Dr. İlhami Pektaş
Yerli ve Milli Üretime Adanmış Ömürler- 54: Serdar Plastik Başarı Hikayesi
Dr. İlhami Pektaş
İlhami TÜTEK tarafından 1973 yılında Ankara Ata Sanayi’nde 100 metrekarelik küçük bir atölye içinde zor şartlarda kurulan Serdar Plastik, bugün Ankara 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde yaklaşık 40.000 metrekare üretim alanında 4 fabrikası, 550 çalışanı ile sektörünün lider kuruluşlarından biri olup, kaliteden, iç ve dış müşteri memnuniyetinden asla ödün vermeden, ileri teknoloji yatırımlarına ve ihracatına tüm hızıyla devam ediyor. 2022 yılı içerisinde dördüncü fabrikasının yatırımını tamamlayan Serdar Plastik A.Ş, 2019 yılı başında Almanya’nın Hessen eyaletinde SERKO GmbH’ı, 2021 tarihinde USA Chicago eyaletinde SERKO USA’yı da kurarak, beyaz eşya, otomotiv, ısıtma, uzay ve havacılık sektörlerinde bir dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Serdar Plastik A.Ş, 2012 yılının Haziran ayında vefat eden Sayın İlhami TÜTEK tarafından 1973 yılında kurulmuş bir aile şirketidir. Beyaz eşya, otomotiv ve ısıtma grubu başka olmak üzere, uzay ve havacılık sanayinin de içinde olduğu 13 ayrı sektörde, Dünya çapında yaklaşık 200 müşterisine, yüksek teknoloji elektromekanik komponentleri tasarlayıp, üretiyor. Bunların yanında şirket, pandemi döneminde Türkiye'nin ilk solunum cihazı projesinde, valf grubunun yerli üretimini gerçekleştirdi.
Şirketin, farklı sektörlerde birçok markası bulunuyor. Bunlardan en çok bilinenleri SERKO (traktör, tarım araçları, iş makinaları, forklift gibi off-road araç sektöründeki aydınlatma komponentleri), SERKOFLEX (yatak sektöründeki polimer yay grupları), SERKOMAGNET (polimer mıknatıslar), SERKOFLOW (kombi-termoteknik sektöründe hidrolik komponentleri) olarak sayılabilir.
1973 yılında Ata Sanayi’de 100 metrekarelik küçük bir atölye içinde, sınırlı imkânlarla ve zor şartlarda kurulan şirket, mevcut alanının yeterli olmaması nedeniyle, 1982 yılında Ostim Organize Sanayi Bölgesi’ne taşındı. Burada 1984 yılında, kendi kalıp üretim bölümünü hayata geçirdi ve teknolojiyi en yüksek seviyede kullanarak Avrupalı rakipleri ile rekabet etmeyi ve daha sonra ki aşamalarda ise sektöründe yeni teknolojiler oluşturmayı kendisine misyon edindi. 1994 yılında 1.OSB’de inşaatı başlayan E1 fabrikasına 1996 yılında taşınarak dünyada da yeni yeni kullanılmaya başlanan, ilk yüksek hızda kesme teknolojisi ile Ankara sanayisini tanıştırdı.
1998 yılına kadar müşterilerine teknik resimleriyle üretim yapan Serdar Plastik, bu yıldan itibaren SERKO markasıyla off-road araçların aydınlatma gereçlerinde kendi ürünlerinin tasarımına başladı ve yenilikçi tasarımlara imza atan ürünlerinin patentlerini alarak büyümesine sağlam adımlarla devam etti. Bu tarihten sonra firmanın bugünkü vizyonu şekillendi ve 2000’li yılların başlarından itibaren de teknoloji ve otomasyon gücünü Software’ler ile birleştirmek üzere araştırma ve çalışmalara başlandı. 2005 yılında ilk SPAS (Serdar Plastik Automation System) denemeleri gerçekleştirilerek, 2009 yılında firma bünyesinde ki tüm süreçlerin SPAS üzerinden yalın ve dijital olarak çalıştırılma aşamasına geçildi. 2009 yılında kurulan bu dijital yapı ile 2011 yılında yeni yeni konuşulmaya başlanan Endüstri 4.0’da birçok prensip burada hayat buldu.
