Turaş Gaz Armatürleri, Pandemiye Rağmen Büyüme Hedefini Yakaladı
Turaş Gaz Armatürleri Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan, Gaz Armatürleri üreticisi konumunda dünyadaki 2-3 firmadan biri olduklarını belirtti.
Turaş Gaz Armatürleri, Pandemiye Rağmen Büyüme Hedefini Yakaladı
Gaz Armatürleri üreticisi konumunda dünyadaki 2-3 firmadan biri olduklarını belirten Turaş Gaz Armatürleri Yönetim Kurulu Başkanı Gökhan Turhan, üretimin yüzde 35’ini ihraç ettiklerini, hedeflerinin 2020 sonunda yüzde 45’e, birkaç yıl içinde de yüzde 60’lara çıkarmak olduğunu söyledi.
SUBCONTURKEY: Turaş Gaz Armatürleri için son 1 yılı ve pandemi ile mücadele sürecinizi değerlendirir misiniz?
Gökhan Turhan: Turaş Gaz Armatürleri San. ve Tic. A.Ş. olarak dünyada ve ülkemizde yaşanmakta olan Covid-19 salgınına dair gelişmeleri yakından takip etmekteyiz. Şirketimizde, 04.02.2020 tarihinde, henüz ülkemizde pandemi süreci başlamadan önce önlemler almaya başlamıştık. Sağlık otoritelerimizin paylaştığı tüm önlemleri takip ediyor ve şirketimizde uygulanmasına önem gösteriyoruz. Böylelikle; müşterilerimizi, çalışanlarımızı ve faaliyet gösterdiğimiz tüm alanları korumak için maksimum hassasiyet sergiliyoruz.
Bu sürecin sürdürülebilirliğini sağlamak için yeni standartlar oluşturduk ve bunları gelişmelere göre güncellemeye devam ediyor, oluşturduğumuz “Pandemi Organizasyonu” ile hızlı aksiyonlar alıp, bu aksiyonların sürdürülebilir olmasına özen gösteriyoruz. Her şey çok hızlı gelişti ve değişti. Bu noktada var olan sistemlerin geliştirilmesi veya yeni sistemlerin kurulması gerekti. Yeni çalışma modelleri oluşturduk, tüm çalışma alanlarımızda değişiklikler yaptık, inovasyon yatırımlarımızı artırdık, daha fazla dijitalleşmeye başladık ve bunları yaparken de en önemli kaynağımız olan çalışanlarımızın sağlığını, çalışma ortamını ve içinde bulunduğu psikolojik süreçleri göz önünde bulundurup çalışanlardan geri bildirim alarak çalışanlarımıza rahat, sağlıklı ve güvenilir bir çalışma ortamı sunmaya özen gösterdik. Son olarak da TSE’nin denetimleri sonucunda aldığımız Güvenli Üretim Belgemiz ile süreci taçlandırdığımızı düşünüyoruz.
COVID-19 salgınıyla ilgili birçok belirsizlik hala mevcut olsa da, ani ekonomik durgunluğun ardından hızlı bir normalleşmenin içinde olduğumuzu söyleyebiliriz. Haziran ayının ortasından itibaren işler yeniden düzene girdi. Kademeli bir iyileşme yaşıyoruz. Tam ‘’v’’ olmasa da ‘’u’’ şeklinde tekrar bir geriye dönüş yaşadık. Bunun yanı sıra hem talep hem de arz tarafındaki bozulmalardan olumsuz etkilenen global tedarik zincirlerinin eski günlerine döndürülmesi de kolay olmayacaktır. İş sürekliliği ve sürdürülebilir bir tedarik zinciri için alternatif kaynakları değerlendirdik. Risk yönetimi ve nakit akışını dinamik ve sürekli bir şekilde çeşitli senaryolarda test ettik. Çalışan sağlığı odaklı üretim planlamasına gittik. Piyasalar, müşteriler ve talep tarafındaki göstergeleri sürekli olarak takip ettik ve aksiyon planları hazırladık. Tüm aldığımız bu önlemler sayesinde ve normalleşme sürecinin etkisiyle de yılın başında koyduğumuz yüzde 10 büyüme hedefini yakalamış olduk.
