Sanayicinin Yeni Destek Mekanizmalarına İhtiyacı Var!
ARMATÜR Derneği Başkanı Gökhan Turhan: Sanayicinin Yeni Destek Mekanizmalarına İhtiyacı Var!
Sanayicinin Yeni Destek Mekanizmalarına İhtiyacı Var!
Dünyaya baktığımızda, sektörün 100 milyarlarca dolarlık bir hacme sahip olduğunu görüyoruz. Küresel pazar hacminden aldığımız payı her geçen gün daha da artırmak için elimizden gelen tüm çabayı gösteriyoruz.
Ancak topyekun ihracatı artırmak için artık yeni enstrümanlara, yeni sistemlere ve yeni çalışmalarla geliştirilecek stratejilere ihtiyaç olduğunu düşünüyoruz. Artık var olan yapılar ve sistemlerle ihracatımızı daha yukarı seviyelere taşımamız zor gibi duruyor. Özellikle ihracatçının, sanayicinin, üreticinin finansa ulaşmada sıkıntılar yaşarken hedeflerini daha ileriye taşıması zor oluyor.
Hem hammadde fiyatlarının ve maliyetlerin yükselmesi hem de dövizdeki yükselişle birlikte ihracatçının finansman ihtiyacı daha da arttı. Bu ihtiyacın karşılanabilmesi için gerekli olan krediler ve finansman desteklerinin de aynı yükselişte olması gerekli. İhracatçı finansmana ulaşamayınca hammaddeyi de rahat alamıyor. Finansman vadeleri, yani alım vadeleri düştüğü için burada da risk ortaya çıkıyor. Bu durum satışlarda kaygıyı ve daha kısa vadeli satışları beraberinde getiriyor.
Sektör Ekim ayında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,9 artışla 312,7 milyon dolar ihracat gerçekleştirdi. İlk 10 aylık ihracat da yüzde 9,5 artışla 3,3 milyar dolara ulaştı. Hedefimiz 2022 yılını 4 milyar dolar ihracat ile kapatmak.
Armatür ihracatı bu dönemde iyi bir seyirde. Ancak alt sektörlerden alüminyum ve yapı sektörlerinde düşüş yaşanıyor. Çünkü geçmiş yıllarda yapmamız gereken yatırımları yeterli seviyede yapamadık, kapasite artışlarını sağlayamadık. Müşteri çeşitlendirmesini de tam anlamıyla yakalayamadık.
Bu sebeple sektör olarak aktif satış yaptığımız ülke ve müşteri çeşitliliğini artırmayı hedef aldık. Hiç girmediğimiz pazarlara girmeye ve yeni müşteriler edinmeye odaklandık. Alacağımız çok yol ve ihracat yapacağımız çok büyük pazarlar önümüzde bizleri bekliyor. Fakat gerek ham madde fiyatları, gerek vergiler, gerekse mali politikalar konusundaki belirsizlikler sektörlerin önünü görmesine engel oluyor. Bu açıdan devlet tarafından yeni destek mekanizmalarının tesis edilerek özel sektörün desteklenmesine ihtiyaç duyuyoruz.
Yüksek enflasyon ortamında başta sanayi olmak üzere üretime dayalı sektörler ciddi anlamda zor bir süreci yaşıyor. Tüm dünyada beklenen resesyon, ülkemiz için de ekonomide yavaşlama olarak görülecektir. 2023’te Türkiye'nin de ihracatı yavaşlayacaktır. Ticarette büyüme beklentileri maalesef aşağı yönlü revize edildi. Ancak, Avrupa'nın enerji problemi sebebiyle üretimdeki yavaşlaması ile tedariklerini ülkemizden karşılaması ihracat düşüşünü biraz da olsa durduracaktır.
Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), Eylül Ara Dönem Ekonomik Görünüm Raporu’nda 2022 yılı için yüzde 3 olarak açıkladığı küresel ekonomide büyüme tahminini sabit tutarken, Türkiye ekonomisine yönelik büyüme beklentisini ise yüzde 3,7’den yüzde 5,4'e revize etti. Aynı zamanda Türk ekonomisinin 2023 yılına ilişkin büyüme tahmini yüzde 3 olarak korurken, küresel ekonomide büyüme tahmini yüzde 2,8’den yüzde 2,2’ye indirdi. Bundan hareketle ülkemize doğru kayan ilgiyi sürdürülebilir bir şekilde karşılamak için kendimizi yeni dönem şartlarına hızla adapte etmemiz gerektiğini düşünüyoruz.
Ticaret Bakanlığı tarafından yakın zamanda kamuoyuyla paylaşılan Uzak Ülkeler Stratejisi raporunda dikkatimi çeken birkaç önemli veriyi de paylaşacak olursam;
-Ülkemiz, son 20 yılda mal ihracatını 5 kat artırarak 2021 yılı itibarıyla 225,2 milyar dolar seviyesine yükseltti. Buna karşın dünya mal ihracatından aldığı pay yalnızca %1’in üzerinde.
-Hizmet ihracatında, 2021 yılında bir önceki yıla göre %64,1 oranında artış kaydedilerek 58,2 milyar dolar düzeyine ulaşıldı.
-Ülkemiz ihracatının üçte ikisi, ülkemize ortalama uzaklığı 2000 km. mesafede bulunan ülkelere gerçekleştiriliyor.
-Ülkemizin toplam ihracatının ortalama menzili ise 3.065 km. Bu menzilin, 4.744 km seviyesinde olan dünya ortalamasına yükseltilmesi dış ticaret politika hedeflerinden biri olarak karşımıza çıkıyor.
-Uzak Ülkeler Stratejisi kapsamında 4 hedef temel olarak belirlenmiş: ekonomik ve ticari iş birliğinin geliştirilmesi, Türk ürünlerinin küresel ölçekte tanınırlığının geliştirilmesi, mal ve hizmet ihracatının artırılması ve ihracatımızın ortalama mesafesini dünya ortalamasına çıkartmak.
Her ne kadar devlet politikalarımız ve içerisinde bulunduğumuz yatırım ortamı günden güne gelişse de; özellikle biz üreticilerin teknolojik dönüşümlerini ve ihracat faaliyetlerini destekleyecek daha çok teşvik ve yapısal uygulamaya ihtiyaç duyduğumuz da aşikar. Teknoloji odağında yatırımlarımıza hız vermemize olanak tanıyacak yeni düzenlemelerin hayata geçebilmesi için, bizi doğru temsil edecek kurumların çatısı altında birleşmek ve sesimizi daha güçlü duyurup, birlikte hareket etmek kritik bir rol oynuyor.
Birlikteliğimizden güç alarak, “rekaberlik” ile hem kendimizi hem de sektörlerimizi geliştirmek elimizde. Ufkumuz geniş, yolumuz açık olsun…
Gökhan Turhan
ARMATÜR Derneği Başkanı