H. Yücel Koç
Umudumuz Gençler!!!
Etrafımız gençlere nutuk atıcılarla dolu. Sosyal medya en çok nutuk atıcıların işine yaradı. Eskiden iyi nutuk çekebilmek için bol kitap okumak gerekirdi. O nedenledir ki eskiden nutuk atanlar kıymetli şahsiyetlerdi. Bilirlerdi, anlarlardı, üretirlerdi, çözüm sunarlardı, öngörüde bulunurlardı. Sosyal medya nutuk çekmeye eğilimi olan ama okumakta da gözü olmayan potansiyel sahiplerini gün yüzüne çıkarttı. Her şeyi bilen, bildiğini sanan, üretime, çözüme, öngörüye, anlayışa el sürmeyen nutuk üstatları dört bir yanımızı sardı. Okuyup, araştırıp, emek verip çalışıp bilge olmaya uğraşanların kâbusu oldu bu insanlar. Şiddetin çözüm olmadığına tüm kalbiyle inananlarda bile “ağızlarına kürekle vurma” hissi yaratan “boş-beleş” bir güruh doğdu. Dediğim gibi nutuk çekmekten ileri gidemeyen, çözüme, çareye ilişkin hiçbir tezleri, öngörüleri olmayan bu insanların, gençlere nutuklarını temellendirdikleri ana başlık “umudumuz sizsiniz.” Olur canım! Sen miras yedi kafasıyla ve tüm cehaletinle bunca zaman gününü gün et, hiç ama hiç elini taşın altına koyma, var olanları bırak korumayı, yok olmasını görmemezlikten gel, sonra “umudumuz sizsiniz.”
Ne verdin, ne bıraktın ki bu kadar pervasızca talepkâr olup, yükü başkalarının sırtına yüklüyorsun.
Konumuz elbette ki bu nutuk atanlar olmayacak. Maalesef ülkemiz çok değerli kaynaklar üzerinde oturan bir ülke değil. Dünya’da en kıymetli kaynaklardan birisi olmayı sürdüren petroldeki üretimimiz 2023 yılında tüketimimizin yaklaşık %12’sini karşılayabilmiştir. 2023 yılında yeni bulunan alanlarla rekor üretim yapıldığı bilgisi de doğru değildir. Rekor üretimin yapıldığı yıl 4,45 milyon ton üretimle 1991 yılıdır. 2023 yılında gerçek rekor doğalgaz üretimimizde gerçekleşmiştir. Ama bu rekor üretim toplam ihtiyacımızın sadece %1,6’sını karşılayacak miktardadır. Yanlış okumadınız %1,6.
Çok ciddi atılım içinde olduğumuz ve Dünya’da ilk yüz savunma sanayi şirketi içine dört şirketle (Aselsan, Roketsan, Tusaş, BMC) girmeyi başardığımız savunma sanayi ciromuzun yaklaşık 16 milyar ABD Doları olduğu tahmin edilmektedir. Dünya’da birinci sırada yer alan ABD’nin cirosu 320 milyar, onuncu sırada yer alan G. Kore’nin cirosu 46,4 milyar ABD Dolarıdır. 2023 yılında Savunma sanayinde ithalatı karşılama oranımız %81’e yükselmiştir. Çok olumsuz bir durum yaşanmazsa önümüzdeki 10 yıl içerisinde savunma sanayimiz artıya geçecektir. 2023 yılında doğalgaz üretiminde olduğu gibi turizmde de rekor kırıldı. Ziyaretçi sayısı 57 milyonu geçti. Bu rakamın yaklaşık 8 milyonu yurtdışında yaşayan Türkler. Turizm ciromuz ise 55 miyar ABD Doları’na yaklaştı. Umarım turizmde doğruları yapıyoruzdur ve umarım artarak devam eder. 2023 yılında en önemli ihraç kalemimiz otomotiv oldu. Otomotiv toplam ihracatımızda 35 milyar ABD Dolarıyla en yüksek paya sahip (%12,2). Otomotivi 30,5 milyar ABD Doları’yla Kimya ürünleri ve 19,2 milyar ABD Doları’yla Hazır Giyim-Konfeksiyon izledi.
