Plastik İşleme Makineleri Sektörü Gelişme Alanı Arıyor
PAGDER (Plastik Sanayicileri Derneği), 2015 yılının ilk 9 ayında plastik ve kauçuk işleme makinaları sektör değerlendirmesinde Almanya’dan ithal edilen plastik enjeksiyon ve ekstrüzyon makinalarının sayısının iki kattan fazla arttığını belirledi.
PAGDER Başkanı Reha Gür; plastik ve kauçuk işleme makinaları sektörünün de temsilcisi olarak, yerli üretimin tehdit altında olduğunu ve 2015 yılında yerli üretimin teşvik edilmesi yönünde önemli fırsatın kaçırıldığını ifade etti.Plastik Sanayicileri Derneği (PAGDER) 2015 yılının ilk 9 ayında plastik ve kauçuk işleme makinelerine yönelik hazırladığı raporu yayınladı. Rapora göre, plastik ve kauçuk işleme makinaları sektörünün ithalatı dolar bazında yüzde 8,4 gerilerken; avro bazında yüzde 11,5 arttı. Plastik enjeksiyon ve ekstrüzyon makinaları özelinde ise, ithalat dolar bazında yüzde 13 gerilerken; avro bazında yüzde 5,9 arttı. Özellikle, Almanya’dan ithal edilen plastik enjeksiyon ve ekstrüzyon makinalarının sayısal olarak iki katından fazla olarak arttığı görülürken; İtalya ve Tayvan’da sayısal olarak daha fazla makinasını ülkemize sokan ülkeler oldu. Raporu değerlendiren PAGDER Yönetim Kurulu Başkanı Reha Gür, Almanya’dan bu denli önemli bir ithalat girişinin arkasında, fi yat esneklerinin olduğunu belirtti. Gür, avro/dolar paritesindeki gerilemenin Avrupa’dan ithal ettiğimiz fi yat esnekliği yüksek ithal mallarda patlama yaptığını söyledi. Çin’den gelen enjeksiyon ve ekstrüzyon makinalarındaki miktarsal düşüşlerin yerin Tayvan menşeli makinalara bıraktığına dikkat çeken Reha Gür, ülkemizde hala kamunun yerli makine konusunda yeterli düzeyde teşvike ulaşamadığını ve konunun uzmanı olmayanlar tarafından hatalı hazırlanarak servis edilen raporlar nedeniyle de tedbirlerin alınamamış olduğunu ve bundan yerli makine imalatçılarının zarar gördüğünü belirtti. İthalat baskısı altında rekabet gücünü kaybetmek istemeyen sektörün kamusal Ar-Ge ve inovasyon teşvikleri ile canlandırılmasını vurgulayan Gür, “Avrupa’nın en büyük ikinci büyük plastik işleyicisi konumundaki Türkiye’nin daha fazla yerli üretim makinalara yönelmesi gerekiyor” dedi. “Cari açık verildiği gibi katma değerli ürün ihracatımızda önemli bir yere sahip olan makina sektörünün değerli bir parçasını oluşturan plastik ve kauçuk işleme makinaları sektörü, Türkiye cari açığı tarihi seviyelerde gerilerken, bu fırsattan yararlanamadı” diyen Gür, paritedeki gerilemeni ihracatımızı dolar bazında eritirken, fi yat esnekliğinin yüksek AB menşeli mallarda miktarsal artışları ve avro bazında da yükseliş-leri de beraberinde getirdiğini kaydetti. Benzer bir durumun plastik mamul ithalatında da yaşandığına dikkat çeken Reha Gür, “Plastik mamul ithalatı konjonktüre rağmen miktarsal bazda artış göstermeye devam ediyor. Zira, pahada fazla gelen ürünleri AB’den ithal etmeye devam ediyoruz” dedi. PAGDER olarak, plastik makina sektörü- nün gelişimi için makina imalat sanayi ailesinin tepe örgütü olan MAKFED’le birlikte vites değiştirildiğini sözlerine ekleyen Başkan Reha Gür, devlet desteklerinin cari açığın azaltılacağı, katma değer üretecek plastik ve plastik makinaları sektörlerine daha fazla yöneltilmesinden çekinilmemesi gerektiğini iletti. “Plastik sektörünün genel olarak ihracatının parite etkisi altında düşüş göstermesinin endişe yaratmadığı görülmekle birlikte, paritenin stabilize olması ve 2016’da bir önceki yılın baz etkisi ile birlikte tekrar sektör ihracatının güçlü bir yön kazanacağına inanıyoruz” diyen Gür; ancak konjoktürel etkilerden ziyade ihracatın ve genel olarak dış ticaretteki yapısal sorunların ele alınması gerektiği ile ilgili uyarı sinyallerinin artmış olduğuna dikkat çekti. Reha Gür alınması gereken önlemleri de; “Yakın coğrafyamızdaki gelişmeleri telafi edecek ihracat pazarlarımızın çeşitlendirilmesi; cari açığın azaltılmasına yönelik yeni petrokimya tesisi yatırımları; ihracatçı ve katma değerli sektörlerin acilen özel bakıma alınması; inovasyon ve Ar-Ge konusunda iş dünyasına güvene dayalı, onun burnundan getirmeyen yalın teş- viklere geçilmesi” olarak sıraladı leri de beraberinde getirdiğini kaydetti. Benzer bir durumun plastik mamul ithalatında da yaşandığına dikkat çeken Reha Gür, “Plastik mamul ithalatı konjonktüre rağmen miktarsal bazda artış göstermeye devam ediyor. Zira, pahada fazla gelen ürünleri AB’den ithal etmeye devam ediyoruz” dedi. PAGDER olarak, plastik makina sektörü- nün gelişimi için makina imalat sanayi ailesinin tepe örgütü olan MAKFED’le birlikte vites değiştirildiğini sözlerine ekleyen Başkan Reha Gür, devlet desteklerinin cari açığın azaltılacağı, katma değer üretecek plastik ve plastik makinaları sektörlerine daha fazla yöneltilmesinden çekinilmemesi gerektiğini iletti. “Plastik sektörünün genel olarak ihracatının parite etkisi altında düşüş göstermesinin endişe yaratmadığı görülmekle birlikte, paritenin stabilize olması ve 2016’da bir önceki yılın baz etkisi ile birlikte tekrar sektör ihracatının güçlü bir yön kazanacağına inanıyoruz” diyen Gür; ancak konjoktürel etkilerden ziyade ihracatın ve genel olarak dış ticaretteki yapısal sorunların ele alınması gerektiği ile ilgili uyarı sinyallerinin artmış olduğuna dikkat çekti. Reha Gür alınması gereken önlemleri de; “Yakın coğrafyamızdaki gelişmeleri telafi edecek ihracat pazarlarımızın çeşitlendirilmesi; cari açığın azaltılmasına yönelik yeni petrokimya tesisi yatırımları; ihracatçı ve katma değerli sektörlerin acilen özel bakıma alınması; inovasyon ve Ar-Ge konusunda iş dünyasına güvene dayalı, onun burnundan getirmeyen yalın teşviklere geçilmesi” olarak sıraladı.
Haberin Kaynağı : PLASFED
25.12.2015