Türkiye Müteahitler Birliği Binası’na LEED Platinum Sertifikası
Basın Ekspres Yolu üzerinde yer alan proje, ofis, konut ve çarşı fonksiyonlarını barındıran 92,602 m2 brüt inşaat alanına sahiptir. Yeni yapılan alışveriş merkezleri, iş merkezleri ve yeni metro inşaatı ile birlikte prestij hizmet alanının bir parçası olan bu proje, bölgenin gelişimine yeni bir soluk getirecek olan sokak dokusu ve geçirgenliği esas alan yaklaşımıyla etik sürdürülebilirlik anlayışına örnek olmayı hedefler.
Yapı ayrıca rüzgâr ve güneş yönelimlerini hesaba katarak, aydınlatma ve güneş enerjisinden kaynaklı ısı kazanımını en verimli şekilde kullanmak üzere tasarlandı.Mevcut dokunun en belirleyici özelliği Basın Ekspres Yolu boyunca akan Ayamama Deresi’dir. Ayamama Deresi ve yapı adaları arasında kalan yeşil alanın tasarıma katılması ve taşkın alanındaki su öğeleriyle de zenginleşecek, nitelikli bir peyzaj alanı olarak kentle bütünleşmesi hedeflendi.Zemin katlarda podyum ve üzerinde yükselen bir kuleden oluşan tipik tasarım anlayışına karşılık projede hedeflenen; gelecekte, metronun da gelmesi ve yeni iş merkezleri ile nitelikli bir ana yaya aksı olacak olan Taş Ocağı Caddesi’ni, korunaklı bir kentsel meydan şeklinde düzenlenmiş giriş alanıyla davet eden ve merkezinde oluşturduğu sokak dokusu ile yayaları Ayamama Deresi peyzaj alanı ile bağlayan geçirgen bir yapı oluşturuyor. Aynı geçirgenliği komşu parsellerle de arasında sağlayan proje, bu sayede sürekli yaşayan, davetkâr kamusal alanlar oluşturuyor. Bu sokakların etrafında da az katlı, kent ölçeğinde binalar konumlandırılıyor.
Sokakları oluşturan az katlı bloklarda ofis ve home ofisler yer alıyor. Bu sayede belirli bir saatten sonra terk edilen güvenliksiz bir yerleşim yerine, her daim yaşayan, aktif, canlı bir mahalle dokusu oluşturulmuş ve sosyal sürdürülebilirlik kriterleri göz önünde tutuldu.Farklı yönlenimlere, farklı cephe hareketleriyle ve malzemeleriyle de cevap verilerek hem daha zarif bir kütle etkisi desteklenirken, hem de çevresel etkiler dikkate alınıp sürdürülebilirlik ve verimli enerji kullanımı ön planda tutuldu. Kuzey cephelerde daha dolu, taş kaplama yüzeyler, güney cephelerde ise cam cepheler önünde ahşap güneş kırıcılar ile katmanlanan cephe, güneş enerjisinden kaynaklı ısı kazanımını en verimli şekilde kullanmayı hedefliyor. Güney cephelerde yer alan kat bahçeleri de doğal ısıtma ve havalandırma sağlarken, cephede bir hareketlilik ve çeşitlilik oluşturarak yeşilin bina boyunca tırmanmasını sağlıyor.
Sokak yaratmak
Balance Güneşli Projesi’nde, arazinin iki yakasını bağlarken oluşturulacak aksın, bir sokağa dönüşmesi prensibi, kütle kompozisyonunun dışa vurumcu bir anlayışla organize edilmesini sağladı. Yapı’da sokak dokusu, insan ölçeğini doğru mimari ölçekle tarif etmek üzere tasarlandı.Arazi, Taşocağı Caddesi ile Ayamama Deresi ve Basın Ekspres tarafında yer alan park arasında bir bağlantı tarif ederek değer kazanıyor. Bu geçirgenlik, bölgenin gelecek vizyonunda yayaların araç ve kent trafiğinden kaçış şansı olması açısından da değer taşır.Cadde ile park arasında bir sokak oluşturmak, yaya trafiğini tanımlayacak, alçak bloklarda ve zemin katlarda ticari faaliyetleri güçlendirecek, sosyal bir yaşam oluşturuyor. Taşocağı Caddesi ve park tarafında kütleler davetkâr bir biçimde açılarak iç sokağa doğal girişler yaratıyor ve güzergahı güçlendiriyor.Balance’ın tasarımında da iç sokak ve alçak bloklar etrafında yayalaştırılmış farklı kullanımlı mekanlar sayesinde hem kentsel dokunun vurgulanması, hem de komşularla birlikte tanımlanan gelecek vizyonu içinde, gerçek bir sokak yaşantısı oluşturulması hedeflendi.Bu sokakların etrafında az katlı, kent ölçeğinde binalar konumlandırıldı. Arazi, Taş Ocağı Caddesi ve Basın Ekspres Yolu aksında 9 metrelik bir kot farkına sahiptir. Bu kot farkı da pozitif bir şekilde değerlendirildi ve kademelenerek aşağı doğru inen yer yer merdivenli ve peyzajın entegre olduğu bir sokak aksı oluşturuldu. Zemin katlar ve birinci bodrum katı çarşı, mağazalar, restoranlar ve kafeler olarak değerlendirildi ve bu ana akıştan maksimum faydalanması sağlandı.
Kulede, alt katlarda ofisler, üst katlarda ise çeşitli büyüklükteki konutlar yer alıyor. Ofis girişleri Taş Ocağı Caddesi’ndeki ana meydandan sağlanırken, konutlara giriş alt kotta oluşturulan bir ara sokaktan ayrı bir lobi ile sağlanıyor. Projede 3 kat¬tan oluşan ve 25,500m2 kapalı alana sahip 687 araçlık otopark düzenlendi ve otopark girişleri de binanın her iki yan cephesinden, ana trafik akışını aksatmaya¬cak şekilde düzenlendi. Kulenin tasarımında monoblok bir kütle etkisinden ziyade, daha zarif, parçalanmış bir blok etkisi hedef alındı. 11.10.2013 tarihinde ruhsatına kavuşan yapının şantiye aşamasına geçilmiş, hafriyat ve iksa çalışmalarının ardından temel uygulama çalışmaları başlamıştır. İnşaatın bitişi için öngörülen tarih ise 2015 sonbaharıdır.
Haberin Kaynağı : PRCHİTECT
12.06.2014