En yüksek ihracat oranlarına sahip her üç sektörün de yükte hafif pahada ağır sektörler olduğunu söyleyemeyiz. Ülke olarak teknolojiden, katma değerli ürünlerden gelir edemediğimizi rakamlar ortaya koyuyor. Yük maliyet demektir, yük arttıkça çaba artar, kar düşer. İhracatın ithalatı karşılaması zorlaşır. İhracatın ithalat karşısında açığı neredeyse %30. Bir kamyon domatese karşılık otuz adet cep telefonu alabiliyorsanız denge kuramazsınız. 2023 yılı bütçe açığımızın gayri safi yurtiçi hasılaya oranı ise %5,4 (2,37 trilyon TL). Bu açıkta en önemli tutarlardan birisi borçlandığımız paralar için ödediğimiz faiz tutarları. Sürekli artan faiz tutarları.
Ezcümle: Yarattığınız değerler, kaynaklarınız, giderlerinizden az ise çarkı döndüremezsiniz. Çark derken sadece ekonomiyi kastetmiyorum. Eğitimi, sağlığı, huzuru, güveni, mutluluğu, sanatı da kurgulayamazsınız. En önemlisi gençlerinize umut olamazsınız. Üstte de okuduğunuz gibi yarattığımız değerlerin uzun vadede bize yetmesi, bizi refaha kavuşturması mümkün gözükmüyor. Matematik bunu söylüyor.
Peki, bu işin bir çözümü var mı, daha iyi olabilmek için bir kaynak var mı? Kesinlikle var. “İnsan Sermayesi.” “Umudumuz sizsiniz” dediğimiz çocuklar, gençler. Ciddi bir genç nüfusa sahibiz. Genç nüfus (15-24 yaş arası) sayısı yaklaşık 13 milyon. Anlayana, düşünene, bilene gerçek servet bu. Maalesef yapılan son araştırmaların hepsi benzer sonuçları veriyor. İnsanlarımızın en az dörtte üçü geleceklerini kurmak için başka ülkelere gitmek istiyor. Gidenlerin de oldukça büyük bölümü tekrar dönmeyi istemiyor. Elimizdeki hazineyi hızla yok etme eğilimindeyiz. Nitelikli insanlarımızı gönderip, niteliksiz yığınlara kapılarımızı sonuna kadar açıp, yükte ağır pahada hafif şeyler üretmeyi tercih ediyoruz.
-Milli eğitimin siyasetle bağını her ne pahasına olursa olsun kesmeliyiz. Bunun milli bir ölüm kalım meselesi ve bir gelecek problemi olduğunu artık anlamalıyız.
-Tersine beyin göçünün tüm maliyetlerine fazlasıyla katlanıp, teşvik etmeliyiz.
-Üniversitelerimizi evrensel değerlere sahip, bağımsız, üretken kurumlara dönüştürmeliyiz.
-Milli eğitim müfredatını evrensel değerleri referans alarak ve gönüllülük esasıyla tesis edilecek bağımsız bilim kurullarına sil baştan kurgulatmalıyız.
-Mesleki eğitimi ülkenin ihtiyaç duyduğu ve gelecekte de oluşacak ihtiyaçlara göre uygulamalı eğitimi esas alacak şekilde yapılandırmalıyız.
-İlköğretim dâhil tüm eğitim kurumlarını cezbedici, teknolojinin son imkânlarını kullanan kütüphanelerle donatmalıyız.
-Öğrencilerimizin bilimle iç içe olacağı, uygulamaları yaparak öğrenebileceği teknoloji merkezleri inşa etmeliyiz.
-Dünya’nın en yetenekli sanatçılarının, sporcularının rehberlik, eğitmenlik yapabileceği, ulaşılabilir spor okulları, sanat atölyeleri kurgulamalıyız.
-Çocuklarımızı gençlerimizi okul duvarlarının dışına çıkarıp, resmi kurumlarımızla, sanayimizle, büyük işletmelerimizle, enerji tesislerimizle, turizm işletmelerimizle, tarihi mekânlarımızla, müzelerimizle, sporun ve sanatın sergilendiği alanlarımızla bir araya getirmeli ve hayatı görerek, deneyerek öğrenmelerini sağlamalıyız.
-Bunu sadece devletin değil, sivil toplum kuruluşlarının, şirketlerimizin, imkânı olan herkesin birlikte katkılarıyla yapmalıyız.
-…
En değerli hazinemiz insanımızdır, gençlerimizdir. Ama tüm sorumluluğu onların sırtına atan nutuklarla bir yere varamayız. Ekmeden biçilmez. Ulus olarak bunun farkındalığına varıp, gerekli fedakârlıkları yapıp, “hadi gençler, gelecek sizsiniz” demeliyiz.
Saygılarımla.
Antalya
4.Aralık.2024