Üçge Perakende Söyleşileri’nin Konuğu Gürkan Sekmen
Üçge Akademi çatısı altında düzenlenen Perakende Söyleşilerinde bu ayın konuğu Asemble Eğitim ve Danışmanlık Hizmetleri Genel Müdürü Gürkan Sekmen oldu.
Şirketlerin öz değerlerini yaratmanın ve bunları hayata geçirmenin önemine değinen Sekmen ‘’Kurumsal mı Durumsal mı?’’başlıklı sunumuyla katılımcılara çok değerli aktarımlarda bulundu.
Söyleşide yöneticilerin genellikle işlerle ilgi çok fazla fikri olduğunu fakat insanlar hakkında çok fazla fikri olamadığını söyleyen Sekmen; yöneticilerin insanlardansa işi yönetmeyi daha çok tercih ettiklerini belirtti. Sekmen, özellikle son dönemde gündemde olan” Y kuşağının yönetilmesi” konusundada yeni adımlar atılması ve yaratıcı tutumlarda bulunulması gerektiğinin de altını çizdi. Sekmen eğitimci olmanın ve eğitimin önemini anlatmak için kendisi ve kızı ile arasında geçen bir diyalogdan yola çıkarak ‘’Çocukların oyuncaklarıyla aralarında büyük bir bağ vardır. Çocuklar oyuncakları ile hayal kuruyorlar. Mesela kızım pamuk prensens olmak istiyorsa ve eğer ben onun oyuncağını tamir ediyorsam onun hayallerini de tamir etmiş oluyorum. Eğitim işi de biraz böyledir . Eğer biz insanların hayallerini tamir edebiliyorsak hakikaten güzel birşeyler yapıyoruz demektir.’’ dedi.
‘’Bakış Açısı ’’
Genellikle sorunların insanların bakış açısının tezahürü olduğunu söyleyen Sekmen; Einstein’ın ‘’Olayların çözümü; sorun diye gördüğümüz şeylerin aslında bizim bakış açımızın bir ürünü olduğunu anladığımızda başlar’’ sözünün nekadar doğru bir yaklaşım olduğundan bahsetti. Bakış açısını değiştirmeden insanların olayları çözemediğini dile getiren Sekmen bakış açısının değişmesi ile insan hayatında farkındalığın yaratılacağının altını çizdi.
‘’Şirketleri ürünler değil değerleri yönlendirmeli’’
Sahip olduğumuz dert yanma ve olumsuzluğa çabuk kapılma kültürünün iş yapma modellerine çok fazla yansıdığını ve bu şekilde bir şirketin ayakta kalmasının mümkün olmadığını söyleyen Sekmen; ’’ Bir şirketin ayakta kalıp başarılı olabilmesi için ne yapması gerekiyor? Şöyle ki ; biz genellikle sirketlerde aslında hep ürünleri konuşuruz ve bunun köklerinden değerlerinden pek konuşmayız. Biz şirketlerin ürünlerini konuşsak da şirketleri yönlendiren şey ürünleri değil, sahip olduğu değerlerin kendisidir. Peki şirketin sahip olduğu değerlerin çakma mı orjinal mi olduğunu nereden anlayacağız? Eğer bu değer bir aktivite yaratıyorsa bunun gerçekliğinden bahsedebiliriz. Yani eğer bir şirket biz çok yaratıcıyız dediği halde cirosunun %80’ini eski ürettiği ürünlerden kazanıp %20 ‘sini yeni ürünlerden kazanıyor ise bu şirkete biz yaratıcı diyemeyiz ve bu değer çakma bir değer olur. Dolayısıyla bir şirketin gerçek değerleri öz değerleri olmalıdır ve gerçek hayata geçirilmelidir.’’dedi.
‘’Dönüşümsel Liderlik’’
Yönetim felsefesini göz önünde bulundurarak çeşitli lider tiplerini de ele alan Sekmen, “İyi bir lider hangi koşulda bulunuluyorsa o şartları anlayan ve ona göre kendini değiştiren liderdir. Buradaki en önemli şey değişime ayak uydurma ve organizasyonu o günün koşullarına göre inşaa etmektir. Her aşamada kendi liderlik tipini gözden geçirebilen ve kendisini yeniden üretebilen ‘dönüşümsel liderlik’ en ideal liderliktir‘’dedi.
‘’Korkular ve Değerler’’
Kuşak çatışmasına son verilmesi ve insanların birbirini anlayabimesi için ortak değerlerde bir araya gelerek hareket edilmesi gereğinin de altını çizen Sekmen ; ‘’Eğer Y kuşağında biz bunu başarabilirsek o şirketi ölümsüz hale getirebiliriz.’’dedi. Gerçek değerleri bulmak ve hayata geçirebilmek için once korkularımızı yenmemiz gerektiğini söyleyen sekmen sözlerine şöyle devam etti; ‘’ Hayatta bizi bloke eden en büyük duygu korkudur. Eğer biz reaksiyona geçer, sorumluluklarımızı da tutku ile gerçekleştirirsek korku da azalır ve şirketler de değerler de çakma olmaktan çıkar ve gerçek değerlere dönüşür” dedi.Sekmen sunumunun ardından konukların sorularını yanıtladı. Söyleşi plaket töreni ve toplu hatıra fotoğrafı ile sonlandı.
Haberin Kaynağı : ÜÇGE
18.07.2013