Kare Metal firması olarak otomobil jantı üretimi yaptıklarını, Technocast ile de küçük elektrikli ev aletleri üretimi, beyaz eşya, otomotiv ana sanayii için plastik parçalar ve yarı mamul ürettiklerini belirten Technocast Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. Genel Müdürü Necat Öney, hem firmaları olan Kare Metal ve Technocast hakkında bilgiler verdi, hem de 40 yıllık bir sanayici olarak Türk sanayisinin gelişimi için yapılması gerekenleri, özellikle yerli hammadde ihtiya

Necat Bey sizi tanıyabilir miyiz?

Necat Öney: 2001 yılına kadar profesyonel çalışma hayatım oldu, muhtelif firmalarda genel müdürlük yaptım. Makine Mühendisiyim. 1973 yılında İstanbul Teknik Üniversitesi’nden mezun olduktan sonra hiç ara vermeden 28 yıl toplam 3 firmada mühendis olarak başladığım çalışma hayatıma genel müdürlüğe kadar yükselmiş teknik adam olarak hizmet ettim. Emekli olduktan sonra kendi işimi kurmaya karar verdim. Kare Metal’i Rus ortağımla kurdum. Şirketlerin yatırımlarını beraber yaptık. Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesindeki tek Rus ortaklı firmayız. Rus ortaklı olmamız bize hem finansal anlamda, hem de Rusya’da pazar yaratması anlamında fayda sağladı. Kendi ortağımızın da Rusya’da bir jant fabrikası var. Onlara, Rusya’daki fabrikayı da ben kurdum. Biz Rusya’daki fabrikanın kalıpları dahil bütün teknik ihtiyaçlarını buradan ihraç ediyoruz. Onlar bizden ücretsiz teknik destek almış, biz de iyi bir pazar bulmuş durumdayız. Milyon dolarlar mertebesinde kalıp ihracatı yapıyoruz, makine ihracatı yapıyoruz. Bu anlamda Ruslarla ortaklığımız iyi bir ortaklık oldu.

Oğlum Murat Öney de geçen sene Technocast ailesine katıldı, şu anda İş Geliştirme ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı olarak görev yapıyor. Aynı zamanda Makine Mühendisi olduğu için rahatlıkla teknik konularda da yardımcı oluyor. Murat, 2 yıl Amerika’da master yaparak toplam 10 sene de profesyonel olarak uluslararası teknoloji firmalarında görev aldıktan sonra 2012 yılının Haziran ayında Technocast’a katılma kararı aldı. Bir de kız olmak üzere 2 çocuk babasıyım.

Firmalarınız Technocast ve Kare Metal hakkında bilgi verir misiniz?

Necat Öney: Kare Metal’i 2002 senesinde alüminyumdan otomobil jantı üretmek için kurduk. Hala o amacımıza hizmet ediyor, ancak zamanla bu şirketimizi biraz daha entegre hale getirip farklı ürünler de üretiyor durumuna getirdik. Bu teknoloji ile yani otomobil jantı üretim teknolojisi ile aynı zamanda farklı alüminyum parçalar da dökülebiliyor. Örnek vermek gerekirse, bu yöntemle otomotiv sanayine alüminyumdan süspansiyon parçaları yapıyoruz, Elektrik motorlarının gövdelerini döküyoruz. Elektrik motorlarının gövdeleri çelik döküm, pik döküm olurdu, şimdi alüminyum döküm oluyor. Yüksek basınçlı döküme göre çok daha kaliteli bir yapı elde ediyoruz, daha hafif olmasını, daha ince kesitli olmasını elde ediyoruz ve böylelikle maliyet tasarrufu sağlamış oluyoruz.

Bizim iki firmamızın ortaklık yapısında da farklılık yok. Technocast, Kare Metal’in %100’ne sahiptir. Technocast’ı Kare Metal’den bir yıl sonra 2003 yılında kurduk. Technocast, tamamen plastik ve plastik ile entegre olmuş küçük ev aletleri üretimi konusunda ihtisaslaşmış ve o konuda tescillidir. Kare Metal ise, alçak basınçlı döküm, alüminyumdan parça üretimi konusunda tescilli ve o konuda çalışmaktadır. Bu iki firmamızın birbirine faydası mutlaka oluyor. Kare Metal’in boyahanesinde Technocast’ın bazı parçalarının da boyanmasında kullanılabiliyor.

Buharlaştırma Yöntemiyle Plastik ve Metal Parçaları Krom Kaplıyoruz

Technocast, plastik enjeksiyon alanında sistem tedarikçisi konumundadır. Bir başka deyişle kalıp üretimi ve bakım servisleri, plastik enjeksiyon, boyama, serigrafi ve montaj hizmetlerini en yüksek kalite mertebesinde sağlamaktadır.. En önemlisi bu bölgede sadece bizde olan bir makine var, buharlaştırma yöntemiyle plastik ve metal parçaları krom kaplıyoruz. Böyle bir yatırımız da var, bu özelliğimiz bize büyük avantajlar sağlıyor.