Serdar Plastik A.Ş, Ankara 1. Organize Sanayi Bölgesi’nde yaklaşık 40.000 metrekare üretim alanında 4 fabrikası, yaklaşık 550 çalışanı ile sektörünün lider kuruluşlarından biri olup, kaliteden, iç ve dış müşteri memnuniyetinden asla ödün vermeden, ileri teknoloji yatırımlarına devam ediyor. 2022 yılı içerisinde dördüncü fabrikasının yatırımını tamamlayan Serdar Plastik A.Ş, 2019 yılı başında Almanya’nın Hessen eyaletinde SERKO GmbH’ı, 23 Nisan 2021 tarihinde de USA Chicago eyaletinde SERKO USA’yı da kurarak, bir dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyor.
Şirketin, Ankara 1.OSB Özbekistan Caddesinde faaliyete geçirilen 4. fabrikası, maksimum yalın ve yeteri kadar dijital temeli üzerine kurulmuş, yalın üretim tekniklerinin çok yoğun uygulandığı, dijital üretim teknolojilerinin en etkin uygulamalarının görüldüğü, ayrıca kendi enerjisini GES projesi ile kendisi üreten, dünyada örneğine az rastlanır akıllı bir fabrikadır.
Şirket, uzun yıllardan beri ticari projelerle beraber, ulusal ve uluslararası birçok Ar-Ge projesinin içinde bulunmakta olup, 20 yıllık Ar-Ge yatırımları sonucunda 77. patentini almış bulunuyor.
“Kalite asla tesadüf değildir.” ilkesiyle çalışmalarına tüm hızıyla devam eden Serdar Plastik, ISO 9001, IATF 16949, ISO 14001, ISO 45001, ISO 27001 kalite sertifikaları yanında, 2023 yılında, çok uzun yıllardır, "Serdar Plastik Sürdürülebilirlik Programı" kapsamında titizlikle takip ettiği ve onlarca verimlilik projeleri gerçekleştirdiği enerji yönetim sistemini de ISO 50001 kalite sertifikası ile taçlandırdı.
Cumhuriyetimizin 100. yılında büyük bir başarıya imza atan Serdar Plastik, İşyeri Koşulları Değerlendirme (WCA) Kriterleri çerçevesinde INTERTEK tarafından gerçekleştirilen denetimde gösterdiği yüksek performansla, dünyada çok az firmanın sahip olduğu başarı belgesini almaya hak kazandı.
Bunların yanında, şirketin 4. fabrikası içinde, Milli Eğitim Bakanlığı ile imzalanan protokol kapsamında Türkiye’de ilk defa bir özel sektör firması içinde kurulan, İlhami Tütek Ar-Ge ve Mükemmeliyet Merkezi de yer alıyor. Mükemmeliyet Merkezinde plastik sektöründe eğitim gören öğrencilerin on-site training modeli ile teknik bölümlerin ihtiyaçları doğrultusunda, modern teknik ve organizasyon yapı içinde bir eğitim programı çerçevesinde yetiştirilmesini ve plastik sektöründe eğitim veren okulların gelişimleri hedefleniyor. Hayata geçirilen eğitim modeli ile öğrencilerin gerçek iş parçalarıyla ve gerçek projelerle çalışarak öğrenme adımları destekleniyor.
Serdar Plastik, her geçen gün artan teknolojik gücü, insan değeri, çevreye, doğaya, kanunlara saygılı toplumsal sorumluluk projelerinde etkin yönetim anlayışı ile dünya çapında bir marka olmak vizyonu ile çalışmalarına kararlıkla devam ediyor.
Serdar Plastik başarı hikayesini Sayın Serdar Tütek’ten dinleyelim.
Serdar Bey kendinizi tanıtır mısınız?
1970 yılında, 3 çocuklu bir ailenin en büyük çocuğu olarak, Ankara’da dünyaya geldim. 1973 yılında sevgili babam İlhami TÜTEK’in yenilikçi ve ilerici görüşü ile kurduğu Serdar Plastik ile birlikte, plastik teknolojisinin içinde büyüdüm. Ankara Anadolu Lisesi Almanca bölümünü bitirdikten sonra, 1993 yılında ODTÜ Makina Mühendisliğinden şeref listesine girerek mezun oldum. Lisans eğitimim sonrasında, plastik mühendislik analizleri üzerine ODTÜ Makina Mühendisliği bölümünde eğitimime devam ettim. Evli ve 1 erkek çocuk babasıyım.
Küçük yaşlarımdan üniversite hayatımın sonuna kadar, öğrencilik dönemim boyunca Serdar Plastik’te en alt seviyeden başlayarak, çeşitli bölümlerde ve projelerde görev yaptım. 1984-1988 yılları arasında tamamını kendi geliştirdiğim yazılım ile 2000 yılına kadar firmamızın tüm bölümleri tarafından entegre kullanılabilen bir MRP yazılımı oluşturdum.
