Soğuk Çayda "didi" Sektörün Lideri Oldu
ÇAYKUR Genel Müdür Yardımcısı Turgay Turna, Soğuk çayımız 'didi' şu ana kadar ülkemizde 45 milyon adet satıldı. Şu anda talebi karşılayamıyoruz. Satışlarımız çok iyi gitmekte dedi.
ÇAYKUR Genel Müdür Yardımcısı Turgay Turna, Soğuk çayımız 'didi' şu ana kadar ülkemizde 45 milyon adet satıldı. Şu anda talebi karşılayamıyoruz. Satışlarımız çok iyi gitmekte dedi.Köln'de 5-9 Ekim tarihlerinde yapılan dünyanın en büyük gıda fuarı Anuga Gıda ve İçecek Fuarı'na katılan Turna, AA muhabirine, fuara ürettikleri siyah ve yeşil çayın yanı sıra haziran ayında didi adıyla piyasaya sürdükleri soğuk çayı da fuara getirdiklerini söyledi.
Ulusal ve uluslararası arenada yaptıkları çalışmalarla piyasadaki etkinliklerini artırmayı hedeflediklerini dile getiren Turna, bu kapsamda önceliği Avrupa'ya verdiklerini daha sonra Ortadoğu ve Türk Cumhuriyetlerinde çalışma yaptıklarını anlattı.
Turna, Soğuk çayımız didi şu ana kadar ülkemizde 45 milyon adet satıldı. Şu anda talebi karşılayamıyoruz. Satışlarımız çok iyi gitmekte. Piyasaya ilk çıktığımızda bu kadar büyük bir ilgiyle karşılaşacağımızı tahmin etmiyorduk. Reklam çalışmalarımız sonucunda didi piyasada tutuldu. Piyasadaki mevcut markaların çok önüne geçtik. Hatta markaların bir yılda sattıklarını biz 2-3 ayda satıyoruz. Soğuk çay sektörünün lideri haline geldik değerlendirmesinde bulundu.
Didi adının belirlenmesi konusunda ülke çapında anket çalışması yaptıklarını kaydeden Turna, Belirlediğimiz isimler arasında didi en fazla istenen isim oldu. İsim buradan çıktı. isme de yaklaşımlar çok olumlu. Gençler ve çocuklar kısa sürede tuttu bu ismi ifadelerini kullandı
ÇAYKUR'un ürettiği çayın birçok yönden rakipsiz olduğunu ve bunu dünyaya anlatmaya çalıştıklarını dile getiren Turna, şöyle devam etti:
Çayımızda hastalık ve zararlı olmadığı için zirai mücadele yapılmıyor ve kimyasal atık bulunmuyor. Çayımızın en büyük özelliği budur. Çay yapraklarının üzerinde kimyasal kalıntı bulunmamaktadır. Onun için bizim ürettiğim çay doğal bir üründür. Çünkü üzerinde herhangi bir kimyasal kalıntı yoktur. Biz tüm dünyaya bu özelliğimizi anlatarak çıkmak istiyoruz.
Çünkü diğer çay yetiştiren ülkelerin mutlaka zirai mücadele yapmaları gerekmektedir. Zirai mücadele yaptıkları içinde çay yapraklarında kimyasal kalıntı bulunmaktadır. Bu da insan sağlığını olumsuz etkilemektedir. Onun bizim çayımızın tanıtımında kullandığımız en önemli argüman kimyasal kalıntı olmamasıdır. Bunu dünyaya anlatmaya çalışıyoruz.
Ayrıca Türkiye'de üretilen çayların üzerine kar yağdığını bunun da başka bir yerde gerçekleşmediğini dile getiren Turna, Türkiye'nin en kuzeyinde çay yetişebildiğini, bunun da o bölgede bir mikroklima oluşmasından kaynaklandığını kaydetti.
Bir taraftı deniz, diğer tarafı dağ olan Doğu Karadeniz'de yetişen çayın üzerine kış mevsiminde kar yağdığını belirten Turna, Bu da hastalık ve zararlı oluşmasını engellemektedir. Mayıs ayından ekime kadar çay sürgünü elde edebilmekteyiz. Bu nedenle çayımızda hastalık ve zararlı yok dedi.
Kaçak çayda kimyasal atık bulunuyor
Turna, Doğu ve Güneydoğu ile Türkiye'nin farklı bölgelerine kaçak yollardan 50-60 bin ton civarında ülkeye kaçak çay girişi olduğu tahmin edilmektedir. Bu çeşitli ülkelerden dökme çay olarak Ortadoğu ülkelerine götürülen çay buralarda uygunsuz şartlarda paketleniyor. Daha sonra hiçbir analiz yapılmadan ülkemize sokuluyor. Bu çaylar zararlıdır. Kaçak çayda kimyasal atık bulunuyor. Yapraklarda kimyasal atıklar var. Ülkemize yasadışı yollardan sokulan çaylar sağlığa zararlıdır. Son zamanlarda yaptığımız çalışmalarla kaçak çay kullanımı düştü, satışlarımız arttı değerlendirmesinde bulundu.
Haberin Kaynağı : Anadolu Ajansı
10.10.2013