Kare Metal olarak, jant üretiminin %30’unu ihraç ediyoruz. %70i’ni ise iç pazara veriyoruz. İç pazarda bayilik teşkilatımız var. Onun dışında Kare Metal kalıp üretimini direkt olarak ihraç ediyor. Boyahanesinde yaptığı üretimler ise dolaylı olarak boyanmış parçalar olarak ihraç ediliyor. Kare Metal’in geçen seneki cirosu 11 milyon TL idi. 2013 yılı ciromuz ise 13 milyon TL olacak. Technocast’in ihracatı %20’dir. İç pazarda belirli firmalarla çalışıyoruz ve ciromuzun büyük kısmını Arçelik ve B/S/H/ oluşturuyor.

Technocast için plastik yatırımını ani bir kararla verdik, 2010 yılının başında bu yatırım kararını hayata geçirdik ve Kasım ayında makinalarımız ve teçhizatımız kuruldu, 2011 yılının başından itibaren beyaz eşya ana sanayiine çalışmaya başladık. Technocast’ın 2012 yılı cirosu 24 milyon TL oldu. 2012 yılındaki toplam ciromuz 35 milyon TL’dir. 2013 yılında toplam 40 milyon TL ciro yapacağız. Önümüzdeki sene de 50 milyon TL ciro hedefliyoruz. Bunun yine büyük kısmını Technocast ile gerçekleştireceğiz. Fabrika açık alanımız 13.500 metrekare, kapalı alanımız da 10.000 metrekaredir. Bunun 3000 metrekaresini Kare Metal kullanıyor. Toplamda iki şirketimizde190 çalışanımız var.

Technocast Otomotiv San. ve Tic. Ltd. Şti. Genel Müdürü Necat Öney:

AB Gümrük Birliği Anlaşması Türkiye’ye Ciddi Avantaj Sağlıyor

2012 senesinde katıldığımız bir fuarda Avrupa’nın önde gelen küçük ev aletleri üreticilerinden birisi ile tanıştık. Bu yurtdışı fuarlarının ne kadar önemli olduğunun bir göstergesidir. Çin’de üretimleri olduğu halde, daha yakında, ithalatını sıfır gümrükle yapabilecekleri bir ülkeden alım yapmak istediklerini anlattılar. Sıfır gümrük vergisi ve Avrupa’ya yakınlık Türkiye için çok önemli. Türkiye’nin gümrük birliği anlaşması olduğu için Avrupa topluluğuyla üye olmasa dahi Türkiye orijinli her mala Avrupa topluluğunda gümrük vergisi yok. Halbuki Çin’den giden ürünlere komponent veya bitmiş ürün olarak bile gitse gümrük vergisi uyguluyorlar. Dolayısıyla bu durum bizim için bir şans. Türkiye’ye ciddi bir avantaj sağlıyor.

Beyaz eşya ve küçük elektrikli ev aletleri sektörünün gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Necat Öney: Türkiye, beyaz eşya sektöründe Avrupa’nın lideri oldu. Küçük elektrikli ev aletleri konusunda da halen gelişme sürecindeyiz. Biz de ağırlıklı olarak bu konuda çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Büyük ana sanayilere bitmiş mamul üreterek yol kat edebiliriz, hem de kendi markalarımızı oluşturarak bu gelişimi sürdürebiliriz. Nitekim, kendi markalarımızı üretmeye başladık. Biz Avrupa’nın üreticisi olmaya soyunduk ve özellikle Technocast olarak bu sektörde büyümeye devam edeceğiz.

Yeni yatırımlarınız olacak mı?

Necat Öney: Kırklareli’nin Vize kazasında yeni bir organize sanayi bölgesi kuruluyor. Sadece plastikçilerin olacağı ihtisas organize sanayi bölgesi olacak. PAGDER & ASLAN Özel Organize Sanayi Bölgesi adındaki bu bölgeden 20 dönümlük bir arsa aldık. Yeni yatırımlarımız orada olacak ve Technocast gibi yeni bir Technocast’ı da orada kuracağız. Bölgenin altyapı çalışmaları başladı. 2014’ün ilk 5 ayında alt yapı çalışmaları bitecek, bizde 2014’ün ikinci yarısından sonra bina inşaatımıza başlamak istiyoruz. Arsa haricinde 7-8 milyon TL’lik bir yatırım yapacağız. Bunun yarısı bina, yarısı da makine yatırımı olacak. 14.000 metrekare kapalı alan yapmayı hedefliyoruz.