2012 yılında, plastik enjeksiyon sektörünün öncülerinden, firmamızın kurucusu, çok değerli ve sevgili babamın vefatı sonrasında, Serdar Plastik Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü olarak çalışmaya devam ediyorum. Almanya’da SERKO GmbH ve Amerika’da SERKO USA Kurucu Ortağıyım.
Serdar Plastik ne zaman ve nasıl kuruldu?
Şirketimiz, 1973 yılında kurucumuz, değerli babam Sayın İlhami TÜTEK tarafından Ata Sanayi’de 100 metrekarelik küçük bir atölye içinde, sınırlı imkânlarla ve zor şartlarda sıfırdan kuruldu. Kurucumuz, değerli babam çok vizyonel ve ileri görüşlü bir insandı. 1970’li yıllarda faaliyet gösterdiğimiz sektörün, geleceğin sektörü olacağını öngörüp, bu sektöre yatırım yapması bunun en büyük göstergesi. Cumhuriyetimizin 100. yılı bizim için ayrıca anlamlıydı, çünkü tüm ekibimizin coşkulu katılımlarıyla, hep birlikte kuruluşumuzun 50. yılını kutladık. Şirketimizi, daha nice 50 yıllara taşımaya hep birlikte söz verdik.
Serdar Plastik bugünlere nasıl geldi? Gelişim süreci hakkında bilgi verebilir misiniz?
Kuruluşumuzdan itibaren istikrarlı ve kararlı bir büyüme stratejisi ile 1982 yılında Ostim Organize Sanayi Bölgesi’ne taşındık. 1984 yılında, kendi kalıp üretim bölümümüzü kurduk ve fark yaratan tasarımlarımızı kendi teknolojimiz ile hayata geçirmeye başladık. Öncelikle en yüksek teknolojiyi kullanarak Avrupalı rakiplerimizle rekabet etmeyi ve daha sonraki aşamalarda ise sektörümüzde yeni teknolojiler geliştirmeyi kendimize misyon edindik. 1994 yılında inşaatı başlayan ASO 1.OSB’deki E1 fabrikamıza 1996 yılında taşındık. Bu dönem içerisinde, dünyada da yeni yeni kullanılmaya başlanan, ilk yüksek hızda kesme teknolojisi ile Ankara sanayimizi tanıştırdık.
1998 yılına kadar müşterilerimizin teknik resimleriyle üretim yaparken, bu yıldan itibaren SERKO markasıyla off-road araçların aydınlatma tasarımına başladık ve ilk uluslararası patentimizi aldık. Yenilikçi ve fark yaratan tasarımlara imza atan tüm ürünlerimizin patentlerini alarak, büyümemize sağlam adımlarla devam ettik. Bu tarihten sonra firmamızın bugünkü vizyonu şekillenmeye başladı. 2000’li yılların başlarından itibaren de teknoloji ve otomasyon gücünü bilgisayar yazılımları ile birleştirmek üzere araştırma ve çalışmalara başladık. 2005 yılında SPAS (Serdar Plastik Automation System) denemelerini gerçekleştirerek, 2009 yılında da firma bünyesindeki tüm süreçlerin SPAS üzerinden maksimum yalın ve optimum dijital olarak çalıştırmaya başladık. 2009’da kurulan bu yapımız ile 2011 yılında henüz konuşulmaya başlanan Endüstri 4.0’ın birçok prensibini hayata geçirdik.
Bugün gelinen noktada şirketimiz, 550’ ye yakın çalışanı, Ankara ASO 1.OSB’de yaklaşık 40.000 metrekare kapalı alanda faaliyet gösteren 4 üretim tesisi ve bunun yanında 2019 Şubat ayında Almanya‘nın Hessen Eyaletinde kurulan SERKO GmbH ve 2021'de Chicago, Illinois'deki Kuzey Amerika Genel Merkezi SERKO USA ile bir dünya markası olma yolunda emin adımlarla ilerliyoruz.
Başarı adımlarında önemli stratejileriniz nelerdi?
