Türkiye’nin en büyük özel sermayeli savunma sanayi şirketi Otokar, 5–8 Mayıs 2015 tarihlerinde İstanbul’da Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi’nde düzenlenen 12'nci IDEF Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı’na katıldı. Bir Koç Topluluğu şirketi olan Otokar, fuarda tasarım ve üretimini kendi yaptığı, dünyaca tanınan askeri araçlarını ve kule sistemlerini sergiliyor.

• Türkiye’nin milli ana muharebe tankı ALTAY’ın seri üretime geçecek tasarımı ilk kez IDEF’te kamuoyuna tanıtıldı.

• Otokar’ın yeni paletli zırhlı muharebe aracı TULPAR-S ilk kez IDEF’te sergileniyor.
• Kimyasal, biyolojik, radyolojik, nükleer tehditlere karşı geliştirilen ARMA 8x8 KBRN Keşif Aracı ilk kez IDEF’te Otokar standında yer alıyor.
• Otokar, standında 18 araç ve 6 farklı kule sistemini sergilerken Türkiye’nin tüm kara sistemleri ihtiyaçlarına cevap verdiğini gösteriyor.
• Tank üretiminin 100. yılında Otokar standı ziyaretçileri dünyanın ilk ana muharebe tankı Mark I ile dünyanın en modern ana muharebe tankı Altay hakkında bilgi alabilecekler.

Otokar standını ziyaret edenler, Otokar’ın geniş ürün yelpazesinin yanı sıra Otokar’ın 2 yeni aracını da ilk kez görme imkanına kavuşuyor. Otokar’ın paletli zırhlı ailesine yeni eklediği hafif paletli zırhlı aracı TULPAR-S ve kimyasal, biyolojik, radyolojik, nükleer tehditlere karşı geliştirilen ARMA 8x8 KBRN Keşif Aracı ilk kez sergileniyor. Otokar, ana yükleniciliğini üstlendiği Türkiye’nin milli ana muharebe tankı ALTAY’ın son prototipini de ilk kez IDEF 2015’teki standında sergiliyor. Bu prototipin, seri üretime geçecek tasarıma sahip olması nedeniyle fuarda ilgi uyandırması bekleniyor. Dünyada ana muharebe tanklarının üretiminin 100. yılı nedeniyle Otokar, ziyaretçilerine bir de sürpriz yapıyor. Otokar standı ziyaretçileri, dünyanın ilk tankı MARK I ve dünyanın en modern tankı ALTAY’ın kıyaslandığı eski ve yeni fotoğraflarla hazırlanmış bir bilgi dokümanı da alabiliyorlar.

Otokar Genel Müdürü Serdar Görgüç, Otokar’ın kara sistemlerinde en deneyimli savunma sanayi şirketi olduğunu belirterek, bugün şirketin ulaştığı nokta hakkında şunları söyledi: “3/4 tondan 60 tona kadar uzanan; 4x4’ten 8x8’e, paletli zırhlı araçlara kadar farklı tip ve versiyonlarda araçlarımız ve Otokar tasarımı kule sistemlerimizle Türkiye’nin kara sistemleri üreticisiyiz. Türkiye’nin en büyük kara sistemleri tedarikçisi olmamızın yanı sıra 5 kıtada 30’a yakın ülkeye ihracat yapıyoruz. 50’ye yakın kullanıcımızın farklı ihtiyaç ve beklentilerini analiz ediyor, bu ihtiyaçları yanıtlayabilecek çözümleri hızlı şekilde geliştiriyoruz. Envanterlerinde Otokar araçlarına sahip kullanıcılarımız, yeni kullanıcılar için referans oluyor, her geçen yıl bayrağımızı yeni ülkelerde dalgalandırıyoruz. 28 binden fazla zırhlı aracımız, dünyanın çok farklı noktalarında, zorlu iklim koşulları altında, riskli bölgelerde aktif hizmet veriyor.”

