Yabancıların Gözü Isıl İşlem Pazarında
Barış Telseren, bu yıl bir önceki yıla göre yüzde 5 oranında büyüme öngördüklerini söyledi.
Metalin ısıtılıp ani soğutulması sonucunda mekanik özelliklerini değiştiren ısıl işlem sektörü, Türkiye’de 200 milyon Euro büyüklüğe sahip. Metal işleme sektörü ile dirsek teması çalışan sektörde, bu yıl bir önceki yıla göre yüzde 5 oranında büyüme öngörülüyor.
Metal Isıl İşlem Sanayicileri Derneği Başkanı Barış Telseren, sektörün tahminen 200 milyon Euro büyüklüğe sahip olduğunu söyledi. Telseren, pazarda irili ufaklı 200 tane ısıl işlem firmasının faaliyet gösterdiğini belirtti. 2014 yılında firmaların yabancı para cinsinden borçlanmamasını öneren Telseren, “Gelecek yıl daha temkinli davranacağımız bir süreç bizi bekliyor” dedi.
Yabancıların Sektöre İlgisi Artıyor
Yabancı sermayeli firmaların sektöre olan ilgisinin her geçen gün daha da arttığına değinen Telseren, özellikle Türkiye pazarında ortaklık modeli ile yol aldıklarını söyledi. Telseren, “Avrupa Birliği üyesi ülkede şirketin tümünü almayı tercih ederken, Türkiye’de ortaklıkla yol alıyor. Çünkü bizim pazarımızda kurallar farklı. fiirket kültürü anlamında ise sektörü önemli ölçüde terbiye ettiler. Yabacıların bu konuda artıları var” dedi.
Metal Isıl İşlem Sanayicileri Derneği
Sektörün oyuncularının 2008 yılında biraraya gelmesiyle Metal Isıl İşlem Sanayicileri Derneği’nin (MISAD) kurulduğunu belirten Telseren, “Dernek 30 yıldır bir araya gelememiş insanlar arasında dostluk bağlarını oluşturdu. Sektörün ihtiyaçlarını belirleyip bunları gidermek doğrultusunda hareket ediyor. Derneğin düzenlediği Almanya’daki ısıl işlemcilere teknik gezi programı sektörde bilgi alışverişini arttırmak açısından çok faydalı oldu. Aynı şekilde oradaki ısıl işlemcilerin de yine derneğimiz kanalıyla Türkiye’ye gelmeleri Türkiye’deki sanayiinin nerelere geldiğini iyi anlatabilmemizi sağladı. MISAD bir yandan da eğitim konusunda da bir çok faaliyette bulunmaktadır.” dedi. Ayrıca yetişmiş eleman sıkıntısı yaşadıklarını söyleyen Telseren, bu sorunu aşmak için dernek olarak girişimlerde bulunduklarını belirterek, şunları anlattı: “Dernek olarak ilk defa bu konuda Bayrampaşa İnönü Endüstri Meslek Lisesi’nde ısıl işlem bölümünü açtık. 4 senedir mezun veriyor. Bunu yaymak istiyoruz. Mühendis sektörde çok var ama ara eleman yok.”
Fizibilitesiz Yatırımlar Hüsran Oluyor
Fizibilite çalışması yapılmadan yapılan yatırımların büyük sıkıntı yarattığını belirten Telseren, “Sektörde analiz yapılmadan yatırım yapıyor. Aşırı girişimci ruhumuz var. Bu da birçok yerde olduğu gibi bizim sektörümüzde de sıkıntı yaratıyor. Atıl yatırımlara, hayal kırıklığına ve boşa giden paralara neden oluyor” dedi.
Halen kurulu kapasitenin yüzde 60’nın kullanıldığını belirten Telseren, geri kalan bölümünün ise eski ve amacına uygun olmayan yatırımlar olması nedeniyle kullanılmaz halde olduğunu vurguladı. “Yeni ve teknolojik fırınlara yatırım yapılmalı” diyen Telseren bilinçsiz şekilde ikinci el fırınlara yapılan yatırımların sektörü gerilettiğini belirtti.
İhracat Odaklı Gelişim
Sektörün 2001 yılındaki kriz sonrasında ihracata yönelerek gelişmeye başladığına dikkat çeken Telseren, “Metal işleme sektörü ve beraberinde ısıl işlem piyasası otomotiv sektörü ile ilintili çalışıyor. Parça imalatçıları ihracata yöneldiler ve böylece kaliteli üretim süreci başladı. Makine ve ekipmanlar konusunda yeni yatırımlar yapılır oldu. İkinci el makinelerle üretime başlayan sektör, bugün Avrupa ile rekabet eder noktaya geldi” dedi.
Sektörün 2008 yılına kadar üretim kapasitesini arttırmaya yönelik yatırımlara odaklandığını ifade eden Telseren, sonrasında ise firmaların verimliliğe odaklandıklarını kaydetti. Telseren, bu kapsamda personel sayılarının yarı yarıya azalmasına rağmen aynı miktarda üretim yapmaya devam ettiklerini vurguladı.
Butik Üretim İşe Yaradı
Yurtdışındaki büyük üretici firmaların kriz sürecinde üretim adetlerini düşürdüğünü ancak bunun verimli olmaması nedeniyle birçok firmanın kapanma noktasına geldiğine değinen Telseren, Türkiye’nin bu noktada daha az adetli üretim yapabilme yeteneğine sahip olmasının avantaj olarak sektöre geri döndüğünü kaydetti. “Butik üretim işe yaradı” diyen Telseren, konuyla ilgili olarak şu değerlendirmelerde bulundu:
“Gerektiğinde 300 bin adetlik üretim yapabildik. Firmalarımız 50 bin adetten 300 bine adetlik üretimlere başladılar. Avrupa birçok döküm fabrikası kapanırken, Türkiye’dekiler krizde ayakta kalabildi ve işlerini devam ettirebildiler. Bu tabi Almanlar başta olmak üzere yabancı sermayeli firmaları Türkiye’ye daha fazla bakar hale getirdi. Bizim de ihracat tecrübemiz arttı.”
Dolaylı İhracat Süreci
Otomotiv ve makine sektöründeki gelişmelerden çok etkilendiklerini ifade eden Telseren, üretimlerini dolaylı olarak ihraç ettiklerini kaydetti. Telseren, “Sektördeki üretimin yüzde 60’ı ihracat odaklı. Otomotiv ve makine imalat sektörü nereye yapılırsa bizde onlara mal yapıyoruz. Bizde dolaylı ihracat yapmaktayız. Metal işleme sektörü de bu şekildedir. Isıl işleme firmaları da yüzde 100 yerli müşteriye çalıyor” dedi.
1970’den 20 Katı Büyüme
Isıl işlem sektörünün 1970 yılından günümüze 20 kat büyüme gösterdiğine değinen Telseren, “Kalite olarak gelişti. Üretim standartlarında Avrupa’yı yakaladık. Avrupa sadece niş ve ileri teknoloji içeren üretimde bizden daha iyi durumda. Önümüzdeki dönemde de kalite önem kazanacak ve verimlilik artacak. Almanya’da hangi makine kullanılıyorsa bizde de o makineler kullanılıyor. Ancak kısa vadede Suriye krizi ve dolardaki hareketlilik nedeniyle enflasyonist bir baskı söz konusudur. Yatırımları biraz frenleyecektir. Ancak ihracatımızın etkileneceğini düşünmüyorum” dedi.
Haberin Kaynağı : SUBCONTURKEY YAN SANAYİ ve TEDARİKÇİ GAZETESİ
26.09.2013