Otomotivi Nasil Bir Gelecek Bekliyor?
KPMG, gelenekselleşen “KPMG Türkiye 2014 Otomotiv Yöneticileri Araştırması”nı açıkladı. Sektör temsilcileri için önemli mesajlar içeren araştırmanın bu yılki teması, otomotiv sektörünün ana hedefi olan uzun vadeli ve sağlıklı büyümenin yollarını araştırmak amacıyla “Türkiye Otomotiv Sektöründe Sürdürülebilir Büyüme” olarak seçildi. Araştırmadan çıkan en çarpıcı sonuçlardan bir tanesi ise yöneticilerin, sektöru
KPMG Türkiye, “KPMG Türkiye 2014 Otomotiv Yöneticileri Araştırması”nı kamuoyuyla paylaştı. KPMG Türkiye Otomotiv Sektörü Lideri ve Denetim Bölümü Şirket Ortağı Ergün Kış yönetiminde hazırlanan araştırma, ODD, OSD, TAYSAD ve OYDER ile bu derneklerin üyelerinin destekleriyle gerçekleştirildi. Küresel ölçekte 15’inci kez, Türkiye’de ise ikinci kez yapılan araştırma, bir yandan 2013- 2014 yılları arasındaki gelişme ve trendleri değerlendirme olanağı sağlarken diğer yandan Türkiye otomotiv sektöründeki yöneticilerin, 2018 yılına yönelik beklentilerini ve görüşlerini yansıtıyor. Araştırmanın bu yılki teması, otomotiv sektörünün ana hedefi olan uzun vadeli ve sağlıklı büyümenin yollarını araştırmak amacıyla “Türkiye Otomotiv Sektöründe Sürdürülebilir Büyüme” olarak seçildi. Araştırma nasıl yapıldı? KPMG Türkiye 2014 Otomotiv Yöneticileri Araştırması kapsamında 4 derneğin üyelerine ortak yöneltilen genel toplam 4 derneğin üyesi Türkiye otomotiv sektörünün lider şirketlerinin yaklaşık 200 üst düzey yöneticisi katıldı. Sonuçlar, tüm dernek üyeleri genelinde toplamda raporlandırılırken her derneğin örneklemi eşit paya sahip olacak biçimde ağırlıklandırma uygulandı. Sonuçlar ne diyor? Araştırmanın sonuçlarına genel olarak bakıldığında ise yöneticilerin, sektörün geleceğine hem pazar hem de sanayi açısından olumlu baktığı görülüyor. Ancak yöneticiler, bir önceki yıla göre büyümenin yavaşlayacağı yönünde bir beklentiye sahip. KPMG Türkiye Otomotiv Sektörü Lideri ve Denetim Bölümü Şirket Ortağı Ergün Kış, otomotiv pazarı tarafında önümüzdeki 5 yıllık dönemin öncelikli konuları arasında geçen soruların yanı sıra her derneğin kendi üyelerine yönelik özel sorulara da yer verildi. İlki 2012 yılında gerçekleştirilen çalışmanın, her iki dönemdeki ortak soruları karşılaştırmalı olarak raporlandırıldı. Online anket yöntemi kullanılan araştırmada, soru formu KPMG Türkiye liderliğinde hazırlandı ve tüm derneklerin desteğiyle değerlendirildi. 14 Kasım-16 Aralık 2013 tarihleri arasında gerçekleştirilen araştırmaya yıl da en önemli konu olarak belirtilen otomotiv satış vergilerinin yeniden düzenlenmesinin bu yıl daha da önem kazanarak yine ilk sırada yer aldığını söylüyor. Kış, anketin sonuçlarını değerlendirmeye şöyle devam ediyor: “Kişi başına düşen milli gelir artışının hızı da bir diğer önemli konu olarak ortaya çıkıyor. İç pazarın büyümesi için satış vergilerinin yeniden düzenlenmesinin yanı sıra öncelikle kişi başına düşen milli gelirin yükselmesi gerekiyor. Sadece ihracata odaklanıp iç pazarı dar tutarak Türkiye otomotiv sektörünün sürdürülebilir büyümesi mümkün gözükmüyor.” Vergiler hep gündemde Yüksek vergilerin satışlarda yarattığı olumsuz etkiyi karşılamak için hurda araç programı gibi satış desteklerinin sektörde daha çok gündeme geldiğini aktaran Kış, Türkiye’nin ortalama 16 yaşındaki araçlara bindiğine dikkat çekiyor. Bu durum karşısında araştırmaya katılan otomotiv yöneticileri, sektörün gelişmesi için hurda araçların trafikten mutlaka çekilmesi gerektiğine inanıyor. Yatırımların yönü Türkiye, otomotiv sektörünün sürdürülebilir büyümesi ve yeni yatırımcı çekmek açısından kritik bir dönemden geçiyor. Araştırmaya göre, BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) üreticilerinin, Avrupa’ya