Son 10 yılda 271 milyon TL Ar-Ge harcaması
Otokar’ın son dönemdeki çalışmalarının farklı kurumlar tarafından takdir edildiğini belirten Görgüç sözlerine şöyle devam etti: “Otokar, tasarımı ve fikri mülkiyet hakları kendisine ait olan ürünleri ile ülkemizin tek yüzde 100 milli askeri araç üreticisi. Güçlü, güvenilir yapısı; savunma sanayi dışında ticari işleri Otokar’ın sürdürülebilir büyümesini sağlıyor. Ülkemizin, sektörümüzün gelişimi için çaba sarf ediyoruz.

Geçtiğimiz günlerde Savunma Sanayii Müsteşarlığı tarafından 2015 yılı Savunma Sanayi Birincilik Ödülü ile ödüllendirildik. Son 3 yılın performansının göz önünde tutulduğu bu değerlendirme, bizim bu alanda doğru yolda olduğumuzu gösteriyor.

Teknolojiye sahip ve hakim olma vizyonu ile araştırma ve geliştirme alanında da yatırımlar yapıyor, kaynaklarımızı ülke içinde kullanma ilkesi ile hareket ediyoruz. Bu yıl Türkiye Patent Ligi’nin ilk 5’inde yerimizi aldık ve 2014’te de otomotiv alanında Türkiye’nin en başarılı Ar-Ge merkezi seçildik. Bu gelişmeler bizi daha iyisini yapma konusunda yüreklendiriyor.”

Otokar, cirosunun yüzde 4’ünü Ar-Ge harcamalarına ayırıyor. Son 10 yılda 271 milyon TL Ar-Ge harcaması yapan şirket, toplam 162 adet patent ve faydalı modele sahip.

Fuarda Sergilenen Araçlar
Türkiye’nin kara sistemleri konusunda tüm ihtiyaçlarına cevap veren Otokar’ın 712 numaralı standında sergilenen tüm araçları şunlar:
1. Türkiye’nin milli ana muharebe tankı ALTAY’ın seri üretime girecek tasarımını da gösteren en son prototipi,
2. TULPAR-S amfibik paletli zırhlı silah taşıyıcı araç-Tanksavar Silah Taşıyıcı Araç versiyonu
3. TULPAR paletli zırhlı muharebe aracı, MIZRAK-30 mm kulesi ile
4. ARMA 8x8 Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik, Nükleer Keşif Aracı, KESKİN kulesi ile
5. ARMA 8x8 zırhlı muharebe aracı, MIZRAK-30 mm kulesi ile
6. ARMA 6x6 zırhlı personel taşıyıcı, BOZOK 25 mm MKT kulesi ile
7. ARMA 6x6 zırhlı personel taşıyıcı, BOZOK 12,7 mm MKT kulesi ile
8. COBRA II 4x4 taktik tekerlekli zırhlı aracı amfibik versiyon
9. COBRA II 4x4 taktik tekerlekli zırhlı aracı ÜÇOK kulesi ile
10. COBRA 4x4 taktik tekerlekli zırhlı aracı, 5 kapılı versiyon, KESKİN kulesi ile
11. COBRA 4x4 taktik tekerlekli zırhlı personel taşıyıcı
12. URAL 4x4 taktik tekerlekli zırhlı aracı yeni nesil BAŞOK kulesi ile
13. URAL 4x4 taktik tekerlekli iç güvenlik aracı
14. KAYA II mayına dayanıklı personel taşıyıcı
15. ZPT 4x4 Zırhlı Personel Taşıyıcı
16. LAND ROVER DEFENDER 110 ENGEREK özel harekat aracı
17. LAND ROVER DEFENDER 110 komuta kontrol aracı
18. LAND ROVER DEFENDER 130 çift kabin

ALTAY kalifikasyon testlerine başladı
Otokar ana yükleniciliğinde yürütülen Altay Ana Muharebe Tankı projesi kapsamında üretilen son prototip olan PV2 prototipi, ilk kez IDEF’te kamuoyu ile buluşuyor. Bu prototip, seri üretime geçecek Türkiye’nin ana muharebe tankının birebir tasarımını taşıyor.

