RAYLI ULAŞIM SİSTEMLERİNİN 2015 YILINDA TÜRK EKONOMİSİNDEKİ YERİ
Dr. İlhami Pektaş
ARUS -Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri Kümelenmesi Koordinatörü
Türk sanayisinin 2015 yılında büyük bir ilerleme kaydetmesi beklenmektedir. Çünkü bu yıl uygulanmaya başlayan Yerli Malı Tebliği ve çalışmaları tamamlanan Sanayi İşbirliği Programı ile yerli malı ön plana çıkmış olup Türkiye’de sanayi üretiminin büyük bir hızla artacağını bekliyoruz. Yıllardır yapılamayan Yerli Malı ve Sanayi İşbirliği Programı nihayet Devlet Politikası haline gelmiştir. Artık devletimizin yerli üretimde bir politikası vardır. Bu nedenle Raylı Ulaşım Sistemlerinde 2023 yılına kadar ihale edilecek olan 100 adet hızlı tren, 1000 adet EMU, DMU tren ve şehir içinde satın alınacak 7000 adet metro, tramvay ve hafif raylı araç ihalelerinde finansal olarak en az 25 milyar USD’ın ülke ekonomisinde kalmasında ve cari açığın kapanmasında önemli katkı sağlayacaktır. Dolayısı ile 2023 yılına kadar Havacılık ve Savunma, Enerji, Ulaştırma, Haberleşme, Bilgi Teknolojileri ve Sağlık sektöründe planlanan 750 milyar USD’lık ihale yapılması planlanmış ve %51 yerli katkı şartı getirilmesi ile bunun en az yarısı 375 milyar USD ülkemizde kalması hedeflenmektedir. Sadece Sanayi İşbirliği Programı (SİP) ile yıllardır ülkemizin büyük bir sorunu haline gelen cari açık kökünden çözülecektir.
Ayrıca Hükümetimizin yeni aldığı karar ile ithal ikamesi üzerinde çalışılmakta ve teknolojik ithal ürünlerin 2015 yılı ocak ayından itibaren yerli ürünler ile yer değiştirilmesi sağlanacak ve İthal ikamesi ile yerli üretim ve dolayısıyla sanayicilerimiz önem kazanacaktır.
Şu ana kadar demiryolları ve yerel yönetimler son yıllarda kent içi ulaşıma verdiği hızlı yatırım projeleri ile başta İstanbul olmak üzere, Ankara, İzmir, Bursa, Eskişehir, Adana, Kayseri, Konya, Antalya, Samsun ve Gaziantep dahil toplam 11 ilde Metro, Hafif Raylı Araçlar (LRT) ve Tramvaylar olmak üzere farklı ülkelerin farklı markalarından oluşan 2150 adet araç satın alınarak ülkemiz büyük israfa sokulmuş bulunmaktadır. Ortalama araç fiyatlarının 3 milyon Euro düzeyinde olduğu dikkate alınırsa, satın alınan 2150 araç için yaklaşık 6.4 milyar Euro ödenmiş olup bir o kadar da yedek parça ve stok maliyeti için harcanması beklenmektedir.
Bu zararları telafi etmek, bu araçların yedek parçalarını ve kendi milli markamızı üzere 2015 yılından itibaren ARUS olarak tasarladığımız yerli ve milli metro aracı ile 7000 adet raylı ulaşım aracının Türkiye’de üretilmesini planlıyoruz. Bu konuda projemiz hazır, onay bekliyoruz.
Ayrıca son zamanlarda ARUS (Anadolu Raylı Ulaşım Sistemleri) Küme üyesi Sanayicilerimizin büyük gayretleri ile kendi markalarımız çıkmaya başladı.
İşte örneği İpekböceği Tramvayı: Bursa’da Durmazlar firması ve Bursa Büyükşehir belediye başkanımız Recep Altepenin büyük destekleri ile üretildi ve şimdi Bursa meydanlarında hizmet vermektedir.
İşte diğer bir örnek; RTE ve İstanbul Tramvayı: İstanbulda Belediye Başkanımız Kadir Topbaş ve İstanbul Ulaşım Genel Müdürü Ömer Yıldız’ın büyük destekleri ile üretildi ve İstanbul’da hizmet vermeye başladı.
Bozankaya TCV Trambüsü: Malatya’da Malatya Belediyesi başkanımız Ahmet Çakır’ın büyük destekleri ile Malatya için üretilen 10 adet TCV Trambüs önümüzdeki ay hizmet vermeye başlayacak ve Bozankaya 2015 yılında yurt içi ve yurt dışı siparişlerin hızla artmakta olduğu belirtti.
