PLASFED Başkanı Ömer Karadeniz: Kısa Çalışma Ödeneği En Az 6 Ay Olmalı
Uluslararası kurumların raporlarını incelediğimizde küresel çapta bir ekonomik krizle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz.
PLASFED Başkanı Ömer Karadeniz: Kısa Çalışma Ödeneği En Az 6 Ay Olmalı
PLASFED – Plastik Sanayicileri Federasyonu Başkanı Ömer Karadeniz'den Covid-19 salgının plastik sektörünü nasıl etkilediğini, neler yapılması gerektiğini ve salgın sonrası sektörü neler beklediği bilgilerini aldık.
SUBCONTURKEY: Covid-19 salgınının sektörünüze etkisi nasıl oldu? Nasıl etkiledi ve/veya nasıl yansıyacak. Sektörünüzde yaşanan olumsuzluklar nelerdir, çözüm önerileriniz nelerdir?
Ömer Karadeniz: Malumunuz olduğu üzere salgın tüm dünyada tedarik zincirini bozmuş ve küresel talebi dibe çekmiştir. JP Morgan tarafından yayınlanan bileşik satın alma yöneticileri endeksi gelecek aylarda talebin daha da daralacağını göstermektedir. Küresel ölçekte yaşanan bu talep daralması şüphesiz ki Türk plastik sektörü gibi dünya ile entegre bir sektörü de olumsuz etkilemektedir. Bildiğiniz üzere böylesi kriz dönemlerinde dayanıklı tüketim malları talebi daralır ve inşaat sektörü yavaşlar. Ülkemizde işlenen plastiğin %19,8’inin inşaat, %6,9’unun ise otomotiv sektörü için üretildiğini göz önünde bulundurursanız salgının sektörümüze yansımasını daha net olarak görebilirsiniz. Şüphesiz ki tek kullanımlık plastik ve ambalaj üreticilerimiz bu süreçten benzer şekilde negatif olarak etkilenmemişlerdir. Lakin salgının etkisini yitirmesi ile bu alanda yaşanan talep artışının da gerileyeceğini öngörebiliriz. Bu süreçte kamu ve sivil toplum kuruluşlarının işbirliği içerisinde olmasının çok önemli olduğunu düşünüyorum.
SUBCONTURKEY: Hükümetin aldığı ekonomik tedbirler hakkında ki görüşleriniz nelerdir, kısa çalışma ödeneği, SGK, vergi erteleme vb. siz sektör olarak yararlanabildiniz mi?
Ömer Karadeniz: Mart ayında Hükümet tarafından Covid-19 salgınının etkilerini azaltmak için toplamda 100 milyar liralık Ekonomik İstikrar Kalkanı önlem paketi açıklandı. Bu paketin imalat sanayini içine alacak şekilde genişletilmesi gerektiğini düşünüyorum. Pakette SGK, KDV ve muhtasar ödemelerinin ötelenmesi, banka kredi geri ödemelerinin ertelenmesi, ihracatçıya stok finansmanı desteği verilmesi, kısa çalışma ödeneği gibi olumlu önlemler olmakla birlikte bunların birçoğu plastik sektörünün kullanımı açısından engeller barındırmakta. En önemlisi SGK, KDV ve muhtasar gibi kamu mali yükümlülüklerinin ötelenmesi desteğinden plastik sanayi başta olmak üzere imalat sanayinin neredeyse tamamı yararlanamayacaktır. Salgın sebebiyle gerek yurtiçi gerek yurtdışında sipariş iptalleri yaşayan işletmeler açısından bu önlem kapsamına alınmak geçici bir süre ile dahi olsa nakit akışını rahatlatacaktır. Bu zor dönemin de atlatılması için plastik sektörünün de mücbir sebep kapsamına girmeyen diğer sektörlerle birlikte sektör ayrımı yapılmaksızın, mücbir sebep kapsamına dahil edilmesi gerekmektedir. KGF limitlerinin artırılması çok yerinde bir adım oldu lakin buna rağmen işletmelerimizden finansmana erişimde güçlükler yaşandığına dair geri besleme alıyoruz. KGF’nin tabana yayılması adına limitin artırılması çok faydalı olacaktır.
SUBCONTURKEY: Verilen destekleri yeterli görüyor musunuz? Başka ne tür destekler verilmelidir? Sanayiciler olarak neler talep ediyorsunuz? Hükümetten beklentileriniz neler?