Otokar, 2009 yılında Türkiye’nin ana muharebe tankı ALTAY’ın tasarım, geliştirme ve prototipleme çalışmaları için görevlendirilmişti. 500 milyon USD’lik bütçesi olan ve Dönem I olarak adlandırılan bu bölüm, “Konsept Tasarım”, “Detaylı Tasarım” ve “Prototip Geliştirme ve Kalifikasyon” olmak üzere üç aşamadan oluşuyor. Seri üretim ise Dönem II olarak adlandırılıyor. Dönem I’in ilk iki aşamasını başarıyla tamamlayan Otokar, projede ikisi ön prototip, ikisi nihai prototip olmak üzere dört adet prototip üretti. İlk iki ön prototipten elde edilen geri bildirimler sonucunda 2014 yılında son iki prototip olan PV1 ve PV2 olarak adlandırılan 2 adet prototip tankın üretimi tamamlandı.

ALTAY’ın tasarım, prototip üretimi ve kalifikasyonunun diğer proje paydaşları ile uyum içinde yönetilmesinden tek sorumlu olan Otokar’ın Genel Müdürü Serdar Görgüç, projede gelinen noktaya ilişkin şunları söyledi: “Projenin sonunda tüm tasarım ve fikri mülkiyet haklarına Türkiye Cumhuriyeti’nin sahip olacağı ALTAY Ana Muharebe Tankı, aynı zamanda Türkiye’nin yurtdışına teknolojik bağımlılığını azaltacak olması açısından da çok önemli bir teknolojik sembol. ALTAY ile birlikte Türk Ordusu dünyanın en modern ana muharebe tanklarından birine kavuşacak. Proje planlandığı şekilde devam ediyor. İlk ön prototipimiz dayanıklılık testlerini başarıyla tamamladı. İkinci ön prototipimiz Şereflikoçhisar atış alanında yüzlerce atış gerçekleştirdi ve oldukça başarılı sonuçlar aldı. Bu ön prototiplerden elde ettiğimiz verilerle proje kapsamındaki son iki prototipi ürettik. Bunlardan PV1 tankının Kara Kuvvetleri Komutanlığı ve Savunma Sanayi Müsteşarlığı tarafından hareket kabiliyeti ve dayanıklılık kalifikasyon testlerine tabi tutulması; PV2 tankının ise ateş gücü kalifikasyon testlerinde kullanılması planlanıyor. PV1 tankının testleri Nisan ayında başladı. IDEF’te sergilediğimiz PV2 tankının testleri de ileriki günlerde Sistem Kalifikasyon ve Kabul Testlerine hazır hale getirilecek.”

Türkiye’nin en büyük kara platformu projesi olan ALTAY tankının özgün sistem tasarımı, alt sistemlerin tank üzerindeki ara yüz çalışmaları ve entegrasyonu ana yüklenici Otokar tarafından gerçekleştiriliyor. Proje kapsamında ön prototiplerin üretilmesi, mühendislik geliştirme/doğrulama testlerine tabi tutulması ve projenin son aşamasında nihai konfigürasyona sahip Altay tankı prototiplerinin üretilmesi ve bu prototiplerin atışlı/atışsız testlerle kalifikasyonunun tamamlanarak Savunma Sanayi Müsteşarlığı’na teslim edilmesi Otokar’ın sorumluluğunda yer alıyor. Şirket, proje kapsamında gerçekleştirilen tüm alt sistem tasarım, üretim ve entegrasyon faaliyetlerini de koordine ediyor.

Günümüzün ve geleceğin tehditlerine karşı Türk Silahlı Kuvvetleri’nin istek ve beklentilerine göre tasarlanan ve geliştirilen Altay, bugün 3’üncü neslin üzerinde (3+) bir ana muharebe tankı. Bugün dünyanın en modern tankı olarak kabul edilen Altay, artırılmış beka kabiliyeti, hareket kabiliyeti ve atış gücü ile dikkat çekiyor.

Otokar, TULPAR-S ile paletli araç ailesini genişletiyor
Otokar, 21. yüzyılın gereksinimleri doğrultusunda geliştirdiği paletli zırhlı araç ailesini ilk kez IDEF 2015’te sergilediği TULPAR-S ile genişletiyor.

