Sektörün Anahtarı İnovasyon
Üretim endüstrilerinin zorlu ekonomi şartları içersinde kıyasıyla rekabetle karşı karşıya kalması sonucunda her birinin pazarda fark yaratmak amacıyla inovasyonu bir rekabet aracı olarak görmelerini zorunlu hale getirmiştir.
Tüketici beklentileri daha fazla teknoloji ve konfor arayışı içerisinde gün geçtikçe arttığından, bu durum otomotiv endüstrisinde de oldukça yoğun biçimde yaşanmaktadır. Çağımızda tarza ve estetiğe daha fazla odaklanılmakta olup çok yönlülüğe olan talep artmaktadır, dolayısıyla otomotiv endüstrisinde, özellikle de otomotiv parça endüstrisinde genel gereklilikler artış göstermektedir. “Tüm icatlar ihtiyaçtan doğar” sözü, inovasyon için de geçerlidir. Dünyanın her yerinde ürün tasarımcıları, böylesi bir pazar ihtiyacını karşılayabilmelerine yardımcı olabilecek yeni teknoloji ve proses arayışları içerisindedir.
MIM teknolojisi ise, doğası gereği bu teknolojiyi diğer geleneksel metal kesim ve metal şekillendirme teknolojilerinden ayıran bir inovasyon kabiliyetine sahiptir. Ne kadar zor olursa olsun karmaşık konturları enjeksiyon yöntemi ile kalıplayabilme özelliği bu teknolojiye üretim teknolojileri silsilesi içerisinde benzersiz bir statü kazandırmaktadır. Bu da birçok tasarımcının üretim dünyasına daha önce görülmemiş benzersiz ürün özellikleri katmasına imkân vermekte, üretim personelini ise heyecanlandırmaktadır. Bu teknoloji, tasarımcıların hayallerini gerçeğe dönüştürmesine yardımcı olmaktadır. Tasarımdan kaynaklanan imalatı zor parçaların olduğu alanlarda uygun imalat, kesme ve talaşlı işleme takımlarının olmamasından dolayı zor olmaktadır. MIM ise, benzersiz şekillendirme ve mukavemet arttırma kabiliyeti ile bu tür zorlukları ortadan kaldırıyor. MIM teknolojisi, çok ince metal tozların (15 - 20 mikron çapında) temel hammadde olarak kullanıldığı dört aşamalı bir işlemdir. İşlem esnasında, MIM besleme stokunu kullanarak hammaddeye gerekli şeklin verilmesini sağlamak üzere ilgili bileşenin şekline sahip olan bir kalıba ihtiyaç duyulmaktadır. Bu işlemin ardından, bağlayıcı maddeleri ortadan kaldıran arındırma işlemi ve son olarak yoğunlaşmayı sağlayan ve bileşene dayanıklılığını tam olarak veren sinterleme işlemi gerçekleştirilmektedir. Böylelikle MIM, presleme, dövme, döküm veya talaşlı işleme prosesleriyle elde edilen mukavemetin aynısını bileşene sağlayabilmektedir. Bu işlem, karmaşık şekilleri elde ederken sağladığı uzmanlık sayesinde üretim endüstrisine büyük kolaylık getirmektedir. Bu işlem kullanılmadığında ise daha uzun üretim süreleri ve daha yüksek maliyetler ortaya çıkmaktadır.
Bangalore, Hindistan merkezli bir firma olan Indo-MIM, 1996 yılından bu yana MIM prosesini kullanarak karmaşık şekilli parçaların üretimi alanında faaliyet göstermektedir. Günümüzde kendi alanında dünyanın en büyük şirketi haline gelmiş olan firma, küresel müşterileri için çeşitli malzeme ve şekillere sahip olan 3500 çeşit parça geliştirmiştir. Indo-MIM’i farklı kılan en önemli unsur ise, çeşitli müşterilerden zorlu işleri almaya olan istekliliğidir ki firma bu sayede endüstrinin favorisi haline gelmiştir. 45 ülkeye yayılmış olan müşterileri ile Indo-MIM, otomotiv, tüketici elektronikleri, cep telefonu, el aletleri ve motorlu aygıtlar, sporcu ürünleri, makina ve ekipmanlar, kilit, tıbbi cihaz, dikiş ve tekstil makinaları, dağcılık ekipmanları, havacılık, denizcilik ekipmanları da dahil olmak üzere her alandan çeşitli pazar liderlerinin ve Fortune 500 şirketlerinin tedarikçiliğini yapmaktadır. Indo-MIM’in müşterilerine sağladığı avantajlardan bazıları ise şunlardır: MIM sonrası talaşlı işleme ve yüzey işlemlerinin tümünün gerçekleştirilebildiği nihai ürünler, müşteri gereksinimlerine uygun alt gruplar, piyasaya sürülecek yeni ürünler için yeniden tasarım desteği, tasarım onayına yönelik prototip üretimi ve seri imalat.
Temelini Kaizen yöntemine dayandıran yalın altı sigma şirketi olan Indo-MIM, Bangalore’da bulunan iki tesisinde üretmekte olduğu her bir parça için iyileştirme prosesleri üzerinde de çalışmaktadır. Indo-MIM’de üretilen tüm parçalar son derece sistematik bir fizibilite çalışması ve bunun sonrasında metodik bir proses tasarımından geçmektedir. Indo-MIM ekibi tarafından kullanılan yapılandırılmış yaklaşım, aylarca hatta yıllarca sürdürülebilen güçlü bir proses oluşturulmasına yardımcı olmaktadır. Bu da, Indo-MIM kalite güvencesinin sürdürülebilir ve istikrarlı olmasının ardındaki temel güçtür.
Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ
13.04.2015