Tisan Mühendislik Plastikleri’nin Ana Hedefi
Karlılığını ve Sektördeki Katma Değerini Pazar Gelişimiyle Eş Zamanlı Olarak Artırıp Global Rol Almak
Tisan Mühendislik Genel Müdür Yardımcısı Selçuk Gülsün ile sektördeki profesyonel özgeçmişi, Tisan ‘ın ürün grupları, Ar-Ge çalışmaları ve 2013 hedefleri ile alakalı keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
Okuyucularımıza kısaca kendinizden ve sektördeki profesyonel özgeçmişinizden bahsedebilir misiniz?
Selçuk Gülsün:1999 yılında Uludağ Üniversitesi İktisadi ve idari Bilimler Fakültesi Bölümü’nden mezun oldum. 2002 yılından bu yana Tisan bünyesinde çalışıyorum. 2002-2005 yılları arasında Tisan Mali ve İdari işler departmanında Finans yöneticiliği; 2005-2009 yılları arasında Tisan Mali ve İdari İşler Müdürlüğü ve 2009 yılından beri Genel Müdür Yardımcılığı görevini yürütüyorum. İstanbul Mali Müşavirler Odası üyesiyim ayrıca PAGDER Plastik Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulunda görev almaktayım. Buna ek olarak şirketin 2010 yılında başlattığı değişim ve dönüşüm stratejisinin koordinatörüyüm.
Tisan Mühendislik Plastikleri’nin çalışma prensiplerinden ve vizyonunundan bahsedebilir misiniz?
Selçuk Gülsün: Yüzde yüz müşteri yakınlığı stratejisi ile çalışıyoruz. Müşteri talebi doğrultusunda çok küçük batchlerde dahi üretim yapabiliyoruz. Makine parkuru ve üretim esnek ve hızlı cevap verebilen bir yapıda.
Müşteriye daha fazla katma değer sağlamak için değer – inovasyonları yapıyoruz. Tisan temel ürün yenileme işlemlerinden çok müşterinin gelecekteki ihtiyaçlarını ve tercihlerini anlamaya yönelik bir kültür oluşturmaya başladı. Hedefimiz; müşteri segmentine yönelik bilgi ve becerileri artırmak.
Müşterilerle olan ilişkilerimizi, farklı ürünler veya tamamlayıcı ürünler sunarak artırıyoruz. İştirak ettiğimiz sektörlerde kalıcı üstünlükler sağlayarak farklılık yaratmak; rekabetçi ve sürdürülebilir büyüme potansiyeli olan “stratejik bir portföyü” şirkete ve ülkeye değer yaratacak şekilde yönetmek misyonlarımız arasında yer almaktadır.
Tisan olarak bazı kurallarımız var. Tüm iş süreçlerimizde ve ilişkilerimizde doğruluk ve dürüstlük öncelikli değerlerimizdir. Çalışanlarla ve tüm paydaşlarımızla ilişkilerimizde doğruluk ve dürüstlük ilkemizle hareket ederiz. Hizmetlerimizi, zamanında ve söz verdiğimiz koşullarda sunar; müşterilerimize saygı, onur, adalet, eşitlik ve nezaket kuralları çerçevesinde yaklaşırız. Finansal disiplin ve hesap verebilirlik çerçevesinde hareket eder, şirketimizin kaynak ve varlıkları ile çalışma zamanımızı verimlilik ve tasarruf bilinciyle yönetiriz. Rekabet gücümüzü artırmaya ve büyüme potansiyeli olan ve bağlanan kaynağa en yüksek getiriyi sağlayacak alanlarda yatırım yapmaya özen gösteririz. Tedarikçilerimize karşı sorumluluklarımızı iyi bir müşteriden beklendiği şekilde adil ve saygılı davranır, yükümlülüklerimizi zamanında yerine getirmek için gerekli özeni gösteririz. İş yaptığımız kişi ve kuruluşlar ile iş ortaklarımızın gizli bilgilerini özenle koruruz. Rakiplerimize karşı sorumluluklarımız konusunda ise etkin bir şekilde, sadece yasal ve etik olan alanlarda rekabet eder, haksız ve etik olmayan rekabetten kaçınırız. Toplum içinde hedeflenen rekabetçi yapının sağlanmasına yönelik çalışmaları destekleriz.
Firmanızın ürün gruplarından ve ürün özelliklerinden kısaca bahsedebilir misiniz?