Otokar’ın paletli zırhlı araç ailesinin yeni kompakt üyesi TULPAR-S, modern savaş sahasının gereklerine sahip bir araç olarak tasarlandı. Üstün hareket kabiliyetine, yüksek balistik ve mayın korumaya, modern ve esnek elektronik mimarisine sahip araç Silah Taşıyıcıdan Personel Taşıyıcıya kadar pek çok göreve uygun. Fuarda sergilenen ve amfibik bir platform olan Silah Taşıyıcı Konfigürasyonu, Uzaktan Kumandalı OMTAS/KORNET Kule Sistemi ve 7,62mm eş eksenli Makineli Tüfek ile donatıldı. 5 personel yanı sıra 10 adet OMTAS/KORNET füzesi taşıyabilen aracın Personel Taşıyıcı konfigürasyonu ise 8+2 personel taşıyabiliyor ve 7,62/12,7mm stabilize Uzaktan Kumandalı Silah Sistemi ile donatılabiliyor. TULPAR-S, isteğe göre, farklı görevler için farklı konfigürasyonlara sahip olabilecek modüler bir platform olma özelliği taşıyor.

İsmini Manas Destanı’ndaki savaşçıları koruyan efsanevi kanatlı attan alan TULPAR-S, balistik koruma, yapısal tasarım, elektronik alt yapı ve düşük siluet gibi teknik ve taktik özelliklere sahip. Geniş iç hacmi, yüksek taşıma kapasitesi ve esnek mimarisi sayesinde gelecekte de ortaya çıkabilecek zırh ve görev donanımı ihtiyaçlarına cevap vermeye hazır. TULPAR-S, üstün hareket kabiliyeti, ateş gücü ve beka kabiliyetleri ile dikkat çekiyor.

Otokar TULPAR-S’in yanı sıra fuarda paletli zırhlı ailesinin ilk üyesi olan TULPAR’ı da sergiliyor. TULPAR, 32-42 ton arası muharebe ağırlığına uygun farklı güç grubu ve aktarma organları sunuyor ve gelecek için genişlemeye açık esnek elektronik bir mimariye sahip. Muharebe alanında, en sert iklim koşullarında ve ağır arazi şartlarında tank ile beraber yer alacak şekilde tasarlanan araç, tehditlere göre yapılandırılabilen ve ölçeklendirilebilen modüler zırh teknolojisi ile modüler zırh yapısına ve sınıfının en üstün balistik ve mayın korumasına haiz. Araca aktif koruma sistemleri entegre edilebiliyor. TULPAR, tam bir piyade mangası taşıma kapasitesine sahip. Süspansiyon, hız azaltan, palet gergi gibi şasi alt sistemleri de Otokar tarafından tasarlanan araç, düşük ömür boyu destek maliyetleri sağlıyor. TULPAR, aynı gövde yapısında zırhlı muharebe aracı, personel taşıyıcı, silah taşıyıcı araç, keşif aracı, ambulans gibi farklı görevlere cevap veriyor. 2013 yılında ilk prototipi sergilenen TULPAR, hareket kabiliyeti testlerini ve dayanıklılık testlerini başarı ile sürdürüyor. TULPAR, fuarda Otokar tasarımı MIZRAK-30 orta kalibre uzaktan komutalı kule sistemi ile sergileniyor.

ARMA 8x8, KBRN keşif aracı göreve hazır
Otokar, bu yıl IDEF’te ilk kez Arma 8x8 Kimyasal, Biyolojik, Radyolojik ve Nükleer (KBRN) Keşif Aracı’nı sergiliyor. 2008 yılında Türkiye’nin ilk KBRN keşif aracını COBRA aracı üzerinde geliştiren ve Slovenya ordusunun kullanımına sunan Otokar, Arma 6x6 keşif aracını 2011 yılında ürün ailesine eklemişti. Bu yıl şirket, KBRN alt sistemleri ve araç entegrasyon konusundaki birikimini ARMA 8x8’e taşıdı.

ARMA 8x8, koruma seviyesi, görev donanımı ve personel için sağladığı kullanım alanı dikkate alındığında kendi sınıfında en yüksek kapasiteye sahip araçlardan biri olması nedeniyle ideal bir KBRN keşif aracı olarak ön plana çıkıyor. ARMA 8x8 KBRN Keşif Aracı, bir bölgenin KBRN saldırı ve risklerine karşı gözetlenmesi, tanımlı bir bölge veya güzergah üzerinde bilgi toplanması, kirlenmiş ve olası tehlikeli bölgelerle ilgili detaylı analizlerin yapılması gibi farklı operasyon görevleri yerine getirebilecek alt yapıya sahip. Araç, keşif görevlerinde mürettebatın, havadaki ve topraktaki kimyasal kirlenmenin algılanması ve analizi, biyolojik kirlenmenin algılanması ve analizi, nükleer ve radyolojik kirlenmenin algılanması ve uyarıların yapılması ve meteorolojik ölçümlerin yapılması gibi işlevleri KBRN tehditlerinden etkilenmeden yerine getirebilmesini sağlıyor.

