrileşme” (reindustrialization) gözlemleniyor. ABD otomotiv endüstrisi; kaybettiği rekabet gücünü geri kazanırken, İngiltere esnek iş gücü piyasası ve giderek cazipleşen kurumsal vergi rejimiyle bir kez daha dünya standartlarında bir araç üreticisi haline geldi.
Batılı şirketlerin yönlendirdiği Çin pazarı, çift haneli büyümesini sürdürürse satış fiyatlarının düşürülmesi gerekebilir. Çin’in kırsal kesimlerindeki yeni tüketicilere ulaşılması, üreticilerin sürekli büyümeyi sağlaması açısından önemli olabilir.
Yedek parça üreticileri ve tedarikçiler kazançlı çıkacak
Subran’a göre kısa vadede en kazançlı çıkacak olanlar büyük yedek parça üreticileri olacak. Pek çok otomotiv üreticisi gelişmekte olan bölgelerde yatırım yaparken tedarikçiler de araç üretimini takip etmek için yüzlerini düşük kapasiteli iç pazardan çevirip büyük uluslararası ortaklıklara döndüler. Bu hareket, 2010’dan beri marjlarını düzenli bir şekilde artırmalarını sağladı. Euler Hermes, önümüzdeki sene için tedarikçilerin marjlarında yüzde 7,5’lik bir artış öngörüyor.
Bu değerlendirmeler aşağıdaki feragatnameye tabidir.
Geleceğe Dair İfadelerle İlgili Temkin Notu: Burada yer alan ifadelerin bazıları gelecekle ilgili beklentiler ve yönetimin mevcut görüş ve varsayımlarına dayalı ileriye dönük ifadeler olabilir. Bu ifadeler bilinen ve bilinmeyen riskler içerdiğinden bu durum, gerçek sonuçların, performansın veya olayların, bu ifadelerde belirtilen veya ima edilenden farklı olmasına yol açabilir. Metin içeriği gereği ileriye yönelik ifadelerin yanı sıra, “olabilir”, “olacaktır”, “olmalıdır”, “beklenmektedir”, “planlanmaktadır”, “amaçlanmaktadır”, “beklemektedir”, “inanmaktadır”, “tahmin etmektedir”, “öngörmektedir” veya “devam etmektedir” gibi kelimeler ileriye yönelik ifadelere örnek teşkil etmektedir. Gerçek sonuçların, performansın veya olayların, bu ifadelerde belirtilenden farklı olmasına yol açan sebepler, bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla şöyle sıralanabilir: (i) genel ekonomik koşullar özellikle de Allianz SE’nin temel iş kolundaki ve ana pazarlarındaki ekonomik koşullar, (ii) gelişmekte olan piyasalar da dahil olmak üzere finans piyasalarının performansı, (iii) sigortalı zarar olaylarının ciddiyeti ve sıklığı, (iv) hastalık ve ölüm oranları ve trendleri, (v) kalıcılık seviyeleri, (vi) kredi temerrütlerinin boyutu (vii) faiz oranları, (viii) Euro-Dolar paritesi de dahil olmak üzere döviz kurları, (ix) değişen rekabet düzeyleri, (x) para yığılması ve Avrupa Para Birliği de dahil olmak üzere kanun ve yönetmeliklerdeki değişiklikler, (xi) Merkez Bankalarının ve/veya yabancı hükümetlerin politikalarındaki değişiklikler, (xii) şirket alımlarının etkileri ve ilgili birleşme konuları, (xiii) yeniden yapılanma önlemleri ve (xiv) genel rekabet faktörleri (her durum için yerel, bölgesel, ulusal ve/veya global bazda). Bu faktörlerin çoğunun terörist faaliyetlerin sonucunda meydana gelmesi veya kuvvetlenmesi daha muhtemeldir. Burada bahsi geçen konular zaman zaman Allianz SE’nin ABD Menkul Kıymetler ve Borsalar Komisyonuna sunduğu dosyalarda açıklanan riskleri ve belirsizlikleri de içerebilir. Grup, burada yer alan geleceğe dair bilgilerin güncellenmesi konusunda hiçbir yükümlülük üstlenmemektedir.
Haberin Kaynağı : Artı İletişim Yönetimi
21.10.2014