PLASFED’den Örgütlenme Rüzgarı

GÜNCEL HABER

PLASFED’den Örgütlenme Rüzgarı

-
15.09.2014
292 Okunma

Plastik Sanayicileri Federasyonu PLASFED 2011’de başladığı sektör savunuculuğu yolculuğunda gücünü ispatladı. Yerel örgütlenmeyi temel alan ve bu yolla Türkiye’nin tüm coğrafyasını kapsayan bir “güçbirliği” oluşturmayı hedefl eyen PLASFED, kuruluşunun üçüncü yılında üye teşkilat sayısını ikiye katladı. PLASFED, plastik sektörünün bütün üretim ko

Türkiye’nin iş dünyasının sektörül sivil toplum örgütlenmesinde ilklerden biri olan plastik sanayicileri, sektör savunuculuğu için de güçlü bir üst yapılanma modeli ortaya koydu. PLASFED, “Birlikte ve Daha Güçlü” sloganıyla kuruluşunun üçüncü yılında sektörün bütün unsurlarını içine alan yapısıyla, çatı örgüt olarak kabul gördüğünü ve örgütlenme modelinin doğruluğunu ispatladı. PLASFED 27 Ekim 2011’de başladığı yolculuğunda Türkiye plastik sektörünü geniş bir yelpazede temsil yeteneğine ulaştı.

Türkiye, dünyadaki bilimsel gelişmeye bağlı olarak doğan plastik sektörüne girmekte aslında fazla geç kalmadı. Neredeyse diğer birçok sektörün aksine 10 yıl içinde hatta daha kısa sürede Türk girişimciler de plastik sektöründe üretime başladı. Bu alanda faaliyet gösteren şirketlerin ihtiyacı hissetmesi sonrası da ilk sektörel derneklerden biri olan Plastik Sanayicileri Derneği-PAGDER 1969 yılında kuruldu. PAGDER, sektör savunuculuğu ve sanayicilerin işbirliğine ev sahipliği yapma görevini uzun süre yerine getirdi. Sektörün başta eğitime yönelik çalışmalarını yürütmek üzere farklı örgütlenmeler de gerçekleşti.

Ancak bütün sektörü kavrayacak şekilde ve ana rolü “sektör savunuculuğu” olacak örgütlenme modeline geçiş ihtiyacı doğdu. Çünkü, faaliyet gösteren şirketlerin sayısındaki olağanüstü artış sonrası, tek bir noktadan bütün Türkiye’yi kapsayacak bir yapılanmanın imkanı kalmadı.

Sivil toplum örgütlenmeleri demokrasinin ve serbest ekonominin ayrılmaz parçası

Gelişmiş demokrasilerde Non-Governmental Organizations (NGO’s) hükümet (yönetim) dışı kuruluşlar terimi Türkçeye “Sivil toplum örgütleri” olarak çevrildi. Temel nitelikleri, bağımsız, kendi yönetim organlarını kendisi seçen, katılımı gönüllülük esasına dayalı olan bu yapılar, sendikalardan derneklere kadar geniş bir çeşitliliğe sahip.

Sivil toplum örgütlenmesi, demokrasilerin bir gereği olarak ortaya çıktı. Geçen zaman içindeyse neredeyse demokrasinin bir ölçütü haline geldi. Bugün gelişmiş ülkelerde başta çalışma hayatı olmak üzere bütün kararlar, siyasetçiler ya da idareler tarafından sivil toplum örgütlerinin katılımıyla alınıyor. Çalışma hayatında sivil toplum örgütü olan işçi ve işveren sendikalarının karara katılımı Birleşmiş Milletler bünyesindeki bir kurum olan ILO tarafından üye ülkelere zorunlu olarak uygulatılıyor.

Ekonomiyle ilgili her türlü kararda da mutlaka ilgili sektörün sivil toplum örgütü temsilcilerine ön bilgi verilmesi ve görüşlerinin dikkate alınması, bir yönetim kalitesi ölçütü olarak görülüyor.

Ekonominin gelişmesi, bu yöntemin ilk benimsendiği yıllara kıyasla binlerce yeni ürün ve dolayısıyla sektörlerin derinleşmesikarmaşıklaşması sonucunda yeni örgütlenme modelleri oluştu. Geçmişte sadece “ticaret odalarıyla” ihtiyaç karşılanabilirken, sektörel dernekler, birlikler, odalar, bunların uluslararası partnerleri doğdu. Hatta sektörlerde alt gruplar ya da alt çalışma birimleri oluştu. Bütün dünyada dikey örgütlenmeden, yatay örgütlenmeye geçiş süreci yaşandı.

PLASFED yatay örgütlenme modelini benimsedi

Türkiye plastik sektörünün, geçmişte birkaç firmadan oluşan yapısı, bilimsel ve ekonomik gelişmelerin hızla yaşanmasıyla onlarca farklı alana ayrıldı. Plastik sanayisinde faaliyet gösteren şirket sayısı yüzlerden sonra önce binlere, ardından da 10 bine ulaştı, ülkenin tamamına yayıldı. Koordinasyon sağlayacak bir yapının oluşmaması nedeniyle de sektör savunuculuğu çalışmaları hem kamuoyu, hem de karar alıcılar nezdinde başarı sağlayamadı.

PLASFED fikri, sektöre yönelik negatif algı ve uygulamaların yoğunlaştığı bir ortamda, sektör savunuculuğu konusunda coğrafi olarak bütün bölgeleri kapsayacak bir yapıya ihtiyaç duyulduğu anda doğdu. Bunun için de yatay örgütlenme modeli seçildi.

Uzmanlık ve alt sektörlere yönelik sivil toplum örgütleri ile bölgesel veya il düzeyinde yeterli güce ulaşan plastik sanayicilerinin oluşturacağı coğrafi yapılanmaya dayalı sivil toplum örgütlerinin eşit ve ortak katılımıyla bir federasyon yapılanması öngörüldü. Bu nitelikleri taşıyan 5 sivil toplum örgütüyle Plastik Sanayicileri Federasyonu PLASFED 28 Ekim 2011’de resmi olarak kuruldu.

PLASFED’in kuruluş dilekçesinde imzası bulunan kurucular, Hüseyin Semerci, Selçuk Aksoy, Mevlüt Çetinkaya, Erol Paksu, Şener Gencer, Fatih Keçeci, İlker Biliktü, Sabahattin Gaga, Hakan Hoşgör, Yusuf Özkan, Hüseyin Yücel, Yunus Tarla, Necmi Atalay, Mehmet Gül, Ayhan Aykan’dan oluştu. Federasyonu oluşturan denekler ise PAGDER, EGEPLASDER, BURPAS, KAYPİDER ve APSD olarak kayda geçti. Kurucu yönetim kurulu ise Hüseyin Semerci, Selçuk Aksoy, Mevlüt Çetinkaya, İlker Biliktü, Sabahattin Gaga, Hakan Hoşgör, Hüseyin Yücel, Erol Paksu, Şener Gencer, Fatih Keçeci isimlerinden oluştu.

Kuruluş işlemlerinin tamamlanmasının ardından hızla organizasyonunu gerçekleştiren PLASFED ilk Genel Kurulunu Mayıs 2012’de yasal süre dolmadan gerçekleştirerek yönetimini seçti. Selçuk Aksoy’un başkanlığında federasyon çalışmalarını hızlandırdı.