Ayrıca, ARMA 8x8 KBRN Keşif Aracı, araç konumu ve dost birlik konumlarının takip edilmesi, detaylı analizler için hava, toprak ve sudaki kirlenme örneklerinin toplanması, algılayıcı ve alarm durumlarının gerçek zamanlı olarak izlenmesi, KBRN tehditlerinin ve kirlenmiş bölgelerin sayısal harita üzerinde işaretlemesi, haberleşme ağında paylaşılmak üzere NATO uyumlu KBRN raporlarının hazırlanması, tehlikeli bölge tahmini ve dağılım modelleme gibi karar destek fonksiyonlarını yerine getirilmesine imkan vererek komuta kademesine KBRN Durum Farkındalığı’nın oluşmasını sağlıyor.

Sürücü dahil 6 kişi taşıyabilen ARMA 8x8 KBRN Keşif Aracı, sağladığı yüksek koruma seviyesinin yanı sıra maruz kalabileceği muhtemel tehditlere karşı koyabilecek entegre uzaktan kumandalı silah sistemine sahip. IDEF 2015’te ARMA 8x8 Keşif Aracı KESKİN kule ile sergileniyor.

Otokar, fuarda ayrıca çok tekerlekli ürün ailesi ARMA’nın 4 ayrı tipini daha sergiliyor. Modüler yapısı ve kabiliyetleri ile geniş bir görev sahasında hizmet verebilen, farklı amaçlar için ideal bir platform olan ARMA ailesi, modern orduların beka kabiliyeti, koruma seviyesi ve hareket kabiliyeti isteklerine günümüz muharebe koşullarına uygun düşük bir siluette çözüm sunuyor. Özellikle yüksek muharebe ağırlığı ve geniş iç hacmi ile dikkat çeken ARMA, 7,62 mm’den 105 mm’ye kadar farklı silah sistemleri ile kullanılabiliyor. Ayrıca, ARMA amfibi kiti sayesinde hiçbir ön hazırlık yapmadan suda yüzebiliyor ve denizde saatte 8 km hız yapabiliyor.

IDEF 2015’te ARMA 8x8 KBRN Keşif Aracının yanı sıra, ARMA 6x6 ve ARMA 8x8, Otokar tasarımı MIZRAK 30 mm kule sistemi, BOZOK 12,7 mm MKT kule sistemi, BOZOK 25 mm MKT kule sistemi ile sergileniyor.

COBRA II amfibik araç versiyonu IDEF’te
Otokar, dünyaca tanınan COBRA aracının daha yüksek taşıma kapasitesine ve daha büyük bir iç hacme sahip olan yeni modeli COBRA II’nin amfibik versiyonunu IDEF’te sergiliyor. Cobra ile aynı hareket kabiliyetine ve balistik, mayın ve EYP tehditlerine karşı üstün korumaya sahip COBRA II, tıpkı Cobra gibi farklı görevler için modüler bir yapı sunuyor.

IDEF 2015’te 6.7 litre dizel 360 hp motorlu versiyonu ile sergilenen amfibik COBRA II, yakın zamanda bir Körfez ülkesinde sıcak iklim ve amfibi testlerine tabii tutuldu. Bu testlerde binlerce km yol kat eden araç, açık deniz yüzme testlerini de başarı ile tamamladı.

Fuarda yer alan ikinci COBRA II 4x4 taktik tekerlekli zırhlı aracı ise Otokar tasarımı ÜÇOK kule sistemi ile sergileniyor.

