TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer: Türkiye’yi Yüksek Teknolojili Dijital Beyaz Eşya Üretiminin Merkezi Yapmayı Hedefliyoruz

TÜRKBESD, Türkiye Beyaz Eşya Sektörü Raporunu Yayımladı

TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer: Türkiye’yi Yüksek Teknolojili Dijital Beyaz Eşya Üretiminin Merkezi Yapmayı Hedefliyoruz

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği (TÜRKBESD), sektörün güçlü yönleri ve ihtiyaçlarına yönelik yol haritasını içeren kapsamlı bir sektör raporu hazırladı. TÜRKBESD, “Geleceği bugün şekillendirmek” adlı sektör raporunu, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank’ın katıldığı online bir buluşma ile açıkladı. Sektör raporunun tanıtım toplantısının açılışında konuşan TÜRKBESD Başkanı Can Dinçer, “Türkiye Beyaz Eşya Sektörü yılda 4,5 milyar dolar civarında ihracat yapan ve yaklaşık 4 milyar dolar dış ticaret fazlası veren lokomotif bir sektör. TÜRKBESD olarak kurulduğumuz 1986 yılından bu yana dünyanın dört bir yanına ihracat gerçekleştiriyoruz. 2000’li yıllardan itibaren ivme kazanan ihracatımız son 20 yılda 10 kat arttı. İhracatımızın toplam satışlarımız içerisindeki payı %75’in üzerinde, dünyada 170 ülkeye ihracatımız bulunuyor. Amacımız dünyanın ikinci büyük üretim merkezi konumundaki Türkiye beyaz eşya sektörünü, hızlıca büyütmektir. Büyüme alanımız dijital beyaz eşya üretimi ve ihracatı olacaktır. Ülkemizi beyaz eşya üretiminde dünyada bir teknoloji üssü haline getirebiliriz. Bir birleriyle konuşan akıllı cihazlar, önümüzdeki dönemde giderek yaygın hale gelecek. Cari fazla veren sektörümüz dijital beyaz eşya üretimiyle bunu daha da artıracak ve beyaz eşya tamamıyla yüksek teknoloji içeren ürün haline gelecek. Büyüyen dünya beyaz eşya pazarından daha fazla pay alabilmek ülkemizin uluslararası rekabet gücüne ve ekonomisine de önemli katkı sağlayacaktır” dedi.

Türkiye Beyaz Eşya Sanayicileri Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Dinçer, konuşmasında 35 yıllık geçmişe sahip TÜRKBESD’in Arçelik, BSH, Dyson, Electrolux, Haier Europe, Silverline ve Vestel olmak üzere üye firmaları ile sektörün %90’ını temsil ettiğini ve yeni üyelerin katılımıyla etki alanını genişlettiğini ifade etti.

TÜRKBESD Başkanı Dinçer, sektörün gücüne şu sözlerle dikkat çekti: “Türkiye Beyaz Eşya Sektörü yılda 4,5 milyar dolar civarında ihracat yapan ve yaklaşık 4 milyar dolar dış ticaret fazlası veren lokomotif bir sektör. TÜRKBESD olarak kurulduğumuz 1986 yılından bu yana dünyanın dört bir yanına ihracat gerçekleştiriyoruz. 2000’li yıllardan itibaren ivme kazanan ihracatımız son 20 yılda 10 kat arttı. İhracatımızın toplam satışlarımız içerisindeki payı %75’in üzerinde, dünyada 170 ülkeye ihracatımız bulunuyor. Amacımız dünyanın ikinci büyük üretim merkezi konumundaki Türkiye beyaz eşya sektörünü, hızlıca büyütmektir. Büyüme alanımız dijital beyaz eşya üretimi ve ihracatı olacaktır. Ülkemizi beyaz eşya üretiminde dünyada bir teknoloji üssü haline getirebiliriz. Bir birleriyle konuşan akıllı cihazlar, önümüzdeki dönemde giderek yaygın hale gelecek.Cari fazla veren sektörümüz dijital beyaz eşya üretimiyle bunu daha da artıracak ve beyaz eşya tamamıyla yüksek teknoloji içeren ürün haline gelecek. Büyüyen dünya beyaz eşya pazarından daha fazla pay alabilmek ülkemizin uluslararası rekabet gücüne ve ekonomisine de önemli katkı sağlayacaktır” dedi.

Türkiye beyaz eşya sektörünün 60.000 kişiye doğrudan 600.000 kişiye dolaylı istihdam sağlayan; 500 adet KOBİ büyüklüğünde yardımcı sanayi, 15.000 adet perakende satış noktası ve 3500 adet satış sonrası hizmet ağı ile çok büyük bir ekosistem olduğunu belirten Can Dinçer,  sektörün Ar-Ge gücünün altını çizdi. Ar-Ge kapasitesiyle Avrupa ekonomileri için ürün ve teknolojiler geliştirildiğini vurgulayan TÜRKBESD Başkanı Dinçer, “Dünyanın alternatif tedarik ve üretim merkezi arayışına girdiği bu dönemde, değişen koşullara hızla uyum sağlayan üretim kabiliyetimiz, Ar-Ge’miz, güçlü yan sanayimiz, nitelikli iş gücümüz ve özellikle Avrupa’ya coğrafi yakınlığımız ile ülkemiz ve sektörümüz adına büyük başarı potansiyeli görüyoruz” dedi.