Büyüme stratejilerimizi hayata geçirirken, bizi motive eden güç, şirketimizi bir dünya markası yapma hedefi idi. Müşterilerimizin tam güvenini kazanmak ve onların ilk tercihleri olmak misyonunu gerçekleştirmeye çalışırken, en değerli kaynağımızın ve gücümüzün çalışan ekibimiz olduğunu asla unutmadık. Rakiplerimizden farklı tasarım ve üretim teknolojileri kullanarak, maliyet ve kalite yönünden fark yaratan ürünler üretmek, her zaman müşterilerimize kendi marketlerinde avantaj sağlamak, stratejimizin ana temeli oluşturuyor. Attığımız her adımda bu temel doğrultusunda faaliyetlerimize devam ediyoruz.
Plastik sektörünün Türkiye sanayisinde ve ekonomisindeki yeri nedir?
Günümüzde plastik hemen hemen tüm sektörlerde kullanılmakta olup, insan yaşamına sağladığı konfor nedeniyle diğer birçok hammaddenin önüne geçmiş bulunuyor. Plastik sektörü, Türkiye ekonomisinin en önemli aktörlerinden biri olup bugün 10 milyon ton civarında toplam üretimi, 33 milyar dolar civarındaki cirosu, 5 milyar dolara yaklaşan direkt ihracatı ile ülke ekonomisine büyük katkı sağlıyor. Sektörümüz, ulaştığı üretim kapasitesiyle bugün Avrupa’da ikinciliğe, dünyada ise altıncılığa yükseldi. Katma değeri yüksek, yeni ve özel ürünlerin geliştirilmesi ve bu ürünlerde Türk markası imajının oluşturulması ile sektörümüzün uluslararası rekabet gücü giderek artacaktır.
Dijitalleşme ve Teknolojik Gelişimin sektörünüzdeki önemi nedir?
Tüketici tercihlerinin sınır tanımadığı ve beklentilerin hızla yükseldiği bir dönemdeyiz ve bu eğilim giderek artıyor. Bu koşullarda verimlilik ve rekabet baskısı yenilikçi fikirlere yatırım yapmayı, ürün ve hizmetlerin tasarım, üretim ve sunumunda teknolojiyi odağa almayı gerektiriyor. Kurumların dijitalleşmesi, gelecekte hayatta kalabilmeleri için yaşamsal ve en kritik konu haline geldi. Dijitalleşme bugün bir tercih değil, gelecekte hayatta kalabilmenin bir zorunluluğu oldu.
Dijital dönüşüme yeterince önem veren üretim şirketlerinin, teknoloji şirketlerinin çevikliğinden geri kalmayacağı, teknolojinin sanayide de lokomotif güç olacağı bir gerçek. Endüstri 4.0 kavramı toplam değer zincirinin tamamının dijitalleşmesi yönünde daha da gelişiyor. Üretimi etkileyen ve üretim yönetimini tetikleyen tüm çevresel unsur ve süreçler de bu kapsamda yenilenerek akıllı hale dönüşüyor. Daha ileriyi gören şirketler, tüm işlerin dijitalleştiğinin farkına vararak birlikte çalışma kültürü geliştiriyor ve çok daha büyük bir değişim sürecine giriyor.
Bizde geleceği görerek 2018’de Serdar Plastik Automation System (SPAS) ile yapay zekâ kullanımını devreye aldık. SPAS, özetle geliştirdiğimiz 4 farklı yazılımın firmaya özelleştirilmiş hali ile tek çatı bir yönetim yazılımı olarak çalıştırılmasıdır. ERP, Barkod sistemi, tüm iş istasyonlarından sahadan veri toplama ve dağıtma sistemi ve personel takip sistemi birbirlerini tamamlayarak bulut üzerinden çalıştırılıyor. Üretimde dijitalleşme yönünde yaptığımız bu çalışmalarla, tüm dünyada birçok firmaya örnek oluyoruz.
Hangi tip ürünler üretiyorsunuz?
Şirketimiz, off-road araç-otomotiv, termoteknik ve beyaz eşya sektörü başka olmak üzere, uzay ve havacılık sanayinin de içinde olduğu 13 ayrı sektörde, dünya çapında 200’den fazla global müşterisine, elektro mekanik komponentler tasarlayıp, üretimini gerçekleştiriyor.
25 yılı aşkın zamandır yürütmekte olduğumuz Ar-Ge projeleri sonucunda, 77 adet patentimiz ve marka tescilimiz bulunuyor. Ayrıca şirketimizin farklı sektörlerde birçok markası da mevcut. Bunlardan en çok bilinenleri SERKO (traktör, tarım araçları, iş makinaları, forklift gibi off-road araç sektörü için otomotiv aydınlatma komponentleri), SERKOFLEX (yatak sektörü için polimer yay grupları), SERKOMAGNET (polimer mıknatıslar), SERKOFLOW (kombi-termoteknik sektörü için hidrolik komponentleri) örnek olarak verilebilir.