Selçuk Gülsün: Faaliyet gösterilen pazarlarda yaşanan majör değişiklikler ve bunun Tisan ürünlerine etkisinden bahsetmeliyiz. Sürdürülebilirlik kavramı hayatımızın içine yerleşmeye başladı. Sürdürülebilirlik bir şeyler üretirken kendini ve çevresini tüketmeyen, yenilenebilir ve gelecek kuşakların yaşam hakkını ve ortamını koruyan bir olgudur. Artık üretmek yetmiyor, ucuz üretmek yetmiyor, dayanıklı üretmek yetmiyor. Yeşil olma şartı da aranmaya başlandı. Bu konu ile ilgili yeni üretim yasaları tasarlanmaya başlıyor ve dünyada uygulamaya kondu. İki kavram var. Biyolojik bazlı plastiklerde biyobozunur plastikler ile atık plastikler. Biz pek çok polimeri (plastik sektöründe) petrokimya sektöründen elde ediyoruz. Sürdürülebilir kimya ise bu plastikleri bitkisel kökenli polimerlerden elde etmeye çalışıyor. Bu sayede doğadan yok olma süresi kısalıyor. Atık plastikler ise otomotiv, elektrik elektronik ve beyaz eşya gibi çeşitli sektörlerde üretim sürecinde oluşan hurdadan veya çeşitli plastiklerin toplanması; ayıklanması ve sınıflandırılmasından elde ediliyor.
Çevre sağlığı uyumu; öncelikle otomotiv endüstrisinde; karbon ayak izini azaltma yeteneğine sahip performanslı mühendislik plastikleri malzemelerine ihtiyaç duyulması ve sürdürülebilirlik stratejisinin bir parçası olarak geri dönüşüme artan ilgi bizi daha düşük maliyet ve tasarım esnekliği sağlayan sadece geri dönüşümden üretilmiş teknik performansı çok yüksek bir ürün serisi yaratmaya ve portföyümüze dâhil etmeye yönlendirdi. Ecoplastikler bünyesindeki markamız ECOSTAR ® ticari ve işlevsel olarak uygun alternatifler ve birçok sektöre çözümler sunuyor.
Ayrıca ;Polipropilen (Tisoplen®), Polyamid 6-66 (Tislamid®), Polistiren (Tisren®), Abs (Tisakril®), Polikarbonat (Tisarbon®), Pbt (Tisester®); Polietilen(Tisetilen®); Karışımlar (Tisblend®) mineral dolgulu, cam elyaf takviyeli, darbe dayanım arttırıcılı, uv katkılı, yanma geciktiricili; özel katkılar gibi müşterilerimizin isteği ve ihtiyacı doğrultusunda ve teknik şartnamelere bağlı kalınarak en kısa teslim sürelerine olanak verip üretim yapılabilmektedir.
Piyasadaki ürünlerinizin uzun vadede varlığını sürdürebilmesi için ne gibi konulara önem veriyorsunuz?
Selçuk Gülsün: Dünya plastik hammadde pazarı; 2015 yılına kadar 73 milyon tona ulaşacağı tahmin edilmektedir. Mühendislik plastikleri üreticileri artık son kullanıcı ihtiyaçlarına odaklanma ve daha yüksek bir değer oluşturma trendini benimsiyor. Avrupa da plastik sektöründe değişim ve gelişme devam etmektedir. Uluslararası artan rekabet, her düzeyde yeniden yapılanmayı gerektiriyor. Bio-plastik çok gelişiyor, bio bazlı polimerler ile doğada çözünür hale gelen ürünler mühendislik plastiklerini de etkileyecek. İleride birçok firmayı zorlayacak bir alan olacak. Hızlı adapte olanlar, bu durumu fırsata dönüştürecekler. Kademeli olarak farkı ürünlere girilecek. Türkiye içinde mühendislik plastikleri olarak hiç üretilmemiş ithal edilen ürünleri üreterek; var olan bilginin; ekonomik ve toplumsal faydaya dönüştürülmesini sağlıyoruz. Daha üst hedefim şirketi iletişime açık hale getirmek. Tisan çok iletişim kurmayan, içe kapalı bir şirket. Önümüzdeki dönemde Tisan samimi, dürüst, yanlışlarını kabul eden; daha hızla ilerleyen ve bunun da iletişimini yapan bir şirket olacak.
Laboratuar ve Ar-Ge çalışmalarından bahsedebilir misiniz? Ar-Ge yatırımlarınız hakkında neler söyleyebilirsiniz?
Selçuk Gülsün: Kalibrasyon ve deney laboratuarları ile akredite etme çalışmalarına başlıyoruz. Akreditasyonla ilgili ulusal ve uluslararası düzenlemeler, bu konuda bir mecburiyet getirmemektedir. Akreditasyon, tamamen gönüllülük esasına dayanmaktadır. Bir laboratuarın akredite olması ona itibar kazandırır. Hizmet verdiğimiz sektörlerde en ufak bir soru işareti oluşturmamak adına yapılacak en iyi şey akreditasyon. Bu çalışmanın en önemli kısmı dokümantasyon. Alt yapısını hazırlamak zor ve uzun sürüyor. Her şeyin net ve şeffaf olması gerekli.Şirket olarak ne kadar doğru yolda ilerlediğimizi tüm sektör biliyor.Talebi olan firmalar laboratuarımızı deneyleyip her test aletini görüyor.