Ayrıca Bozankaya, Kayseri Belediyesinin yaptığı 30 adet tramvay ihalesini kazandı ve yeni bir marka ile üretime başladı. Bu yeni markada üyelerimize büyük görevler düşecektir.
Durmazlar firması İzmir Belediyesinin 38 araçlık Tramvay ihalesini almak için başvuru yaptı ama maalesef ihale son anda G.Kore / Eurotem firmasına verildi.
Belediyelerimiz artık ihalelerde en az %51 yerli katkı şartını koymaya ve sanayicilerimize destek olmaya şimdiden başladılar. Örnek; Bursa, Kayseri ve Malatya. Örnek belediyelerimizin sayısı çığ gibi artacaktır.
Sonuç olarak devletimizin, belediyelerimizin tüm ihalelerde kendi sanayicilerimize ve kendi markalarımıza destek olması ile yabancı ürün istilasından ve israflardan kurtulup ve 2 trilyon USD’lık dünya pazarında da rekabetçi markalar üreteceğiz.
İşte Milli Hızlı Tren projesi, Milli Yolcu ve Milli Yük Treni, İpekböceği markası, İşte TCV Trambüs ve yeni tramvay markası, işte RTE ve İstanbul Tramvayı, Kayseride ve İzmirde üretilecek tramvaylar, Milli Hızlı Trende TCDD, Tülomsaş, Tüdemsaş, Tüvasaş, ARUS, Aselsan, Tübitak, İstanbul Teknik Üniversitesi, Eskişehir RSC firmalarının birlikte çalışmasıyla 2018 yılına kadar üretilecek milli trenlerimiz.
Bu nedenle kendi milli markalarımıza milletçe ve devletçe destek verip onları tüm yurt sathına yayacağız, böylece sanayicilerimiz, işçilerimiz, mühendislerimiz işsiz kalmayacak milli sanayimizin çarkları dönecektir. Artık yerli malı tebliği, sanayi işbirliği programları ve Kamu ihale kanununda yapılan revizyonlar ile devlet politikamız oluşmuş ve yerli üretim ön plana çıkmıştır. Bugün yerli üretim şartı içermeyen kamu ihaleleri iptal edilmeye başlamıştır. Türkiye yerli üretim ve milli markada 2015 yılında kritik bir sürece girmiş bulunmaktadır.
Bugün ARUS Kümelenmesi içinde yer alan firmalarımız gerek yurt içi ve gerekse yurt dışı raylı ulaşım sistemleri ihalelerine girebilecek sermaye yapısına sahiptir. Firmalarımız 100 milyon Euroluk ihalelere rahatlıkla girerek kazanabilecek güce kavuşmuştur. Kardemir Demir Çelik fabrikamız 140 milyon USD’lık raylı ulaşım aracı demiryolu teker üretim yatırımı yapmıştır. Kardemir, Günümüz teknolojisi ile donatılan 400.000 ton/yıl kapasiteli bu tesiste, 72 metre boya kadar demiryolu rayları üretmekte ve ihraç etmektedir. Kardemir’i başta Iran, Irak, Suriye, Ermenistan, Gürcistan, Yunanistan, Bulgaristan ve Romanya gibi komşu ülkeler olmak üzere tüm dünya pazarlarına ihracat yapabilen bir kuruluş haline getiren bu yatırım, Kardemir’in sektör içerisindeki yerini de güçlendirmiş ve ülkemiz ve bölge ülkeleri arasında yukarıda sıralanan ürünleri üretebilen tek tesis konumuna taşımıştır. ARUS Firmalarımız 2011 yılında 165 milyon USD’lık ihracat gerçekleştirmiştir.
2012 yılındaTüvasaş: 125 milyon USD, Tülomsaş: 150 milyon USD, Tüdemsaş: 120 milyon USD, Kardemir 170 milyon USD ray satışı, 6 adet ipekböceği: 20 milyon USD, RailTur: 20 milyon USD, Bozankaya: 20 milyon USD, Durmazlar: 15 milyon USD Bogi üretimi olmak üzere toplamda yaklaşık yurt içi ve dışı raylı ulaşım sistemleri satışları olmak üzere yaklaşık 650 milyon USD’lık satış geliri sağlanmıştır.