yatırım yapmalarını bekleyenlerin sayısı bu yıl artış gösterdi. Araştırmaya katılan yöneticiler, BRIC otomobil üreticilerinin, Avrupa pazarına girmesine kesin gözüyle bakıyor ve bunun kısa süre içinde gerçekleşmesini bekliyorlar. “Son gelişmelere baktığımızda bu sürecin başlamış olabileceğini söylemek mümkün” diyen BRIC ÜLKELERİ AVRUPA'YA YATIRIM İÇİN TÜRKİYE'DEN ÇOK DOĞU AVRUPA'YA BAKIYORLAR Ergun Kış, Çinli otomobil üreticilerinin Avrupa pazarına girmeye çalıştığına dikkat çekiyor. Bu yılın başında Çinli Dongfeng Motor Co.’nun PSA Peugeot Citroen’e ortak olması da önemli bir gelişme olarak görülüyor. Ayrıca Volvo da 2010 yılında Çinli Geely tarafından satın alınmıştı. Diğer yandan Qoros Avrupa’da üretime başladı ve Slovakya’da ilk araçlarını üretti. Ergun Kış, değerlendirmesine şöyle devam ediyor: “Türkiye, otomotiv sektörünün tüm artılarına rağmen katılımcıların BRIC yatırımları için Doğu Avrupa’yı avantajlı görmesi ve geçen yılla karşılaştırdığımızda Türkiye’nin rakip ülkelere göre puan kaybetmesi, Türkiye otomotiv sektörü için bir uyarı olarak da algılanabilir. Bu sonuçların, özellikle 3 ihtiyaca işaret ettiğini düşünebiliriz. Birincisi, Türkiye otomotiv pazarının daha cazip kılınması, ikincisi yatırım ortamının daha etkin hale getirilmesi ve üçüncüsü de yatırımcılar için öngörülebilirliğin artırılması.” Strateji Belgesi yenilenmeli “Yeni dünya düzeninde, yeni konjonktürde üretim Batı’dan Doğu’ya kayarken Türkiye’nin nasıl bir strateji izleyeceğini ve rekabet içinde kendisini nasıl konumlandıracağını net olarak belirlemesi lazım” diyen Ergun Kış, gelişmiş pazarların 2035 planlarını tamamladığına dikkat çekiyor. KPMG Türkiye 2014 Otomotiv Yöneticileri Araştırması’nın, Türkiye otomotiv sektörünün 2018 öngörülerini yansıttığına dikkat çeken Ergun Kış, “Üretim tarafından baktığımızda katılımcıların büyük çoğunluğu üretim rakamlarının en fazla 1,5 milyona çıkabileceğini düşünüyor” diyor ve ekliyor: “2023 hedeflerinde yer alan üretim rakamı ise 4 milyon. Rakamlar beklendiği gibi gerçekleşirse 2018-2023 arasındaki 5 yıllık dönemde üretimin 1,5 milyondan 4 milyona nasıl çıkacağı sorusu ise düşündürücü.” Yan sanayi için planlama vakti Araştırmanın sonuçlarına göre yan sanayi için Ar-Ge, yine büyük bir farkla en önemli konu olarak dikkat çekiyor. Diğer yandan stratejik planlamanın da önemli bir artış gösterdiği göz önünde bulundurulursa katılımcıların, daha geniş bir bakış açısıyla pozisyonlarını ve atacakları adımları değerlendirmek istedikleri ortaya çıkıyor. “Teknolojinin büyük bir değişim içinde olduğu bu dönemde stratejik yaklaşım çok önemli. Gerçekten popüler olan yeni bir teknoloji, endüstriyi gözle görülür şekilde değiştirebilir” diyen Ergun Kış, hibrit araçlar, elektrikli araçlar gibi endüstri üzerinde büyük bir etki yaratacak trendlere göre konumlandırma yapılmazsa rekabet savaşının kaybedilebileceğine dikkat çekiyor ve ekliyor: “Stratejik planlama bu işin olmazsa olmazıdır. Dünyada tedarik sanayisinin odaklandığı alan inovasyon. Türkiye’nin de stratejisi, bu yetkinliğe ulaşabilmek için inovasyona daha çok odaklanıp katma değeri artırarak daha bağımsız bir otomotiv üssü haline gelmek olmalı. Otomotiv oldukça sermaye yoğun bir endüstri. Böyle bir ortamda yalnızca kısa vadeli stratejiniz olamaz. Kesinlikle orta ve uzun vadede bir stratejiniz olmalı. Bu nedenle trendler, teknoloji, markalar arası gelişmeler ve farklı orijinal ekipman üreticilerinin faaliyetleri bağlamında pazarda neler olduğunu çok iyi anlamanız ve stratejinizi bunun üzerine kurmanız gerekir. Dolayısıyla stratejinizi geliştirmeden önce atmanız gereken birçok adım vardır.”
Haberin Kaynağı : TAYSAD
13.05.2014