İç güvenlikte URAL
Özellikle emniyet ve iç güvenlik güçlerinin güncel ihtiyaç ve gelecek beklentilerine göre tasarlanan, geçtiğimiz yıl Türkiye envanterinde görev almaya başlayan URAL, fuarda iki farklı versiyonu ile sergileniyor. Daha yüksek taşıma kapasiteli, sürüş ve personel konforunu da ön planda tutan bir zırhlı araç ihtiyacı gözetilerek tasarlanan araç, yüksek hareket kabiliyeti ve koruma seviyesini birarada sunuyor. Özel geliştirilmiş süspansiyon ile taşıdığı personele yüksek konfor seviyesi ve sürücü için kolay ve ergonomik bir sürüş sağlıyor. Beş kapısı ve farklı iç yerleşim olanakları ile URAL, hızlı ve kolay biniş ve iniş imkanı ile ergonomik bir iç yerleşime sahip.

COBRA 15 ülke ordusunda görevde
Sınıfında hareket kabiliyeti, yüzebilme kabiliyeti, koruma ve modülerlik bakımından dünyadaki tek örneği olan COBRA, Otokar’ın IDEF’teki standında özellikle iç güvenlik güçlerinin kolay biniş ve tahliye ihtiyaçlarına cevap verebilmek amacıyla geliştirilen ve geçtiğimiz aylarda Türkiye Silahlı Kuvvetleri envanterine giren 5 kapılı versiyonuyla sergileniyor. Stantta ayrıca COBRA’nın personel taşıyıcı tipi de sergileniyor. Otokar’ın 1990’lı yılların sonunda tasarladığı COBRA bugün dünyada 15 ülkede aktif olarak kullanılıyor, üstün kabiliyetleri ile özellikle Birleşmiş Milletler güçlerince en çok tercih edilen araçlardan biri olarak hizmet veriyor.

KAYA II mayına dayanıklı zırhlı araç IDEF’te
Otokar, KAYA II mayına dayanıklı zırhlı aracını standında sergiliyor. Güncel tehditlere karşı özel olarak tasarlanmış KAYA II, üstün koruma, yüksek taşıma kapasitesi özelliklerini eşsiz bir hareket kabiliyeti ile birleştiriyor.

Otokar ZPT ve Land Rover Defender
Otokar fuarda ayrıca 12 ülkede kullanılan Zırhlı Personel Taşıyıcı aracı (ZPT) ile taktik özellikleri ile dünyanın en iyi araçlarından olan lisans altında ürettiği Land Rover Defender araçlarının 3 farklı tipini sergiliyor. Fuarda sergilenen Engerek tipi Land Rover Defender, geçtiğimiz aylarda bir Güney Amerika ülkesine teslim edilmiş, bu teslimat ile Otokar, Amerika kıtasına ilk ihracatını da gerçekleştirmişti.

Otokar kule sistemleri IDEF’te...
Türkiye’de tasarlanan ve üretime giren ilk hafif silah kulesinin tasarımına imza atmış olan Otokar, genişleyen zırhlı araç ailesini kendi tasarımı olan kuleler ile de dünya ülkelerine sunuyor. Otokar, IDEF’te da 7,62 mm’den 30 mm’ye kadar olan kule sistemleri ailesinden ÜÇOK, BOZOK, MIZRAK-30 ve KESKİN’i yine kendi tasarımı olan araçların üzerinde sergiliyor.

Otokar Hakkında:
1963 yılında kurulan ve 1987 yılından bu yana savunma sanayiinde fikri mülkiyet hakları kendisine ait ürünlerle faaliyet gösteren Otokar, kendi teknoloji, tasarım ve uygulamaları ile müşterilerinin ihtiyaçlarına uygun özel çözümler sunmaktadır. Koç Topluluğu bünyesinde yer alan Otokar, bugün savunma sanayii alanında Türkiye’nin en büyük özel sermayeli savunma sanayii kuruluşu, ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin lider kara araçları tedarikçisi konumundadır. Savunma sanayiinde ¾ tondan 60 tona kadar çeşitli tiplerde 4x4, 6x6, 8x8 taktik tekerlekli zırhlı araçlar ve paletli zırhlı araçlar ile kule sistemleri tasarlayıp üretmektedir. Otokar, ayrıca Türkiye’nin ana muharebe tankı ALTAY projesinde ana yüklenicidir.

Haberin Kaynağı : Bersay İletişim Danışmanlığı

08.05.2015