SUBCONTURKEY: Aynı zamanda Armatür, Valf, Musluk, Tesisat Ekipmanları ve Sanayicileri Derneği’nin başkanısınız, Armatür sektörünü genel olarak değerlendirir misiniz?
Gökhan Turhan: Armatür sektörü, önümüzdeki dönemde tarihinin en parlak dönemini yaşamaya hazırlanıyor. Armatür sektörü olarak kadim bir sektör olduğumuza inanıyorum. 2000 yıldan daha evvel Anadolu'da yalnızca suda kullanılan açma kapama sistemleri günümüzde hayatımızın her alanında kullanılıyor. Musluk dediğimiz bu açma kapama sistemleri sektörümüzü oluşturuyor. Bizler de sektörün ilk ve tek derneğiyiz. Armatür Derneği olarak; armatür, valf, musluk, tesisat ekipmanları ve vana sanayicilerini temsil ediyoruz. Yeni bir dernek olmamıza rağmen sektörün çoğunluğunu temsil etmeye başladık. E&Y ve İstanbul Sanayi Odası iş birliği ile sektör raporumuzu çıkartıyoruz. Buradan gelecek bilgiler sonrasında stratejilerimizi, nerelerde yer almamız gerektiğini, sektörün bizlere ne vaat ettiğini ve şuan ki durumumuzu çok daha net anlayabileceğiz.
Armatür Derneği çatısı altında, 35 üyemiz ve sektörümüze ait 65 adet GTİP kodu bulunuyor. Bir araya gelmek çok zor ama bir araya gelince de büyüme potansiyeli artıyor. Sektör olarak 4 milyar dolar büyüklüğümüz, 1,5 milyar dolar ihracat, 1 milyar dolar iç piyasa hacmimiz ve 1,5 milyar dolar civarı da ithalatımız bulunuyor. 10.000'e yakın çalışanımızla katma değerli ürünler üretiyoruz. Ortalama kg. satış fiyatımız 10 dolar/kg. diyebiliriz.
Dünyada Armatür sektörünün büyüklüğü 110 milyar dolar olarak biliniyor. Bizlerin pazar payı sadece 2,5 milyar dolardır. Yani daha alacağımız çok pay ve yol var.
Armatür sanayinde istihdamda da 2010 yılından sonra önemli bir artış yaşandı. 2010 yılında 7.745 olan toplam çalışan sayısı, 2019 yılında 9.950'ye yükseldi. İnşaat sektörü, beyaz eşya sektörü, yangın sistemleri, sulama sistemleri, petrol ve gaz tesisleri, ısıtma-soğutma sistemleri ve sanayi makineleri gibi birçok sektörde varız. Makine sanayinde dijitalleşme, tam otomasyon ve akıllı makineler süreci hızla gelişiyor ve yaygınlaşıyor. Bu nedenle Türkiye'de armatür sanayisi de dijital dönüşüm konusuna gelişme ekseni olarak öncelik vermelidir. Firmalarda, tüm süreçlerde, dijitalleşmenin yanı sıra üretilen ürünlerin de bu özelliklere sahip olması hedeflenmelidir.
SUBCONTURKEY: Turaş’ın sektördeki konumunu değerlendirir misiniz?
Gökhan Turhan: Turaş olarak sektördeki lider konumumuzu büyüterek güçlendirmek kararlılığındayız. Gaz Armatürü üreticisi konumunda, dünyadaki 2-3 firmadan biriyiz. Türkiye, Gaz Armatürü sistemleri sektöründe, üretim kalitesi ve hizmet anlamında Avrupalı üreticilerden daha yüksek seviyelerde.
Hedefimiz pazardaki güçlü konumumuzu tüm dünyada sürekli olarak büyütmek ve mevcut portföyümüzü buna uygun şekilde tamamlamaktır. Günümüzde Covid-19 gibi önümüze çıkan güçlükleri, büyüme stratejimiz olarak uzun vadede faydalanabileceğimiz ticari bir fırsat şeklinde göz önüne alıyoruz.
SUBCONTURKEY: İhracat tarafındaki stratejilerinizden bahseder misiniz? Pandemi dönemiyle birlikte yavaş yavaş yayılmaya başlayan e-ihracat konusunda neler söylemek istersiniz? Sizce iklimlendirme sektörü bu alanda nasıl?
