Raylı Sistemlerde Milli Marka
Raylı ulaşım sistemleri sanayicileri, işbirliği amacıyla İstanbul’da bir araya geldi.
Tüm Türkiye’deki sektör temsilcilerinin tek çatı altında güç birliğini hedefleyen Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümesi (ARUS) İstanbul Ticaret Odası’nda işbirliği toplantısı gerçekleştirdi.
Raylı sistemler sanayicileri geçtiğimiz aylarda gerçekleşen Ankara metro ihalesinde; şartnameye eklemeyi başardıkları %51’lik yerli katkının çok sıkı olarak takip edilmesine karar verdiler. Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri, Kosgeb, Tübitak, üreticiler, yan sanayiciler, kalite firmaları, mühendislik firmaları ve üniversitelerden oluşan küme toplantısında bundan sonraki ihalelere %100 yerli ürünle girmek ve raylı sistemde milli marka oluşturulması kararlaştırıldı.
%51 offsete sıkı takip
Ankara metro ihalesini kazanan Çinli firma CSR’nin yetkililerinin de davet edildiği küme toplantısı birçok ilklerin de yaşanmasına zemin oluşturdu. Milli raylı sistemler markası çıkarmak ve ülke kaynaklarının içeride kalması amacıyla kurulan ARUS, bu süre içinde mevcut projelerin de takipçisi olduklarını, offset kararlılığının da yaygınlaşmasını hedefliyor. Ankara metro ihalesinde ilk kez %51 yerli katkı şartının konulmasının bir milat olduğunun altı çizilerek bu şartın sözde kalmaması için uygulamanın çok sıkı takip edilmesi gerektiği vurgulandı. Toplantıya çağrılan Çinli CSR firmasına en üst düzeyden bu karalılık aktarıldı. İhaleyi veren taraf olan Ulaştırma Bakanlığı Alt Yapı Yatırımları Genel Müdürlüğü’nün yanında Çinlilere; bu kümede bulunan hangi üretici ve firmalardan kimlerle görüştüğü ve hangi anlaşmaları yaptığı, %51 yerli şartını nasıl tamamlayacağı soruldu.
Paranın yarısı Türkiye’ye kalacak
Ulaştırma Bakanlığı Alt Yapı Genel Müdür Yardımcısı Yalçın Eyigün; CSR ile final dizayn aşamasına geldiklerini belirterek şartnamede yerli katkı şartının açıkça yazdığını, bunun takipçisi olacaklarını vurguladı. Küme üyesi üretici ve yan sanayiciler ihaleyi veren ve alan tarafları tüm detaylarıyla sorgularken OSTİM Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Aydın; sürecin bizzat takipçisi olacağını, ihale tutarının %51 orandaki paranın Türkiye’de kalması gerektiğinin altını çizdi.
Offset kanunlaşmalı
Yerli üretimin; yabancı marka ve yatırımcılarla ülke içinde olabileceğini hatırlatan Doç. Dr. Sedat Çelikdoğan asıl hedefin milli üretim olması gerektiğini dile getirdi. Milli markaların çıkarılmasıyla dünya pazarında rekabet eden sanayi olunmalı diyen Çelikdoğan; 2023 hedeflerinin ancak bu yolla tutturulabileceğinin altını çizdi.
Milli marka oluşturulmasının önünde AB fasılları, Dünya Ticaret Örgütü ve Kamu İhale Kanunu’nun olduğunu da hatırlatan Çelikdoğan, siyasi iradenin ve bilinçli toplumun bu engelleri aşabileceğini de söyledi. Çelikdoğan: ‘AB ve DTÖ kendi çıkarları doğrultusunda şartları değiştirebiliyorlar ancak bizim gibi gelişmekte olan ülkeler için engel oluşturuyorlar. AB bize offseti yasaklarken kendi üyeleri dışındaki ülkelere bunu uyguluyor yine ABD ileri teknoloji ürünlerin Çin’den kendi ülkesine girmesini engellemek için DTÖ şartlarını değiştirdi.’ dedi. Arus Başkan Yardımcısı Doç. Dr. Sedat Çelikdoğan, Kemal Derviş zamanında kurulan üst kurulların içeride bağımsız fakat gelişmiş ülkelere bağımlı olduğunu, uygulamaların da milli markaların doğmasına engel olduğunu. Bu küme işbirliğiyle %51 offset kararı alındığını bunun kanunlaşarak genişletilmesi gerektiğini belirtti. Çelikdoğan, bundan sonraki hedefin milli marka oluşturmak olduğunu söyledi. Çelikdoğan’a göre raylı sistemlerde tek alıcı kamu olduğu için; tüm yerli aktörlerin tek kümeyle hareket etmesinin elzem olduğunu savunuyor.
40 milyarlık araca daha ihtiyacımız var
Türkiye raylı sistemler sanayicileri ile bir araya gelen Ulaştırma Haberleşme ve Denizcilik Bakanlığı Alt Yapı Yatırımları Genel Müdürü Metin Tahan; ‘Sanayicinin emrindeyiz’ mesajıyla milli marka kahramanlarına cesaret verdi. Tahan, Ankara ihalesinde %51 yerli katkı şartına başta kendisinin de ihtimal vermediğini ancak kümenin ısrarlı çabalarıyla ve siyasi mercilerin çok büyük katkıları ile bu kararı aldıklarını belirtti. Yerli katkı kararının önemine değinen Genel Müdür Tahan, sadece Ankara metro ihalesinin maiyetinin 3 milyar lira olduğunu hatırlattı. Yerlilik ve milli marka ısrarından dolayı OSTİM yönetimine ve kümeye teşekkürlerini ileten Tahan, 2023 hedeflerine göre 10 bin adet daha raylı sistem araçlarına ihtiyaç olduğunu bunun maliyetinin de 40 milyar lirayı bulacağını hatırlatarak kümenin işbirliğine desteğinin devam edeceğini söyledi.
