Su Yalıtımıyla Depremin Zararları Önlenebilir
BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Karahan: Yapılan araştırmalar, depremler sonucunda meydana gelen yıkımların büyük bölümünün su yalıtımı eksikliğinden kaynaklanan korozyon (paslanma) yüzünden meydana geldiğini gösteriyor
Bitümlü Su Yalıtımı Üreticileri Derneği (BİTÜDER) Yönetim Kurulu Başkanı Burhan Karahan, depremlerde meydana gelen yıkımların büyük bölümünün su yalıtımı eksikliğinden kaynaklanan korozyon (paslanma) yüzünden meydana geldiğini belirterek, Can ve mal güvenliği için mutlaka tüm binalara su yalıtımı yaptırılmalı uyarısında bulundu.
Su yalıtımı uygulamasının Türkiye’de tüm binalar için zorunlu olması adına çalışmalar yürüten BİTÜDER Yönetim Kurulu Başkanı Karahan, yaptığı yazılı açıklamada, araştırmaların depremler sonucunda meydana gelen yıkımların büyük bölümünün su yalıtımı eksikliğinden kaynaklanan korozyon yüzünden meydana geldiğini gösterdiğine işaret etti.
Kentsel dönüşüm kapsamında riskli ve çürük yapıların yenilenmesi sürecinde geçmiş hatalardan ders alınması gerektiğini belirten Karahan, binaların yeni yasal düzenlemeler dikkate alınarak inşa edilmesiyle çok daha dayanıklı yapılar elde edilebileceğini bildirdi.
Su yalıtımı tüm binalar için zorunlu olmalı
Karahan, can ve mal güvenliği için mutlaka tüm binalara su yalıtımı yaptırılması gerektiğini vurgulayarak, şunları kaydetti:
17 Ağustos depreminin ardından İstanbul Büyükşehir Belediyesi Hasar Tespit Komisyonu tarafından 55 bin 651 konut ve işyerinde yapılan araştırmaya göre binaların yüzde 79'unun hasarlı bulunduğu ortaya çıktı. İncelenen bu binaların yüzde 64'ünde su yalıtımı olmadığı için taşıyıcı sistemlerin korozyon nedeniyle paslandığı, yani çürüdüğü gözlendi. Aslında bu rakamlar çok ciddi bir tehdide karşı bizleri uyarıyor. Türkiye’deki mevcut binaların yüzde 85’nin su yalıtımı olmadığı düşünüldüğünde, ülkemizdeki yaşanacak depremlerde binaların birçoğunun korozyon nedeniyle yıkılması kaçınılmaz.
Depremi önlemenin mümkün olmadığına ancak güvenli binalar inşa edilebileceğini ifade eden Karahan, Bir binanın güvenliği ve dayanımı için su yalıtımının önemini her fırsatta vurguluyoruz. Su yalıtımıyla depremin zararları önlenebilir. Son dönemlerde çeşitli bölgelerimizde yaşanan depremler bize yeniden ülkemizin deprem riskini hatırlattı. Artık zaman kaybetmeden depreme karşı gerekli önlemleri almak gerekiyor. Geçtiğimiz yıl tüm kamu binalarında su yalıtımı bir genelge ile zorunlu hale geldi. Su yalıtımı uygulaması sadece kamu binaları için değil, tüm binalar için zorunlu olmalı. Bu konuda da bu yıl sonuna kadar güzel gelişmelerin yaşanmasını bekliyoruz değerlendirmesinde bulundu.
Su yalıtımının maliyetinin sanıldığı kadar yüksek değil
Isı Su Ses ve Yangın Yalıtımcıları Derneği (İZODER) Yönetim Kurulu Başkanı Ferdi Erdoğan ise yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye genelindeki 19 milyon konuttan 6,5 milyonunun deprem açısından riskli bina statüsünde olduğunu belirterek, toplumda çok bilinmese de depremlerin yol açtığı büyük yıkımların en önemli nedenlerinden biri korozyon olduğunu ifade etti.
Herhangi bir yoldan binaya sızan suyun oksijen ve beton içerisinde farklı kimyasal içeriğe sahip maddeler kimyasal tepkimeye girerek paslanmaya neden olduğunu anlatan Erdoğan, Korozyon sonucunda binanın taşıyıcı sistemi öyle zayıflıyor ki, su yalıtımına sahip olmayan bir bina, yapımından sonraki 10 yıl içinde taşıma kapasitesinin yarısından fazlasını kaybediyor. Binanın taşıyıcı sistemini zayıflatan korozyonu engellemenin tek yolu ise su yalıtımıdır dedi.
Erdoğan, deprem riski az olan Avrupa’da su yalıtımlı bina oranı daha yüksek olduğuna işaret ederek, İZODER'in, binaların depreme dayanıklı olması için çok önemli olan su yalıtımının kalitesini ve sürekliliğini yasal düzenleme ve denetimlerle sağlamak için çalıştığını aktardı.
Su yalıtımının maliyetinin sanıldığı kadar yüksek olmadığını belirten Erdoğan, Bugün yeni inşa edilen bir binanın ortalama metrekare maliyeti yaklaşık 2 bin lira. Su yalıtımının maliyeti ise bunun sadece yüzde 2-3’ü, yani sadece 60 lira. Mevcut binalarda elbette bu maliyet biraz daha artıyor. Arazi yapısı, binanın zemini gibi başka faktörler de devreye giriyor. Ancak yine de inşaatın geneline göre yüksek maliyetler söz konusu değil yorumunu yaptı.
Erdoğan, İZODER tarafından hazırlanan Su Yalıtımı Yönetmeliği taslağının Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na sunulduğunu ve bu mevzuatla birlikte ülkemizde önemli bir eksikliğin giderilmiş olacağını ifade etti.
Kentsel dönüşüm sürecinin bilinçli yalıtım ve güvenli binalar için önemli bir fırsat olduğuna dikkati çeken Erdoğan, yıkılıp yeniden yapılacak binaların su yalıtımları kaliteli malzeme ve uzman uygulamalarla gerçekleştirilirse, her deprem sonrasında yaşanan düşündürücü tabloların engellenebileceğini kaydetti.
Haberin Kaynağı : Sedefed
21.08.2014