Dünyada beyaz eşya sektörüne yön veren başlıca trendleri sürdürülebilirlik, enerji verimliliği, dijitalleşme ve çok kanallı alışveriş olarak sıralayan Dinçer, TÜRKBESD üyelerinin bu alanlardaki çalışmalarından bahsetti.

Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ise sektör raporu tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada; üretimi emek yoğun sektörlerden, orta-yüksek ve yüksek teknoloji alanlara kaydırma ve  çeşitlendirme politikalarının pandemi dönemindeki sıkıntıları aşmaya yardımcı olduğunu belirterek şunları söyledi:  “Turizm ve hizmet sektörlerinde yaşanan daralmayı gıda ve imalat sanayimizin yüksek performansı dengeledi. Böylece ekonomimizi bu koşullarda dahi büyütmeyi başardık. Burada elbette öne çıkan sektörlerden biri hem içerde hem dışarda artan talebi karşılamada büyük bir gayret gösteren dayanıklı tüketim malları imalat sanayi oldu. Dayanıklı tüketim malları dediğimizde de en büyük pay siz beyaz eşya imalatçılarımızda. Ben bu süreçte gösterdikleri üstün gayret için sektördeki tüm üreticilerimizi ve emekçilerimizi tebrik ediyorum. Pandemi döneminde ortaya konulan bu başarının, sektörün uluslararası pazarlardaki konumunu pandemi sonrasında çok daha da kuvvetlendireceğine inanıyorum” dedi.

Bakan Varank konuşmasını şöyle sürdürdü: “Beyaz eşya sektörü bizim için çok kıymetli. Markalaşma, tasarım, ölçek ekonomisi ve AB standartlarına uyum bakımından örnek ve öncü bir sektör. Sağladığı nitelikli istihdam ve ihracat geliri ile imalat sanayimizin gelişiminde çok özel bir yere sahip. Bugün Avrupa’nın birinci dünyanın ikinci büyük beyaz eşya üssü konumuna erişmiş durumdayız. Avrupa’da otomasyon seviyesi en yüksek üretim tesislerine sahibiz. Dünyanın en az enerji tüketen ürünlerini üretiyoruz. 4. Sanayi Devrimi uygulamalarında dünyadaki iyi uygulama örneklerini bir araya getiren "Global Lighthouse Network" girişiminde yer alan şirketlerimiz var. Yine sürdürülebilirlik konusundaki en prestijli endekslerden Dow Jones Sürdürülebilirlik Endeksi’nde Türk firmalarımız da yer alıyor. Sektör bu özellikleriyle adeta Türk sanayinin uluslararası pazarlardaki vitrini konumunda. Tabi sektörün bu seviyeye ulaşmasında Ar-Ge ve yenilik faaliyetlerine hükümetimizin desteğiyle yaptığı yatırımların çok büyük rolü var.  Bu yatırımların yansımasını patent ve tasarım sayılarında gözlemleyebiliyoruz. Pandemiye rağmen, yapılan uluslararası patent başvuru sayısının bir önceki seneye göre yüzde 35, tasarım başvuru sayısının ise yüzde 65 artması takdire şayan bir başarı ve bizleri gerçekten gururlandırıyor.”

“Geleceği Bugünden Şekillendirmek” adlı yaklaşık 150 sayfalık raporun hazırlık sürecinde uzmanların, akademisyenlerin hazırlamış olduğu çok sayıda rapor incelendi. Kamunun hazırladığı stratejik belgeler, yasa ve yönetmelikler referans alındı. Sektör yetkilileri ile derinlemesine görüşmeler ve geniş kapsamlı tüketici araştırması yapıldı. Rapor tüm bu incelemeler ve analizler sonucunda Koç Sistem ve KoçDigital tarafından Gökçe Tabak danışmanlığında TÜRKBESD için hazırlandı.

Online tanıtım toplantısında Türkiye Beyaz Eşya Sektörün raporunun ana hatları Gökçe Tabak tarafından yapılan sunumla aktarıldı.

Raporda, Türkiye beyaz eşya sektörünün üretimde ve ihracatta yüksek katma değer yaratan, dış ticaret dengesine olumlu katkı sağlayan, uluslararası rekabet gücü ve markalarıyla Türk ekonomisinin küresel ölçekte öne gelen sektörlerinden biri olduğu vurgulanıyor. TÜRKBESD’e üye firmaların üretiminin büyük bir bölümünü ihraç ettiği, 2020 yılı iç satışlarının ise 7,8 milyon adete ulaştığı belirtilen raporda sektörün güçlü yanları; yoğun ihracat odaklı üretim, küresel bilinirliği olan markalar, küresel pazar hakimiyeti, yüksek Ar-Ge kapasitesi, yüksek teknolojili ürünler, nitelikli insan kaynağı yapısı, yüksek istihdam yaratma kapasitesi ve yardımcı sanayileri ile güçlü ve olgun bir ekosistem olarak sıralanıyor. Raporda; Avrupa Birliği ile ilişkiler, ticaret savaşları ve COVID-19’un beyaz eşya sektörünü etkilediğine işaret ediliyor.

Sektörün ihracatının %72’sini Avrupa Birliği ülkelerine yaptığı ifade edilen raporda, Avrupa Yeşil mutabakatı, Sınırda Karbon düzenlemesi, Avrupa Ekotasarım ve Enerji etiketi uygulaması, Gümrük Birliği modernizasyonu, Brexit sonrası süreç ve Siber güvenlik standartlarına uyum öncelikli konular olarak belirlenerek bu başlıklarda öneriler paylaşılıyor.