Maktek 2018 Fuarında görüşme imkanı bulduğumuz Sandvik Coromant Güney Avrupa Bölgesi Satış Müdürü Mattias Nilsson ve Türkiye Satış Müdürü Beysim Çetin, sorularımızı yanıtlayarak Sandvik Coromant hakkında bilgiler verdi.

 Kesici takımlar konusunda Türkiye’de ilk 3’te olduklarını belirten Mattias Nilsson, yılda 2500 yeni ürünü pazara sunduklarını belirtti.

 Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

Mattias Nilsson: Ben Mattias Nilsson. Başta Benelux, İtalya, Fransa, İspanya, Portekiz, Türkiye, Ortadoğu ve Kuzey Afrika dahil olmak üzere,  Sandvik Coromant’ın Güney Avrupa Bölgesinde yaklaşık 20 ülkenin satışından sorumluyum. Sandvik’te 11 yıldır çeşitli görevler üstlenmekteyim. Bunlardan bazılarına bakacak olursak, Norveç’te Silent Tools (sessiz takımlar) ile ilgili ve aynı zamanda otomotiv sektörü ve dijital üretim/ Endüstri 4.0 ile ilgili strateji projeleri üzerine yaptığım çalışmalardan bahsedebilirim.

Türkiye pazarında neler yapıyorsunuz? Türkiye’deki faaliyetlerinizden bahseder misiniz?

Mattias Nilsson: Türkiye’de satış alanında çalışan 25 kişi bulunmaktadır. Kesici takımları konusunda müşterilerimize destek ve bilgi paylaşımında bulunuyoruz. 25 çalışanımız da sahada çalışarak müşterilerimizle her gün görüşmekte ve müşterilerimizin sorunlarına çözümler üretip ve onların maliyetini azaltmak için üretim sürecinde ne tür değişiklikler yapılacağına dair müşterilerimize önerilerde bulunmaktalar. Bu şekilde hem etkinlik artıyor hem de maliyet düşürmüş oluyoruz. Sandvik Coromant olarak İstanbul’da Sandvik Coromant Center adı verilen bir merkezimiz bulunmaktadır. Bu merkezimizde eğitimler verilmekte, çeşitli ürünler ve bu ürünlerin en iyi şekilde nasıl uygulanacağı sergilenmektedir. İstanbul’daki Sandvik Coromant Center’ı önümüzdeki sene yenileyeceğiz ve son teknolojiye sahip olan yeni bir yere taşıyacağız. Dünya üzerinde 22 adet Sandvik Coromant Center bulunmaktadır, İstanbul’daki merkez bunlardan bir tanesi. Bu merkez aynı zamanda dünya çapında eğitim verilen toplam diğer merkezlerimizle de bağlantılı olacak.

 Türkiye’de müşteriler için maliyeti nasıl düşürmektesiniz?

Mattias Nilsson: Bunu iki örnekle açıklayabiliriz. Öncelikle müşterilerin nasıl üretim yaptıklarına bakıyoruz. Yardımcı parçaları varsa bunları makine ile nasıl en uygun şekilde kullanabileceğimize odaklanıyoruz. Eğer en uygun yöntemi kullanırsanız, yeni makinelerdeki yatırımın maliyetlerini de düşürebilirsiniz. Kapasite durumuna bağlı olarak makinelerdeki çalışma sürelerini azaltabiliyoruz.

 Türkiye’deki pazar payı hakkında bilgi verebilir misiniz?

Mattias Nilsson: Türkiye’deki pazar payımız hakkında resmi bir ölçüm bulunmamaktadır. Biz küresel anlamda öncü bir tedarikçiyiz. Global olarak oldukça yüksek bir pazar payına sahibiz ve Türkiye’deki pazar payımızın da en az bu ölçüde olduğuna inanıyoruz. Misyonumuz büyümeye devam etmek. Yakın bir süre önce Türkiye’de 6 kişiyi daha işe alarak bir yatırım yaptık, böylelikle Türkiye’de daha fazla müşteriye ulaşmaktayız. Yatırımlarımıza devam edeceğiz. Merkezimizle birlikte, biz Türkiye’deki pazarda büyümeye devam edip, daha çok istihdam sağlamayı hedefliyoruz.

2017 yılına göre 2018 yılında nasıl bir büyüme gerçekleşti?

Mattias Nilsson: İsveç borsasında halka arzı olan bir şirket olduğumuz için herhangi bir sayı verme iznimiz bulunmamaktadır. Ama şunu söyleyebilirim ki büyük bir gelişme yaşadık. Türkiye’deki ilk 6 ay beklediğimizden çok daha iyi geçti. Sonrasında ise daha yavaş bir büyüme yaşandı, ancak inanıyoruz ki 2019’a girdiğimizde bu pazarda yine aynı ölçüde büyüyeceğiz.

Türkiye’de pazar anlamında en azından ilk üçteyizdir. Muhtemelen ilk ikideyiz de diyebiliriz.

Sandvik, Bursa’da Yenileme Merkezi Yatırımı Yaptı

Türkiye’de üretim yapmayı düşünüyor musunuz?

Mattias Nilsson: Uzun vadeli olarak yanıt veremiyorum, çünkü ben üretimden sorumlu değilim. Tüm pazarlara hizmet veren, dünya çapında toplam 22 üretim tesisimiz bulunmaktadır. Aynı zamanda çok etkili şekilde çalışan bir tedarik zincirimiz var. Ürünlerimiz ulaştırılacak ülkeye bağlı olarak 24 veya 48 saat içinde teslim edilmektedir. Türkiye’ye ise genel olarak ürünün nerede üretildiği önemli olmaksızın her müşteriye ortalama 48 saat içinde ürün ulaştırmaktayız. Türkiye üretim için ilginç bir pazar ve lokasyon anlamında avantajlı bir ülke. Burada üretim yapmakta olan pek çok müşteri tanımaktayız. Sandvik Coromant olarak Bursa’da bir yenileme merkezi yatırımı yaptık. Bu merkez ile Türkiye’deki müşterilerimizin ürünlerini Sandvik Coromant’ın yüksek kalitesi bünyesinde kaplama ve iyileştirme yaparak sertifikalı bir süreç ile yeniliyoruz.