Ar-Ge merkeziniz var mıdır? Yeni projeleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Şirketimiz, Ar-Ge ve kullandığı yüksek üretim teknolojileri açısından Avrupalı rakipleri ile rekabet edebilir seviyededir. Ar-Ge Merkezi başvurumuzu yeni gerçekleştirdik. Fakat daha önce belirttiğim gibi 25 yılı aşkın süredir yürüttüğümüz Ar-Ge çalışmaları ile 77 adet patentimiz ve marka tescilimiz söz konusu. Ar-Ge faaliyetlerine ayrılan zaman, bütçe ve desteklerin sürdürülebilirliği için Ar-Ge çalışmaları sonucu elde edilen katma değeri yüksek ürünlerin ticarileştirilerek ekonomiye kazandırılması, yani sadece Ar-Ge yapma safhasında kalmayıp ticarileştirme planı ile sürecin devam etmesi bizim için bir başarı ölçütüdür. Bu nedenle yaptığımız Ar-Ge çalışmalarının, ticari açıdan uygulanabilir fikir olması, pazar ihtiyaçlarını karşılayabilen bir yenilik içermesi, müşteri beklentilerini karşılaması ve iş birliklerinin güçlendirilmesi ekip olarak öncelikle göz önünde bulundurduğumuz ana hususlardır.
Hangi ülkelere ihracat yapıyorsunuz? 2024 İhracat hedefiniz nedir?
Şirketimizin ihracatının %50’si direkt, %50’si ise indirektir. Başta Avrupa Ülkeleri olmak üzere, 5 kıtada, 65 ülkeye ihracat yapıyoruz. 2024 yılı içerisinde, kendi markalarımızın ihracattaki payını arttırmayı hedefliyoruz. Bunun içinde pazarlama faaliyetlerimize yoğunluk verdik. Dünya çapında bizim ürünlerimizi kullanabilecek tüm müşterilere ulaşarak onları tasarımı ve patenti bize ait ürünlerimizle buluşturmak için hız kesmeden çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Gelecekte neler planlıyorsunuz? Hedefleriniz nelerdir?
Daha önce de belirttiğim gibi ana hedef şirketimizi bir dünya markası yapmak. Bu hedef doğrultusunda öncelikle 2019 yılında başladığımız globalleşme çalışmalarına hız kesmeden devam ediyoruz. Beş yıl içerisinde Hindistan ve Çin’de firma kurmayı, Almanya’da bir üretim tesisi açmayı hedefliyoruz. Bildiğiniz üzere, Türk şirketlerinde 3.kuşağa geçiş süreci ya çok sancılı oluyor ya da olmuyor. Bu süreci başarı ile gerçekleştirmek için yönetim tarzımızda değişiklikler yapmaya, 3.kuşağı bu sürece hazırlamaya başladık. Tabi ki hem Dünya’da hem de ülkemizde olumsuz yönde değişen koşullar bizi çok zorlasa da enerjimizi ve azmimizi yüksek tutarak, ilke ve değerlerimizden ödün vermeden ülkemiz için çalışmaya devam ediyoruz.
Sosyal aktiviteleriniz ve sosyal sorumluluk projeleriniz nelerdir?
Son derece aktif ve sosyal bir iş insanıyım. Serdar Plastik dışında birçok dernek ve oda çalışmalarında, eğitim, kültür ve vakıf çalışmalarında görev alıyorum. Bunlardan bazıları; ASO Eğitim Vakfı, ASO 1.OSB ve Ankara Model Fabrika yönetim kurulu üyesi, ASOSEM Sürekli Eğitim Merkezi Yönetim Kurulu Başkanı, ANKARA ÜNİVERSİTESİ 1.OSB MYO Danışma Kurulu Üyesi, TUSIAV Sanayi ve Teknoloji Platform Başkanı, BASAD Başkent Sanayici ve İşadamları Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, BAŞKENT Konut Yapı Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, OSIAD Ostim Sanayici ve İşadamları Derneği Üyesi, TKYD Türkiye Kurumsal Yönetim Derneği Üyesi, TABID Türkiye Arge Bilim İnovasyon Derneği Üyesi, Ankara Kent Konseyi Üyesi ve TMMO Türkiye Makine Mühendisleri Odası Üyeliği gibi Sivil Toplum kuruluşlarında faaliyetlerim bulunuyor.
Mesleki eğitim projeleriniz hakkında bilgi verebilir misiniz?