Yerli Hammadde Üretimi ve Teknik Ara Eleman Sorunları Çözüm Önerilerim Var

Sanayicilerimize ve okuyucularımıza vermek istediğiniz mesajlar var mı?

Necat Öney: Bana göre Türkiye’nin iki tane problemi var. Türkiye’nin ara mal ve hammadde ihtiyaçlarını iç pazardan karşılaması gerekiyor ama maalesef bu mümkün değil. Buna örnek vermek gerekirse, Türkiye’nin boksitten alüminyum üretimi Türkiye ihtiyacının yirmi de birini karşılıyor, 19 birim ithal ediliyor. Bana göre bu işle ilgili 3 milyar dolar dışarıya paramız gidiyor. Birincil alüminyumda durum bu, jant üretiminde ikincil alüminyum kullanamıyoruz, birincil alüminyum kullanmamız gerekiyor. Bu birincil alüminyum üretiminde sadece Türkiye ihtiyacının 20’de biri üretiliyor. Diğer bir örnekte mühendislik plastikleri konusunda. Petkim’in dışında plastik üreticisi yok ve Petkim’in üretimleri içerisinde mühendislik plastikleri yok. Biz mühendislik plastikleri kullanıyoruz ve ithalatçılara bağlıyız. Türkiye’nin bir plastik rafinerisi olması gerekiyor. 5-6 milyar dolar parayı dışarı vermek yerine bir senelik yurtdışına giden paralarla bu rafineri kurulabilir. Devletin bu iş için teşviki olması gerekiyor. Çok büyük holdinglerimiz var, bu holdingler bir araya geldiği takdirde bir alüminyum tesisi, bir plastik rafineri tesisi, bir paslanmaz çelik üretim tesisi kurabilirler. Biz o zaman sadece enerji ithal ederiz ve işte o zaman kendi alüminyum ve plastik borsamızı da oluşturabiliriz.

Biz alüminyumu ithal ediyoruz. Maliyetin %60’ı alüminyum. Doğalgaz kullanıyorum. Maliyetin %5’i de doğalgaz diye düşürsek toplamda maliyetimin %65’ini ithal ediyorum. Ben onun üzerine ne kadar katma değer koyuyorum ki bu kadar ihracat yaptım diye övüneyim. Şu an 23 tane Avrupa ülkesine jant veriyorum ama bununla övünmüyorum. Eğer alüminyumu Türkiye’den alırsam, doğalgazı doğal yollarla ülkemizden alırsam o zaman ihracatımla övünürüm. Katma değerli ürün yapmadıktan sonra bu cari açık mümkün değil kapanmaz. Cari açığın kapanması için bu tür konularda devletin yatırım yapılmasını sağlaması lazım. Bununla ilgili de şu önerimi paylaşmak isterim. Devlet, büyük holdinglerin 5 tanesini çağırarak bazı stratejik konulara yatırım yapacaksınız ve devlet olarak bende ortak olacağım derim. Gerekli olan paranın yarısını ben vereceğim yarısını siz vereceksiniz, %10 hisse sahibi olacaksınız derim. Her senenin sonunda da benim verdiğim değer kadar üzerine bir şey eklemeden %5 hisseyi alacaksınız derim. Devlet planlama teşkilatım bana gerekli olan alüminyum ihtiyacını cinsine göre de söylüyor. Bunu üreteceğiz derim. Bunu yaptıktan sonra her sene %5 hissesini de devredecek ve sonunda 5 holdingin ortak olduğu çalışan bir tesis olacak. Böylelikle her sene dışarıya verdiğimiz ithal ettiğimiz parayı içerde tutmuş oluruz. Bu sadece bir sektör için örnek. Böylece Türkiye’yi 10 yıllık - 20 yıllık bir periyotta gerçekten üreten bir ülke hale getiririz. Böylelikle de cari açığımızı kapatmış oluruz. Bu benim şahsi görüşümdür.

Bir başka sorun da Türkiye’de yeterli teknik ara elemanın olmayışıdır. Düz işçi ile mühendis arasında, teknik öğretmen, 2 yıllık teknik yüksek okul mezunları, teknik meslek lisesi mezunlarını bulmak da zorluk çekiyoruz. Burada Çerkezköy Organize Sanayi Bölgesinin yardımıyla özel bir teknik lise kuruldu. Bu okul bütün mezunlarını işsiz bırakmadan hemen mezun olur olmaz bir işe yerleştireceğinden eminim.. Bütün organize bölgelerde o bölgenin ihtiyacını karşılayacak okullar kurmamız gerekiyor, teknik elemanlar yetiştirmemiz gerekiyor. Türkiye’de verimliliğin artırılması için ara eleman yetiştirmemiz şart.

Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ

16.12.2013