Üretim yapan bir firma olarak, çevreyi korumak adına ne gibi önlemler alıyorsunuz?
Selçuk Gülsün: Ham maddeleri tedarik ederken, düşük çevresel etkisi olan hammaddelere öncelik veririz. Malzemelerle ilgili bilgi ve fiziki örnekler saklanır ve yeni tedarik edilen malzemeleri onaylama, var olan malzemeleri yedekleriyle değiştirip değiştirmeme konusunda karar verme veya çevre bilinci taşıyan ürünler geliştirme konuları üzerinde çalışırız. Ayrıca malzemelerle ilgili bilgileri doğrulamak için kimyasallar üzerinde analiz gerçekleştiririz ve veri toplama işleminin doğruluğunu ve verimliliğini artırmak için analiz yöntemleri geliştirme ve iyileştirme konularında da etkin bir şekilde rol alırız. Temel alarak REACH düzenlemesinin genel hedefini destekler ve tüm yasal gerekliliklerini yerine getirmeye çalışırız.
2012 yılı Tisan Mühendislik İçin nasıl geçti? 2013 için nasıl bir gelişim bekliyorsunuz?
Selçuk Gülsün: Sanayi üretiminde 2012’nin tümündeki artış yüzde 2,3’le çok düşük düzeyde kaldı. Aralık ayında imalat sanayi alt sektörlerinin çoğunda üretim düştü. Stratejik alt sektörlerde büyük kan kaybı yaşandı. Euro Bölgesi’nde alınan önlemlere rağmen güven ortamı hala tam olarak sağlanamadı..İç talepteki daralma büyüme hızımızı aşağı çeken bir gelişme oldu. Girdi maliyetlerinin yüksekliği karlılıkları etkiledi. Ciro değil ama kar kaybı yaşadık.2013 yılı ilk çeyrek toparlamaya başladı Dünya ekonomisindeki likidite bolluğu ve Türkiye ekonomisine yönelik olası yeni not artırımları 2013 yılında kur baskını azaltacak görünüyor. 2013 yılı Türkiye ekonomisi için büyümenin toparlandığı, yumuşak inişin yumuşak toparlanmaya döndüğü bir yıl olacak gibi görünüyor.
Türk plastik sektöründe ve mühendislik plastiklerinde gelişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Selçuk Gülsün: Ben biraz mühendislik plastiklerinin içinde bulunduğu yapıdan bahsederek öngörülerimi sunmak istiyorum. Mühendislik plastikleri sanayisi için 3 katmanlı bir yapının var olacağını varsaymaktayım.
Birinci kademe belirli bir bölgede genel bir talebi karşılayan firmalar, İkinci kademe uzman ya da niş pazar teklifleri ile orta ölçekli bağımsız kompoundırlar ve üçüncü kademe yüksek kalite, teknik standartlar ve yeni gelişimler sunan, müşteri odaklı dünya genelinde faaliyet gösteren güçlü entegre şirketler.
Bağımsız kompounderların önemi göz ardı edilmemelidir. Bağımsız şirketler küçük veya büyük hacimli özel siparişler üzerine odaklanabilirler. Onların rolü; daha çok ısmarlama ile butik hizmet sağlamaktır. Ayrıca da daha özel uygulamalarda, bağımsız kompoundırların hizmetlerini kullanmanın avantajları daha fazladır. Özel teknik ihtiyaçları karşılamada daha fazla esneklik, renk eşleştirme gibi ürün geliştirme ve teknik destek hizmetleri sunmada daha hızlı yanıt verirler. Son 10 yılda bağımsız üreticilerin sayısındaki artış sektörün yapısını değiştirmeye başlamıştır. Yerli mühendislik plastikleri üretimi yapan firmalar ve Tisan Mühendislik; değişen dünya standartlarına uyum sağlayabilme, düşük miktarlardaki üretimlere mamul üretebilme, üretim ve teslimatta esnek davranabilme kabiliyetlerine sahiptir. Özelikle ana sanayinin hammadde kullanımında önyargılarını kırması ve kendi tecrübe ettikleri yollardan bizim de geçmemize olanak vermeleri gerekmektedir. Mühendislik plastiklerinde faaliyet gösteren firmalar içinde hem sektör hem de firmalar için gördüğüm risk ölçüsüz rekabet. Müşteri odaklı rekabette satıcının kar marjını peyderpey düşürerek müşteriyi tutmaya ya da kazanmaya çalışması pazar açısından sağlıklı bir durum değil. Rekabet, gelişen ekonominin dinamiğidir. Rekabet olmadan gelişim olmaz ama bununla birlikte sektörde zarar vereceği bilinen işlere ölçülü biçimde yaklaşılan bir dönemin başlamasını umuyorum.
Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ
Editör : Özlem Çelebi
17.05.2013