Ülkemizde son 4 yıllık süreçte demiryolu ağ uzunluğu, yolcu ve yük taşımacılığı ve kullanılan vagon sayıları incelendiğinde 2012 yılı itibari ile toplam 12.800 km’lik demiryolu hattı üzerinde 70.284.000 kişinin yolculuk yaptığını, 25.666.000 ton yük taşındığını, 12 adet yüksek hızlı tren ve 542 adet lokomotifle hizmet verildiğini görmekteyiz. Söz konusu rakamlar özellikle son yıllarda gerçekleştirilen yeni yatırımlar ile hızla artmaya devam etmektedir. Söz konusu gelişmelere ilişkin rakamlar son dört yılı kapsayacak şekilde aşağıda verilmiştir. 2003’ten itibaren yapılan yatırımlar sonucunda bugün Ülkemiz, Yüksek Hızlı Tren işleten ülkeler arasında Dünyada 8., Avrupa’da ise 6. sırada yer almıştır. 2003 yılında 15,9 milyon ton yük taşımacılığı, 2011 yılında 25,4 milyon ton yük taşıması yapılmıştır. Yük taşıma miktarında %62 oranında artış sağlanmıştır. 2003 yılında 77 milyon olan yolcu sayısı 2011 yılında hızlı tren yolculuğu ile birlikte %58’lik artışla 121 milyona ulaşmıştır. Metro, LRT ve tramvaylar ile taşınan yolcu sayısı ise yaklaşık yıllık 912 milyon yolcudur.
2023 yılı için demiryolu ile yük taşımacılığı payının %20, yolcu taşımacılığı payının %15’e çıkarılması hedeflenmektedir.
Bununla birlikte;
Toplam demiryolu ağının 2023 yılına kadar 10.000 km hızlı tren hattı, 4000 km konvensiyonel tren hattı olmak üzere toplamda 25.940 km’ye, 2023-2035 yılları arasında 3000 km yeni demiryolu daha ilave edilerek toplam demiryolunun yaklaşık 30.000 km’ye çıkartılması,
60 milyon nüfusun olduğu 15 ilde yüksek hızlı tren bağlantılarının gerçekleştirilmesi, yerli üretimin en üst seviyeye çıkarılması ve demiryolu ürünlerinin küresel pazara sunulması, demiryollarının diğer toplu ulaşım sistemleriyle entegre edilerek şehir içi akıllı ulaşım altyapı ve sistemlerinin geliştirilmesi, Uluslararası kombine taşımacılık ve hızlı tedarik zinciri yönetiminin kurulması ve yaygınlaştırılması, Demiryolu araştırması, eğitim ve sertifikasyon konusunda yetkinlik ve dünyada söz sahibi olunması, Boğazlar ve Körfez geçişlerinde demiryolu hat ve bağlantılarının tamamlanarak Asya-Avrupa- Afrika kıtaları arasında önemli bir demiryolu koridoru haline gelinmesi, İpek yolunun canlandırılması, Demiryolu ulaştırması faaliyetlerinin düzenlenmesi ile ilgili yasal ve yapısal mevzuatın uluslararası ve AB mevzuatları paralelinde güncellenmesi hedefleri gerçekleştirilecektir.
Türkiye’nin 2023 hedeflerine baktığımızda Raylı Ulaşım Sistemleri ve Alt yapı projelerinin toplam değeri Kent içi ulaşım sistemleri ile birlikte 100 milyar USD civarındadır.
Özellikle Siemens, Bombardier ve Alstom gibi kuruluşlar Türkiye’de en az %51 yerli katkı ile üretime hazır olduklarını bildirmişlerdir. Bu firmalar şimdiden Türkiye’de yerli ortak ve yer arayışına başlamış bulunmaktadırlar.
ARUS kuruluş amacı ve hedefleri doğrultusunda tasarımından araç üretimine kadar yerli ve milli marka üretmeyi görev olarak üstlenmiştir. Bugün dünyada 2 trilyon USD’lık raylı ulaşım sistemleri pazarı bulunmaktadır. Ülkemizde marka çıkaran ve teknolojik malzeme üreten Raylı sistem üreticilerimizin bu pazardan pay alması ve ihracat şansı çok yüksektir. Ucuz ve temiz enerjili toplu ulaşım araçlarına sahip raylı ulaşım sistemleri akıllı ve entegre sistemler ile geleceğin vazgeçilmez toplu ulaşım sistemleri olacaktır. Nüfusun hızla arttığı dünyamızda gelecek ucuz ulaşım ve temiz çevre ile raylı ulaşım sistemlerinin olacaktır.
Haberin Kaynağı : Railway Turkey
11.03.2015