Gökhan Turhan: Covid-19 salgını ile tüm dünya, sanayide girdi ve nihai ürünlerde Çin'e olan yüksek bağımlılığın yarattığı sıkıntıları yaşadı. Bu nedenle Covid-19 sonrası yeni normalleşme döneminde Çin'e olan bağımlılığın azaltılması hedefleniyor. Bu çerçevede tüm sanayi ürünlerinde tedarik zincirleri yeniden yapılanacaktır. Çin'e alternatif tedarikçilerin payları artacaktır. Armatür sanayinde de benzer eğilimlerin yaşanmasını bekliyoruz. Çin hemen hemen tüm ürünlerde dünyanın en çok ihracat yapan ülkesi. Çin'e olan bağımlılığın azaltılması halinde diğer ülkelerin ihracat payı genişleyecektir ve Çin'e olan bağımlılığın azaltılması haricinde Çin iç pazarında da yer alınabilmelidir. Türkiye, armatür sanayi olarak ihracat payını artırma potansiyeline sahip. Ancak burada bu potansiyele sahip çok sayıda gelişen ülke bulunuyor. Orta Avrupa ülkeleri, Hindistan, diğer gelişen Asya ülkeleri, Meksika ve Brezilya bu ülkelerin başında geliyor. Kuzey Avrupa’da yenilenebilir kaynaklarda depolanan enerjiden hidrojeni ayrıştırıp elde edilen gazı sisteme aktaran teknolojiler üzerinde çalışılıyor. Biz de sektör olarak burada oluşacak fırsatları yakından takip ediyoruz. Hollanda’da bu çalışmaları yürüten Kiva şirketiyle protokol yaptık.
Turaş olarak 45 ülkeye olan ihracatımızı daha da artıracağız. Halen, Silivri-Selimpaşa fabrikamızda üretimin yüzde 35’ini ihraç ediyoruz. Hedefimiz, ihracatı bu senenin sonunda yüzde 45’e, birkaç yıl içinde de yüzde 60’lara çıkarmak.
Öncelikle e-ihracatı standart ihracattan farklı tutmak gerekiyor. Türkiye'nin e-ihracatta Amerika, Çin, Japonya ve Almanya gibi ülkelerin oldukça gerisinde olduğunu biliyoruz. Trademap.org verilerine göre; Çin dünyanın en büyük ihracatçısı konumunda, 2019 yılında dünya genelinde yaptığı ihracat 2,5 trilyon dolar civarında ve yüzde 25'i de e-ihracattan geliyor. Amerika'nın ise 1 trilyon 650 milyar dolarlık ihracatının yüzde 15 civarında bir kısmı e-ihracattan geliyor. Almanya'nın geçen yıl dünya geneline yaptığı ihracat verisi ise 1 trilyon 500 milyon dolar olup, yüzde 15'i yine e-ihracattan oluşuyor. Yunanistan'da bile 36 milyar dolar ihracatın yüzde 16'sı e-ihracattan gelirken; Türkiye'nin 2019 yılında dünya genelinde ihracatının 180 milyar 468 milyon dolar olduğunu, fakat e-ihracatın bunun içindeki payının yüzde 1 (yüzde 0.5) civarlarında olduğunu biliyoruz. Türkiye'de e-ihracat ile ilgili verilerin ayrıştırılması sağlıklı değil, gümrüklerde bu sorgulamanın yapılması gerekli, gençler İngilizce sorunu sebebiyle e-ihracattan çekiniyorlar. e-ihracat sınır tanımıyor, ülke tanımıyor, marka tanımıyor. Adaletli bir sistem. Çalışanın, başarılı olanın yanında bir sistem. Marka ve bilinirlik, menşei ikinci planda. Öncelikle hız ve ulaşılabilirlik ön planda. Konunun devlet politikası haline getirilerek bütünlük içinde ele alınması gerektiğini düşünüyorum. Bazı e-ihracat sitelerinde ihaleler oluyor. Online sistemler burada çok önemli. İki ay önce dernek olarak ilk sanal B2B'mizi gerçekleştirdik. Bu çok e-ihracat olmasa da sanal bir buluşma. Biz Turaş olarak 20 gün içinde bir satış gerçekleştirebildik. Brezilya'dan hiç tanımadığımız bir firmaya ürün sattık. e-ihracat için devlet destekleri daha da artmalı. Evet E-ticarete destek var ama E-ihracata da destek çıkmalı. Bu konuda TİM çatısı altında yeni bir birlik oluşturabiliriz. Pazar payımızı artırabiliriz.