Ömer Karadeniz: Ekonomik İstikrar Kalkanı önlem paketinin sonucuna ulaşması için gerek mevcut önlem paketinin genişletilmesi gerek paketin uygulanmasında ortaya çıkan güçlüklerin aşılması hususunda kamu otoriteleri ile Sivil Toplum Kuruluşlarının iş birliği içerisinde müşterek bir çalışma yürütmesi gerekiyor. Kamu kurumlarımız tabandan ne kadar geri besleme alabilirse bu önlemlerin başarıya ulaşması o kadar kolay olacaktır.
Öncelikli olarak plastik sektörü başta olmak üzere tüm imalat sanayinin mücbir sebep kapsamına alınması gerekmektedir. Ayrıca salgının atlatılması sonrasında küresel talepte yaşanacak toparlanmanın kademeli olacağı göz önünde bulundurularak, kısa çalışma ödeneğinin minimum 6 ay olacak şekilde düzenlenmesi, geçici vergi dönemlerinin ileri bir tarihe ertelenmesi, GEKAP uygulamasının 2021 yılına ertelenmesi gibi önlemlerin hayata geçirilmesi durumunda sektör bir nebze de olsa rahat nefes alabilecektir. İmalat sanayinin finansmana erişimini kolaylaştırmak adına KGF imkanlarının genişletilmesi de önem arz etmektedir.
SUBCONTURKEY: Elinizde veri varsa, üye firmalar üretimlerini ne oranda düşürdü veya üretime devam ediyorlar mı? Ne oranda ediyorlar?
Ömer Karadeniz: Bu aşamada konu henüz çok yeni olduğu istatistiki bilgilere dayanarak bir yorumda bulunmak doğru olmayacaktır. Öte yandan, sektörün çatı kuruluşu olmamız sebebiyle gerek üye derneklerimizden gerek sektör mensuplarımızdan bilgi alıyoruz. Mamul üreticilerimiz ürün tedarik ettikleri sektöre bağlı olarak farklı tecrübeler yaşamakta. Örneğin otomotiv fabrikalarının üretime ara vermesi sebebiyle bu sektöre tedarik sağlayan işletmelerimiz büyük oranda üretime ara vermiş ya da üretimi düşürerek stoka çalışmaya başlamıştır. Öte yandan, medikal, temizlik ve gıda gibi sektörlere ambalaj sağlayan işletmeler ve tek kullanımlık ambalaj üreticilerinin iş hacminde bir artış söz konusu. Hammadde ve makine alanında ise tedarik zincirinde yaşanan bozulmaya bağlı aksaklıklar yaşanmaktadır.
Sektörün üretim ve ihracat rakamlarının 2020 yılında düşmesini, 2021 yılında göreceli olarak toparlanmasını bekliyoruz. Uzun vade için ise işletmelerimizin yatırım için sermayeye erişim maliyetleri kilit rol oynayacaktır zira sektör gerekli dijitalleşme yatırımını gerçekleştiremezse rekabet gücünü büyük ölçüde yitirebilir.
SUBCONTURKEY: Salgın sonrası nasıl bir dünya bizi bekliyor? Sanayimiz ve sektörünüzü neler bekliyor? İmalat sanayine, KOBİ'lere veya üyelerinize kısa, orta ve uzun vade yol haritası önerileriniz var mı?
Ömer Karadeniz: Uluslararası kurumların raporlarını incelediğimizde küresel çapta bir ekonomik krizle karşı karşıya olduğumuzu görüyoruz. Hem gelişmiş ülkeler hem gelişmekte olan ülkelerin ekonomilerinde gerileme yaşanması bekleniyor. Diğer yandan ise salgın sebebiyle daha yavaş gelişmekte olan dijitalleşme bir anda hız kazandı. Salgın sonrası dönemde dijitalleşmenin etkisini artıracağını öngörüyoruz. Bu kapsamda sektörümüz, kısa vadede talep daralması ve tedarik zinciri kaynaklı bir kriz, uzun vadede ise gelişmiş ülkelerde dijitalleşmeye bağlı olarak düşen işgücü maliyeti sebebiyle rekabet gücünün zayıflaması ile karşı karşıya kalabilir. İşletmelerimizin kısa vadede finansal darboğaza girmemek adına gerekli adımları atmasının, orta ve uzun vadede ise endüstri 4.0 kapsamında yatırım yapmalarının ve göreceli maliyet üstünlüklerini korumalarının önemli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca sektörün ana ihracat rotası olan Avrupa’da gündemde olan önemli mevzuatlar mevzu bahis. Söz konusu mevzuatlar alt sektörlerimizin ihracat kapasitesini ciddi oranda etkileyebilir. Bu mevzuatlardan henüz hazırlık aşamasında haberdar olarak olası pazar kayıplarının önüne geçilmesi adına derneklerimizle irtibat halinde olmalılar.