 Endüstri 4.0 anlamında ne tür çalışmalar yapmaktasınız? Ar-Ge çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Mattias Nilsson: Bu alanda çok fazla şey yapıyoruz. Bunlardan biri de bilgi paylaşımıdır. Web sitemizde internet üzerinden eğitim veriyoruz. Bu eğitimler tüm müşterilerimize, ortaklarımıza ve öğrencilere açık oluyor. Bunun yanı sıra merkezlerimizde yüz yüze eğitim de veriyoruz. Bu eğitimler, ürünlerin nasıl kullanıldığı, makine süreçlerinin nasıl en uygun hale getirilebileceği konusunda verilen eğitimlerdir. Bu alanda ayrıca CoroPlus ismiyle yeni bir konsept için yatırım yaptık. Bu konsept ile dijital teknolojiler kullanılarak ve veri yönetimi yapılarak çözümler üretilmektedir. Müşterilerimiz üretim süreçlerini en uygun hale getirebilsinler diye onlara veri sunup bu verileri analiz ediyoruz. Yeni çıkan ürünlerimize iki örnek vereyim: Bunlardan biri sensör yerleştirilmiş takım tutucusudur. Bu ürün ile makine sürecindeki titreşim denetlenebilmektedir. Bunun yanı sıra makinenin içyüzüyle ilgili Data Insight isimli bir ürünümüz var, bu ürün ise piyasaya sunulan son üründür.  Data Insight, tüm makinelerin birbirine bağlandığı ve müşterilerin tüm üretim sürecini gözlemleyebildiği bir yazılımdır.

Biz bu sektörde Ar-Ge alanında en çok yatırım yapan lider tedarikçiyiz. Ar-Ge birimimizde çalışan yaklaşık 500 kişi bulunmaktadır. Çeşitli pazarlarda müşterilerimizin ihtiyaçlarına uygun olarak takımların tasarımını yapan ve bazen de makine süreçleriyle ilgili çalışarak müşteri odaklı çözümler sunan 150 kişi vardır. Her sene 2500 yeni ürünü pazara sunmaktayız. İnovasyona yaptığımız yatırım çok fazladır. Bu anlamda pazar büyüdükçe daha yeni teknolojilere ihtiyaç duyulmaktadır. Toplamda ise 60 binin üzerinde ürünümüz bulunmaktadır.

 Türkiye’deki üreticiler Sandvik ürünlerini neden tercih etmeli?

Mattias Nilsson: Bana göre bunun iki sebebi bulunmaktadır. Birincisi, bizim müşterilerimizle etkileşimde olma biçimimiz. Misyonumuz geleceği birlikte şekillendirmektir. Bu da demek oluyor ki müşterilerimizle, üniversitelerle ve iş ortaklarımızla işbirliği yapmak bizim için esastır. Müşterilerimizin en uygun şekilde üretim yapmaları ve maliyeti düşürmeleri için müşterilerimizle bilgi ve birikimimizi şeffaf bir şekilde paylaşarak iş birliği yapmayı tercih etmekteyiz. Yalnızca takımları makine sürecinde doğru şekilde kullanarak değil; aynı zamanda ve doğru yöntemleri kullanarak müşterilerimizin en verimli şekilde çalışmalarını istemekteyiz. Bu bir takım çalışmasıdır. Yeni ürün geliştirmek, inovasyona katkıda bulunmak çok önemlidir. Bizim için önemli olan yalnızca kesici takımının kendisi değildir. Önemli olan müşterinin üretim sürecidir. Önemli olan, tüm süreç boyunca müşterilerimize nasıl yardımcı olabildiğimizdir.

 Gelecek dönem için Türkiye’deki hedefleriniz nelerdir?  

Mattias Nilsson: Misyonumuzda da belirtildiği üzere müşterilerimizin daha iyi duruma gelmelerine yardımcı olmaya devam etmek, bilgi birikimimiz sayesinde bizle işbirliği yapmak isteyen müşterilerimizi desteklemektir. Müşterilerimize daha yakın olmak istiyoruz, bu yüzden müşterilerimizi kendi çalışma alanlarında ziyaret ederek, onları merkezlerimize davet ederek veya dijital yöntemler yoluyla onlarla iletişim kurmak istiyoruz. Bunu yaparsak daha fazla müşteri kazanacağımıza inanıyoruz.

Türkiye’deki müşterilerinize vermek istediğiniz mesajlar var mı?

Mattias Nilsson: Kendilerini gelecek sene açılacak olan yeni merkezimizde bizi ziyaret etmeleri için davet ediyorum. Bu merkezde son teknolojileri ve süreçlerine nasıl katkı sağlanabileceğini görebilirler.

Eklemek istedikleriniz var mı?

Mattias Nilsson: Bizim bir geri dönüşüm konseptimiz var. Kullanılmış ve vadesi dolmuş karbür takımları müşterilerimizden satın alarak çok basit bir süreçle bunları yeniden kullanılabilir hale getiriyoruz. Bu şekilde hem müşteriler için, hem çevre için hem de bizim için herkesin kazançlı olduğu bir süreç yaratmış oluyoruz.

16.01.2019