Türk Sanayisini “Kalite” ile Tanıştıran Sabancı 2024 Küresel EFQM Ödülü’nün Sahibi Oldu
Dünya çapında çok sayıda kamu kuruluşu, özel şirket ve sivil toplum örgütünün dahil olduğu değerlendirme sürecini başarıyla tamamlayan Sabancı Holding...
Türk Sanayisini “Kalite” ile Tanıştıran Sabancı 2024 Küresel EFQM Ödülü’nün Sahibi Oldu
Sabancı Holding, Avrupa Kalite Yönetimi Vakfı (European Foundation for Quality Management-EFQM) tarafından her yıl geleneksel olarak verilen ve dünyada kendi alanında en prestijli ödüllerden biri olarak kabul edilen Küresel EFQM Ödülü’nün (EFQM Global Award) sahibi oldu.
Dünya çapında çok sayıda kamu kuruluşu, özel şirket ve sivil toplum örgütünün dahil olduğu değerlendirme sürecini başarıyla tamamlayan Sabancı Holding, şirketlerin başarılarının elmaslarla tanımlandığı etkinlikte toplam 6 elmasa layık görüldü. Sabancı Holding ayrıca, ortaya koyduğu sürdürülebilirlik stratejisi ve yaklaşımıyla küresel ölçekte en iyi örnek gösterilirken, “Sürdürülebilirlikte Üstün Başarı” (Outstanding Achievement for Sustainability) unvanıyla onurlandırıldı.
Küresel EFQM Ödülü, bu yıl İstanbul’da düzenlenen EFQM Gala Yemeği ve Küresel Ödül Töreni’nde, EFQM Yönetim Kurulu Başkanı Dr Paul G.K. Little CBE ve EFQM CEO’su Russell Longmuir tarafından Sabancı Holding CEO’su Cenk Alper’e takdim edildi.
“Sabancı Topluluğu, Kalite Yolculuğunda Her Daim En Ön Saflardadır”
Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan Cenk Alper, EFQM ödüllerinin Avrupa’da ilk olarak 1992’de verildiğini hatırlatırken, “Şirketlerin kalite yolculuğunu cesaretlendirmek için başlatılan bu ödüllerde, Sabancı Topluluğu şirketleri ilk günden bu yana her zaman ön saflarda yer almıştır. Türkiye’de ilk kez 1993’te verilen Ulusal Kalite Ödülü’nü kazanan Brisa, 1996’da ise bu kez Avrupa çapında büyük ödülün sahibi olmuş; bu ödüle layık görülen ilk Türk şirketi olmanın gururunu yaşamıştır. Yıllar içinde, Beksa ve Kordsa gibi çok sayıda şirketimiz bu yolculuğun ulusal ve küresel liderleri arasında yer almıştır. Sabancı Topluluğu, EFQM modelinin işaret ettiği kalite anlayışının Türk sanayisine yerleşmesinde her zaman öncü olmuştur. Sabancı’nın açtığı bu yol, Türk sanayi şirketlerine küresel rekabette büyük avantajlar sağlamıştır” dedi.
Küresel EFQM Ödülü’nün, Topluluk çapında EFQM modeline verdikleri önemin en büyük göstergesi olduğunun altını çizen Cenk Alper “Yüksek kalitenin, her zaman daha iyiyi aramanın ve sözden aksiyona geçişin sembollerinden olan bu model, bugün Sabancı’nın açık inovasyon ve iş birliği yaklaşımının da temelini oluşturuyor. Sabancı’nın bu ödüle layık görülmesinde özveriyle çalışan 60 binden fazla çalışanımıza teşekkür ediyorum. Bunun yanında, ‘Sürdürülebilirlikte Üstün Başarı’ unvanıyla, küresel ölçekte örnek olarak gösterilmemiz de bizler için son derece anlamlı. Sürdürülebilirlik alanındaki kararlılığımızın, bu konudaki gerçekçi ve iddialı yol haritamızın Avrupa’nın simge platformlarından biri tarafından takdir edilmesi Sabancı için olduğu kadar ülkemiz için de büyük bir gurur kaynağı” şeklinde konuştu.
“Lider Sadece Yolu Gösteren Değil, Aynı Zamanda O Yolu Yürüyendir”
Ödül değerlendirmesinin yanı sıra, EFQM Forum’da “EFQM Modeli Gözünden Dönüşümsel Liderlik” temalı bir konuşma gerçekleştiren Cenk Alper, kariyerinin ilk günlerinden bu yana söz konusu modelin her zaman kendisi için bir pusula niteliğinde olduğunu ifade ederken şöyle devam etti: “Bugün dünyanın içinde bulunduğu bu mutlak belirsizlik süreci, liderlik anlayışını da baştan aşağı değiştirmiş durumda. Liderlerin görevi sadece yolu göstermek değil. Bu yolu, yol gösterdiği kişilerle birlikte yürümek aynı zamanda. İçinde bulunduğu organizasyonu, finansal faydanın çok daha ötesinde, yüksek bir amaca doğru yönlendirmek. Mükemmeliyet ve inovasyon vizyonunu ekip arkadaşlarına aşılarken bu anlayışı güven yaratarak, şeffaflık sağlayarak, yetki vererek güçlendirmek. Sadece kendi organizasyonun değil, dünyanın ve insanlığın da nereye gittiğini önemseyen bir iş kültürü yaratmak. Tüm bunlar aslında EFQM modelinin günümüz dünyasındaki iz düşümleri. Bu model, bugün değişimden korkmayan; aksine değişimin gücünden faydalanmayı seçen, bundan heyecan duyan organizasyonlar yaratabilmenin de en büyük destekçilerinden biri.”