TALSAD Başkanı Ali Kibar:
TALSAD Olarak Alüminyum Sanayisinin Tüm Alanlarında Destekleyici ve Geliştirici Çalışmalarımızı Sürdürmekteyiz.
Alüminyum, özellikle inşaat, dayanıklı tüketim, ulaştırma ve ambalaj sektörlerinde olmak üzere endüstrinin ve yeni teknolojilerin de gelişmesiyle her geçen gün kullanımı artan bir ürün olarak görülmektedir. Dünyadaki alüminyum tüketiminin yıllar içerisinde artması ve önümüzdeki 10 yıl içerisinde de yılda yüzde 5 ile 7 arasında büyüyeceği öngörülmektedir. Bu büyüme öngörüleri önemli bir ihracat potansiyeli olan ülkemiz alüminyum sanayisi için bir fırsat teşkil etmektedir. Aynı zamanda bu veriler Türkiye’de gelişmiş ülkelere kıyasla kişi başına düşen alüminyum kullanımının daha düşük olması nedeniyle Türk alüminyum sanayisi için önemli bir gelişme fırsatı oluşturmaktadır.
Türkiye sanayinin en önemli sektörlerinden biri haline gelen alüminyum sektörünün büyüklüğü, yaklaşık 4 milyar dolar seviyelerindedir. Sektörün gelişiminin sürdürülebilirliğinin sağlanması için, teknolojik altyapının kuvvetlendirilmesi önem kazanmaktadır. Bunun yolu ise inovatif çalışmalara ağırlık vemekten, Ar-Ge yatırımlarının yoğunlaştırılmasından geçmektedir. Bunun yanısıra Türkiye’nin alüminyum konusunda bir marka haline gelmesi, Türkiye alüminyum sektörünün dünyada daha da saygın bir yer edinebilmesi için önemlidir. Böylece hâlihazırda dünyada kalite, nitelik ve çeşitlilikte üretimi ile önemli bir ticaret hacmi kazanmış olan alüminyum sektörümüz, marka imajını güçlendirdiği takdirde uluslararası pazarlarda daha da rekabetçi hale gelecektir.
Bu doğrultuda ihracat ve üretim verilerimizi incelediğimizde, Türkiye’de 2014 yılında yassı ürünler üretimi bir önceki yıla göre yaklaşık %5 artmış, folyo ürünleri üretiminde ise, yaklaşık %7 artış göstermiştir.
2014 yılında bir önceki yıla göre yassı ürünler ihracatı yaklaşık %5 artmışken, 2015 yılının ilk altı ayında ise ihracat bir önceki yıla göre aynı seviyede kalmıştır. Folyo ürünler ihracatımızda ise, bir önceki yıla göre 2015 yılının ilk altı ayında ihracatımız hemen hemen aynı seviyede kalmıştır. Ekstrüzyonda ise ihracat verilerinde bir daralma gözlemlenmektedir. Türkiye’de ve uluslararası pazarlarda yaşanan siyasi ve ekonomik belirsizlikler alüminyum pazarlarına da etki etmiş, bir önceki sene kaydedilen büyüme oranlarını yavaşlatmıştır.
TÜ‹K verilerine göre Türkiye alüminyum sektöründe 2014 yılında gerçekleşen ithalatta 1 milyon 94 bin ton ve 2,5 milyar dolar ile birinci sırada birincil alüminyum gelirken, ikinci sırada 110 bin ton ve 0,5 milyar dolar ile yassı ürünler olmuştur. 2015 yılının ilk 6 ayındaki ise yine 553 bin ton ve 1,2 milyar dolar ile birincil alüminyum, ikinci sırada 67 bin ton ve 0,3 milyar dolar ile yassı ürünler olmuştur.
Alüminyum sektörünün ekonomik ve finansal değerlerini etkileyen en önemli faktörlerden biri alüminyum hammadde pazarlarındaki dengelerdir. Bunun Türkiye alüminyum pazarına yansıması, hammadde üretim miktarlarının ülkemizde sınırlı olması, üretim tesislerinin yeterli seviyede ve kapasitede yapılanmamış olması, dolayısıyla sektörümüzün yurtdışına olan bağımlılığı sebebiyle yüksek miktarlarda ithalat yapılmasıdır. Bu sorunun üstesinden gelebilmek için birincil alüminyum hammadde üretiminin arttırılması ve Türkiye pazarımıza sunulması gerekmektedir. Bir diğer konu ise, ülkemizdeki yüksek enerji maliyetlerinin uluslararası pazarlardaki rekabet gücümüzü zayıflatmasıdır. Gelişmiş batı ülkelerine göre sahip olduğumuz işgücü maliyeti avantajımız, yüksek enerji maaliyetleri sebebiyle rekabetçi güce çevrilememekte, reel sektörümüzün güçlenmesine ve uzun vadeli ekonomik hedeflerimize ulaşmamıza engel teşkil etmektedir.
Türkiye’deki alüminyum sektörünün büyümesi, alanında doğu ile batının arasında stratejik bir bağlantı noktası haline gelmesi önem kazanmaktadır. Bu doğrultuda yeni yatırımların destek görmesi ve teşvik edilmesi konusundaki girişimlerimiz devam etmektedir.
Türkiye’nin alüminyum konusunda dünyadaki söz sahibi ülkeler arasına girebilmesi için, katma değeri daha yüksek olan ürünlere odaklanılması, kapasite kullanımlarının yükselmesi ve alüminyum geridönüşümünün ön plana çıkarılması gerekmektedir. Alüminyum yüzde yüz geri dönüştürülebilir doğası ile çevre dostu bir metaldir. Bu nedenle de ülkemiz ekonomisinin sürdürülebilir kılınması için geridönüşüm faaliyetlerinin desteklenmesi ve yaygınlaştırılması büyük önem arz etmektedir. TALSAD olarak alüminyum sanayisinin tüm alanlarında destekleyici ve geliştirici çalışmalarımızı sürdürmekteyiz. 8-10 Ekim tarihleri arasında TALSAD ve Hannover Messe Ankiros Fuarcılık A.fi. işbirliğiyle organize ettiğimiz “Aluexpo – Alüminyum Teknolojileri, Makine Ve Ürünleri ‹htisas” Fuarı ve yoğun ilgi gören TMMOB Metalurji Mühendisleri Ve Tübitak Mam Ortaklığı ile yedincisini düzenlediğimiz ALUS’7 Alüminyum Sempozyumunda, alüminyum sektörümüzün teknolojik gelişmelerinin tanıtılması gerçekleştirilecektir. Bu iki etkinlik Türk alüminyum sanayimizin hak ettiği yere gelmesi için önemli bir platform oluşturacaktır.
Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ
14.10.2015