Anahtar teslimi iş için eko sistem şart
ARUS Başkanı ve Çankaya Üniversitesi Rektörü Ziya Burhanettin Güvenç; kümelenmenin bir kalkınma modeli olduğunu, kümelerin nihai ürünü hedeflemeleri gerektiğini önemle vurguluyor. Dünyadaki kümelenme örneklerini anlatan Güvenç’e göre Türkiye; kümelenmeyle yerli üretimini artırmazsa yok olmaya mahkum olacak. Bu yüzden her fırsatta sanayicinin yanında olduğunu hatırlatan Güvenç, sektörel anlamda bir eko sistem oluşturulmasını ve dışarıda hiçbir kimsenin kalmaması gerektiği vurguluyor. İstanbul’da tüm raylı sistemler aktörleriyle bir araya geldiklerini belirten Güvenç tek bir çatının olması ve kimsenin dışarıda kalmadan gerçek anlamda işbirliğiyle güç birliği yapılması gerektiği görüşünde. Güvenç; kümelenmenin iş takipçiliği ya da fikri birliktelik olmadığını asıl hedefin nihai yerli imalat ve tasarım olduğunun belirtiyor. Küme üyelerine seslenen Prof. Güvenç, anahtar teslimi iş alabilmeleri için tüm aktörlerin bir arada olduğu kümelenmeyi işaret ediyor.
1 trilyon dolar pazar
Türkiye’de raylı sistemde ana üretici konumuna gelen firmalar devletin kendilerine proje vermesi gerektiğini ancak bu yolla %100 yerli ürünlerini dünya pazarına açabileceklerini belirtiyorlar. İpekböceği markasıyla hafif raylı sistem aracı üreten Durmazlar firmasının Proje Koordinatörü Taha Aydın, dünyada 20 yıl içinde 1 trilyon dolar pazar olduğunu hatırlatarak bu rekabette Türkiye’nin önünde önemli fırsatlar olduğunu hatırlattı. Aydın, gerek offset kararları ile gerekse devletin özel projeleriyle yerli firmaların önünün açılması gerektiğini ve kendilerinin katkılarıyla artık Devletin kalkınma stratejilerinde raylı sistemlerin de yer aldığını belirtti.
Bozankaya firmasının Yönetim Kurulu Başkanı Murat Bozankaya da Amerika ve Almanya’daki projelerde yabancı markalarla yer aldıklarını ancak kendi ülkelerinde kendi markalarıyla büyümek istediklerini belirterek yabancı firma ürünlerinin teknik özelliklerine ve kalite sorunlarına dikkat çekti. Mekke metrosunu alan firmanın çok ciddi teknik sorunlar yaşadığını, bu yüzden Riyad ihalesine alınmadığını hatırlatırken ülkemizde 5 adet raylı sistem aracı alan bir belediyenin de aracın henüz tasarım aşamasında olan bu firmadan haberi bile olmadığına dikkat çekti. Yerli otobüs de ürettiklerini hatırlatan Bozankaya; yine yakınlarda yapılan bir belediyenin otobüs ihalesini yabancı bir firmanın aldığını oysa ki; tamamen yerli üretim yapan Türk markası fabrikaların işsizlikten finans sıkıntısı çektiğini hatırlattı.
Küme çalışmalarına katılan yan sanayiciler de tek tek söz alarak firmaları hakkında bilgi verdiler. Oluşturulacak olan yerli üretim analiz listesinde kendilerinin nerede yer alacaklarını dile getiren sanayiciler ‘bize iş planı verin, standardizasyon ve sertifikasyonumuza yol açın’ mesajını verdiler.
Türkiye’nin ilk yerli tramvayı RTE200 modelini üreten İstanbul Ulaşım A.Ş. Genel Müdürü Ömer Yıldız; yerlileştirme faaliyetlerinden toplan 19 milyon Euro kazanç sağladıklarını belirtti. Milli marka için tasarım yatırımlarına ağırlık verdiklerini belirten Yıdız, yerlilik politikaları ile milli ürünlerin desteklenmesi gerektiği ve tüm üretim süreçlerinde marka bilinciyle hareket etmenin önemini vurguladı.
‘1 milyar dolarlık bakır ihtiyacını tek başımıza karışlarız’
Bakır üreticisi Sarkusyan firmasının Genel Müdürü Hayrettin Çaycı; dış ticaret açığındaki 1 milyar doların bakır sektöründe olduğunu hatırlatarak Ekonomi Bakanlığı’nın bu açığı kapatma görevini kendilerine verdiğini belirtti. Bu amaçla raylı sistem küme çalışmalarına katılan Sarkusyan firması; önümüzdeki yıl demiryollarındaki projelerin bakır ihtiyacının da 1 milyar dolar olduğunu, bunun tamamını karşılayacak kapasite ve yeteneğe sahip olduklarını ilan etti.
Tüm aktörlerin bir araya geldiği raylı sistemler küme toplantısı bir sonraki gündemini ‘Standardizasyon ve Sertifikasyon’ üzerine yapma kararı aldı.
Haberin Kaynağı : OSTİM
18.09.2013