SUBCONTURKEY: 2019 yılında Amerika’da bir şirket kurduğunuzu biliyoruz. Bu yatırımla birlikte hedeflerinize ulaştığınızı söyleyebilir miyiz?
Gökhan Turhan: ABD ve Türkiye arasındaki ticaret hacmi 20 milyar dolar seviyesinde. ABD-Türkiye ikili ilişkilerini güçlendirme vizyonunda ticaret hacmini 100 milyar dolar olarak hedefledi. ABD'nin Türkiye'ye sıvılaştırılmış doğal gaz (LNG) ihracatı, ticaret hacminde 100 milyar dolarlık hedefe ulaşmasında önemli olacak. Özellikle enerji alanındaki iş birliğinin büyümesinin bizim sektörümüzde de olumlu etkileri olacaktır.
Biz de Turaş Gaz Armatürleri olarak Amerika kıtası ile ticaret hacmimizi büyütmek için Amerika'nın Rhode Island eyaletinde bir şirket kurduk. Böylelikle, İtalya’dan sonra artık Amerika’da da ofis depomuz ve yerel çalışanlarımız mevcut. Artık firmalar yerinde üretimi tercih ediyor, yani globalizasyonu gerçekleştirmek zorundalar. Belli ülkelere artık yatırım yapmadığınız takdirde o ürünü satma ihtimaliniz yok. O bölgedeki müşteriler bize yüzde 10 kota veriyorlardı, bunu yüzde 70-80'lere çıkardıklarını söylediler. Bununla birlikte İstanbul’daki üretimin yeterli olmayacağını gördük. Bu sebeple Meksika’da yeni bir tesis kuruyoruz. Hedefimiz bu yıl sonunda ilk üretim hattını kurmuş olmak.
SUBCONTURKEY: Önümüzdeki dönemde gerçekleştirmeyi planladığınız Ar-Ge veya başka yatırımlarınız olacak mı?
Gökhan Turhan: Önümüzdeki dönemde Ar-Ge alt yapımızı güçlendirmeye yönelik faaliyetlerimiz olacak. Özellikle üniversite-sanayi iş birliklerinin artırılması ve kalıcı hale gelmesini sağlayacağız. Üniversitedeki hocalarımızın akademik anlamda bilgi birikimlerinden yararlanarak, Ar-Ge fikirlerimize yeni knowhowlar katarak, literatüre ve akademik çalışmalara katkı sağlamayı hedefliyoruz. Bunun yanı sıra geçmiş dönemlerde gerçekleştirmiş olduğumuz birçok devlet destekli ulusal Ar-Ge projemiz var ve artık bunu bir üst düzeye taşıyarak AB fonlarından yararlanarak uluslararası Ar-Ge projelerinde yer almayı hedeflemekteyiz. Bu anlamda önümüzdeki dönemde çalışmalarımız olacak. Personel bilgi ve becerilerini artırmak amacıyla mevcut lisans mezunlarımızı yüksek lisansa teşvik ederek, tezlerinde Ar-Ge projelerinden yararlanmalarını sağlamaktayız. Yine bu anlamda yüksek lisans mezunu, Teknik Mühendis ve doktoralı Teknik Mühendis istihdamları gerçekleştireceğiz. Böylece teknoloji birikimimizi geliştirilerek Ar-Ge faaliyetlerimize katkı sağlamayı amaçlamaktayız.
Pişirici Gaz Musluklarında bilinen tüm kavramları değiştirecek olan gazın daha verimli kullanılmasını amaçlayan 3.nesil yanma teknolojisine sahip gaz musluklarımız başta olmak üzere tamamlanmış diğer Ar-Ge projelerimizin de endüstriyelleşmesi adına yeni yatırımlara başladık.
