Sürdürülebilir Büyümenin Yolu Üretimden ve Sanayiden Geçiyor
Uluslararası Para Fonu’nun (IMF) küresel ekonomideki dengesiz iyileşmeye işaret ettiği ve küresel büyüme beklentisini bu yıl için yüzde 3,3’e çektiği Dünya Ekonomik Görünümü Raporu'nun ardından açıklanan Orta Vadeli Program da Türkiye ekonomisi için küçülmeye işaret ediyor.
Kalkınma Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye ekonomisinin 3 yıllık dönemde izleyeceği yolu ve ulaşmak istediği hedefleri kapsayan Orta Vadeli Program geçtiğimiz günlerde açıklandı.
Programda, makroekonomik politika tedbirleri çerçevesinde maliye politikasının; ekonomik istikrarın desteklenmesine, yurt içi tasarrufların artırılarak cari açığın kontrol altında tutulmasına, enflasyonla mücadele edilmesine ve büyüme potansiyelinin yukarı çekilmesine yardımcı olacak şekilde uygulanacağına vurgu yapılıyor. Bir yandan sıkı para politikası sürdürülürken, diğer yandan da yapısal reformlara ağırlık verileceği açıklanıyor.
Bu çerçevede 2014 yılı için 2014-2016 OVP ile konulan hedeflerin altında kalınacağı görülmektedir. 2014 yılı büyüme tahmini yüzde 4’ten yüzde 3,3’e düşürülürken, enflasyon tahmini ise yüzde 5,5’ten yüzde 9,4’e yükseltildi.
Aynı şekilde Uluslararası Para Fonu IMF de dünya ekonomisine dair büyüme tahminlerini aşağı çekerek 2014 büyüme tahmini yüzde 3,3’e indirdi. Küresel büyüme tahmini Nisan ayında yüzde 3,8 ve Temmuz’da ise yüzde 3,4 idi. Yüzde 4 olan 2015 büyüme tahminini de yüzde 3,8’e çeken IMF, Euro Bölgesi’nin 2008 krizi sonrasında üçüncü kez durgunluğa girme ihtimalinin artığına da dikkat çekti.
Orta Vadeli Program ile 2017 yılına kadar hedefler belirlenmiştir. Ancak 2017 yılı için konulan ve kendi içinde gerçekçi olarak değerlendirebileceğimiz hedefler, Türkiye’nin 2023 yılı hedeflerinden uzaklaşılmakta olduğunu göstermektedir. Bu nedenle 2023 yılı hedefleri için orta vadeli programdaki yapısal reformların uygulanması büyük önem taşımaktadır. Bu durum aynı zamanda, büyüme modelimizi gözden geçirme ihtiyacını açıkça ortaya koymaktadır.
Tüm bu gelişmelere karşılık, otomotiv sektörümüz yılın ilk 9 ayında yüzde 9’luk bir artış ile 17,3 milyar dolarlık ihracatı ile ihracat şampiyonluğunu sürdürmeyi başardı. Yıl sonunda bu rakamın 22 milyar doları aşması beklenmektedir. Toplam üretimde ise yüzde 1’lik bir daralmaya karşılık, otomobil üretiminde yüzde 14’lük artış sağlandı.
Sürdürülebilir büyüme için ihracata dayalı, yenilikçi ve katma değeri yüksek ürünler üretilmesi gerekmektedir. Ülkemizin kısıtlı kaynakları, bir an önce üretim ve yatırım ortamını iyileştirecek ve sanayileşmenin önünü açacak büyük bir dönüşüm için kullanılmalıdır.
Haberin Kaynağı : TAYSAD
02.12.2014