Bizim sektörümüzde çalışacak iş gücünün birçok alanda beceri ve yeterliliğe sahip olması gerekiyor. Öncelikle iyi bir teknik bilgi yanında analitik zekaya sahip olması, yalın üretim gibi modern üretim tekniklerini benimsemiş ve işini bu tarzla yapıyor olması, istatistiksel analizlere hâkim olması çok büyük önem taşıyor. Bu nedenle bizde yürüttüğümüz eğitim projelerinde, öğrencilerimizin, on-site training modeli ile bu yetkinliklere sahip, yetkin birer çalışan olmaları için çaba harcıyoruz.
Eğitim gönüllüsü, ülkemizde mesleki eğitim konusunda öncü çalışmalar yapmış olan kurucumuzun, vizyonu ile bundan 25 yıl önce başlamış olduğumuz mesleki eğitim çalışmalarına hız kesmeden devam ediyoruz.
Kurucumuzun, sağlığında özellikle Gazi Üniversitesi, Orta Doğu Teknik Üniversitesi ile yürüttüğü eğitim faaliyetleri, SİMEP(Sanayici İşbirliğinde Mesleki Eğitim Projesi) ve ASO Teknik Koleji Projelerinin hayata geçirilmesinde yaptığı çalışmalar bizlere rol model olmuştur.
TUTECH Akademi, yıllar öncesine dayanan hayallerin ve hedeflerin 2021 yılında hayata geçirildiği bir projemizdir. 01.06.2022 tarihinde Milli Eğitim Bakanlığımızdan da geniş bir katılım ile Fabrika içinde Okul, İlhami Tütek Ar-Ge Mükemmeliyet Merkezimizin ve Okul içinde fabrika, FMTAL İlhami Tütek Plastik Enjeksiyon Atölyesinin Resmi Açılış Törenlerini düzenledik. Akademimiz, toplam 250 metrekarelik alanda 2 derslik, 1 kütüphane, öğretmenler odası ve en son teknoloji ile donatılmış bir uygulama atölyesi ile yeni E4 fabrikamızın içinde yer alıyor.
Öğrencilerimizin, on-site training modeli ile teknik bölümlerin ihtiyaçları doğrultusunda, modern teknik ve organizasyon yapı içinde bir eğitim programı çerçevesinde yetiştirilmesini ve plastik sektöründe eğitim veren okulların gelişimlerine destek olmayı hedefliyoruz. Hayata geçirilecek eğitim modeli ile öğrencilerimizin gerçek iş parçalarıyla ve projelerle çalışarak, hata yapma özgürlüğü içinde, defalarca tekrara dayalı öğrenme adımları destekleniyor.
Başarınızın sırrı nedir?
Planlı ve çok çalışma kültürüne sahip olmam, detaycı ve analitik düşünebilme tarzını hayatımın her aşamasında uygulamam, araştırmacı yapım ve en önemlisi ise genç ve heyecanlı ekibim. Çünkü sizi başarıya ve başarısızlığa götüren husus ekibinizdir. Ekibininiz yaptıkları işle ilgili bilgi sahibi olmaları, dünyadaki gelişmeleri ve trendleri çok yakından takip edip bununla ilgili gerekli aksiyonları almaları çok önem arz ediyor.
Gençlere, girişimcilere ve sanayicilerimize neler tavsiye edersiniz?
Gençlerimizin öncelikle yeteneklerine uygun ve sevdikleri mesleği yapmaları çok önemli. Tabiki bu işin onlara para kazandırabilmesi ve dünya da birilerinin de onlara ihtiyaç duyabilmeleri olmazsa olmazdır. Başarısız olmaktan ve risk almaktan sakın korkmasınlar. Unutmayalım, biriktirdikçe risk almak zorlaşır, genç yaşta risk almak daha kolaydır. Hayatta başarıların yanında başarısızlıklar da söz konusu olacaktır. Hatta bana sorarsanız, ben en çok kendi hatalarımdan öğrendim, beni en çok hatalarım geliştirdi. Biraz önce de belirttiğim gibi nerede hata yaptığınızı iyi analiz etmek ve buradan gerekli dersleri çıkarmak gerekiyor. Risk almazsanız fark yaratamazsınız. Ancak bir konuda fikir yürütebilmek için, öncelikle bilgi sahibi olmak gerektiğini unutmayalım. Aslında her şeyin başında hep çok çalışmanın gerektiğini unutmayalım, Dürüstlük, saygın bir isme sahip olmak tabi ki en önemlisi.