Sektörümüzde Game Changer projeler üzerinde yoğun bir şekilde çalışıyoruz. Ayrıca Turaş, Deloitte Private bünyesinde, Türk sahipliği ve kontrolündeki şirketlerin yönetim performanslarının ödüllendirildiği “Best Managed Companies” programında en iyi yönetilen şirketlerden biri seçildi. Bu da bizim plan, proje ve alt yapı çalışmalarımızın doğru olduğunu gösteriyor. Bundan sonraki amacımız, en hızlı büyüyen, en teknolojik şirket olmak ve başka enleri de şirketimizin kültürüne katmak.
SUBCONTURKEY: Sektörün en büyük sorunlarından biri de nitelikli iş gücü. Siz bu konuda nasıl bir yol haritası izliyorsunuz ve ne gibi çalışmalar yapıyorsunuz?
Gökhan Turhan: Nitelikli işgücü istihdamını gerçekleştirebilmek için adayların şirketimizi tercih etmesini sağlayacak çalışmalar yürütmekteyiz. Bunun haricinde iş ilanı verdiğimiz platformlar, pozisyon bazlı hizmet aldığımız danışmanlık firmaları ile çalışmaktayız.
Nitelikli işgücü istihdamı haricinde, yetiştirilmek üzere istihdam etmeyi de tercih ediyoruz. Böylelikle çalışanlar işe başladıktan sonra hem şirket kültürümüzle büyüyüp gelişiyor hem de onlara ilerleyen dönemlerde yeteneklerine ve performanslarına göre rotasyon veya terfi ile kariyer planları oluşturabiliyoruz.
SUBCONTURKEY: Fabrikanızda kadın çalışan sayısının yüksek olmasının size sağladığı avantajlardan söz eder misiniz?
Gökhan Turhan: Bir ülkenin çağdaşlığının ve gelişmişliğinin en önemli göstergesi kadınlardır. Kadınlar, toplumsal ve siyasi hayatta sahip oldukları hakları en iyi şekilde kullanarak, ülkemizin kalkınmasına, gelişmesine ciddi katkılar sağlamaktadır. Turaş içerisinde kadın-erkek gözetmeksizin herkese fırsat eşitliği sunmaktayız.
Üretim sahamız içerisindeki çalışanlarımızın yüzde 41’i kadın çalışanlardan oluşmaktadır. Ürettiğimiz ürünün komponentleri küçük ve hassas parçalardan oluşmaktadır. Tecrübelerimiz, kadın çalışanların el işçiliğinde fiziksel özellikleri nedeniyle daha seri ve dikkatli olduklarını göstermiştir. Üretim sahamızda otomasyon yatırımları nedeniyle el işçiliği yok denecek kadar azalmış olsa da bizler daha dikkatli ve özenli çalışma özelliklerinden dolayı kadın çalışan istihdamını korumaya özen gösteriyoruz.
SUBCONTURKEY: Çalışanlarınızı bilgilendirmek adına ne tür eğitimler düzenliyorsunuz? Bu eğitimlerin karşılığını aldığınızı düşünüyor musunuz?
Gökhan Turhan: Pandemi sürecinde eğitimlerimizde aksaklıklar yaşanmaması adına eğitimleri online olarak ya da kontrollü bir şekilde kurumlar aracılığıyla sağlamaya çalışmaktayız. Turaş’ta eğitimler genel olarak; teknik, kişisel gelişim, liderlik ve vizyonel eğitimler olmak üzere dört gruptan oluşmaktadır.
Her yıl eğitim takvimi oluşturmaktayız. Eğitim takviminin kapsamını; yaptığımız performans değerlendirme sürecinin çıktıları, kişilik envanter testleri, çalışan talebi, yasal süreçlere bağlı zorunlu eğitimler belirlemektedir. Her eğitimin sonucunda eğitim değerlendirme anketi yapılır ve anket sonucuna göre ilgili iyileştirme süreci başlatılır.
Pozisyon seviyesi fark etmeksizin tüm çalışanlarımızın aldığı eğitimlerin hem kendilerine hem de şirketimize fayda sağladığını gözlemlemekteyiz. Bunun en güzel göstergelerinden biri de kurmuş olduğumuz “Turaş Akademi”dir. Akademi’den başarıyla mezun olan çalışanlarımız terfi ile liderlik pozisyon seviyesine gelmektedir. Böylelikle kendi kariyerlerinde yeni bir sayfa açılmakta, diğer çalışanlara örnek teşkil etmekte ve tecrübeleriyle şirketimize daha fazla fayda sağlamaktadırlar.